Erken seçim tartışmaları Türkiye’nin gündeminden düşmüyor.
Başta MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli olmak üzere AKP kanadı genel seçimlerin 2023 Haziran ayında yapılacağını ısrarla söylemelerine rağmen erken ya da baskın seçim tartışmaları bir türlü bitmiyor.
Erken seçimin gündemden düşmemesinin sebeplerinin başında ekonominin kötüye gidişi ile birlikte Mayıs ayından itibaren AKP ve MHP arasında oluşturulan komisyonların Seçim ve Siyasî Partiler Kanunu ile ilgili çalışmalarını yürütmesi geliyor. Muhalefet partileri de kendi tekliflerini hazırlıyorlar. Seçim barajının indirilmesi ya da sıfırlanması, tercih sistemi, dar ya da daraltılmış bölgeli seçim sistemi gibi birçok teklif gündeme getiriliyor.
Şu anda hükümete yakın anket şirketleri dahi Cumhur İttifakı’nın oylarını yüzde 40’lar civarında gösteriyor. Bu durumda da iktidar Meclis’te çoğunluğu kaybediyor.
Aslında hükümetin devam etmesi adeta pamuk ipliğine bağlı. Çünkü, AKP’nin milletvekili sayısı 291 olduğu için MHP’nin bir şekilde desteğini çekmesiyle hükümet Meclis’teki çoğunluğunu kaybetme tehlikesiyle baş başa kalabilir.
***
BAHÇELİ İSTEDİ KAZANAN AKP OLDU
Son 15 yıldır “erken seçim fitilini” hep ‘Devlet Bahçeli’ ateşledi. Bahçeli 2002’de de 2007’de de erken seçim istemişti ve her ikisi de yapıldı. Sadece 2011 yılında son 34 yıl içinde erken olmayan bir genel seçim yapıldı.
18 Nisan 1999’da yapılan genel seçimlerde ANASOL-M hükümetinde Başbakan Yardımcısı olarak yer alan Bahçeli, 7 Temmuz 2002’de erken seçim istemiş, tarih olarak 3 Kasım 2002’yi göstermişti. Bahçeli 2007’de de erken seçim istemiş, tarih olarak 24 Haziran 2007’yi göstermişti. AKP her iki seçimden de birinci parti olarak çıkarken MHP her iki seçimde de meclis dışında kalmıştı.
7 Haziran 2015 seçimlerinde ise AKP, 13 yıllık tek başına iktidar döneminin sonuna gelmişti. Oyların yüzde 40.9’unu alan AKP tek başına iktidar olammıyordu. Seçim gecesi, daha sonuçlar resmî olarak açıklanmadan Bahçeli, koalisyona kapıları kapattı, erken seçim istedi. 7 Haziran’da yüzde 16.3 oyla 80 milletvekili çıkartan MHP, 1 Kasım’daki seçimlerde 11.9 oy aldı, milletvekili sayısı 40’a düşerek HDP’nin gerisinde kaldı. AKP ise oylarını yüzde 49.5’e çıkarttı, milletvekili sayısını 258’ den 317’ye yükseltti.
Burada dikkat çeken ise Bahçeli’nin erken seçim istediği seçimlerde kazananın hep AKP olması...
Üç yıllık bir süre varken AKP-MHP koalisyonunun erken seçim hamlesi yapması ilk bakışta mümkün görünmeyebilir. Ancak Bahçeli’nin, başbakan yardımcısı olduğu bir hükümette erken seçim istemesi de mantıklı değildi. Şu anda MHP kanadında erken seçim dillendirilmese de bir gün kalkıp, ekonomi, dış politika gibi konularda “Yeter artık, haydi seçime” demesi beklenebilir.
***
18 SENEDİR KABİLE DEVLETİ MİYDİ?
Erken seçimin olmayacağını, seçimlerin zamanında yapılacağını Bahçeli de sık sık söylüyor. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Bahçeli’nin de ifade ettiği gibi böyle bir şey söz konusu değil. Bunun vakti saati bellidir, Haziran 2023” demesi dikkat çekerken söylediği bir cümle daha da dikkat çekiciydi. Erdoğan’ın “Gelişmiş ülkelerde ilân edilen tarihin dışında hiç erken seçim, şu bu dedikodusu duyar mısınız? Bu, kabile devletlerinin işidir. Kabile devletlerinde bu olur” demesi 2002 yılından bu yana yapılan dört erken seçimi hatırlattı.
Bu sözler, “Peki, Türkiye 18 yıldır bir kabile devletiydi de şimdi mi gelişmiş ülke noktasına geldi?” sorularını akıllara getirdi.
“2019’a kadar seçim-meçim yok” denildikten çok kısa bir süre sonra 2018’de seçim kararı alındığını da hatırlatalım…
***
ERKEN SEÇİM KARARI NASIL ALINIR?
Diğer taraftan yeni sistemde erken seçim olması için iki yol var. Birincisi yeni sistemde erken seçim, Meclis’te milletvekillerinin 5’te 3 çoğunluğu ile (bu da 360 milletvekili demek) alınıyor. AKP’nin 291, MHP’nin 48 milletvekili bulunuyor. Bu sayılarla Cumhur İttifakı tek başına erken seçim kararı alamıyor. Ancak, AKP ve MHP erken seçim kararı alırsa muhalefet bunu destekleyecektir.
Erken seçim kararı almanın ikinci yolu ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Meclis’i feshetmesiyle olabilir. Erdoğan’ın daha üç yıl varken böyle bir karar alması da pek mantıklı görünmüyor. Çünkü… Erdoğan iki dönem cumhurbaşkanlığı yaptığı için yeni sisteme göre iki kez aday olabiliyor. İlk cumhurbaşkanlığı dönemi eski sisteme göre yapıldı, ancak o zaman da milletin oyuyla seçildi. Bu durumda adaylığı tartışma konusu olabilir. Çünkü, anayasanın ilgili maddesine göre üçüncü kez aday olamıyor. Tam da burada yeni sisteme göre Erdoğan erken seçim kararı alırsa bir kez daha aday olamayabileceğini de not etmek gerekir. Bu durumda da seçim kararının meclis çoğunluğu ile alınması gerekiyor.
Erdoğan’ın adaylığı ile ilgili anayasal tartışmalar düşünüldüğünde geçtiğimiz günlerde AYM üzerinden yapılan tartışma da ayrı bir anlam kazanıyor. Bazı çevrelerde Erdoğan’ın “anayasa hükmüne aykırı” olarak üçüncü kez aday olmasının önünde engel olarak AYM görünüyor. Bunu söyleyenler bu tartışmanın “yanan ışıklar” üzerinden bu kadar büyütülmüş olabileceğine dikkat çekiyor.
Erdoğan’ın adaylığı, AYM tartışması, muhalefetin erken seçim talepleri, Seçim ve Siyasî Partiler Kanunları’nda yapılması planlanan değişiklikleri beraber düşündüğümüzde erken bir seçimin çok da imkânsız olmadığı söylenebilir.
***
SORUNLAR KATLANARAK DEVAM EDERKEN
Öyle görünüyor ki, Türkiye’nin nefes alması ve rahatlama olması için muhalefet erken seçimi gündemden düşürmeyecek. Özetle, Türkiye’nin erken seçimsiz 2022’yi görmesi zor görünüyor.