"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İslâm insanlığa rahmettir

M. Ali KAYA
22 Nisan 2017, Cumartesi
Yüce Allah Peygamberimizi (asm) bütün insanlara “hidayet rehberi” (Sebe, 34:28.) ve “Bütün âlemlere rahmet” olarak göndermiştir. (Enbiya, 21:207.)

“Mükerrem” olarak yaratılan insan ancak hürriyet, adalet ve meşveretle yönetilir. Bunun dışındaki yönetim şekli insana yakışan ve değer verip yücelten sistem değildir. 

Bediüzzaman Hazretleri “Şeriat âleme gelmiş ta istibdadı ve zalimane tahakkümü mahvetsin” (ESDE, 121) demektedir. Zira şeriatın meslek-i hakikisi hürriyet, adalet ve meşveretle insanların fikirlerinin alınmasıdır.

***

Şeriate göre hayat bir mücadele değil, yardımlaşmadır. Yöneticiler baskıcı değil, adil ve şefkatli olmalı, zulüm yerini adalete bırakmalıdır. Gaddarlık yerini merhamete terk etmelidir. Hak kuvvetin olmamalı, kuvvet hakta olmalıdır.

Yüce Allah “Biz insanı mükerrem kıldık” (İsra, 17:70.) buyurur. Yani, insan saygıdeğerdir. Saygıyı hak eder. Bu sebeple Allah yeryüzünü insana musahhar kılmış ve bütün varlıkların insana itaat etmelerini sağlamıştır.

Şeriate göre savaş hali dışında, mütecaviz olmayan kim olursa olsun canı, malı, namusu masundur. Kur’ân-ı Kerîm’in adalet prensibine göre “Bir insanı haksız yere öldürmek bütün insanları öldürmek gibi büyük suç ve günahtır.” (Maide, Sûresi, 5:32) Bir kişinin hakkı bütün insanların hukuku kadar değerlidir.

***

Bediüzzaman yöneticilerin “Cemaatin selâmeti için fert feda edilir. Vatanın selâmeti için eşhasın hukuku nazara alınmaz. Devletin siyasetinin selâmeti için cüz’î zulümler nazara alınmaz” diye büyük zulümlere sebep olduklarını ifade eder. 

Bu zalimane prensip pek çok zulümlere sebep olduğu için Bediüzzaman “Vela teziru vaziretün vizra uhra” (En’âm Sûresi, 6:164; İsrâ Sûresi, 17:15; Fâtır Sûresi, 35:18; Zümer Sûresi, 39:7) nass-ı kat’îsiyle, Kur’ân’ın bir kanun-u esasîsi muhabbet ve uhuvvet-i hakikiyeyi temin eden ve bu millet-i İslâmiyeyi ve memleketi büyük tehlikeden kurtaran bu kanun-u esasî ki, “Birisinin hatasıyla başkası mesul olamaz.” Kardeşi de olsa, aşireti ve taifesi de olsa, partisi de olsa, o cinayete şerik sayılmaz. Olsa olsa, o cinayete bir nevi tarafgirlikle yalnız mânevî günahkâr olup âhirette mesul olur; dünyada değil. 

Eğer bu kanun-u esasî çabuk düstur-u esasî yapılmazsa, hayat-ı içtimaiye-i beşeriye iki Harb-i Umumînin gösterdiği tahribatın emsaliyle, esfel-i sâfilîn olan o vahşî irticaa düşecek” buyurarak yöneticileri ikaz eder. (Emirdağ Lâhikası, 624-625.)

***

Peygamberimiz (asm) Suriye’ye gönderdiği Üsame’ye (ra) talimatı şöyledir: 

“Ey Üsâme! Sakın ihanet etmeyin, haksızlık yapmayın, mal yağmalamayın, müsle yapmayın; çocuk, yaşlanmış, ihtiyar, kadın öldürmeyin, hurmalıkları kesip yakmayın. Meyveli bir ağacı da kesmeyin. Yemek maksadı olmaksızın davar, sığır, deve öldürmeyin. Yol boyu mâbedlere çekilmiş insanlara rastlayabilirsiniz onlara dokunmayın, ibâdetlerine karışmayın....” (İbnu’l-Esir, el-Kâmil fit-Târîh 2,335.)

***

Peygamberimizin (asm) Necranlı Hıristiyanlarla yaptığı anlaşma kıyamete kadar arkadan gelecek Müslümanlara örnek bir talimat olması bakımından dikkate değer: 

“Onların mallarına, canlarına, dinî hayat ve tatbikatlarına, hazır bulunanlarına, hazır bulunmayanlarına, ailelerine, mâbetlerine ve az olsun çok olsun onların mülkiyetlerinde bulunan her şeye şâmil olmak üzere Allah’ın himayesi ve Resulullah Muhammed’in (asm) zimmeti Necranlılar ve onlara bağlı etraftakiler üzerine bir haktır. 

Hiçbir piskopos kendi dinî vazife mahalli dışına, hiçbir papaz kendi papazlık vazifesini gördüğü kilisenin dışına, hiçbir rahip, içinde yaşadığı manastırın dışında bir yere alınıp gönderilmeyecektir... onlar ne zulmedecekler ve ne de kendileri zulme uğrayacaklardır. Onlar arasında hiç kimse, bir başkasının işlediği suç ve yaptığı haksızlıktan mesul tutulmayacaktır.” (Hamidullah, İslâm Peygamberi, Terc: Salih Tuğ, 1:622)

Okunma Sayısı: 2315
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ramazan Çalışan

    22.4.2017 19:34:44

    Hz Muhammed gibi bi r peyganber,Kur'an gibi bir kitap,İslamiyet gibi bir din ve bu din aşagıdaki hakikatlere sahipken 1-Zira şeriatın meslek-i hakikisi hürriyet, adalet ve meşveretle insanların fikirlerinin alınmasıdır. 2-Gaddarlık yerini merhamete terk etmelidir. Hak kuvvetin olmamalı, kuvvet hakta olmalıdır. 3-Bir insanı haksız yere öldürmek bütün insanları öldürmek gibi büyük suç ve günahtır.” (Maide, Sûresi, 5:32) 4-Birisinin hatasıyla başkası mesul olamaz. İnsanlık halen karanlık cağları yaşıyorsa bunda müslümanların vebali çok büyük gibi görünüyor.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı