"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bizi bekleyen tehlikeler

Muzaffer KARAHİSAR
27 Ocak 2015, Salı
İnsanları günlük hayatlarını tehdit eden riskler ve tehlike ihtimalleri vardır.

Çevre şartları, sağlık problemleri, iş güvenliği çıkmazları, trafik kazaları gibi bilinmeyen yüzlerce tehlike ihtimalleri karmaşık dünyamızın içinde her an gelip kapımızı çalabilir.

İnsanı kuşatan bütün tehlikeler acaba bunlardan mı ibaret? Daha farklı tehlike ihtimalleri üzerinde değişik bir nazarla bakmaya, öteleri, incelikleri ve derinlikleri düşünmeye, beraber tefekkür etmeye ne dersiniz?  

“...Felsefe, herşeyi çirkin, korkunç gösteren siyah bir gözlüktür. İman ise, her şeyi güzel, ünsiyetli gösteren şeffaf, berrak, nuranî bir gözlüktür.”1

Rabbim, insanları hiçten, yoktan, itinayla, severek, isteyerek, tercih ederek en güzel şekilde yaratmış varlık âlemine getirmiştir. Vücut, ruh, kalp, akıl, sır ve sair latifelerle donatarak bütün mahlûkat üstünde şerefli, kıymetli ve kendisine muhatap olabilecek kabiliyetleri vermiş. Yokluk zulmetinden varlık âlemine merhalelerle; anne rahmine, dünyaya, hayata, insan olma şerefiyle noksansız en güzel bir şekilde çıkarıp ulaştırmıştır. Dünyanın bütün nimetlerini anlayacak duygulara, idrake ve güzelliklerini bilecek yeteneklere kavuşturmuştur. 

Yokluk âleminden nokta gibi küçük bir nüveden başlayan yolculuğumuz anne karnından dünyaya adım atıncaya hatta ölünceye kadar, potansiyel olarak her yerden, her zaman gelecek çeşitli şekillerde tehlikelerle yüz yüze bulunuyoruz. Cenab-ı Allah, binlerce olumsuz ihtimallerin içersinden maddî-manevî bütün azalarımızı eksiksiz ve kusursuz olarak meydana getirdiği gibi ölünceye kadar da zerrelerden, hücrelere kadar vücudumuzu işletip çalıştırıyor.

Yarattığı her duygunun, her latifenin, her organın ihtiyaç duyacağı nimetleri de hazırlamış. Gözümüzün, midemizin, ciğerlerimizin, aklımızın, kalbimizin velhasıl bütün vücudumuzun ihtiyaçlarını da o mükemmellikte yaratıp var etmiş. Dünyada belirsizliklerle dolu gibi görüp korkup titrediğimiz her şey aslında bir nizam ve intizam içersinde seyir ediyor, vazifesini eksiksiz yapıyorlar.

Anne karnında bir program dâhilinde bakılıp, beslenen, korunan ve büyütülen cenin milyarlarca değişik, istenmeyen şekillerde olma tehlikesi içersinde iken, hiç kimsenin dahli olmadan en güzel biçimde, şekilde itinayla yaratılmış olarak dünyaya gözlerini açtığı anda anne sütünü ağzında hazır buluyor. 

Kâinatta çalışan, işleyen ve faaliyet gösteren sistemlerdeki harika nizam ve intizamlara bakıp hayran olmamak elde değil. Bütün bu güzelliklerin sergilendiği geniş âlemlerdeki muhtemel tehlikeler aklımıza bile gelmez. Küçücük dünyamızda cüzi irademize emanet edilen muhtemel risklerin derdi ile ahu figan ederken Bediüzzaman’ı dinleyelim:

“Bırak biçare feryadı, belâdan gel, tevekkül kıl!

Zira feryat belâ-ender, hatâ-ender belâdır, bil!”

Maddi vücudumuzu bekleyen tehlikeleri ön plana alarak her türlü tedbirleri garanti altına alırken, manevi dünyamızı bertaraf eden, imanımızı yok eden, ebedi hayatımızı karartan esas tehlikeleri unutur, ya da ihmal edersek ayetteki ikazı unutmuş oluruz: “Mallarınızı Allah yoluna sarf edin, kendinizi, ellerinizle tehlikeye atmayın, iyilik edin. Şüphe yok ki Allah, iyilik edenleri sever.”2

Çalışmalarımızda yüksek verimliliği esas alarak, dikkatli, düzenli, prensipli çalışarak maddi ve manevi hayatımızda başarıları yakalamaya gayret göstermeliyiz. Her türlü tedbir alıp sebepleri yerine getirdikten sonra neticeyi Allah’tan beklemeliyiz. Etrafımızdaki muhtemel tehlikelere karşı önceden tedbir alırken kabre imansız ve günah kirleriyle girme riskini de aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor.

Dipnotlar:

1- Yirmi Dokuzuncu Lem’a, İkinci Bab
2- Bakara Suresi, 195. ayet

Okunma Sayısı: 1239
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı