"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sosyal hastalıklara mânevî ilâçlar

M. Fahri UTKAN
13 Kasım 2018, Salı
Toplumumuzun geneline baktığımızda; gerek dinini yaşayanlarda gerekse yaşa(ya)mayanlarda bazı hastalık tabir edebileceğimiz davranışlar görüyoruz.

Kadına veya çocuklara şiddet, büyüklere hürmetsizlik, tembellik, sevgisizlik, karşısındakine güvenmeme, boş vermişlik v.b.

 Bir gün Hz. Aişe(ra), Hz. Peygamber(asm)’a, ‘Beni nasıl seviyorsun’ diye sorar. Hz. Peygamber(asm) da ‘Kördüğüm gibi der. (Yani açılması, dağıtılması çok zor olan bir sevgiyle) Bu, Hz. Aişe’nin çok hoşuma gitmiştir. Ara sıra sormaktan kendini alamaz; ‘Kördüğüm nasıl?’ Hz. Peygamber (asm) de; ‘İlk günkü gibi.’ diyerek onun(eşinin) duymak istediği cevabı verir. İşte böyle bir sevginin olduğu aile ortamında kadına/eşe şiddet olabilir mi hiç?

Hz. Peygamber(asm)  Ashabına da ailelerine daima iyi ve güzel davranmalarını tavsiye ederdi. “Sakın içinizden biri hanımını dövüp sonrada günün sonunda utanmadan ona yakınlık kurmasın!” diyerek uyarırdı. Ve şunu da, eşlerini bazı durumlar için dövmek izni isteyen sahabelere söylemiştir; “Kadınları ancak şerlileriniz döver.”

Diğer bir hastalık da, “Haram sevmeler.” Buna karşı, yani birisini sevip evlenme imkânı bulamadığı zamanlarda günaha girmemek için yapılacak, kullanılacak ilâç; “Kim âşık olur da, iffetini korur, halini gizler ve bu yüzden ölürse, şehit olarak vefat eder.”1 

Her insanın olduğu gibi, hanımlarımızın da bazı kusurları ve hoşumuza gitmeyen davranışları olabilir. Bu durumda kullanacağımız ilâçlarımız; “Mü’min bir erkek mü’min bir kadına darılıp küsmesin. Eğer onun bir huyundan hoşlanmazsa, başka bir huyundan hoşlanabilir.”2 ve “Kadınlarınıza eziyet etmeyin! Onlar, Allah’ın sizlere emanetidir. Onlara yumuşak olun, iyilik edin.” olmalıdır.

Ailede, çevremizde saadet içinde, huzurlu bir şekilde yaşamak için nezaket, hoşgörü, karşılıklı sevgi ve saygı gerekir. Bunu ilk hak eden en yakınlarımızdır. Bunun ilâcı da yine Hz. Peygamber’dendir(asm) “Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı olanınızdır. Ben de aileme karşı en hayırlı olanınızım.”3 buyurmuştur. Her insan bir aile ferdi olarak, dede, nine, anne, baba, eş, çocuk, torun ve kardeş olarak adlanır. Her bir makamda her birimizin görevi vardır. Bu hususta Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor:  “Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması, aranızda sevgi ve merhamet var etmesi Allah’ın varlığının ve kudretinin delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.” 4 Aile arasında sosyal ilişkiler içinde sonuçları felâketler oluşturabilecek davranışlardan en önde geleni yalan söylemektir. Aile içinde huzur ve mutluluk, sağlıklı bir iletişimle yani doğrulukla en iyi ve kalıcı hale gelir. Hz. Peygamber (asm); “Allah’a ve ahiret gününe inanan ya hayır söylesin ya da sussun”6 buyurmuştur.

Son söz olarak Allah’ın Kur’ân-ı Kerim’de bizlere örnek olarak zikrettiği bir duayı alalım: “Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle.”6 

Dipnotlar:

1-Keşf’ül Hafa 2-Müslim 3-Tirmizî, Menâkıb, 63. 4-Rum suresi 21 5-Ebû Dâvûd, Edeb, 122, 123 6-Furkân, 25/74

Okunma Sayısı: 1730
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı