"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Piyasalar güvensiz; araştırmadan almayın

M. Latif SALİHOĞLU
02 Haziran 2023, Cuma
Enflasyonun en büyük fenalıklarından biri de, piyasaların kontrolden çıkmasıdır.

Denetimin zayıflamasıdır. Fiyatların başını alıp yürümesidir. Herkesin elindeki malı tutturabildiği fiyata satmasıdır. Güvensizliğin meydan almasıdır. 

Aynı güvensizlik sebebiyle, yatırımcı sermayenin çekingen davranması; korku belâsıyla rahat yatırım yapamamasıdır. Yatırımın yetersiz kalması sebebiyle de, işsizlik kâbusunun giderek ağırlaşmasıdır.

*

Evet, uzun süredir zaten güvensiz durumdaki piyasalar, ne yazık ki giderek daha da güvensiz bir hale geldi. Bu acıklı hali kendimiz yakînen gördük ve görüyoruz. İsteyen herkes bizim gibi bir yol izleyip, aynı acı gerçeği doğrudan kendisi de müşahade edebilir.

Herhangi bir şeyi satın almak lazım geldiği zaman çarşı-pazara gidip şöyle bir fiyat araştırması yapıyoruz. Öncelikli prensibimiz “kaliteyi ucuza” almaktır. Bu ölçüden hareketle, yaklaşık yarım saat-bir saat içinde üç-beş noktadaki fiyatları öğrenip ona göre kararımızı veriyoruz. Bu sûretle de, çoğu kez isabet kaydediyoruz.

*

Hani, belki inanmayanlar olabilir; ama, bir acı gerçek şudur ki: Yiyecekten giyeceklere, âlet-edevâttan ev eşyasına, bahçe malzemesinden çatı malzemesine kadar, ihtiyaç listesinde her ne varsa, aynı çarşıda dahi fiyatları farklı farklı çıkıyor. Hem de, bir kısmın farkı fâhiş derecede oluyor.

Hiç abartısız söylüyorum: Aralarında ancak 300-500 metrelik mesafenin bulunduğu bazı dükkân, tezgâh ve mağazalara baktığımızda, aynı mal, aynı kalite, hatta aynı markadan olan ürünler arasında yüzde 50-60, hatta yüzde 90’a varan oranlarda fiyat farkının bulunduğuna defalarca şahit olduk.

Bu da gösteriyor ki, hakikaten piyasalarda güven ve istikrar kalmamış. İstisnalar hariç, hemen herkes tutturabildiği fiyattan satıyor. Dahası, aynı malı farklı müşterilere bile farklı fiyattan satanlara rastlamak mümkün. Meselâ, aynı adam, 50 tl’ye aldığı aynı malı bir müşteriye 80 tl’den satarken, ikinci müşteriye 70’ten, üçüncü müşteriye 60’tan satıyor; paraya sıkıştığında 55’ten de satabiliyor.

*

Bu noktada durup “Zincir marketlerde durum öyle değil” diyenler olabilir. Ona müşahhas şöyle bir misâl verelim: Aynı markanın tıpatıp aynı kalitede ve aynı gramajda olan bir zeytin paketinin fiyatını bizzat kendim araştırdım. Birbirine yakın mesafedeki üç ayrı zincir marketin şubelerine gittim. Aynı zeytin paketinin fiyatlarına baktığımda, küsûratları saymazsak şunu gördüm: Bir markette 45 tl civarından olan aynı paketin ikinci marketteki fiyatı 50 tl, üçüncü marketteki fiyatı ise 55 tl civarında olduğunu tesbit ettim.

Nihayet, hiçbirinden almayarak, mustakil bir markete gidip aynı ürünü 45 tl’nin de altında olan bir fiyattan satın aldım. Mesele bu kadar basit; tablo bu derece fecî.

*

İnsanın maddî imkânı elverişli olsa bile, bir malın kendisine fahiş fiyattan satıldığını öğrendiğinde, ister istemez zoruna gider ve bundan rahatsız olur. Bu sebeple, piyasa ciddiyetini sağlamak için, hem iyice araştırma yapmalı, hem de sünnet olan pazarlık adetini ihmal etmemeli.

Velhasıl, insanlarda “zevk-i selim” inkişâf etmiş. Satın aldığı eşyanın, yahut almış olduğu hizmetin iyi ve güzel olmasını ister; aynı şekilde, bunun hem estetik, hem kalite itibariyle uygun ve hoşa gitmesini arzu eder.

Bu da ancak, iyi bir denetimin yanı sıra “serbest rekabet”in sağlanmasıyla mümkün. Ki, devletin en mühim vazifelerinden biri de budur: Kalite kontrol denetimi ve serbest rekabet imkânı.

Buna mukabil, denetimi zorlaştırıp tarafgir hale getiren ve serbest rekabet imkânını ortadan kaldıran devletin bizzat kendisi olunca, artık orada “tuz kokmuş” ve normal ölçülerin hemen tamamı anormal bir hale gelmiş demektir. Tıpkı, bir süredir piyasalarda yaşanan fecâtte görüldüğü gibi.

Okunma Sayısı: 1714
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali R. Yardimoglu

    3.6.2023 19:25:02

    Mükemmel Sahabe, R. A.

  • Latif Salihoğlu

    3.6.2023 16:04:50

    İktisat Risalesi'nden-2: ..Uzaktan bakan o Sahabe merak etti. Gitti, o fakirlere sordu: "İmam sizin yanınızda durdu, ne yaptı?" Herbirisi dedi: "Bana bir altın verdi." O Sahabe dedi: "Fesübhânallah! Çarşı içinde kırk para için böyle münakaşa etsin de, sonra hanesinde iki yüz kuruşu kimseye sezdirmeden, kemâl-i rıza-yı nefisle versin!" diye düşündü. Gitti, Hazret-i Abdullah ibni Ömer’i gördü, dedi: "Ya imam, bu müşkülümü hallet. Sen çarşıda böyle yaptın, hanende de şöyle yapmışsın." Ona cevaben dedi ki: "Çarşıdaki vaziyet iktisattan ve kemâl-i akıldan ve alışverişin esası ve ruhu olan emniyetin, sadakatin muhafazasından gelmiş bir hâlettir, hısset değildir. Hanemdeki vaziyet, kalbin şefkatinden ve ruhun kemâlinden gelmiş bir hâlettir. Ne o hıssettir ve ne de bu israftır."

  • Latif Salihoğlu

    3.6.2023 16:03:52

    İktisat Risalesi'nden-1: ....Bu hakikati teyid eden bir vakıa: Sahabenin Abâdile-i Seb’a-i meşhuresinden olan Abdullah ibni Ömer Hazretleri ki, Halife-i Resulullah olan Faruk-u Âzam Hazret-i Ömer’in (r.a.) en mühim ve büyük mahdumu ve Sahabe âlimlerinin içinde en mümtazlarından olan o zât-ı mübarek çarşı içinde, alışverişte, kırk paralık bir meseleden, iktisat için ve ticaretin medarı olan emniyet ve istikameti muhafaza için şiddetli münakaşa etmiş. Bir Sahabe ona bakmış. Rû-yi zeminin halife-i zîşânı olan Hazret-i Ömer’in mahdumunun kırk para için münakaşasını acip bir hısset tevehhüm ederek, o imamın arkasına düşüp, ahvâlini anlamak ister. Baktı ki, Hazret-i Abdullah hane-i mübarekine girdi. Kapıda bir fakir adam gördü. Bir parça eğlendi, ayrıldı, gitti. Sonra hanesinin ikinci kapısından çıktı, diğer bir fakiri orada da gördü. Onun yanında da bir parça eğlendi, ayrıldı, gitti. Uzaktan bakan o Sahabe merak etti. Gitti, o fakirlere sordu: "İmam sizin yanınızda durdu, ne yaptı?" +

  • Mehmet Kaşlıoğlu

    2.6.2023 23:09:56

    Halbuki, bu memlekete maddî ve manevî bereketi ve fevkalâde hizmeti ve umum âlem-i İslâma taallûk edecek hakaiki cami olduğu, otuz üç âyât-ı Kur'âniyenin işaretiyle ve İmam-ı Ali'nin (r.a.) üç keramet-i gaybiyesiyle ve Gavs-ı Âzamın kat'î ihbarıyla tahakkuk etmiş olan Risale-i Nur'un siyasetle alâkası yoktur. Fakat, küfr-ü mutlakı kırdığı için, küfr-ü mutlakın altı olan anarşilik ve üstü olan istibdad-ı mutlakı, esasıyla bozar, reddeder. Emniyeti ve âsâyişi ve hürriyeti ve adaleti temin eder." İşte Hazret-i Mehdi'nin saadet-i dareyn ( dünya ve ahiret) düstûrları ; hâlâ ne arıyorsunuz...!!!???

  • Said Yüksekdağ

    2.6.2023 14:45:23

    Durum ne yazık ki bahsettiğiniz gibi. Ben de şahsen bir şey alacağım zaman fiyat araştırması yapıyorum ve hep farklı fiyatlarla karşılaşıyorum. Buna en kısa zamanda bir çözüm bulunmalı ve fiyatlarda istikrar sağlanmalı.

  • S.topuz

    2.6.2023 01:06:27

    Evet, evet, ben de bu ve buna benzer çoook hadise yaşadım ve her gün yaşamaktayız maalesef. Mesela bir gün çarşıya, çamaşır tozu, ..ersil 5 kg.almamı istediler! Marketten alacaktım. Bir akrabam dedi ki, Pazar yerinde daha uygun oluyor. Bunun üzerine Pazar yerine gittim ve ilk gördüğüm tezgahtara fiyat sordum ve önce beni Şöyle bir süzdü ve 180 tl. dedi. Ben fahiş fiat olduğunu ve müşteri seçtiğini fark ettim. Ve bir kaç metre ilerdeki başka tezgaha gittim ve 150 tl.ye daha uygun olarak alabildim. Allah c.c islâh etsin, sonumuzu HAYIRLI eylesin ve yar ve yardımcımız olsun inşaallah, Amiiin.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı