"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Meclis tatildeyken...

Mehmet KARA
26 Eylül 2016, Pazartesi
OHAL çerçevesinde peşpeşe çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerin görüşülmesinin açılışını beklediği, Suriye’de bir ayı aşkındır devam eden operasyonların olduğu bir ortamda Meclis hâlâ kapalı.

15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra FETÖ/PDY soruşturması kapsamında her gün dalga dalga operasyonlar yapılırken, Meclis’te kurulan Darbeyi Araştırma Komisyonu daha çalışmalarına başlamadı bile... Oysa başlasaydı darbe teşebbüsünde karanlıkta kalan noktalar araştırılıp, yargıya yardımcı da olunabilirdi...

1 Ekim’de açılacak olan Meclis’in bu kadar kapalı kalmasının sebebini bugüne kadar kimse açıklayamadı…

İki yüzlü ABD!

 

20 Ocak’ta görev süresi dolacak olan ABD Başkanı Obama Birleşmiş Milletler’deki son konuşmasında, “Filistin, İsrail’in meşrû devlet yapısını tanımalı. İsrail sonsuza kadar Filistin’e ait olan toprakları işgal edemeyeceğini anlamalı” sözleri dünyayı şoke etmiş! Çünkü ilk kez bir ABD Başkanı İsrail’i Filistin’i işgal etmekle suçlamış…

Ne var ki aynı ABD, 14 Eylül’de İsrail’e rekor askerî yardım için karar aldı. ABD gelecek 10 yıl içinde İsrail’e 38 milyar dolarlık yardım yapacak. 

Ancak İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, bu rekor yardımdan bile tatmin olmamış. Obama’nın halefiyle İsrail adına daha iyi bir anlaşma yapabileceği umuduyla bekleyebileceği sinyalini vermiş.

Şimdi, Obama’nın İsrail’e “işgalci” dediğine mi inanalım, rekor askerî yardımı onaylamasına mı? Peki, ABD’nin bu “ikiyüzlü tutumu” neden olabilir? Ya Obama dünyaya bu rekor yardımı unutturmak için böyle yaptı, ya da Yahudi lobisi Obama’yı böyle bir yola razı etti…

Yedek cumhurbaşkanı da olacak mı?

Başlığı görünce bu da nereden çıktı diye sorabilirsiniz? Garip bir soru olarak da görülebilir. Ama bu başlığı yazmamızın sebebi boş değil.

ABD’de konuşan Erdoğan, “Her siyasî partinin kendi sütununda kendi yedek listesi olabilir, bir eksilme olması halinde onun yerine bu listeden bir milletvekili gelebilir. Bunun başka faydaları da vardır. Parlamentoda boşluk olmaz, bunu gidermiş oluruz. Siyasî partilerin bu konuda nasıl bir uzlaşma içinde olacağını bilemiyorum. Ama temennim, benim bir cumhurbaşkanı olarak, bu istikamettedir” diyerek bir teklif getirdi.

Aslında Erdoğan’ın bu teklifi yeni değil. 2004 yılında devamsızlık yapan milletvekillerine karşı “yedek vekillik” restini çekmişti. Yine 2005 yılında da Erkan Mumcu ve ekibinin istifası üzerine de bunu gündeme getirmişti.

Meclis’te üç partiden (AKP, CHP ve MHP) birer milletvekili “mini anayasa paketi”ni görüştüler. Hemen ilk akla gelen “yedek vekillik” teklifinin de bu pakete girebileceği oldu. MHP’li komisyon üyesi Mehmet Parsak, bu konunun komisyonda görülmediğini söylemişti. Komisyon çalışmalarını bitirdi ve 7 madde üzerinde mutabakata varıldı. Mutabakata varılan maddelerle ilgili son kararı liderler verecek. Liderler arasındaki görüşmelerde bu konu gündeme gelir mi, onu bilemiyoruz.

Muhalefet partileri “yedek vekillik” teklifine şu anda tepki gösteriyorlar. Bu teklifin mevcut vekiller üzerinde baskı kurmak amaçlı olduğunu ve “eğreti” durduğunu dile getiriyorlar. MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, “Gerekliyse o zaman yedek cumhurbaşkanı, yedek başbakan da seçmek gerekir. Yedek meselesini gündem değiştirme olarak görüyorum” diyerek görüşünü dile getiriyor.

Erdoğan’ın teklifine TBMM Başkanı İsmail Kahraman, “Yedek milletvekilliğinin dünyada tatbikatı var. Bir Anayasa çalışmasını gerektiren bir hadisedir” diye destek veriyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu da “Meclis’te hangi siyasî partiden olursa olsun, eksilen milletvekilinin yerini doldurabilecek bir sistemi TBMM’ye kazandırmak gerekir” diyerek desteğini açıklamış.

Mini anayasa değişiklik paketi görüşülürken bu konu gündeme gelebilir. Partiler arasında mutabakat sağlanır mı, sağlanmaz mı, onu Meclis çalışmaya başlandığında göreceğiz. 

Şimdi soru şu: Cumhurbaşkanının, belediye başkanının, muhtarın da yedeği için teklif gelecek mi?

Nereden bilsin bir gün başbakan olacağını

Başbakan Binali Yıldırım, 2016-2017 eğitim-öğretim yılının açılış töreninde yaptığı konuşmada eşi Semiha Hanımın öğretmenlik yaptığı dönemde, eşi rahatsız olduğu için onun yerine girdiği dersteki hatırasını anlattı. 

Derste öğrencilerle yaşadığı hatıraları anlatan Yıldırım, ders bitiminde okul müdürünün, “Teşekkür ederiz dedi, boş geçse daha iyi dersler’ dedi. Pedagoji başka bir şey, sabır lâzım” dediğini aktardı. 

Hatıra törene katılanları epey güldürürken, o müdürün kim olduğu merak edildi. Müdür bey nereden bilsin Yıldırım’ın bir gün başbakan olacağını? Bilse bu sözleri söyler miydi?

Okunma Sayısı: 1891
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı