"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tanınmayan ülke: Somaliland’in kalkınma girişimleri

Muhammet ÖRTLEK
06 Mart 2018, Salı
Somaliland adında bir ülke var. Belki de adını daha önce pek işitmediğimiz bir ülke. Somaliland denilince hemen akıllara Somali geliyor. Ancak bu, Somali’den farklı bir ülke.

Somaliland, eskiden İngiltere Protektorası altındaydı. Ve Birleşik Krallık’tan 26 Haziran 1960’ta bağımsızlığını aldı. Bağımsızlıktan tam 1 ay sonra, Somaliland ve Somali 1 Temmuz 1960’ta birleştiler. Her iki ülke birleşme tarihine kadar Birleşmiş Milletler’in gözetiminde İtalya’nın vesayeti altında yönetildi. Birleşme ile birlikte bildiğimiz Somali Cumhuriyeti kuruldu.

1980’lerin sonu ve 1990’ların başlarında yaşanan iç savaş, 18 Mayıs 1991tarihi Somali Cumhuriyeti’nin sonu kabul edilmektedir. Bu kabul kararı Burao’da 27 Nisan – 15 Mayıs 1991 tarihleri arasında Kabile Büyükleri / İhtiyarları Konseyi Kongresi (Congress of Council of Clan Elders)’nde alınmıştır. Kongrede ayrıca anayasal, çok partili, demokratik sisteme sahip Somaliland Cumhuriyeti’nin kuruluşu da ilan edildi. Toplam 23 ülkede dış temsilciliği bulunan Somaliland’in Türkiye’deki yetkilisi Ali Ahmed Osman’dır. 

Somaliland daha çok uluslararası hukuktaki ifade ile “de facto” olarak tanınıyor. De facto ise irade belirtmeksizin tanınıp ilişkilerin yürütülmesi şeklinde tanımlanıyor. Yani “de jure” / resmi tanınma değil. Konuyla ilgili Routledge Yayınları tarafından 2012’de Brian Hesse’nin Editörlüğü’nde yayınlanan “Somalia: State Collapse, Terrorism and Pracy” isimli kitap okunmaya değer nitelikte. Yine Routledge’dan Rebecca Richards’ın 15 Ağustos 2015’te okuyuculara sunulan “Understanding State Building, Traditional Governance And The Modern State In Somaliland” kitabını da unutmamak gerek.

Peki Somaliland neden önemli? Somaliland yönetimi kendisini ayrıldığı Somali’den ve çevre ülkelerdeki iç karışıklıklardan uzak tutmaya çalışıyor. Bu anlamda coğrafi konumundan dolayı da Basra Körfezi’ndeki Arap ülkeleri ile güvenlik stratejilerini geliştirmek ve ekonomik ilişkilerini derinleştirmek istiyor. 

Somaliland Parlamentosu Şubat 2017’de aldığı bir kararla, liman kenti Berbera’da Birleşik Arap Emirlikleri’ne askeri ve deniz üssü verilmesini onayladı. Anlaşma ile Berbera limanı ile Dubai limanları arasında 30 yıllık ilişki öngörülüyor.

Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Dr. Anwar Bin Mohammed Gargash anlaşmanın önemini “her yıl 30 binden fazla gemi Kızıldeniz’den geçmektedir. Deniz hatlarımızın açık tutulması için korsanlıkla mücadelede Birleşik Arap Emirlikleri ordusunun varlığının bölge güvenliğine katkıda bulunacağını umuyoruz” açıklaması ile belirtmişti. Bundan anlaşılacağı üzere Somaliland’in korsanlığa karşı ortak mücadele içinde olması, bölge ve Körfez ülkeleri açısından önem arz ediyor.

Somaliland Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Dr. Saad Ali Shire de “Birleşik Arap Emirlikleri’nin Berbera’da bulunmasının bölgesel istikrar ve güvenliği güçlendireceğini” vurguladı. Shire sözlerine “aşırılık, korsanlık, yasadışı göç, insan kaçakçılığı, Somali’deki istikrarsızlıklar ve Yemen’de iç savaşın ülkesi için güvenlik sorunu oluşturduğunu” ekledi.

Shire saydığı bu sorunların Birleşik Arap Emirlikleri gibi Körfez ülkeleri ile ekonomik ilişkileri derinleştirerek, bu ülkelerden daha fazla yatırımcıyı Somaliland’e çekip sosyo-ekonomik refahın arttırılması sayesinde çözeceklerini aktarıyor.

Somaliland hal-i hazırda Suudi Arabistan’ında başlıca ihracat bölgesi konumunda. Diğer taraftan Umman ve Kuveyt’le de hayvancılık, turizm vd. ticari ilişkileri geliştirme gayretinde. Yine Somaliland hükümeti, ülkeye daha fazla yatırım çekmek üzere Dubai Uluslararası Finans Merkezi’nde bir yatırım şirketi kurma hazırlıkları içerisinde. 

Resmi (de jure) olarak diğer devletlerce tanınmayan Somaliland coğrafi konumunu ve küçük ülke durumunu kalkınma ile avantaja çevirme çabaları içerisinde olduğu ihtimal dahilindedir. Sonuçta hükümet, daha fazla Körfez sermayesinin Somaliland’e yatırım yapması ile bölge ülkeleri ile ekonomik entegrasyon düşüncesinde olduğu kuvvetle muhtemeldir. Ekonomik ilişkilerin geliştirilmesinin beraberinde güvenlik ve istikrar getireceği beklenmektedir.

Okunma Sayısı: 5615
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı