Çocukta öğrenmenin ve algılamanın en fazla olduğu durumlar hiç bilmedikleri bir menfi fikrin ve olumsuzluğu anlatıldığı zamanlardır.
Çünkü meraklarının zirvede olduğu safi zihinleri eksiklik, olumsuzluk ve korkulu; çekinceli ve tarifi zor, vücudî olmayan her şeyi daha çabuk kavrar, kabul eder ve benimserler.
Çocukları inanç ve iman noktasından terbiye etmenin, eğitmenin ve birşeyler öğretmenin yolu; menfiyi anlatmadan daima müsbeti, iyiyi, güzeli ve doğruları anlatmaktan geçmelidir.
Fazla tarif ve tafsilata girmeden, günahları anlatmak, onlara kaçınmayı ve kaçmayı, yapmamayı ve çekinmeyi öğretmek evlâ olmalıdır. Safî ve körpe zihinlerini bulandırmaktan verilmek istenen mesajlar, bilgiler verilmeye çalışılmalıdır.
“Evlâdım, çocuğum şu şöyle yaparsa yanlış, bu böyle yaparsa haram, öteki bunu işlerse suç, filanın yaptığı şu fiil yasak, şu kişiler şu şekilde bu kötü işleri yaptılar böyle oldu, bu kişiler şu şu istenmeyen bu fiilleriyle bu hale düştüler…” vb. cümleleriyle anlatılabilen her türlü işi, fiili ve cürmü, hareketi ve olayları iyice ve teferruatıyla anlatmak ve izah etmek yerine: “Evlâdım, çocuğum bu helâldir yap, bu haramdır yapma!...” veya “Bu iş günahtır yapma!...”, “Bu iş sevaptır yap!...” gibi cümlelerle çocuklarımıza anne-baba, öğretmenler ve onları eğitmeye talip olan büyükleri muhatap olabilmelidirler.
Hele bu zamanda kesinlikle hiçbir günahın tanımı ve anlatımı için teferruata girilmemelidir. Sadeca kaçmak, kaçınmak tavsiyesi ve tehlikeli olduğunu anlatmakla yetinmelidir. Zaten kötü anlatılırken iyiye ya zaman kalmaz ya da zihinlerde yer kalmaz. En iyisi iyi ve güzel şeylerin kafalara yerleştirilebilmesi için günahtır deyip kaçınmayı ve yapmamayı tavsiye etmek yapılabilecek en iyi bir davranış olacaktır.
Gerçekten dinî emirleri yerine getirmeye çalışmış ve bu konuda günahlara girmekten kaçınmayı başarıyla yerine getirebilmiş insanların hayatlarından örnekler verilerek; günahlardan kaçınmanın yolları dile getirilebilir. Günahlardan kaçan insanların rahatlıkla kazanabildikleri ve huzur buldukları halleri, durumları ve manevî mertebeleri çocuklarımıza velev ki menkıbelerle de olsa anlatılabilir.
Çocuklarımızın nazarına günahlardan kaçınmanın sadece ahirete dair faydaları değil de yaşadıkları bu Dünya hayatında da faydaları, iyilikleri, güzellikleri ve getirileri olacağı da anlatabiliriz.
Çocukların körpe zihinlerini hiçbir zaman günahların ve kötü fiillerin çirkin yüzleriyle ve mahiyetleriyle tanıştırmamalıyız. Bilâkis onlardan kaçmanın, kaçınmanın ve uzak durmanın en iyi bir yol alacağı kendilerine öncelikli olarak ve dikkatle tekrar tekrar anlatılabilmeliyiz.
Çocuk daima bilmelidir ki günahlardan ve kötü fiillerden kaçınmak ve yapmamaya çalışmak; bunların mahiyetini öğrenmekten ve anlatmaktan, her zaman için iyidir, faydalıdır.