"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nurlar ve İslam dünyasındaki önemine bir bakış - 8

Nejat EREN
30 Ocak 2024, Salı
Bu bölümde, Cezayir’den Dr. Yunus Mena’nın görüşleri şöyleydi:

“Ben Mısır’a doktora yapmak için geldim. Hocalarıma çok teşekkür ederim. İnsanlara teşekkür etmeyi bilmeyen Cenab-ı Hakka şükretmeyi bilemez. Bediüzzaman Said Nursi ve eserlerini bir iki senedir tanıyorum. İnşallah Risale-i Nur’u Cezayir’de neşretmeye çalışacağım.“

“Ben iki akıldan bahsetmek istiyorum. Biri Avrupa’dan gelen ve dinden uzak olan maddi akıl. İkincisi İslami akıl. Avrupalı da zaten aklı: maddi ve dini akıl şeklinde taksim ediyor.”

“Said Nursi ise aklı Kur’an ile tesis ediyor. Bu aklı: din, kendisi ve kâinatla irtibat kurabilen bir akıl olarak nitelendiriyor. Avrupa din ile ilmin ayrı olduğu safsatasını içimize sokmuştur. Said Nursi bu safsatayı izale ederek, maddi, manevi kalkınma projesinin esaslarını Risale-i Nurlarda sıralamıştır.”

“Meseleye kâinat açısından bakıldığında, Cenab-ı Hakkın kâinata koyduğu gaybî bir akıl olduğu anlaşılır. Felsefeciler akıllarıyla bu kâinatı görüyor fakat gayb âlemlerine ulaşamıyorlar. Bugünün insanına gaybî âlemin aklen ispatı hususunda Said Nursi’nin gayreti çok önemlidir. Asıl mesele, maddeye bakarak maddenin arkasındaki gaybî âlemi de görebilmektir. Maddenin dış cephesine bakıldığında ondaki, fiil ve Esma-i Hüsna çizgisini görmenin mümkün olduğunu Said Nursi çok güzel izah etmiştir.”

“Kâinatın yaratılışı harika olarak Risale-i Nurda izah edilmiştir. Kâinat bir nizama bağlı, nizam da bir nizamı koyana götürür. Muazzım varsa, insana onun emirlerine uymak düşer. Bunlar da İslâmın emir ve yasaklardır.”

“Kâinatta bir Rububiyet-i amme olduğunu akıl gözü görüyor. İnsan da mutlak kulluk ile vazifelendirilmiştir. İşte bu külli Rububiyet, külli bir ubudiyet ve kulluk ister. Kur’an Cenab-ı Hakka ulaşmanın en kısa yoludur. Risale-i Nur bu yolu acz, fakr, şefkat ve tefekkür olarak göstermiştir. İnsanın esas vazifesi olan imanda tekâmül etmesi için, küfür, isyan ve dalalet gibi mikroplardan arınması gerekir.”

Risale-i Nur da çok dikkat çeken bir özellik de ahir zamanda Müslüman-Hıristiyan ittifakının maddi düşmanlara karşı galebe olmasının temel şart olmasıdır. Bu şartın özeti de: “Allah için sevmek, Allah için buğz etmek, Allah için çalışmak, Allah için vermek, Allah için almak ve her işi Allah için yapmak olarak açıklanmıştır. Hepinize çok teşekkür ederim.”

Ali Katıöz İstanbul İlim Kültür Vakfı, Hamd salât ve selamdan sonra sunumu:

“ Rabbinin yoluna hikmetle davet et ve güzelce mücahede et!” Her yüz senede bir müceddidi din gönderilecektir” Bu ayet ve hadis, dinî hitabın çağa uygun olması gerektiğini ikaz ediyor. Her asırda yeni bir üsluba ihtiyaç olacağını bildiriyor. Esas soru şudur. Acaba İslam dinini anlatırken, zaman ve yer değişikliği olursa tebliğde ve üslupta farklılık olur mu? Evet olur. Bu asırda hücum Cenab-ı Hakkın varlığına ve Ulûhiyetine gelmiştir. Risale-i Nur da Cenab-ı Hakkın zatına, İslamiyet’e ve Kur’an’a müteveccihtir. Hücum nereden gelmişse Bediüzzaman Said Nursi o yüze yönelmiştir.”

“Dini hitapta üslup farklılığı vardır. Mekkî ve Medeni ayetler bunu bize göstermektedir. Bu asrın üslubu imani üsluptur. İzah o cihetten gelmiştir. Hücuma karşı hücum değil müdafaa, şiddete karşı da mülâyemet yolu tercih şeklinde bir karşılık vermektir. Bu en büyük tebliğ metodu ve en büyük siyasettir. Toplum hayatındaki olumsuzluklarda dini hücumlardan etkileniyoruz. Bunlardan da Risale-i Nur ile kurtulabiliriz. Bediüzzaman Said Nursi yazdığı Risale-i Nur ile büyük bir müceddid ve âlim olduğunu göstermiştir. Yalnız Türkiye’de değil âlem-i İslam ve dünya için de tecdit yapmıştır. Bütün insanların buna ihtiyacı vardır.”

“Bediüzzaman Said Nursi’de üslup çok yumuşak ve şefkatlidir. Düşmanlarının tüm hücumları bu üsluba sirayet etmemiş, üslubunu değiştirmemiştir. Savaşta yazılan kitaplarda bile savaşın şiddeti bu yumuşak ve şefkatli üsluba sirayet edememiştir. Bu asırda da bu üsluba şiddetle ihtiyaç vardır.”

“Said Nursi insanları şiddete davet etmedi güzel üsluba davet etti. Dalalet ve maddeye dalan insanı iman semasına yükseltmiştir. Yeni yetişen nesli dalalet fırtınalarına hedef olmaktan kurtarmıştır.”

Okunma Sayısı: 1268
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı