Büyük dairede ise ara sıra vazife çakabilir. O vazifeyi de herkes yapamaz. O vazifenin sahibi gazetedir, neşriyatımızdır.  Yeni Asya büyük dairede fikirlerin çarpıştığı sahanın silâhıdır. O silahı hem kullanmak hem de desteklemek vazifemiz icabıdır.

Aynı dâvâda olan kişiler arasında vâhid-i sahih (gerçek birlik-görüş noktası) olması gerekir. Hedefimiz, iman ve Kur’ân hizmetidir.

Hedef birliğini Risale-i Nur’dan sonra, en iyi sağlayan, bu zamanda Yeni Asya Gazetesi ve neşriyatıdır.

Her gün Yeni Asya’yı takip etmeyen  mesleki, meşrebî konularda ve gündemle ilgili birçok meselede geri ve eksik  kalır. Bunun böyle olduğunu da çeşitli toplantılarda –meşveretlerde –sohbetlerde bazılarının sorduğu sorulardan çok iyi anlıyoruz. Yıllardır Risale-i Nur derslerine gelip meslek/meşrebinin  nasıl olduğunu, içtimai konularda Risale-i Nur’un ve Bediüzzaman Hazretlerinin görüş ve tavsiyelerinin neler olduğunu bilmeyen kardeşlerimiz var.

Meslek ve meşrep birliği ve hizmetlerden kopmamak için Yeni Asya’ya devam gerekir. Bu devam için, Yalnız Yeni Asya almak yeterli değildir. Onu mümkün olduğu kadar, hatta gerektiğinde ilanlarına kadar okumaktır.

Sırf Risale okumakla da vahid-i sahih gerçekleşmez. İstikamet üzere olunmaz. İstikametin gerçekleşmesi, birliğin, ittihadın tam kemâle erebilmesi için sosyal hayatımızda da tam tesanüt içinde olmalıyız. Bunun yollarından en önemlisi aynı neşriyatı takip etmektir.

Yayın hayatında 46. Yılına basan ve bizlerin sosyal hayatta rehberimiz olan gazetemiz  Yeni Asya, her zaman diğer gazetelerden daha doyurucu muhtevaya sahip ve nur talebelerine lâyık bir gazete olduğunu biliyor ve dosta da düşmana da gösteriyor ve anlatıyoruz. Hâsılı dostlar, Yeni Asya’yı almak, titizlikle okumak, yaydığı nurları etrafımıza duyurmak, için çalışmalıyız.

Bence Yeni Asya olmasa aramızdaki birlik, beraberlik, tesanüt ve istikametten layıkıyla söz edilemez. Yıllar geçtikçe gördük ki, Yeni Asya’dan uzak kalanlar, Üstad Hazretlerinin meslek ve meşrebinden de uzaklaşmaktadırlar. 

Yeni Asya ekolü çokça incelenip üzerinde durulması gereken bir ekoldür. Yeni Asya Gazetesini alıp ta, okumayanların da bulunduğunu görüyoruz. 

Bu şekildeki bir davranış insanın Nur talebeliğini ortadan kaldırmaz ama meslek ve meşrep açısından yanlış yollara sürüklenmesine sebep olur.

44 yıllık okuyucusu olan beni ve okuyanları hiçbir zaman yanıltmamış, gündemin peşine düşmemiş, fakat yeni gündemler belirlemiş bir ekoldür. 

Bu arada Yeni Asya’mız ile birlikte Köprü, Bizim Aile, Genç Yorum ve Can Kardeş dergilerini de muhakkak almalıyız ki, davamızın medya dünyasındaki temsilcileri güçlensin. Bunları her ne sebeple olursa olsun almamak bir yerlerden eksik kalacağımızın göstergesi olacaktır.

Bunun için son olarak diyorum ki, hepimiz neşriyatımızı sonuna kadar desteklemeli ve her yazılanı titizlikle okumalıyız.