"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tam da “Türk tipi”

Mehmet KARA
04 Mart 2017, Cumartesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan 16 Nisan’da oylanacak olan anayasa değişikliği sistemini “Türk tipi cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” olarak târif ediyor. İlk başlarda “partili cumhurbaşkanlığı” denilmişti, sonra “cumhurbaşkanlığı sistemi“ denildi, en son olarak da Erdoğan’ın tarifi ile ifade edilmeye başlandı.

Gerçekten de maddelere bakıldığında tam da “Türk tipi”… Dünyada eşi ve benzeri yok.

Şu anki sistemle seçilen partisinin genel başkanlığını yapan Turgut Özal, Süleyman Demirel, Abdullah Gül gibi cumhurbaşkanlarımız oldu. Seçildikten sonra “tarafsızlık” üzerine yemin ettikleri için partiler üstü davrandılar. Çünkü, bu anayasal bir sorumluluktu.

Bir partiye mensup olan cumhurbaşkanları partileriyle ilişkilerini tam olarak kesmediler. Zaman zaman parti meselelerine de -tabirî caizse- “el altından” müdahil oldular. Buna Gül de dahil... Ancak Erdoğan cumhurbaşkanı seçildikten sonra, bir de halk tarafından seçilen ilk cumhurbaşkanı olduğu için partinin kongrelerine varıncaya kadar müdahil olduğu hiç saklanmadı.

«««

“Türk tipi cumhurbaşkanlığı hükümeti sistemi”ne gelince…

16 Nisan’da oylanacak anayasa değişikliğine göre seçilen cumhurbaşkanı aynı zamanda partili olacak. Partisinin genel başkanı da olabilecek. Bahçeli’nin bu sistemi gündeme getirdiğinde söylediği “fiilî durum anayasal hale gelmiş” olacak.

Cumhurbaşkanın görevlerine ve yapabileceği işlere şöyle bir bakalım:

Partili cumhurbaşkanı bakanları atayacak, yardımcılarını atayacak, Anayasa Mahkemesi’nin 15 üyesinden 12’sini belirleyecek. Üst düzey bürokratları atayacak…

Bunların yanında partisinin milletvekili adaylarını ve belediye başkan adaylarını belirleyecek.

İşte tam da burada pek tartışılmayan, kafaları karıştıran bir durum ortaya çıkıyor.

Partisinin belediye başkanlarını belirleyeceği için bir ildeki belediye başkanı ile yine cumhurbaşkanının belirleyeceği vali ile yetki karmaşası olmayacak mı? (Valileri İçişleri Bakanı teklif eder, ama son olarak da cumhurbaşkanı onaylar. Onun için cumhurbaşkanının dediği olur, yoksa onaylamaz.)

Şu andaki sistemde vali o ildeki en üst düzey devlet görevlisidir. Yeni sistemde, belediye başkanı ise cumhurbaşkanın onayından geçip aday olduğu için o da bir bakıma cumhurbaşkanının partisinin belediye başkanı olacak.

Valiler atama ile, belediye başkanı ise seçilmiş olacak. 

Burada şu soru akla geliyor: “Seçilmiş atanmıştan daha üstün olması gerekmez mi?”

Bu sistemi savununlar hep şunu söylemiyorlar mı? “Cumhurbaşkanı halk tarafından seçileceği için bakanlar kurulu için güvenoyu ve gensoruya gerek yok. Zaten olması da doğru değil. Güvenoyunu halk veriyor zaten.”

Gensoru ve güvenoyu olmamasını bu cümle ile savunuyor, ama halk cumhurbaşkanı seçiyor, bakanlar kurulu veya yardımcılarını seçmiyor ki?

Oysa, Cumhurbaşkanı seçimlere giderken bakanlar kurulu adaylarını ve yardımcılarının kim olacağını millete söylemesi gerekmez miydi? Ya da başka ülkelerdeki başkanlık sistemlerinde olduğu gibi bakanlar kurulu listesinin Meclis’ten onay alması sistemin daha demokratik olmasını sağlamaz mı? Bu durumda Bakanların konumu daha kuvvetli olmaz mı? Elbette olurdu, ama pakette bunlar yok. Bu sorulara kafasında cevap verebilecekler kararını sandıkta verecek.

«««

Şimdi vali-belediye başkanı meselesine dönersek…

Kafamız karıştı. Şimdi vali mi, belediye başkanı mı o ilde üst düzey devlet görevlisi olacak?

«««

SORULAR…

Bu minvalde  şu soralar akıllara geliyor:

“Değişiklik kabul edilirse demokrasi daha ileriye mi gidecek? Hürriyetler genişleyecek mi? Darbe anayasasının ruhu değişecek mi? Devleti değil, milleti mi önceleyecek? Milletin hangi meselesine çare olacak? Yargı bağımsızlığı tartışma konusu olmayacak mı?

Okunma Sayısı: 2752
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • CESUR ADAM

    4.3.2017 08:05:53

    Mehmed kardeşim.Başbakan iken başbakanlık konutu,C.başkanı olunca C.başkanlığı konutu,ilerleyen günlerde SARAY diyen ve halkın müsriflik karşısında itiraz sesini yükselttiği HARAMSARAY ına helallik kazandırmak ve insanları ikna etmek için külliye diyerek rengten renge girenlerin başkanlık tanım ve tariflerinde renkten renge dönüşmesi acayip değil tam kendilerine yakışan haldir. SİNAN OGANın açıklaması;2015 Seçimlerinde C.Başkanı danışmanı BİNALİ YILDIRIM beni arayıp AKP den mv.yapalım diyor.Zaten şu an TEKADAM var . Yani minareyi çalan kılıfı uydurmak için oyun içinde oyuna başvuruyor mesele bu.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı