"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hafife alma!...

Rifat OKYAY
20 Nisan 2018, Cuma 00:14
Kâinatta her şeyle her şey Rabbimizce bağlanmış; her şeyin tedbiri ve mükteza-ı hayatı takdir edilmiştir.

Mü’min ve muvahhide ehl-i imanın da Kur’ânî, imanî, İslâmî hizmetlerde her halleri, her işleri birbiriyle bağlanmış ve takdir edilmiştir. Halis bir niyet ve safi bir kalb-i kanaatla imana hizmetlerinde boyun bükerek teslim olanlar ve hüsn-ü niyet ve hüsn-ü  zanla hareket edenler; bu iman hizmetlerinde müsbet bir şekilde kendilerine yön ve yol tayin etmekte zorlanmazlar ve muvaffak olabilme yolunda adım adım ilerleyebilirler.

Daimî bir imanî hizmet, sarfedilecek ve kullanılacak daimî bir kuvveti ve hazırlığı ister ve iktiza eder. Konuya bu zaviyeden bakarsak her zaman, her şeyle bağlı olan her türlü imanî mevzular; her zaman, her şeyin, her konunun, her bağlı meselenin bilinmesini, anlaşılmasını ve anlatılmasını iktiza eder. İmanî tahkikiyi ders veren Risale-i Nurlar’da ise marifetullah, muhabbetullah ve tâ huzur-u daimiye kadar her türlü imanı birbirine rabıtalı, bağlı ve münasebattardır. Bize düşen vazife ise bu kudsî, nurlu, lezzetli ve zevkli münasebatı devamlı bir şekilde canlı ve faal tutabilmektir.

Ferdî, şahsî olarak Risale-i Nurlar’ın anlamlarını kavrayabilmek, anlayabilmek bir şey olduğu gibi; küllî manada cemaati iştirakla şahs-ı manevinin halkaları, daireleri içerisinde yer alabilmek; dahil olmak da bir şeydir. İşte önemli olan bu “bir şeyler” her şey her şeyle bağlıdır şeklinde imanî, Kur’ânî ve İslâmî faaliyetlerde hayata geçirebilmek, yaşayabilmek kudsî, nurlu, zevkli ve lezzetli bir marifet, bir  fiil ve harekâttır. Zerre de olsa bu fiilin bu harekâtın içerisinde dahil olmak ve yer almak ise büyük bir saadet ve huzurdur.

Huzur-u daimî yolunda tevhid, vahdaniyet, ehadiyet, nübüvvet ve adalet; haşir ve kader mevzûları bu minval üzere yani hem cüz’î şahsımız itibariyle, hem de küllî cemaati noktalardan elde edebilmeli ve yaşanabilmeli; hayatımızda tatbik edilebilmelidir.

Adem âlemlerinde bir hiç olarak bırakılmayan adem olan ve iman ile vücud nimetinin en yüksek mertebesine muhatap olabilen insan, bu ihsan ve ikrama sırtını dönmemeli, inkâr ve istihfaf etmemelidir.

Bütün kuvvetiyle, imanın nurlu, kudsî marifetini elde etmeye ve hayatında devam ettirmeye çalışabilmelidir.

Okunma Sayısı: 2371
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı