"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İçimizdeki engeller

Muzaffer KARAHİSAR
29 Kasım 2016, Salı
Hayatta ömrümüz oldukça birçok olayların etkisinde kalırız.

Özellikle medyanın hadiseleri evirip çevirip ters mantıktan sunuş tarzıyla farklı algı yöntemleri meydana getirmektedir. Merak saikasıyla lüzumsuz afakî hadiseler; materyalist felsefeyle, gaflet nazarıyla, içersinde heyecan, korku, acıma, zevk alma, macera ve eğlence objesi olarak idraklere servis edilmektedir.

Çevremizi mana-yı harfiyle iyi okumamız, anlamamız ve yorumlamamız gerekirken olmadık yönlerine, sureten eksiklere, nazaran kusurlara bakıp merakımızı giderir, heyecan duyarız, hayret ifade ederiz. Oysa hayranlıkla bakılacak güzelliklerin, işleyen sistemlerin, sanat harikalarının ifade ettiği manaların zenginliğini ülfet perdesi altına örtüp kapatırız. Görmezlikten geliriz.

Engellilerin hayatında onlara verilen değer, ilgi, sevgi, eğitim ve hayata tutunmalarında çeşitli yardımlarla, katkılarla desteklenirken önemli ölçüler özenli ve nezaketli davranışlar göstermeliyiz. Onların hassas ruhlarını incitmeden, kırmadan, olgun, samimi tavırlar ve sözlerle muamele etmeliyiz.

En münasibi muhtaç birine, gönül kırmadan, incitmeden, başa kakmadan, minnet altına sokmadan, örseleyip küçümsemeden, gösterişten, riyadan kaçınarak yardım yapmaktır. 

Bakara Suresinde Cenab-ı Hak: “Ey iman edenler! Allah’a ve ahret gününe inanmadığı halde insanlara gösteriş olsun diye malını harcayan kimse gibi, sadakalarınızı başa kakmak ve gönül kırmak suretiyle boşa çıkarmayın…”1 buyurmaktadır.

Sürekli insanların eksiklerini, kusurlarını, engelli azalarını telaffuz etmek, lakap takmak, konuşurken kaş-göz işaretiyle nazara vermek, acıyarak örselemek, küçümsemek, kibirli davranmak, horlamak, yapılan yardım karşılığında saygı, hürmet beklemek gibi ahlakî olmayan tutum ve davranışlardan kaçınmamız, genel ahlak kurallarından ve dinimizin emirlerindendir. 

Engelli olması insanın değerinden bir şey eksiltmez. Cenabı Hak: “Biz gerçekten insanı en güzel biçimde yarattık.”2 ayette insanlardaki ahsen-i takvim sırrı herkesi kuşatır. 

Varlıkları, ırkları, renkleri, cinsiyetleri, engelle ya da sağlıklı oluşlarına göre ayırmadan hepsi insan olarak değerlidir, kıymetlidir, önemlidir. İnsanlar, Allah’ın huzurunda iman, ibadet, ahlak ve faziletleriyle değer kazanırlar…

Materyalist felsefe nazarıyla hayata, olaylara bakıldığı zaman, kâinattaki ve mahlûkattaki yaratılış mucizelerinin derin sırlarını, harika ölçülerini, eşsiz güzelliklerini, hikmet ve rahmet yönlerini basit, âdet, ülfet, gaflet, yeknesaklık perdeleriyle örter kapatır, nazarları hilkat garibesi gibi yönlere çevirir.  

Bu bakış, bir musibete maruz kalmış, hikmeti, imtihan sırrı, sabırla mükâfatları çok olan nadirattan olan engelli fertlerin halini ibretlik, acımak gerektiren büyük bir elem kaynağı şeklinde alâyı valâ ile nazarlara sunar. Afakî, lakayt, inançtan, tevekkülden, kadere teslimiyetten uzak fikirlerle insanları karamsarlıklara, ümitsizliklere, eseflere, itiraza, isyana sürükler…. 

3 Aralık Dünya Engelliler gününü değerlendirirken anlamak, anlayışlı, duyarlı olmak, zenginliklerimizi keşfetmek için enfüsî dairede tefekküre yönelmemiz, empati yapmamız gerekiyor. O zaman belki içimizdeki engelleri aşarak imtihan sırrıyla önümüze konulan gerçeklerin manalarını, ibadetin, kanaatin ve şükrün önemini anlayabiliriz.  

Okunma Sayısı: 1663
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı