"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Mağduriyetler acilen giderilmeli

Mehmet KARA
11 Eylül 2016, Pazar
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “at izinin it izine karıştığını, bunun doğru olmadığı”nı söylemesinin ardından gerek açığa alınmalarda gerekse görevden almalarda büyük çaplı mağduriyetlerinin yaşandığı ortaya çıktı.

Başbakan Binali Yıldırım, valiler toplantısında, valilere haksızlığa uğrayanlar için “kriz merkezi” (adı mağduriyetleri giderme komisyonu olsa dahi uygun olur) kurulacağını açıklaması bir bakıma bu mağduriyetlerin giderilmesi için ümit kaynağı oldu.

Erdoğan’ın, Valilere “Memurları açığa alma yarışına girmeyin. Sadece adil davranın” sözünün de etkisi büyük olacaktır… Kendisine haksızlık yapıldığını söyleyenler bu merkezlere gidip varsa belgelerini vermeleri gerekiyor.

AKP, CHP ve MHP’de bu yönde merkezlerin oluşturulduğunu biliyoruz. Partiler kendilerine gelen mağduriyetle ilgili şikâyetleri hükümete iletiyorlar. CHP’ye 3 bin 500’ü aşkın şikâyetin gittiği açıklandı.

28 Şubat post-modern darbesindeki mağduriyetlerin giderilmesi uzun yıllar almıştı. Başörtüsü mağduriyetleri 13-14 yıl sonra ancak giderilebilmişti. Üniversitelerdeki başörtüsü yasağı 14 yıl (1997-2011) sonra biterken, başörtüsü yüzünden memuriyetten atılanların mağduriyeti 16 yıl sürmüş ve büyük hak kayıplarına sebep olmuştu.

Ümit ediyoruz ki, mağduriyetlerin giderilmesi bu kadar uzun süre almaz. Kamuoyuna yansıyan büyük mağduriyetler var, çünkü…

"Asılsız ihbarcılara hesap sorulmalı"

15 Temmuz kanlı darbe girişiminden sonra kamu kurum ve kuruluşlarında, ihbar, şikâyet, ispiyon, gammazlamalar dolayısıyla çalışanların tedirginlik ve endişesi her geçen gün daha da artıyor. 100 binin üzerinde kamu görevlisi açığa alındı, KHK’larla 50 binin üzerinde işten atılma gerçekleştirildi.

Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan bakanlar kurulunda yayınlanabilen Kanun Hükmünde Kararnameler bilindiği için her toplantıdan sonra çalışanlarda tedirginlik oluşuyor. Ne Kurban Bayramı öncesinde insanlarda bir sevinç görülüyor, ne başka bir konu konuşulabiliyor.

Başbakan Yıldırım, kurunun yanında yaşın yanmaması için azamî gayret gösterileceğini söylerken, “örgütle hasbelkader ilişki içinde olanları ayırmalıyız” demişti.. Başbakan yardımcısı Türkeş ise, “cadı avına dönüşüyor, sulandırılıyor” ikazları da dikkat çekmişti. 

Bu iki ismin sözleri karşılığını bulmamış olmalı ki, 15 Temmuz’dan 55 gün sonra şikâyetler arttı. Erdoğan’ın sözlerinden sonra mağduriyetleri herkesin dillendirmeye başlaması da ilginç…

Günler öncesinden “en yakınınızdaki kişi de olsa şikâyet edin” denilmesinden sonra değişik vasıtalarla ihbarlar sürdü, sürüyor. Böyle olunca da yargı ve emniyet işin içinden çıkamaz hale geldi. Hak kayıpları, mağduriyetler artıyor.

Ahmet Taşgetiren, 1 Eylül 2016 tarihinde “MİT cenahından ‘250 bin kişi hakkında soruşturma yürütülüyor, bunun yüzde 10’u hatalı olsa binlerce insan mağdur olur’ açıklaması geldi. İyi de, bunu mağdur olana nasıl anlatacağız?” yazmıştı.

Bu durumda şunu yapmak gerekmez mi?

Şikâyet edilenler için soruşturma açılır, titiz bir çalışma ile suçlular ve masumlar ayrılır. Bu sırada da mağduriyetler oluşabilir. Bu mağduriyetlerin oluşmaması için ise iftira ile ihbar ayrımı yapılması gerekmez mi? Elbette bunun ayrımını yapmak zordur, ama yapılmalıdır.

Bu yüzden ihbar eden kişinin, ihbarının asılsız çıkması halinde ya da maksatlı ihbarının sonunda bir işlem yapılayacağını bilmesi durumunda asılsız ve mesnetsiz ihbar yapmaktan çekinir. Bu durumda “kurunun yanında daha az yaşın yanmasına” ya da “cadı avına dönüşmesi”ne engel olunabilir.

İhbarcıya bir yaptırım uygulanmasının yapılması şu aşamada önemli olduğu ortaya çıktı. Bu yapılmazsa mağduriyetler artar.

Başbakanlık Müşavirliği ve AA Genel Müdürlüğü de yapan Kemal Öztürk’ün, “Kurumsallaşma ve sistem kurmak, adalet ve hakkaniyeti birinci prensip olarak en öne çekmek, iftira eden, çamur atan, asılsız ihbarda bulunan, yalan konuşan ya da yazandan hesap sormak bir hayata geçirilsin, bakalım itler, atların arasına karışır mı, yoksa kaçar mı, görürüz” (8.9.2016) demesi de bundandır…

BİR ÂYET:

“Bir fâsık bir haber getirdiğinde, doğruluğunu araştırın; yoksa bilmeden birilerine zarar verir de yaptığınıza pişman olursunuz.” Hucurât, 6

Okunma Sayısı: 3643
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı