"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çözüm süreci nereye gidiyor?

Mehmet KARA
07 Mart 2015, Cumartesi 08:20
Çözüm süreci “çok bilenmeyenli denklem” gibi değerlendirilirse yanlış olmaz.

Şubat ayının son günü Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi’nde Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Âlâ, AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal ile HDP grup başkanvekilleri Pervin Buldan, İdris Baluken, HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder arasında gerçekleşen toplantının ardından yapılan açıklamada, Öcalan’ın mesajı okunmuş “PKK’yı silâh bırakmak için olağanüstü kongreye çağırıyoruz” sözleri büyük yankı bulmuştu.

Ancak sonrasında her iki taraftan yapılan açıklamalar kafaları karıştırdı.

Kafaların karışmasının sebepleri var. Türkiye’yi ve milletimizi yakından ilgilendiren bu konuda muhalefete bilgi verilmemesine alışmıştık, ancak bu sefer toplantının olacağından bile başbakan yardımcısının dahi haberinin olmaması bu karışıklığın sebeplerinden birisi.

Hükümet sözcüsü Bülent Arınç’ın toplantıdan sadece bir gün önce hükümet ile HDP heyetinin ortak açıklama yapmasının mümkün olmadığını söylemesinden sonra bu toplantının hem de Başbakanlık ofisinde yapılması “kimden ne gizleniyor, neyin pazarlığı yapılıyor?” soruları da beraberinde getirdi.

Bu toplantının hemen ardından HDP’nin eşbaşkan ve İmralı heyetinin de üyesi olan Demirtaş’ın açıklamaları ve Arınç’la arasındaki polemikler de bu soruları güçlendiriyor. Beyanlara bakıldığında, “Toplantının ikisinin bilgisi haricinde mi yapıldı?” sorusu akıllara geliyor.

Bu çerçevede, Demirtaş’ın bu ortak açıklamadan sonra, “Biz sizin bu ülkeye barış demokrasi ve hürriyet getireceğine asla inanmıyoruz. AKP’ye güvenmiyoruz” sözünü nereye koymak gerekir?

Bu tartışmaları dikkate alırsak, Dolmabahçe açıklamasını çöpe mi atmak gerekiyor. Çünkü bu açıklamaları her iki tarafta ciddiye almıyor gözüküyor.

Görüntü şu: Bir gün çözüm süreci görüşmesi yapıp “mutabakat metni” okunuyor, ertesi gün, “Bunlar samimî değil, her an vazgeçebilirler” deniyor. Bu ne yaman çelişki?

* * *

Dolmabahçe’de yapılan açıklamada “PKK’yı silâh bırakmak için olağanüstü kongreye çağırıyoruz” cümlesi net bir şekilde telâffuz edilmişken şimdi İmralı heyetinde olan ve açıklamada da bulunan Baluken’in bu cümleyi “niyet beyanı” olarak nitelemesinin amacı nedir?

Diğer taraftan açıklanan 10 maddelik paket bir “üst metin” olarak ifade edilirken, bu maddelerin altı kimler tarafından ve ne zaman doldurulacağı da bilinmiyor. 

* * *

Türkiye’de kandan beslenenler hariç herkes barışın olmasını, kardeşliğin artmasını, karmaşanın, kavganın bitmesini elbette ister. Ancak gizli, saklı pazarlıkların yapıldığı görüntüsü de rahatsız edici…

Diğer taraftan Meclis’te görüşmeleri sabahlara kadar süren, fakat 18-20 saatte ancak 5-6 maddesi geçirilebilir “iç güvenlik paketiyle ilgili her iki taraftan yapılan açıklamalarda ilginç. HDP kanadı çözüm sürecinin ilerlemesi için bu taslağın geri çekilmesini ya da tekrar görüşülmesini isterken, hükümet kanadı bir taraftan bunun mümkün olmadığını söylüyor.

Bir taraftan da, Dolmabahçe açıklamasında yer alan Grup Başkanvekili Ünal, Meclis’ten geçen maddelerin yeniden müzakere edilebileceğini söylüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “İç güvenlik kanun taslağını inceledim. Eksiği var, fazlası yok” sözünden sonra ise tekrar “Bu kanun çıkacak, çıkacak, çıkacak” noktasına geliniyor.

Bunun karşısında HDP’li Buldan, “İç Güvenlik Paketi ile ilgili bazı değişiklikler yapılacaktır” şeklinde net bir beyanda bulunuyor. AKP Grup Başkanvekilleri, bir taraftan böyle bir durumun olmadığını söylüyor, diğer yandan Meclis çalışmalarına ara veriliyor…

Şimdi gözler 21 Mart’ta yapılacak Nevroz kutlamalarında. Çözüm sürecinin geleceğinin orada şekilleneceği söyleniyor. Öcalan’ın “silâh bırakma” mesajının orada okunmasından sonra çözüm sürecinin rotasının belli olacağı ifade ediyor. Ancak şunu da burada not düşelim. 2013 Nevroz’unda da silâhların susmasından, PKK’lıların sınır dışına çıkmasından söz edilmişti. Ancak, bir çekilme olmadığı gibi PKK’nın daha da güçlendiği de görülüyor.

Sahi, çözüm süreci nereye gidiyor?

Okunma Sayısı: 1755
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı