"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Elzemlere çağrı, davet

Rifat OKYAY
17 Mart 2024, Pazar
Hani Risale-i Nurlarda geçiyor ya! Hazer et, dikkatle bas… Kelimeler üzerlerindeki mananın çok çok üzerinde ve farklı manaları ifade ediyor.

Şimdi; kimler Kur’ani, imani, İslami hizmetler içerisinde hata yapmayayım, her yapacağım işin mesuliyetine müdrik olayım, etraflıca araştırayım, Allah’tan korkayım, Allah‘ın emrettiği işleri düşüneyim ve bütün bu konularda hazır olayım diyorsa, o hazer ediyor demektir.

Her işin başında Allah’a, resulüne, mehdiye, müceddide kulak vermek lazım. Nasıl, dikkatle. Bu ahirzamanda bu dört haber verici, ikaz edici bize haber veriyorlar, nasıl hareket etmemizi istiyorlar? İşte bütün bunların fiillere, amellere, isteklere, arzulara, düşüncelere, fikirlere yansıması ve sahip çıkılması dikkatle, dikkatle, dikkatle basmayı anlatıyor demektir.

Kur’an, iman hizmetinde bulunmak okumak ister. Okuduğunu, anladığını yaşamak ister. Ve Kur’an, iman hizmetinde yakaladığını dikkatli ve isabetli mesajlarını, hal ve etvarını devam ettirmek, sahip çıkmak ister. Kur’an talebeleri, Kur’an’ın muhteşem tefsiri Risale-i Nur talebeleri Kur’an’ın terbiyesinde kalmak onun dairesinden çıkmamak üzere kendilerini hazırlamak, yetiştirmek zorundadırlar, mecburdurlar, mahkûmdurlar.

Kur’anın; kucaklayan, anlatan, yönlendiren, nurlandıran, izah eden, ispat eden, ahirzamanda da dalaletten, sefahetten gelecek bütün sual ve müşküllerini halledecek, cevaplayacak Risale-i Nurları aramak, bulmak ve okumak gereklidir, şarttır.

Biz hem hazer eder, hem de dikkatli davranıyoruz diyorsanız kendi hal harekatınıza bakın! Şefkatin, merhametin, ihlasın, uhuvvetin, tesanüdün, ümidin, sadakatin ve şevkin imani, Kur’ani, İslami hangi dairelerinde, pencerelerinde veya hiç olmazsa hangi çizgiler, hangi kelimelerdesiniz?

Bu Kur’an, iman, İslamiyet hizmeti; şahısçılığı istemez. Hizmet-i Kur’aniye ve imaniye tarlasında, okulunda yetişip de; siyaset bataklığında, idari ve devleti menfaat işlerinde severek, isteyerek, menfaatlenerek bulunmayı, yazmayı çizmeyi istemez! Bir fikri sabitle yalnızca kendi düşünce, fikir ve istekleri başkalarına velevki doğru olmasa bile kabul etmeyi, zorla ısrarla kabul ettirmeyi istemez! Yani hazer etmeyi ve dikkatle basmayı ister, ister, ister!..

Ve en çok da bir hizmetin, Nur hizmetinin, Kur’an, iman, İslamiyet yolunda muvaffak olmuş, emin adımlarla giden, her türlü saldırıya, tefrikaya, iftira ve iddia ve bölme-parçalamalara maruz kaldığı halde dimdik ayakta duran, hizmet-i imaniye ve Kur’aniye her hal ü şartta sahip çıkan ve çıkmaya devam edecek olan; adam olmak, insan olmak, mümin ve muvahhid bir hizmet gönüllüsü ehl-i olmak lazımdır, lüzumludur, elzemdir.

Okunma Sayısı: 1318
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • S.topuz

    17.3.2024 11:09:17

    Daha neyi bekliyoruz İTTIHAD-I İSLÂM ve SULH-U UMUMÎ için, kıyametin kopmasını mı ey ehl-i hizmet ve himmet! Fraunlaşmış Zındıka, Dalalet ve Nifak ehline ve Deccalizmin tahribatlarına, Katliam ve kıyımlarına karşı birlik ve beraberlik vakti ve saati daha gelmedi mi? Alem-i İslam ve İnsanlık kan ağlıyor, can çekişiyor! Ehl-i Kitab olanlarda dört gözle bizlerin derin uykudan uyanmamızı ve desteğimizi gözler, farkındamıyız acaba? ..."Dinsizlik cereyanına karşı ayrı ayrı iken mağlub olan İsevîlik ve İslâmiyet ittihad neticesinde, dinsizlik cereyanına galebe edip dağıtacak istidadında iken; âlem-i semavatta cism-i beşerîsiyle bulunan şahs-ı İsa Aleyhisselâm, o din-i hak cereyanının başına geçeceğini, bir Muhbir-i Sadık, bir Kadîr-i Külli Şey'in va'dine istinad ederek haber vermiştir. Madem haber vermiş, haktır; madem Kàdir-i Külli Şey' va'detmiş, elbette yapacaktır." Bediüzzaman Said Nursi Mektubat - 57

  • S.topuz

    17.3.2024 10:55:10

    ..."Bu seyyidler kabilesinin efradlarında böyle zahirî kahramanlar çok olduğu gibi; Seyyid Abdülkadir-i Geylanî, Seyyid Ebülhasen-i Şazelî, Seyyid Ahmed-i Bedevi gibi manevî kahramanların kahramanları dahi varlarmış.} Ve öyle bir kesrettedirler ki; o kumandanların mecmu'u, muazzam bir ordu teşkil ediyorlar. Eğer maddî şekle girse ve bir tesanüd ile bir fırka vaziyetini alsalar, İslâmiyet dinini milliyet-i mukaddese hükmünde rabıta-i ittifak ve intibah yapsalar, hiçbir milletin ordusu onlara karşı dayanamaz! İşte o pek kesretli o muktedir ordu, Âl-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm'dır ve Hazret-i Mehdi'nin en has ordusudur...." ..."Böyle bir cemaat-i azîme içindeki mukaddes kuvveti tehyic edecek ve uyandıracak hâdisat-ı azîme vücuda geliyor. Elbette o kuvvet-i azîmedeki bir hamiyet-i âliye feveran edecek ve Hazret-i Mehdi başına geçip, tarîk-ı hak ve hakikata sevkedecek."... Bediüzzaman Said Nursi Mektubat - 441

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı