Hem de sayısız derecede çok okuyalım. İman hizmetindeki birinci hedefimiz ve gayemiz; çalışmamız ve gayretimiz Risale-i Nurlar’ı okumak, okumak, okumak olsun.

Bu Risale-i Nur okumalarını; yaratılışımızın, hilkatimizin en önemli sebebi olan imanı kazanmak veya kaybetmek dâvâsında daima birinci sırada ve birinci vazife bilmeliyiz.

Eğer hem dünyada, hem ahirette gerçekten ve mutmain olarak sevinç, huzur, saadet, bahtiyarlık ve kurtuluş istiyorsak; bunları kazanmanın sebepleri arasında bu muazzam Kur’ân tefsirleri Risale-i Nurlar’ın okunmasını ve anlaşılmasını zikretmeliyiz ve sahip çıkmalıyız.

Bu Risale-i Nur okumalarının ve anlaşılmalarının ruh-u manevisi ve kazanma şifresi, anahtarı ise ihlâslı okumaktır, yani tabir-i diğerle kendi nefsimize okumaktır. İhlâslı olan adamın okuyup da anlayamayacağı ve anlayıpta tatbik edemeyeceği hiçbir hizmet ve hiçbir imanî vazife yoktur.

Bir Risale-i Nur okuyan ve bununla Kur’ân, iman hizmetinde bulunmaya çalışan adamın maddî-manevî istikrarı, dengesi ve gidişatı ancak onun Risale-i Nurlar hakkıyla ve hakkını vererek okumasında ve hayatında tatbik edebilmesindedir.

Önemli olan bir muhatabiyet, bir ders, bir sohbet, bir iki hafta okumak, altı ay bir sene değil kırk elli sene okumak değildir; önemli olan okuduklarımızla amel edecek güç, kuvvet ve salâbet-i imaniyeye ulaşmak, yakalayabilmektir.

Risale-i Nurlar’daki gerçek iman kuvvetini kazandıracak bilgiler, malûmat; ancak çok dikkatli ve müdakkîk bir gözle Risale-i Nurlar’ın okunması ve anlaşılmasıyla elde edilebilir ve mümkün olabilir.

Ümidimiz, şevkimiz, muhabbet ve sebatımız daima Nurlar’daki iman hakikatlerini hakkıyla elde edebilmek noktalarından olsun ve gerçekleşsin inşallah.

Nurlar’daki iman hakikatlerini gerçek manada elde etmek için yola çıkanları inşallah Nurlar yarı yolda bırakmaz. Yeter ki, halis bir şekilde böyle bir güzel niyet ile yola çıkalım.