"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Aklî muhakemenin kitlenme hali

M. Latif SALİHOĞLU
09 Temmuz 2015, Perşembe
Aşırı duygusallık, bedenin sinir sistemini bozduğu gibi, beynin mantık-muhakeme bölümünün kitlenmesine, âtıl kalmasına de sebebiyet veriyormuş.

Güvenerek takip ettiğimiz uzmanların görüşü böyle.

Duygusallığın şüphesiz bir çok çeşidi var.

Aklî muhakemeyi kitleyen, yahut geri plâna iten harama şehvet, aşırı muhabbet veya aşırı şefkat gibi, hiddet, öfke, tehevvür, asabiyet halleri de hissiliğin, yahut duygusallığın sınır-hudut konulmamış dairesi içinde yer alır.

İnsan, ancak irade kuvveti ve irade terbiyesi ile aşırıya kaçan bu duygularını dizginleyebilir, kontrol altına alabilir, yahut hadd-i vasat çizgisine doğru çekmeye çalışabilir.

Bu aslî çizginin dışına çıkıldığında, ya ifrata, ya da tefrite girilir ki, ikisi de maddî-mânevî zarar verir.

* * *

Öfkenin, hiddetin, asabiyetin veya aşırı muhabbetin faydadan çok zarar getirdiğini hemen çoğu kimse biliyor. Ne vak ki, bunu bildiği halde zaaflarına yenik düşerek hatalar zincirine yeni halkalar eklemekten kendini alıkoyamıyor.

İşte, tam da bu noktada devreye girmesi gereken şey, nefis terbiyesine dayalı olarak gelişen tahkiki iman ve onun da bir tezahürü olan “irade kuvveti”dir.

Büyük ilim adamı merhûm Ali Fuat Başgil, “Gençlerle Başbaşa” isimli—hacmi küçük, muhtevâsı büyük—eserinde, bu mühim nokta üzerinde hassasiyetle duruyor ve bir hayli tahşidat yapmaya çalışıyor.

Bilhassa genç kardeşlerimize, bu eseri bulup dikkatle okumalarını hararetle tavsiye ederiz.

***

SİYASET AKTÜALİTE

Erken seçim, yahut yeni Meclis’in ömrü

Türkiye, bir genel seçimden yeni çıktı. Henüz yeni hüküm teşkil edilmiş değil. Görüldüğü kadarıyla, teşkili de kolay olmayacak. Neticede, zorlamalı da olsa ya bir koalisyon, ya da bir seçim hükûmeti kurulması kaçınılmaz hale gelecek.

Ortada koalisyon alternatifleri var. Ancak, hangi alternatif model olursa olsun, kurulacak hükûmetin ve dolayısıyla yeni Meclis’in ömrü kısa olacak gibi görünüyor.

Bunun birkaç sebebini aşağıdaki şekilde sıralamak mümkün:

* * *

Meclis’e giren partiler arasında tam bir güvensizlik hali var. Birinin diğerine itimadı yok. Dahası, birbirleri aleyhinde çok kaba, çok yıkıcı tenkitlerde bulundular. Birbirini ecnebi maşalığıyla, hatta “vatan hainliği”ne varan itham ve isnatlarla suçladılar. Zaman zaman birbirini yok etmeyi hedefleyen politikalar izlediler. Kaset skandallarını dahi yine bu maksatla koz olarak kullandılar. Vesâire... Dolayısıyla, böylesi bir güvensizlik hali içinde kurulacak bir koalisyon hükümetinin ömrü uzun olmaz.

* * *

On üç yıldır tek başına iktidarda olan Erdoğan ve partisi, koalisyonlu hükümetlere hiç alışık değiller. Doğrusu, buna alışmak dahi istemiyorlar. Seçim kampanyasında ise, koalisyonlu hükümet formüllerini yerden yere vurdular. Aleyhinde çok konuştular. En kötü örneklemelerle, buna şiddetle karşı olduklarını defaatle beyan ettiler. Partinin aslî lideri Erdoğan ise, mevcut hodserâne alışkanlığını aynen sürdürmek arzusunda. Buna ise, koalisyon ortağı olacak hiçbir parti razı değil ve olamaz. Esasen, Erdoğan da olmayacak formüllerin millet tarafından görülmesini şiddetle arzu eder. Tâ ki, yeni bir seçim kampanyasında vatandaşa dönüp şunu söyleyebilsin: “İşte gördünüz. Bizde koalisyonlu hükümetler olmuyor, tutmuyor, yürümüyor... Şimdi siz bize yeniden güç-kuvvet verin ki, ortaya hem tek başına bir iktidar çıksın, hem de Başkanlık Sistemine geçiş yapabilecek bir Meclis tablosu meydana gelsin.”

* * *

Kürtçülük tandanslı siyasî hareket, Türkçülük ağırlıklı siyasî hareketle Meclis’te ilk defa eşit veya dengeli bir hale geldi.

Gerek Türkçü partinin tabanı ile tavanı ve gerekse derinlerde mevzilenen Türkçü Kemalist rejimin jakobenleri, bu tablodan şiddetli şekilde rahatsız durumdalar. Yakın vâdede buna tahammül etmeleri de beklenemez, beklenmemeli.

Dolayısıyla, mevcut tabloyu değiştirmek için, bunların da şartları zorlayacağı unutulmasın.

* * *

Bunların dışında, erken seçimi zorlayacak iç ve dış konjonktüre dayalı daha başka sebepler de var.

Netice itibariyle, hangi açıdan bakılırsa bakılsın, yeni Meclis’in ömrü kısa görünüyor. Şayet, özlük haklarını da içine alacak iki yıllık bir zaman dilimini aşabilirse, ne âlâ. Yok, daha yakın bir zamanda erken seçime gitmek için şartlar zorlanırsa, siyasî gerginliğin tırmanışa geçeceği ve bazı partilerde yamaların söküleceği veya dikişlerin atabileceği ihtimalini de şimdiden hatırlatmış olalım.

Okunma Sayısı: 2506
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı