"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bayram sevinci

Muzaffer KARAHİSAR
27 Haziran 2017, Salı
Çocukluktan itibaren bayramlar, inanç, örf, âdet ve kültürümüzde büyük yeri olan, önem verdiğimiz, kutladığımız sevinç ve mutluluk günlerimizdir.

Bayramlık yiyecekler, giyecekler, ikramlar, iltifatlar, hediyelerle güçlendirilen insan ilişkileri ailelerde sevgi bağlarını pekiştirdiği gibi toplumun her kesiminde dargın olanların barışmasına, birlik ve beraberliğimizin sağlanmasına vesile olmaktadır.

Rabbimizin ikramı olan bayramlar, insanlara verdiği sürûrlar, sevinçler, mutluluklar küçük yaştan itibaren duygularımıza, düşüncelerimize işlemiş, hayatımızda, hatıralarımızda unutulmaz yer etmiştir. Sair zamanda buluşan insanlar, mutluluklarını “Bayram havasında” buluştuk, kavuştuk, hasret giderdik, şeklinde ifade ederler.

Yaşı epey ilerlemiş insanların kendilerine ait hususî dünyalarından, hissiyatından bayram sevincini, tutkusunu, heyecanını söküp atmak mümkün değildir. Ya da telkinler, tavsiyeler, olumsuzluklar onların düşüncelerini, kararlarını etkilemez.     

Huzurevi yaşlılarının bayram hazırlıkları günler öncesinden başlardı. O heyecanı yaşamaları pek farklı olurdu. Yeni, temiz ve ütülü giyecekler, hazırlanıp dolaplara asılır. Torunlara verilecek harçlıklar cüzdanlara, sürpriz hediyeler, şekerler valizlere yerleştirilir. 

Bayrama gün sayılır. Arkadaşlarıyla eski bayram âdetlerinin sohbeti yapılır. Memlekete, ailesine gidecek olanlar, yakınları gelecek olanlar anlatılır, konuşulur. Bir faaliyet telâş başlar, sorma gitsin!

Bayram sabahı erkenden yeni elbiselerini giymiş, sakosunu omuzuna, bastonunu eline almış İsmail Amca, huzurevinin önüne çıkmış, valizini ayağının yanına koymuş öylesine ayakta bekliyordu. Kalın gözlüklerin üstünden ikide bir yola doğru bakıyor, gelen araçlar geçip gidinceye kadar takip ediyordu.

Gelen ziyaretçiler, yakınlarıyla sarılıyor, kucaklaşıp bayramlaşıyorlardı. Bahçedeki kamelyada oturanlar, gezenler, konuşanlar… Dakikalar, saatler geçiyor, ama İsmail Amca, aynı yerde kıpırdamadan heyecanla yakınının gelmesini bekliyordu… Niçin beklediğini soranlara cevap vermiyordu. Öğle yemeği saatinde yemekhaneye çağıran görevliye: “Şimdi gelecekler.” diye gitmemişti. 

İkindi yaklaşmıştı. Ne gelen var, ne soran! Yaşlı adam, saatlerce boşuna beklemişti. Telefonda: “Geliriz.” diye ümit veren oğlunun yolunu gözlemişti, onca zaman. İçindeki bayram sevinci, tutkusu, memleket özlemi, torun sevgisi onu saatlerce hiç gözünü kırpmadan ayakta bekletmiş yorgun düşürmüştü. 

Nice sonra geri dönüp üzgün bir şekilde odasına çekilmişti. Bütün ümitlerini, arzularını, beklentilerini yorgunluk uykusunun kalın perdesiyle örtmüş, yalnızlık duygusunu içine gömmüştü. Tadamadığı bayram sevincinin heyecanını başka bir bayrama ertelemişti. 

Hiç yakını olmadığı halde, huzurevi sakini bir yaşlıyı özel günlerde, bayramlarda evini açan, misafir eden bahtiyar, erdemli aileler var. Onlarla hoş sohbetler, ikramlar ediyorlar. Rabbimin rızasını kazanmak için birlikte bayram sevincini, mutluluğunu, huzurunu tadıyorlar. 

İsra Sûresi’ndeki yaşlılarla ilgili: “Öf bile deme, onları azarlama; onlara güzel söz söyle” emrini izah eden Üstadın, ihtiyar, aciz, alil ve iş yapamaz durumdaki insanlara bakmanın faziletini anlatan âyetin izahını hatırlıyorum. Hanede bakılan ihtiyarların rahmete, berekete vesile olacağını ve musîbetlerin define sebep olacağını kati bir ifadeyle, ısrarla haber vermiş.

“Bu hakikati benden inan. Bunun çok kat’î delillerini biliyorum; seni de inandırabilirim. Fakat uzun gitmemek için kısa kesiyorum; şu sözüme kanaat et. Kasem ederim, şu hakikat gayet kat’îdir.”1

Dipnot:

1- Mektubat, Yirmi Birinci Mektup

Okunma Sayısı: 2041
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı