"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bahanesiz ve tehir etmeden!..

Rifat OKYAY
22 Aralık 2017, Cuma
Bir güzel bahaneyi sizlerle paylaşmak isterim. “Şu an gelsin tamam”; “Şu şu işlerim olsun tamam”; “Şu yaşa geleyim tamam” vs. Peki ne için? İşte ibadete başlayacağım, namaza başlayacağım, hacca gideceğim, zekât vereceğim, filan işi filan güzel işleri yapacağım, kötü alışkanlıklarımı bırakacağım ve buna benzer vs. vs. ler!...

Bizim avam-ı nâsın çok güzel beytini evvela zikretmeden geçemeyeceğiz:

“Tandır kıvama geldi hamur tükendi; /İşler kıvama geldi ömür tükendi…”

Şimdi gelelim yapmak isteğimiz ve yapacağımız işlere. Hepimiz çok iyi bilmeliyiz ki, hepimizin elindeki zaman sermayesi sadece ve sadece bulunduğumuz andır, zamandır, yaşadığımız vakittir… Öncesi ve sonrası bizim elimizde olmadığı gibi vücudi bir varlıkları da yoktur… Yapacağımız, planladığımız, hedeflediğimiz, arzu ettiğimiz her türlü işi, fiili vakitlice ve zamanında yapabiliyorsak ne âlâ!.. Yoksa elimizde olmayan ve kavuşabileceğimiz gelecek zamana işleri serpiştirmek göz göre göre kendimizi aldatmaktan ibarettir… Kimin bir an sonrası yaşamak için elinde bir senedi, bir garantisi var ki?..

Hele hele bütün kâinatı bütün müştemilatıyla bizlerin ayakları altına seren, rızıklandıran ve hayatımızı devam ettiren Rabb-i Rahimimize karşı; O’nun Uluhiyetine ve Rububiyetine karşı bir şükür ve hamdı ifade eden ibadetlerimizi, namazımızı, orucumuzu, haccımızı, zekâtımızı niçin ve nasıl; ne kadar bir zaman erteleyebiliriz ve ahkamcasına “filan zaman, filan zaman yaparım diyebiliriz?”… Zaten Cenab-ı Hakkın bizim ibadetlerimize ihtiyacı yoktur. İbadetler verilen ve ileride verilecek olan nimetlere bir şükür ve teşekkür manasındadır…

Her zaman için iyiyi, güzeli, müsbeti ve hayrı ifade eden Allah’a karşı olan hiçbir kulluğumuzu tehir etmemeli, ertelememeli ve her zaman her halükârda her şartta yerine getirmeliyiz, yapabilmeliyiz, bunun için bir gayret ve cehdin içerisinde olabilmeliyiz. Ve ayrıca yine bilmemiz gereken bir şey daha var bu erteleme telkinleri de nefis ve şeytan’dan gelmektedir. Onların desiseleridir…

Gözümüzü kapayıp kendimize gece yaptığımız gibi, âlemi de hep gece olarak görmeyelim… Alemin ve her şeyin sahibi, maliki, Rabbi ve müdebbiri olan  Cenab-ı Hak’kın nuruna ve nuruyla aydınlattığı her türlü ubudiyetimize ve ibadetlerimize gözümüzü kapamayalım. 

Asla ve kat’a ibadetleri erteleme ve tehir etme yoluna gitmeyelim… Ne ömrümüzün, ne de imkânlarımızın elimizde daimi olarak kalacağına bir garantimiz yoktur!.. Her kulluğu, her ibadeti zamanında yapmak, yerine getirmek ümidi ve duasıyla…

Okunma Sayısı: 1690
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı