Peygamberimiz (asm) genç yaşında kendisini Allah’a iman edip namaz kılarak yetişen gencin ahirette hiçbir gölgenin bulunmadığı mahşerde Peygamberimizin (asm) “Livau’l-Hamd” sancağı altında gölgelenerek mahşer ahalisinin Mahkeme-i Kübrada nasıl hesap verdiğini seyredeceğini” bize haber vermiştir. (Buhari, Ezan, 36; Tirmizi, Zühd, 53; Nesai, Kudat, 2; Malik, Muvatta, Şiir, 14; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2:439.)
Kur’ân-ı Kerim bu gençleri “Ashab-ı Kehf’e” benzetir ve “Onlar Rablerine iman eden gençlerdi. Onlar imanlarının gereğini yaparak mücahede ettiler. Biz de onların hidayetini arttırdık.” (Kehf Sûresi, 18:13.) buyurarak tarif eder.
İman eden ve imanın gereği haramlardan sakınıp salih amelde devam eden, namazını bırakmadan kılan gençlerin mahşerdeki durumu bu şekildedir.
**
Din-i İslâm “Silm” yani selâmet ve kolaylık göstermek, zulümün ve günahların baskı ve zorlamasından kurtarmak için Allah tarafından va’z edilmiştir. Bunun için Peygamberimiz (asm) “Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız; müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz” (Müslim, Talak, 3; İbn-i Mace, Mukaddeme, 17; Darimi, Mukaddime, 32.) buyurur.
Peygamberimiz (asm) “Gençlere hayırla muamele etmenizi tavsiye ediyorum. Çünkü onların kalpleri çok hassastır. Allah beni müsamahakâr Tevhid dini ile gönderdi. Yaşlılar bana karşı çıkarken, gençler beni destekledi” (A. M. Cemal, Size Gençleri Tavsiye Ederim, Mekke-1989, s. 3.) buyurarak gençlere değer vermemizi istemiştir.
**
Hz. Hasan ve Hüseyin (ra) için Peygamberimiz (asm) “Cennet gençlerinin efendileri” (Tirmizi, Menâkıb, 30; İnm-i Mâce, Mukaddime, 11; Ahmed b. Hanbel, Müsned, Müsned, 3: 62.) olarak tarif eder. Zira onlar gençliklerini ilim ve fazilet sahibi olmak için geçirdiler ve hayatları boyunca bunun gereğini yaptılar.
**
Peygamberimizin değerli sahaberlerinde Ebu Said El-Hudri (ra) yanına gelen gençleri güleryüzle karşılar ve değer verirdi. “Biz Allah Resulünün sözlerini bu gençlere öğretmek için ezberledik. Gençlere değer vermemiz ve onlara öğretmemiz bize emredildi” buyururlardı. İslâm bilginleri olan muallimler “İmanlı bir gencin yetişmesi için bin münafığın kahrını çekmek lâzımdır” derlerdi.
**
Genç nesillere yapılacak en güzel hizmet onlara gerçekleri öğretecek hak ve hakikat dersleri vermektir. Bunların başında aklı ikna ve kalbi tatmin eden iman dersleri vermektir. Diğer bütün bilgiler bu temel üzerinde neşv ü nema bulacaktır.
Zira “Doğru inanç doğru düşünceyi, doğru düşünce de doğru davranışı doğuracaktır.” Bu sebeple en değerli hizmet “imana hizmettir.”