Yaptığı matematik hesaplarıyla dikkat çeken MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bu sefer matematiksel bir şey değil ama bir formül ortaya attı. 10 gündür kimse içinden çıkamıyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun adalet yürüyüşüne, Erdoğan ve Yıldırım’dan önce tepki gösteren Bahçeli, “Eskiye nazaran yollar yürümek için oldukça kullanışlıdır. Üstelik yol kenarları dinlenme tesisleriyle doludur. Ama yolda adalet yoktur” demişti.
Sonrasında da şu formülü ortaya atmıştı: “Merak ediyorum ki, İstanbul’dan karşı bir yürüyüş başlarsa karşılaşma ve buluşma noktası neresi ve nasıl olacaktır?”
Anlaşılan “merak ediyorum” derken Sayın Bahçeli’de bu formülü çözebilmiş değil. Çözebilene aşk olsun…
«««
YOK DEVE!
“Yok deve” tabirini “bu kadarı da olmaz” anlamında kullanırız. Ancak bu sefer gerçekten develerle ile ilgili bir bilgi paylaşacağız. Hadiseyi duyunca siz de gerçekten hayretler içinde kalıp “yok deve” diyeceksiniz.
Suudi Arabistan, tüm diplomatik ve ekonomik ilişkilerini kestiği Katar’a ait 15 bin deveyi de sınır dışı etmiş.
Meğer, Katarlı çiftçiler, onbinlerce hayvanın bulunduğu sürüleri Suudi Arabistan topraklarında otlatıyormuş. 13 ülkenin Katar’la ilişkilerini dondurmasından sonra Arabistan yetkilileri 15 bini geçen Katarlılara ait develeri de topraklarından çıkarmış. Yani, sınırdışı etmiş. 15 bin devenin tahliyesi, Katar’dan yollanan karavanların desteğinde tamamlanmış. (48 derece sıcaklıkta bu develerden bazılarının susuzluktan telef olduğu da haberlere yansıdı.)
Bu işten en kârlı çıkan ise ABD oldu, Suudi Arabistan’a tarihin en büyük silah satışını yaptı. İki ülke arasında tam tamına 110 milyar dolarlık silah anlaşmasını imzalandı. ABD, Katar’a da 12 milyar dolarlık savaş uçağı sattı.
Arap ülkeleri birbiriyle uğraşırken, ABD kasasını dolduruyor. Bu bile bu işte bir bit yeniği olduğunu göstermiyor mu? Körfez ülkeleri ne zaman uyanacak bakalım?
«««
“YAPILAN HAKSIZLIKLAR GÖRMEZDEN GELİNEBİLİR”MİŞ!
Adalet, hukuk, mağduriyet, OHAL bugünlerde en çok duyduğumuz kelimeler.
Ergenekon davasından dolayı yıllarca cezaevinde kalan Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, cezaevi kapısı önünde, “Cemaatlerin, tarikatların kökünü kazıyacağız... Tayyip Erdoğan’ların, Abdullah Gül’lerin, Fethullah Gülen’lerin iktidarını, hepsini birden yıkacağız. Kınından çıkmış bir kılıç gibiyiz” demişti.
15 Temmuz kanlı darbe teşebbüsünden sonra yaşanan gözaltı, hapis ve ihraçlarından dolayı son derece sevinçli ve mutlu olan Perinçek, “iktidarı yıkacağız” sözlerini unutmuş olacak ki, hükümetten çok memnun olduğunu ifade ediyor.
“Şu an yargı tarafsız ve ‘AK Parti’nin yargısı’ tartışmaları yersiz. Hakimler ve savcılar Cumhuriyet’in hakimleri ve savcıları” diyerek memnuniyeti ifade eden Perinçek’in “Türkiye çok kritik bir mücadele veriyor. Bu süreçte yapılan haksızlıklar görmezden gelinebilir. Zaten cezaevindekilerin tamamı PKK’lı ya da FETÖ’cü. Yetmiş bin kişi içerideyse haksızlığa uğrayan yedi yüz kişi yoktur” demiş.
Bunları söyleyen bir insana suçun şahsiliğinden bahsetmenin bir faydası olur mu? Hele hele, “Bir kimsenin başkasının yükünden sorumlu tutulamayacağı” ile ilgili ayetten bahsetmek bir şey ifade etmeyecektir.
Diğer yandan kararnamelerle işlerinden atılanların terör örgütü mensubu olduğunu söylemiş Perinçek. “Akademisyenler de mi öyle, öyleyse neden haklarında soruşturma yok?” sorusuna, “Bir kısmı terör örgütünün üyesi, bir kısmı da yetersiz olduğu için işten atıldı” cevap vermiş. Bu cevabı duyduktan sonra, “Hâkim, savcı, avukata ne gerek var, vermiş kararını bir kere” dediğinizi duyar gibi oluyorum.