“Peki eleştirmek ve onun bu açıklamalarını kabul etmeme bunu ifade edenlerin hakkı ve haddi midir?” diye bir soru sorulursa cevabı ne olur acaba?

«««

“AYM KALDIRILMALI”YMIŞ!

AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Erdoğan’ın Anayasa Mahkemesi’nin tutuklu gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül için verdiği tahliye kararı sonrası, “Karara uymuyorum, saygı da duymuyorum” sözlerini bir adım öteye götürmüş.

Twitter hesabından paylaşımlarda bulunan Külünk, “AYM anayasal meşrûiyet altında milletin egemenlik Hakkı’nı gasp ediyor. Yeni Anayasa sürecinde AYM’nin varlığı tartışılmalıdır. AYM kaldırılmalıdır” ifadelerini kullandı.

Madem Anayasa Mahkemesi kaldırılması tartışılacak, MGK, YÖK gibi anayasal kurumların kaldırılması da tartışabilir mi?

Ama önemli olan bunu böyle bir tartışma başlamadan önce söyleyebilmekti. Yoksa senin düşüncene uygun karar verince iyi, karşı görüşte olunca kötü denilince bunu söylemenin de bir anlamı kalmıyor…

«««

BİR SAATTEKİ 600 BİN LİRALIK MASRAF!

Meclis Genel Kurulu şu günlerde 2016 Yılı Bütçe Kanun Tasarısının görüşmeleri için çok yoğun çalışıyor. Bazen 10 saati aşan görüşmelerde vekiller yorulunca sert tartışmalar yapıyorlar. 

Bütçe görüşmeleri sırasında Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın ilginç bir tesbiti olmuş. Yılmaz, kabaca bir hesap yapıldığında Meclis’in 1 saatlik çalışmasının 600 bin liralık bir maliyet getirdiğini söylemiş. Yılda 150 gün ve ortalama günde 10 saat çalıştığını söyleyip bu maliyetin düşürülmesi gerektiğini dile getirmiş.

Bakan’ın maliyetin düşürülmesi için getirdiği teklif daha da ilginç. İçtüzük değişikliğinin ele alınırsa Meclis daha iyi çalışırmış.

Bu şu anlama mı geliyor? “Kanunlar görüşülürken milletvekilleri fazla konuşmasın. Kanunlar oylanıp kabul edilsin.” Meclis az çalışacaksa vekillerin de az konuşma yapması gerektiği sonucunu ortaya çıkıyor.

“Başkanlık sistemi gelse acaba buna bir çare olur mu?” diye aklımıza geldi!

«««

Samimiyetleri ne kadar?

27 Aralık merhum Necmettin Erbakan’ın vefat, 28 Şubat da postmodern darbenin yıl dönümü idi. 28 Şubat postmodern darbesi Erbakan’ın başkanlığındaki Refahyol hükümetine yapıldığı için hem sosyal medyada hem de yapılan açıklamalarda ikisi birden değerlendirildi.

Ancak açıklamalara bakınca hayretler içinde kalmamak mümkün değil. Erbakan’ın partisini bölüp, onun rahatsızlığın arttığı bir dönemde terk edip gidenlerin şimdi kalkıp ona methiyeler dizmesine hayret etmemek mümkün mü? Sağlığında ona yapmadığını bırakmayanların şimdi onu yere göğe sığdıramamalarının samimiyeti ne kadardır? Onu da milletin takdirine bırakıyoruz.

Buna timsah gözyaşları mı denir, yoksa atalarımızın dediği gibi “kör ölür badem gözlü olur” mu denir, bilemedik.

Bu arada Adalet Bakanı Bozdağ’ın verdiği bilgiye göre 28 Şubat dâvâsında şu anda cezaevinde tutuklu bulunan kimse kalmamış. Bu da darbelerden ve darbecilerden hesap sorulacağını söyleyenlerin durumunun özeti oluyor.

Sizi gidi sizi!