Her asra hitap eden Kur’ân’a ve Kur’ân’daki Asr Sûresi’ne; bu asrın insanları daha fazla muhatap olmalı. Cahiliye döneminde müşrikler asra, dehre kızıp küfrederken Âlemlerin Rabbi asra yemin ediyor önemini vurgulamak için.
Her asra hitap eden Kur’ân’a ve Kur’ân’daki Asr Sûresi’ne; bu asrın insanları daha fazla muhatap olmalı. Cahiliye döneminde müşrikler asra, dehre kızıp küfrederken Âlemlerin Rabbi asra yemin ediyor önemini vurgulamak için.
İmâm-ı Şâfiî de, “Kur’ân-ı Kerîm’de başka hiçbir sûre nâzil olmasaydı, şu pek kısa olan Asr Sûresi bile, insanların dünya ve âhiret saadetlerini te’mine yeterdi. Bu sûre, Kur’ân-ı Kerîmin bütün ilimlerini içine alır” buyuruyor.
Bütün çabalarımız dünya ve ahiret saadetini kazanmak için değil mi? Asr Sûresi’nde bunun formülünü bulmak pekâlâ mümkün.
Asr Sûresi’nin uzunca bir meali şöyle: Bismillâhirrahmânirrahîm. 1. Zamana, asırlara, ikindilere, senin peygamberlikle görevlendirildiğin evrensel döneme andolsun! 2. İmanla güvene kavuşmadıkça, Müslümanca yaşayıp kin, nefret ve ihtiraslarını yenmedikçe, Peygamberin sorumluluğuna eş görevler yapmadıkça, hakkı, sorumluluğu ve sabrederek mücadeleye devamı, birliği birbirlerine tavsiye etmedikçe, âhireti unutarak dünyaya bağlanıp, şeytanî güçlerle işbirliğine devam ettikçe insanlar, Müslümanlar elbette zarardadır, hüsrandadır.
HAKKI VE SABRI TAVSİYE
Ancak iman edip, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenler, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanlar, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanlar, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenler, birbirlerine, toplumda hakça düzeni gerçekleştirecek hak kitap Kur’ân’ı, hak din İslâm’ı, doğruyu, hakkı, sorumluluğu, birliği insanlığı tavsiye edenler, birbirlerine sabırla mücadeleye devamı tavsiye edenler zararda değildir. (Ahmet Tekin Meali)
Ebû Huzeyfe Hazretlerinin bildirdiğine göre: Resûlullahın (asm) Ashâbından iki kimse karşılaştıklarında, biri diğerine Asr Sûresi’ni okumadan ayrılmazlardı. Sonra biri diğerine selâm vererek ayrılırlardı. Onun (asm) ümmeti olarak biz de yapsak ne kaybederiz!
HAKKI TUTUP KALDIRMAK
Mehmet Âkif Ersoy diyor ki:
“Hâlikin nâ-mütenâhî adı var en başı Hak
Ne büyük şey kul için hakkı tutup kaldırmak
Hani Ashâb-ı Kirâm ayrılalım derlerken
Mutlaka sûre-i ve’l-Asr’ı okurmuş bu neden?
Çünkü meknûn o büyük sûrede esrâr-ı felâh
Başta îmân-ı hakîkî geliyor sonra salâh
Sonra hak, sonra sebât: İşte kuzum insanlık
Dördü birleşti mi yoktur sana hüsrân artık” (Safahât, İstanbul 1944, s. 419).
‘İNSANLARI HAKLARINDAN MAHRUM BIRAKMAYIN!’
Asra yemin olsun ki insan hüsrandadır.
Asra yemin olsun ki Allah size adaleti emreder, zulmü yasaklar.
Asra yemin olsun ki ne iyilik, ne de kötülük karşılıksız kalmayacaktır.
Asra yemin olsun ki hak haktır; küçüğüne büyüğüne bakılmaz.
Asra yemin olsun ki zulme rıza zulümdür. Öyleyse hâlâ fırsat varken iyiliği emredip, kötülükten sakındıralım. Birbirimize hakkı ve sabrı tavsiye edelim. Rabbimizin emrine bir kez daha kulak verelim:
“İnsanları hakları olan şeylerden mahrum bırakmayın ve kötülüğü yaygınlaştırarak yeryüzünde ahlâkî çürümeye meydan vermeyin!” (Şuara Sûresi-183)