Tarihçe-i Hayat - page 752

Kur’ân’d›r. Yirmi senedir emsalsiz tetkikat ve takibatla
beraber, k›ymetini ve galebesini en muannid düflmana
da ispat etmifltir. Onun tercüman› ve bir hizmetkâr› olan
Said ne hâlde olursa olsun, hatta Said de, eliyazübillâh,
Risale-i Nur’un aleyhine dönse, bizim sadâkatimiz ve alâ-
kam›z› inflaallah sarsmayacak” deyip, o kap›y› kapars›-
n›z. Fakat, mümkün oldu¤u kadar Risale-i Nur’la meflgul
olmak, elinden gelirse yazmak ve mübalâ¤al› propagan-
dalara hiç ehemmiyet vermemek ve eskisi gibi tam ihti-
yat etmek gerektir. Umum kardefllerimize birer birer se-
lâm ve dua ediyoruz.
Said Nursî
„@ò
Bu vatandaki milletin en büyük kuvveti olan âlem-i ‹s-
lâm›n teveccühünü ve hamiyetini ve uhuvvetini k›rmak
ve nefret verdirmek için, siyaseti dinsizli¤e alet ederek,
perde alt›nda küfr-i mutlak› yerlefltirmek isteyenler, hü-
kûmeti i¤fal ve adliyeyi iki defad›r flafl›rt›p, der: “Risale-i
Nur fiakirtleri dini siyasete alet eder; emniyete zarar ver-
mek ihtimali var.”
Hâlbuki, bu memlekete maddî ve manevî bereketi ve
fevkalâde hizmeti ve umum âlem-i ‹slâma taallûk edecek
hakaik› cami oldu¤u, otuz üç âyât-› Kur’âniyenin iflaretiy-
le ve ‹mam-› Ali’nin (r.a.) üç keramet-i gaybiyesiyle ve
Gavs-› Azam›n kat’î ihbar›yla tahakkuk etmifl olan Risa-
le-i Nur’un, siyasetle alâkas› yoktur. Fakat, küfr-i mutlak›
k›rd›¤› için, küfr-i mutlak›n alt› olan anarflilik ve üstü
alâka:
ilgi, iliflki, yak›nl›k.
alâka:
ilgi, iliflki. ba¤.
âlem-i ‹slâm:
‹slâm âlemi, ‹slâm
dünyas›.
aleyh:
ona karfl›, onun üzerine.
anarfli:
hükümetsiz veya siyasî
otoritesini kaybetmifl düzensiz
topluluk hâli.
âyât-› Kur’âniye:
Kur’ân’›n ayet-
leri.
bereket:
bolluk, bereket, gürlük.
cami:
toplayan, içine alan, kapsa-
yan.
dua:
Allah’a yalvarma, niyaz.
ehemmiyet:
önem, de¤er, k›y-
met.
eliyazübillâh:
Allah esirgesin, Al-
lah korusun.
emniyet:
güvenlik, kanun ve ni-
zam hâkimiyetinin sa¤lanmas›.
emsalsiz:
benzersiz.
fevkalâde:
ola¤anüstü.
galebe:
galip gelme, üstünlük.
Gavs-› Azam:
en büyük gavs, Ab-
dülkadir-i Geylânî Hazretlerinin
nam›.
hakaik:
hakikatler, do¤rular, ger-
çekler.
hamiyet:
gayret.
hizmetkâr:
hizmet yapan kimse,
hizmetçi.
i¤fal:
yan›ltma, gaflete düflürerek
kand›rma, aldatma.
ihbar:
haber verme, bildirme.
ihtimal:
olabilirlik.
ihtiyat:
uzak görüfllü olma, gele-
ce¤i düflünerek tedbirli hareket
etme.
inflaallah:
‘Allah izin verirse’ ma-
nas›nda kullan›lan bir dua.
ispat:
do¤ruyu delillerle göster-
me.
kat’î:
kesin, flüpheye ve tereddü-
de mahal b›rakmayan.
keramet-i gaybiye:
gaypla ilgili
keramet, istikbal ile alâkal› kera-
met.
752 |
BED‹ÜZZAMAN SA‹D NURSÎ
E
M‹RDA/
H
AYATI
k›ymet:
de¤er.
küfr-i mutlak:
mutlak küfür,
hiç bir imanî hükmü, delili ka-
bul etmeme, kesin ve tam bir
inkar.
maddî:
madde ile alâkal›, cis-
manî.
manevî:
manaya ait, maddî
olmayan.
muannit:
inatç›, ayak dire-
yen.
mübalâ¤a:
bir fleyi tarif ve
tasvir ederken ya oldu¤un-
dan fazla ya da eksik göster-
me, abartma sanat›.
propaganda:
bir inanç, dü-
flünce, doktrin v.b. ni baflkala-
r›na tan›tmak, benimsetmek
amac›n› güden ve çeflitli vas›-
talarla yap›lan faaliyet.
Risale-i Nur:
Nur Risalesi, Be-
diüzzaman Said Nursî’nin
eserlerinin ad›.
sadâkat:
ba¤l›l›k, do¤ruluk.
selâm:
bar›fl, rahatl›k, selâ-
met ve esenlik dileme.
flakirt:
talebe, ö¤renci.
taallûk:
alâkal›, münasebetli
olma.
tahakkuk:
gerçekleflme, ol-
ma; delil ile ispat edilme, ke-
sinleflme.
takibat:
suç konusunda yap›-
lan soruflturma, araflt›rma,
kovuflturma.
tetkikat:
araflt›rmalar, incele-
meler.
teveccüh:
yönelme, sevgi, il-
gi.
uhuvvet:
kardefllik, din kar-
deflli¤i.
umum:
bütün.
1...,742,743,744,745,746,747,748,749,750,751 753,754,755,756,757,758,759,760,761,762,...1390
Powered by FlippingBook