Dostlarının ricasıyla son anda ‘yok dünya dönmüyor’ dediği için, cezası ev hapsine çevrilmiş ve ölünceye kadar ev hapsinde kalmış.

Rivayetlere göre, mahkeme çıkışında ‘Dönüyor desem de, dönmüyor desem de; yine de dönüyor işte!’ diye mırıldanmış.

***

Dünya dönüyor ve dünyanın gözleri önünde Rusya-Ukrayna savaşı devam ediyor. İsrail Gazze’de katliam yapıyor. Binlerce masum ölüyor, yaralanıyor, sakat kalıyor, açlık çekiyor. Uluslararası kuruluşlar ağır aksak bir şeyler yapmaya çalışıyor.

Buna karşılık 57 İslâm ülkesinden cılız bir kaç sesten başka bir şey duyulmuyor. Zahiren, boykot yaparak, kınayarak milletin gazı alınmaya çalışılıyor. Hatta bazıları alenen İsrail’i destekliyor. Ve.. İsrail ile ticaret tam gaz devam ediyor.

‘Zulüm yapılıyor desek de, yapılmıyor desek de’ zulüm yok olmuyor, devam ediyor. ‘Ticaret yok’ demekte öyle. Beylik ve hamasi laflar kimseyi tatmin etmiyor. İcraat gerekiyor.

***

Ve güzel yurdumuz.. ‘İleri demokrasi, uzaya çıkıyoruz, dünya bizi kıskanıyor’ diye diye gerçeklerin üzerine bir şal örtmeye çalışsak da, mızrak çuvala sığmıyor, şal gerçekleri gizleyemiyor.

Geldiğimiz nokta ortada. Ekonomi, pahalılık, sağlık, adalet, basın, demokrasi, beyin göçü... hangi fotoğrafa baksak içimiz kararıyor.

Cezaevlerinde yüzlerce anne bebeklerini sağlıksız şartlarda büyütmeye çalışıyor. Çıplak arama gibi insan onuruna yakışmayan muamelelere maruz kalıyor. ‘At izi ile it izi’ karıştığından, kurunun yanında yaş da yanıyor. Binlerce masum çile doldurarak adaletin tecelli edeceği günü bekliyor.

Kabul etsek de böyle, inkâr etsek de böyle; durum değişmiyor.

***

Toplumu bir arada tutan ortak değerlerimiz dinamitlendi. Dinî duygular olabildiğince istismar edildi. ‘Dindar nesil yetiştireceğiz’ diye, tabelaları ‘İmam Hatip Lisesi’ yapmak işe yaramadı, gençlik dinden uzaklaşmaya başladı.

Kendinden olmayan, kendi gibi düşünmeyenler ötekileştirildi, şeytanlaştırıldı, vatan haini ilan edildi. Sadece kendine oy verenler için demokrasi ve milli irade denildi. Milyonların oyuyla seçilenler görevden alındı, tutuklandı, yerlerine kayyımlar atandı. Beğenilmese bile insanların demokratik tercihi hiçe sayıldı.

***

Uluslararası Demokrasi ve Seçim Yardımı Enstitüsü’nün (IDEA) 2023 Demokrasinin Küresel Durumu raporuna göre Türkiye 173 ülke içinde hukukun üstünlüğü alanında 148. sırada yer alıyor. Rusya’nın da gerisinde.

Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün hazırladığı 2023 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye, 180 ülke içerisinde 165’inci sırada ve “vahim” kategorisinde.

Dünya çapında ilk 500’e giren üniversite sayımız bir elin parmaklarını geçmiyor. ‘Bunlar dış güçlerin propagandası’ desek de, demesek de vaziyet bu.

***

Ama ümitsizliğe düşmeye, enseyi karartmaya gerek yok. Yerel seçim demokrasiye nefes aldırıp adalet ve hürriyet ümitlerini canlandırdı. Şu bahar günlerinde taze bir şevk ve gayretle yanlışlardan kurtulmak, en aza indirmek mümkün.

Çünkü kabul etsek de, etmesek de dünya dönüyor ve ömür geçiyor.