"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sorgulamak ve tenkid

M. Said ZEKİ
15 Ocak 2018, Pazartesi
İçinde bulunduğu fikriyatı, görüşü, grubu, derneği, partiyi, takımı, cemaatı azıcık eleştirenlere vurulacak etiketler hazırdır: Dönek, hain, satılmış... veya daha hafif tabirle kafası karışık, fikren hasta... Çünkü birilerine göre en iyi vatandaş, öğrenci, mürid, mensup, partili, taraftar düşünmeden itaat eden ve sorgulamayandır.

Halbuki sorgulamak düşünmenin gereği olan insanî bir vasıftır. Nefis muhasebesi veya özeleştiri gerekli ve tavsiye edilen bir özelliktir. Öğrencilik hayatında dersimizi, siyaset ve meslek hayatında duruşumuzu, manevî hayatta kulluğumuzu kısaca; hayatın her safhasında kendimizi sorguya çekmek tabiîdir ve olması gerekendir.

İnsan önce kendisini sorgular. Kendisini sorguladığı gibi içinde bulunduğu ailenin durumunu, mensubu olduğu parti veya grubun, yaşadığı ülkenin durumunu da sorgular.

Kendisinin kim olduğu, nereden gelip nereye gittiği, hayatının gayesinin ne olduğu gibi can alıcı varoluş sorgulamaların yanı sıra, doğru iş yapıp yapmadığını, doğru kişiyle arkadaşlık kurup kurmadığını, doğru grup veya cemaatta olup olmadığını, doğru partiyi destekleyip desteklemediğini, yani çevresini de sorgular, sorgulamalıdır. 

Her doğrunun içinde bir yanlışın, her batılın koynunda bir dane-i hakikatın olabileceği gerçeğini gözden uzak etmez. Çünkü yanlışlardan kurtulmanın yolu sorgulamaktan geçer. Böylece kendisini sürekli geliştirir, tekâmül eder.

Ancak her şeyde olduğu gibi tenkid ve sorgulamanın da müsbet veya menfi tarzda yapılması mümkündür.

TAHRİPKÂR VEYA TAMİRKÂR TENKİD

Nefis muhasebesi; yapılan yanlışları, çekilen sıkıntıları hatırlayıp tekrar üzülmek, hatta ümitsizliğe, karamsarlığa düşmek için değil; yanlışlardan ders çıkarıp bir daha yapmamak, doğru yapılanları görüp sebat ve sabırla devam ettirmek için yapılmalıdır. Hak ve insafla, daha iyiye, daha güzele gitmek için yapılan sorgulama ve tenkid hakikata, mesleğe, düşünce ve dâvâya kuvvet verir. Taklit ve taassuptan kurtarır, tahkik etmeyi, araştırmayı, ezber bozmayı öğretir.

Tahripkâr tenkid ise kendinden öncekileri beğenmez. Gurur, kibir ve demagoji ile yerleşik kurumları, prensipleri, inanç ve itikadı parçalar. İşleyen sistemi işlemez hale getirir. İyi niyetle yapılması sonucu değiştirmez. Kendisine ve çevresine zarar verir.

Tahripkâr tenkid Bediüzzaman’a göre “En müdhiş ve musîbetimiz cerbeze ve gurura istinad eden tenkiddir. Tenkidi, eğer insaf işletirse, hakikatı rendeçler. Eğer gurur istihdam etse, tahrip eder parçalar. O müdhişin en müdhişidir ki; akaid-i imaniyeye ve mesail-i diniyeye girse… Zira iman hem tasdik, hem iz’an, hem iltizam, hem teslim, hem manevî imtisaldir. Şu tenkid; imtisal, iltizam, iz’anı kırar. Tasdikte de bîtaraf kalır.” (Hakikat Çekirdekleri)

MÜSBET SORGULAMALAR / İBRAHİM’İN (AS) KUŞLARI

“İbrahim dedi ki: ‘Rabbim, bana ölüleri nasıl dirilttiğini göster!’ (Allah) dedi ki: ‘İnanmıyor musun?’ (İbrahim) dedi ki: Bilâkis (inanıyorum). Ancak kalbimin tatmin olmasını (istiyorum). (Allah) dedi ki: Öyleyse, dört kuş tut. Onları kendine alıştır. Sonra onların her bir parçasını, bir dağın üzerine bırak. Arkasından da onları çağır. Onlar sana koşarak gelirler. Bil ki! Muhakkak Allah Aziz ve Hâkimdir.” (Bakara-260)

Meal ve tefsirlerde bu âyetle ilgili değişik yorumlar vardır.

Haşir ve dirilişe inanan İbrahim (as) ister kendi adına, ister bizim adımıza sormuş olsun; ölülerin nasıl diriltileceğine kalben mutmain olmuştur. Allah (cc) bu âyetle insanlığa, tam bir imana sahip olabilmeleri için, eksik bilgilerini tamamlamalarını, sorgulamadan çekinmemeleri gerektiğini emretmiştir.

“BU VAHİY Mİ YOKSA…”

Bir başka âyet-i kerimede Allah (cc) bir manada kendi tekliğini ve vasıflarını bile sorgulamaya açmaktadır. “Halbuki gökte ve yerde, Allah’tan başka tanrılar bulunsaydı oraların nizamı bozulurdu. Demek ki o yüce arş ve hükümranlığın sahibi Allah, onların zanlarından, onların Allah’a reva gördükleri vasıflardan münezzehtir, yücedir.” (Enbiya-22)

İstişare emri gereği Hz. Resulullah (asm) Sahabe efendilerimizle hep istişare etmiş; sahabeler de gerektiğinde edep ve ümmet bilinci içinde, ama medeni cesaretle “Bu vahiy mi, yoksa sizin görüşünüz mü ya Resulullah (asm)?” diye sormaktan çekinmemiştir.

“MİHENGE VURMADAN ALMAYINIZ”

Münâzarât isimli eserinde, bu sünnete uyan Bediüzzaman muhataplarına “Siz mihenge vurmadan almayınız… Hatta benim sözümü de, ben söylediğim için hüsn-ü zan edip tamamını kabul etmeyiniz. Size söylediğim sözler hayalin elinde kalsın, mihenge vurunuz” diyerek tahkik ehli olmalarını istemektedir. 

Tulûât’ta ise tenkid saikinin nefret veya şefkat olabileceğini izah edip, tenkidin ölçüsünü şöyle vermektedir: “Saik-i tenkid, aşk-ı hak ve arzu-yu tenzih-i hakikat olmalı. Selef-i sâlihînin tenkidleri gibi.”

Öyleyse ifrat ve tefrite düşmeden, tahripkâr olmadan, hak ve hakikatın hatırı için, insafı elden bırakmadan, daha iyiye, daha güzele ve başarıya gitmek için müsbet sorgulama ve tenkidden korkmamalıdır. ‘Bunu söylersem, amirim, liderim, şeyhim, abim kızar’ endişesine kapılmadan usûlüne göre yapıcı tenkidlerde bulunmak insanî bir görevdir. Yapılan müsbet tenkidler nazara alınmalı, gerekli dersler çıkarılmalı ve gereği yapılmalıdır.

FİKRÎ İSTİBDAT / HÜRRİYET

Tenkid eden ise hain veya dönek diye damgalanmamalı, bilâkis hakikata katkı yaptığı ve hakkın hatırını âli tuttuğu için tebrik ve teşvik edilmelidir. Fikir ve ifade hürriyetinin, vicdan hürriyetinin ayrılmaz parçası olduğu, fikrin ifade edilmesine müsaade edilmediği takdirde batıl, yanlış fırkalar, hizipler, gruplar doğacağı unutulmamalıdır.

Okunma Sayısı: 1757
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı