"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tavaf (2)

Rifat OKYAY
24 Haziran 2016, Cuma
Kâinatın en muhteşem ve misilsiz ibadeti tavaf hakkında bir önceki yazımızda bir nebze de olsa bazı bilgileri paylaşmıştık…

Bir evin, bir mahallenin, bir kasabanın, bir şehrin, bir memleketin temsilcisi ve sahibi gibi görünen birisinin misafiri olduğumuzu düşünelim. Aklımıza sahiplerin istek ve arzuları doğrultusunda hareket edersek misafirliğimizin en üst seviyede ikram ve izzetle, ihsanlarla geçeceğini biliriz…

Aklımıza gelebilecek misafir ağırlamanın en zirve, en yüksek ihsanatlı ve ikramatlı şekli, tarzı ve numunesi Cenâb-ı Hakk’ın, Kerîm-i Mutlak’ın ağırlaması ve bizlere teveccüh ederek bakmasıdır…

Filan misafirperver kişi şu misafirlerine bu ikramları yapar...  Filan misafirlerine de şu ikramları yapar ve bundan hoşlanır, deriz. 

Rahman ve rahim olan Kerîm-i Mutlak Rabbimiz şu dünya misafirhanesinde gelip geçen biz misafir kullarına umumî nimet ve ikramlarının arasında bir de hususî izzet ve ikramları vaad etmiş ve vermiştir, verecektir…

Hac ve umre gibi ibadetlerde yapılan vakfe ve tavaf ibadetleri Cenâb-ı Kerîm-i Mutlakın hususî vaad ve ikramlarından olarak ahirete giden biz misafirlerine verilenlerden sayabiliriz…

Özellikle tavaf ibadetinin bütün kâinatın müştemilatıyla ve zerrelerin ezelden ebede kadar çarpanlarının katlarıyla sonsuz rakam ve adetleri netice verecek şekilde bir iştirakla ve ibadet şekliyle yapılması gerçekten de şu kâinat; muhsin ve kerim olan Cenâb-ı Hakk’ın izzet ve ikramına muazzam, muhteşem ve sonsuz bir şekilde uygun düşmektedir.

Hemen hemen herkesin Harem-i Şerif’e gittiği veya gideceği ve tavaf ibadetini yaptığı ve yapacağı muhakkaktır… Önemli olan bu muazzam ibadet şekli olan tavafın bu derin manalarına biraz da vâkıf olarak tavafa girmek ve yapabilmektir… Çok özür dilerim ağzı açık, orayı burayı seyreden, dünya işlerini konuşan, telefon manevralarıyla meşgul olan, son derece ehemmiyetsiz basit hareketlerde bulunan, mü’minleri üzen, hatta dedikodu gibi basitin basiti hallere düşen ve Rabbine duâ ve niyazdan başka her işi gerçekleştiren insanların tavafa çıkmalarıyla çıkmamaları arasında bir fark olur mu bilmem… Ne de olsa Allah’ın misafirleriyiz. Ama yine de bizler Efendimizin (asm) ve Sahabe-i Kiram efendilerimizin yaptığı tavaflar gibi tavaflar yapmaya çalışalım… En azından niyetimiz, hayalimiz, hedefimiz bu olmalı inşallah… 

Okunma Sayısı: 1087
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı