"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kafanı teftiş et

Mustafa USTA
03 Mayıs 2015, Pazar
Hayatta insan bir çok bilgi bombardumanına maruz kalmaktadır. Bugünkü yazımızda da insanın öğrenmiş olduğu bu bilgileri değerlendirmeye ve kafamıza giren bilgilerin mahiyetini analiz etmeye çalışacağız.

Malûm insan yaratılışı itibari ile her şeyle alâkadardır. Bununla beraber birçok şeyi de öğrenmesi gerekir. Bu öğrenme sadece okul sınırları ile çevrelenmiş değil; baktığımız, dokunduğumuz, gördüğümüz birçok durumda öğrenme fiili ile karşı karşıya kalırız. Bu durum bazen isteyerek olduğu gibi bazen de isteğimiz dışında olabilmektedir. Dolayısıyla insan fıtrî bir tekâmül halinde olmak durumundadır.

Bilgi kirliliğinin her geçen gün arttığı günümüzde, her şeyi  öğrenme bazen faydalı olmayabiliyor. Bu sebeple bilgiyi talep ederken ve kazanırken, seçici olmakta fayda var. Her bilginin her fikrin akla girmesine izin vermemek bu anlamda önemli. Bu sebeple denilebilir ki; her bilgi fayda sağlamayabilir, hatta zarar da verebilir.

Zira bu bilgi kirlilikleri; imanı ve ahlâkı da zedeliyor.  Gayrimeşrû zevkler ve iştihalar; kabirde, haşirde ve sıratta hiçbir faydası olmayan gülmelik, ama sonu ağlamalık bilgiler ve malûmatlar… Gün içinde o kadar gereksiz bilgiye maruz kalıyoruz ki; haddi hesabı yok. Hele ki; TV, internet vb. teknolojik gelişmelerin hayatımızdaki yeri düşünüldüğünde tablo daha da netleşiyor. Bunların toplamı insanın dünya ve ahiret hayatını zedeleyecek malûmatları içinde barındırıyor. Bu sebeple de seyrettiğmiz yahut okuduğumuz bazen de duyduğumuz her şeyi İslâm süzgecinden geçirmek durumundayız.

Bununla beraber çocukluk dönemi ile birlikte süreç içerisinde, bilhassa fennî ve felsefi bilgiler öğreniliyor. Hatta bu süreçte günlerce ezberlemek sureti ile birçok kitabı da hafızamıza alıyoruz. Ancak bu bilgilerin bir çoğu yaratmayı sebeplere bağlamakta ve şirk kokmaktadır. Bizler de bu bilgileri çoğu kez bu hali ile hafızalarımıza almaktayız. Ne kadarı faydalı durumda ya da ne kadarı zararlı bunun ölçüsünü çoğu kez yapamıyoruz. Zamanında ilimle çoklarının Cenâb-ı Hakk’ı tanımak yerine imanlarını kaybettiği gerçeğini hatırlanırsa durumun ciddiyeti de daha iyi anlaşılacaktır.

İşte bu faydasız bir çok bilgi yığını maalesef kafamızda oldukça geniş yer teşkil etmektedir. Ancak, ömür kısa ve lüzumlu işler pek çoktur. Bu sebeple de bu bilgi yığınını faydalı bir duruma çevirmek önem arz ediyor. Zira ömür ağacı her geçen gün yıkılıyor. Bu dünyadaki malûmatların bâkileştirilmesi adına çalışmak elzem durumda. Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri konuyla ilgili olarak şunları ifade ediyor: “Acaba benim gibi sen dahi kafanı teftiş etsen, malûmatın içinde ne kadar lüzumsuz, faydasız, ehemmiyetsiz, odun yığınları gibi câmid şeyleri bulursun. Çünkü ben teftiş ettim, çok lüzumsuz şeyleri buldum. İşte o fennî malûmatı, o felsefî maarifi faydalı, nurlu, ruhlu yapmak çaresini aramak lâzımdır. Sen dahi Cenâb-ı Hak’tan bir intibah iste ki, senin fikrini Hakîm-i Zülcelâlin hesabına çevirsin, tâ o odunlara bir ateş verip nurlandırsın. Lüzumsuz maarif-i fenniye, kıymettar maarif-i İlâhiye hükmüne geçsin.” 

Bediüzzaman’ın dikkat çektiği bu husus; fen ve felsefe üzerinden gelen ve çoğu faydasız bilgilerin kafamızda yer edinebilmesidir. Acı bir gerçektir ki hafızaya alınan gereksiz bu bilgiler insanın Cenâb-ı Hakk’ı unutmasına da sebep olabiliyor. Günlerce aklımızda Hâlık’ımızı hiç yer ayırmadığımız oluyor. Bu noktada bizlerin de kafamızı teftiş etmemiz gerekmektedir. Bilhassa bizlerin maruz kaldığı ve çoğu kez farkında olmadığımız materyalist anlayış ile örülü bilgilere ihtiyat ile yaklaşmak gerekmektedir. Ancak burada önemli bir nokta var ki; kafamızda fennî malûmat ve felsefî maarifden oluşan odun yığınlarını nurlu, ruhlu yapmak çaresi de var. Yani bütün bütün fen ve felsefeden gelen bilgilerin ortadan kaldırılması değil; onların Cenâb-ı Hakk’ın yardımı ile nurlandırmak gerekiyor. Böylelikle lüzumsuz maarif-i fenniye, kıymettar maarif-i İlâhiye hükmüne geçecektir ve fâni bilgiler bâki olacaktır.

Okunma Sayısı: 1222
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı