Demokrat misyonun simge isimlerinden biri daha aramızdan ayrıldı.
Merhum Demirel’in yakın çalışma ekibinden biri olarak onun kurduğu hükümetlerde bakanlık görevlerinde bulunmuş; Demirel’in Çankaya’ya çıkması üzerine, devam etmekte olan DYP-SHP koalisyonunda da görev almış olan Necmettin Cevheri Hakkın rahmetine kavuştu.
Başından beri AP-DYP çizgisinde yürümüş ve başka adresleri aklından bile geçirmemiş bir siyaset adamı olarak istikrarı, istikameti, dürüstlüğü ve samimiyeti herkes tarafından kabul edilip saygı gören itibarlı bir insandı.
Yazarımız Cevher İlhan’ın yazısında, aynı zamanda hemşehrisi ve akrabası olan Cevheri’nin engin maneviyat dünyasını, namaz konusundaki hassasiyet ve titizliğini, Üstad Bediüzzaman’ı veda yolculuğunun son durağı olan Şanlıurfa İpek Palas Otelinde en son ziyaret edip duasını alanlardan biri olduğunu, Risale-i Nur’a ve Yeni Asya’ya olan çok samimi ve sıcak ilgi ve muhabbetini okuduk.
Demirel’le kader ortaklığı, demokrasi mücadelesi tarihinin kritik kavşaklarındaki manidar buluşmalarda da kendisini göstermiş.
12 Eylül’den sonra darbeciler tarafından zorunlu ikamete tâbi tutuldukları Zincirbozan’a Cevheri’nin otomobilinde birlikte giderken, kapatılan AP’nin devamı olmak üzere, adını “sırat-ı müstakim”den ilhamla Doğruyol Partisini kurma kararını vermeleri de; yıllar sonra siyasî yasaklar kalkıp önce tekrar parti lideri ve milletvekili, sonra başbakan seçilen Demirel’in bir sonraki aşamada cumhurbaşkanı seçildiği gün yine aynı arabayla önce Hacı Bayram Camiinde sabah namazına, sonra Meclise gitmeleri de bu tevafuklardan.
12 Eylülcülerin dayattığı darbe anayasasındaki ilk kapsamlı değişiklikler, 1995’te Cevheri’nin başbakan yardımcısı olduğu DYP-SHP koalisyonu tarafından gündeme getirildiğinde, hazırlanan paketin ilk şeklinde, anayasanın başlangıcındaki ihtilal övgülerine dokunulmamıştı.
Yeni Asya olarak buna manşetten itiraz ettik ve ikazda bulunduk. Demokratikleşme adıyla gündeme taşınan bir pakette işin bu cihetinin düşünülmemiş olmasını eleştirdik.
Bu yayınımız üzerine Cevheri başbakan yardımcısı olarak açıklama yaptı ve başlangıçtaki o ifadeleri değiştireceklerini söyledi.
Biz yine işin üzerine giderek manşetten “Ne zaman değiştireceksiniz?” diye sorduk.
Ve sonuç olarak metne, başlangıçtaki ihtilal methiyelerinin çıkarıldığı bir şekil verildi.
Gerçi başlangıçtaki resmî ideoloji dayatmasına dokunulmadı ve o kısmın bir ölçüde tadili “Demokrasilerde resmî ideoloji olmaz” diyen AB’nin ısrarlı takibiyle 2001’de gerçekleşti; ama 12 Eylül darbe anayasasındaki darbe övgülerine ilk tırpan Yeni Asya’nın duruşu ve Cevheri gibi demokratların gayretiyle vurulmuş oldu.
Cevheri, memleketini de, ülkeyi de ihya edecek en önemli kalkınma projelerinden biri olan ve Demirel’in “Bir ömrüm daha olsa yine ona verirdim” dediği GAP konusunda Demirel’le aynı hassasiyeti sergiledi, “GAP’ı hafife almak suya ve toprağa ihanettir” dedi, projenin gecikmesinden ve sulama kapasitesinin eksik bırakılmasından duyduğu derin üzüntüyü çok kuvvetli vurgularla dile getirdi.
Allah rahmet eylesin. Ailesinin, demokrat camianın ve milletimizin başı sağ olsun.