Bahsettiğimiz aç kapa hadisesi Meclis’te yaşanıyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında yaşanan siyasetteki hararet Cumhurbaşkanı ve Başbakanın görevi başlamasıyla beraber biraz olsun bitmişken, bugün yapılacak hükümetin güvenoylaması ve yine dün başlayan ve bugün de devam edecek olan CHP olağanüstü kurultayı siyasetin bugün de ne kadar hararetli geçeceğini gösteriyor.
Siyasetteki bir hareketlilik de Pazartesi Meclis’te yaşanacak. Pazartesi başlayacak ve 3 gün (şimdilik) sürecek Torba Kanunun görüşmeleriyle tekrar siyasetin harareti artacak.
61 madde ile başlayıp 149 maddeye ulaşan ve arasında Risale-i Nurları devlet tekeline alan ve bir önerge ile kanun tasarısına sokuşturulan maddenin de (90. madde) olduğu ve aylardır, önce Komisyonda sonra da Meclis Genel Kurulu’nda sert tartışmalar ve kanlı kavgaların yaşandığı bir ortamda görüşülen Torba Kanunun görüşmeleri, Meclis’in çalışma süresinin 4. defa uzatılmasına rağmen bitmemişti.
Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde tartışmalara girmemek ve AKP içinde kulislerin önüne geçmek için tatile sokulan Meclis “Torba Kanun” için tekrar çalıştırılacak. Bu çalışmanın ardından üç haftalık bir tatile girmesi bekleniyor. Tabi yine bir sıkıntı (!) çıkmazsa…
13 Temmuz tarihinde tasarının 102. ile 126. maddelerini kapsayan 5. bölümün kabulünün ardından Danışma Kurulu önerisi kabul edilerek TBMM, 1 Ekim Çarşamba gününe kadar tatile girmiş, 1 Ekim’den sonra kalan 23 maddenin görüşüleceği söylenmişti. AKP’nin Meclis Başkanlığına yaptığı başvurunun ardından 5. defa Torba Kanun için toplanması hükümetin bu kanuna verdiği önemi (!) gösteriyor.
Yarın tasarının 6. bölümünde yer alan maddelerle birlikte tek maddelik bir kanun teklifi daha görüşüleceği belirtiliyor. Bu teklifte çok ilginç ve üzerinde çokça tartışılacağa benziyor. AKP Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can’ın, “Avukatın dosya içeriğini incelemesi ya da belge örneği alması yetkisini kısıtlayan” tek maddelik, “Ceza Muhakemesi Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi” de görüşülecek. Bu kanun teklifi kabul edilirse, son günlerde emniyette yaşanan dalga operasyonlarında avukatların elini zayıflatacağına kesin gözüyle bakılıyor.
Neyse, bu konuda daha çok yorum yapılacağından biz esas mevzuya dönelim.
«««
Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında kurulan 62. hükümet güvenoyu aldıktan sonra ilk çıkaracağı kanun bu olacak. Yani, Davutoğlu hükümetinin ilk icraatı aralarında Risale-i Nurlara devlet tekeli getiren maddenin de olduğu Torba Kanunu yasallaştırmak olacak.
AKP’li bazı vekil, komisyon başkanı, başkanvekili ve üyeleri maddenin “hatalı” olduğunu kabul ediyorlardı. Ancak hatalarından dönmemekte ısrar ettiler! Maddenin ne kadar yanlış olduğunun pek çok kişi farkında… Ancak üstteki “iradeyi” aşamamaktan dolayı, mesele bu kadar ikaza rağmen, bu noktaya kadar geldi. Maddenin görüşmelerin sırasında da AKP sıralarında 60-70’i geçmeyen milletvekilinin olması da bunun bir nevî ispatıydı. Genel Kurul görüşmelerinde muhalefetin Risale-i Nur’un tekelleştirilmesine yol açan “90. maddenin (korsan önergenin) metinden çıkarılması” için önerge vermişler, ama AKP’liler bu “üst irade”yi aşıp bu önergeyi kabul etmemişlerdi.
Maddenin komisyonda görüşmeleri sonrasında kabul edilip Meclis Genel Kurulu’na gelmesinden itibaren şu soruları sormamıza rağmen bir cevap alamamıştık. Hâlâ da bir cevap verilmiş değil.
Devletin bu işe karışmasının mantığı nedir? Bakanlar Kurulu neden böyle bir şeye karar verir? Kanun çıktıktan sonra Bakanlar Kurulu çıkıp bunu sadece “Diyanet basacak” derse, itiraz edilse de bir anlamı olur mu? Ya da Diyanet, “Külliyat’tan her sene birini basacağım” derse kim itiraz edebilir? Etse de kim dikkate alır? “Devletin bir kurumu” olan Diyanet eserlerin tamamını basabilecek mi? Ya da Risale-i Nur’u kimin basacağına karar verme yetkisine ne kadar haizdir?
Yeni işbaşına gelen Davutoğlu hükümeti Risale-i Nurlara devlet tekelini getiren böyle bir maddenin de bulunduğu bir kanunun kabulünden sonra göreve başlarsa, hem de ilk icraatı bu olursa nasıl bir intiba bırakır, bunu hatırlatmak isteriz.
Şu aşamada 126 maddesi Genel Kurul’da kabul edilen tasarının bu maddesi (90. madde) tekrar görüşülüp kanun tasarısından çıkarılabilir. Bunun imkânı vardır. İstenirse başka formüllerle de bu yapılabilir.
Meselâ, Meclis İçtüzüğü’nün “Genel Kurulda yeniden görüşme” başlıklı 89. maddesinde yer alan, “Tasarı veya teklifin tümünün oylanmasından önce, belli bir maddesinin yeniden görüşülmesini gerekçeli bir önerge ile esas komisyon veya Hükümet bir defaya mahsus olmak üzere isteyebilir. Bu istem Danışma Kurulu’nun görüşü alındıktan sonra Genel Kurulca, görüşmesiz ve işaret oyuyla karara bağlanır” maddesi uygulanabilir.
«««
Diğer taraftan Risale-i Nur’a bandrol engeli de 157 gündür devam ediyor. Bu engel dolayısıyla Risale-i Nur’lar basılamıyor, basılanlar bandrol olmadığı için insanların istifadesine sunulamıyor. Matbaalarda bekliyor. Beş ayı aşkın bir süredir bu “engel”in neden yapıldığını net şekilde açıklayan da olmadı.
Dün güvenoyu alan hükümetin başkanı Davutoğlu’nun dikkatini sunuyoruz. Her fırsatta kitaplara saygıdan bahseden başbakanın bu hassasiyetini gösterip konuyu acilen değerlendirmesini bekliyoruz.
Şu aşamada keyfi olarak 157 günden devam ettirilen bandrol engeli de tıpkı engelin başlamasına yol açtığı gibi hemen kaldırılabilir.