"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ülkenin Başbakanı var mı?

Mehmet KARA
16 Mayıs 2016, Pazartesi
Böyle bir soru garip gelebilir. “Elbette var” diyebilirsiniz. Evet, var ama…

4 Mayıs’tan bu yana sanki bu ülkenin bir başbakanı yok gibi görüntüsü var. Görevi bırakacağını açıklayıp partisini kongreye çağıran Davutoğlu, o tarihten bu yana ortalıkta pek gözükmüyor.

Bakanlar Kurulu’nu, partisinin grubunu toplamadı. Herhangi bir açılışa katılmadı. Partisine yönelik ağır eleştiriler yapılıyor, çıkıp cevap dahi vermedi. Oysa Davutoğlu günde en az bir kez program yapar, televizyonlar da bunu canlı yayınlardı. Hatta Erdoğan da aynı anda program yaparsa televizyonlar zor durumda kalır, tercih yapmak zorunda kalırlardı.

4 Mayıs’taki kararının ardından memleketine gitti, kendisini karşılayanlara seçim otobüsünden sadece 1-2 cümle söyledi. Ondan sonra önceden plânlanmış. Bosna ziyaretini gerçekleştirip, cami açılışı yaptı. Ardından, Genelkurmay ve Diyanet İşleri Başkanlarına “veda ziyareti” gerçekleştirdi.

Bu arada Erdoğan ise neredeyse her gün toplantılara, açılışlara devam ediyor.

Oysa, yeni genel başkan seçilip, hükümet kurulana kadar fiilî olarak Başbakan Ahmet Davutoğlu… Peki neden böyle bir görüntü veriyor? Yoksa küstü mü dersiniz?

Küçük bir not da düşelim. Sadece Başbakan değil, bakanlarda Meclis’te pek uğramıyorlar. Hatta genel kurul salonunda CHP’li Grup Başkanvekili Genel Kurul salonunda Bakanlar Kurulu sıralarına kadar gidip masanın altına eğilip bakan aradı, ama bulamadı…

«««

YOK MU ARTTIRAN?

AKP’nin genel başkanı bu hafta sonu seçilecek. Genel başkanlık için kulislerde 3 kişinin ismi ön plana çıkmış durumda.

İsimlerin konuşulduğu ortamda Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Gökçetepe Köyü’nde muhtarlık yapan Abdullah Kemik, hemşerisi Mehmet Müezzinoğlu’nun Başbakan olması durumunda boğa keseceğini söylemiş.

Yok mu arttıran, deve kesecek yok mu?

«««

ÖNCE SÖYLE, SONRA ÖZÜR DİLE!

Cumhurbaşkanının eski danışmanı ve konuşmalarını yazan ekibin içinde yer alan, yeni milletvekili Aydın Ünal, Davutoğlu’nun görevi bırakacağını açıklayıp kongre kararı almasından sonra yeni seçilecek genel başkanın “düşük profilli!” olacağını söylemişti. Bunu söylediğinde de yeni seçilecek kişiye haksızlık olduğunu söylemiştik. Bizim gibi hem parti içinden hem de parti dışından bir çok insan bunu söylemişti. Ünal’ın bu sözü espri konusu da yapılmıştı.

Ünal gelen tepkiler üzerine, “Düşük profilli bir kelimeydi. Halkımız bunu kötü, olumsuz anlamda görüyor. Hata olduğunu artık kabul ediyorum” diyerek “özür” diledi.

Bir de eski gazeteci yeni milletvekili Şamil Tayyar da Meclis Kürsüsü’nden Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçildiği kurultayı ve öncesini gündeme getirmesi genel kurul da sert tartışmalara sebep oldu. Meclis Başkanvekili Buldan’ın ikazı üzerine Baykal’dan, eşinden ve milletten özür dilemek zorunda kaldı.

Özür dilemek bir erdemdir, ancak iki vekilde önce bunu söylerken dikkat etmesi gerekmez mi, hakaretin veya ağır eleştirinin nerelere gideceğini bilmezler mi?

Önce söyleyeceğini söyle sonra özür dile. İşte bu olmaz… İnsan ne konuştuğuna dikkat etmeli… Özellikle de siyasetçiler…

«««

BİR YANDA KOALİSYON, BİR YANDA SÖYLENMİŞ SÖZLER

MHP’de olağanüstü kongre tam manasıyla Arapsaçına dönmüşken Devlet Bahçeli’nin AKP kongresi sonrasında yaşanabilecekleri dikkate alarak kullandığı ve AKP’ye koalisyon teklifi anlamına gelen, “Fiilî desteğimiz hukukî boyut alabilir” beyanı epey tartışılmıştı.

Bu tartışmalar sürerken, önce azınlık hükümetinde bakan olmayı kabul eden sonrada AKP’den milletvekili seçilen şimdi de Başbakan Yardımcısı olarak Davutoğlu hükümetinde görev yapan Tuğrul Türkeş’in disiplin kuruluna verilerek partiden atılması akıllara geliverdi.

Bu meyanda bir yanda koalisyon anlamına gelecek ifadeler, diğeri Bahçeli’nin Türkeş’in istifasıyla ilgili söylediği “Bir dağa bir serçe konsa dağ ne kazanır, bir dağdan bir serçe kalksa dağ ne kaybeder” sözleri ile “Bizim partililerimiz yoktur. Dâvâ arkadaşlarımız vardır. Dâvâ ne alınır, ne satılır” cümleleri orta yerde duruyor.

Şimdi sormak lâzım. İkisi biri arada nasıl olacak bu durumda?

Okunma Sayısı: 2071
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı