Tarihçe-i Hayat - page 803

cemiyetçilik noktas›nda sevk etmek ne kadar kànunsuz
oldu¤unu, insaniyeti sukut etmeyen bilir.
Beflincisi:
Bir adam ki, hakikî meslek ve meflrep itti-
haz etti¤i yirmi otuz senelik hayat›nda düstur kabul etti-
¤i bir hâlin z›dd›yla onu itham etmek nevinden, kanun-
suz ve keyfî bu taarruz hâdisesinin mâhiyeti fludur ki:
Ben, Risale-i Nur mesle¤inin esas› olan flefkat itibar›yla,
bir masuma zarar gelmemek için, bana zulmeden canile-
re de¤il iliflmek, hatta beddua da edemiyorum. Hattâ en
fliddetli ve garazla bana zulmeden baz› fas›k, belki dinsiz
zalimlere hiddet etti¤im halde, de¤il maddî, belki beddua
ile de mukabeleden beni o flefkat menediyor. Çünkü o
zâlim gaddar›n ya peder ve vâlidesi gibi ihtiyar bîçarele-
re veya evlâd› gibi masumlara maddî ve manevî darbe
gelmemek için, o dört befl masumun hat›r›na binaen, o
zâlim gaddara iliflmiyorum; bâzan da helâl ediyorum.
‹flte bu s›rr-› flefkat içindir ki, idare ve asayifle katiyen
iliflmedi¤im gibi, bütün arkadafllar›ma da o derece tavsi-
ye etmiflim ki; üç vilâyetin insafl› zab›talar›n›n bir k›sm›
itiraf etmifller ki, “Bu Nur fiakirtleri, manevî bir zab›tad›r,
idare ve asayifli muhafaza ediyorlar” dedikleri ve bu ha-
kikate binler flahit ve yirmi sene hayat›yla tasdik ve bin-
ler flakirtlerin de zab›taca hiçbir vukuat kaydetmemesi ile
tasdik ve teyit ettikleri hâlde, o bîçare adam›n ihtilâlci ve
insafs›z bir komiteci gibi menzilini basmak ve insafs›z
adamlar ona ihanet etmek ve menzilinde bir fley bulun-
mamakla beraber, yüz cinayeti bulunan bir adam gibi hat-
ta Kur’ân’› ve bafl›ndaki levhalar›n›, evrak-› muz›rra
TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 803
E
M‹RDA/
H
AYATI
keyfî:
kanuna uymayarak, keyfe,
arzuya ba¤l›.
komite:
kötü bir maksat için top-
lanm›fl topluluk, cemiyet.
maddî:
madde ile alâkal›, cisma-
nî.
mahiyet:
bir fleyin asl›, esas›, ta-
biat›, niteli¤i.
manevî:
manaya ait, maddî ol-
mayan.
masum:
suçsuz, günahs›z, saf, te-
miz.
men:
yasak etme, engelleme,
mâni olma.
menzil:
ev, oda, yer.
meslek:
gidifl, tutulan yol, sistem.
meflrep:
gidifl, hareket tarz›, tav›r,
tutum, meslek.
muhafaza:
koruma.
mukabele:
karfl› gelme, karfl›
koyma.
nevi:
çeflit, tür.
peder:
baba.
Risale-i Nur:
Nur Risalesi, Bediüz-
zaman Said Nursî’nin eserlerinin
ad›.
s›rr-› flefkat:
flefkat s›rr›; flefkatin
s›rr› ve hakikati.
sükût:
de¤erden düflme, de¤erini
yitirme.
flakirt:
talebe, ö¤renci.
flefkat:
ac›yarak ve esirgeyerek
sevme, içten ve karfl›l›ks›z mer-
hamet.
taarruz:
sald›rma, sataflma, ilifl-
me.
tasdik:
do¤rulama, onaylama.
teyit:
kuvvetlendirme, sa¤lam-
laflt›rma; do¤ru ç›karma.
valide:
ana, anne.
vilâyet:
il.
vukuat:
vuku bulan fleyler, hâdi-
seler, olaylar.
zab›ta:
flehir güvenli¤ini sa¤la-
makla vazifeli bulunan idare, po-
lis.
zalim:
zulmeden, ac›mas›z ve
haks›z davranan.
zulüm:
haks›zl›k, eziyet, iflkence
asayifl:
emniyet, kanun ve ni-
zam hâkimiyetin sa¤lanmas›.
beddua:
bir kimsenin kötü ol-
mas› için dua, kötü dua.
bîçare:
çaresiz, zavall›.
binaen:
-den dolay›, bu se-
bepten.
cani:
cinayet ifllemifl kimse,
ac›mas›z, gaddar.
cinayet:
cana k›yma, katl ve-
ya bu derecede a¤›r bir suç.
düstur:
kaide, esas, prensip.
evlât:
veletler, çocuklar.
evrak-› muz›rra:
zararl› ev-
rak, k⤛tlar, yapraklar.
fas›k:
Allah’›n emirlerine ay-
k›r› hareket edip fesat ç›ka-
ran, kötülü¤ü ve günah iflle-
meyi âdet hâline getiren.
gaddar:
çok fazla zulüm ve
haks›zl›k eden.
garaz:
kötü kas›t, düflmanca
niyet, kin.
hâdise:
olay.
hakikat:
gerçek, esas.
hakikî:
gerçek.
helâl:
din bak›m›ndan günah
olmayan fley.
hiddet:
öfke, k›zg›nl›k.
idare:
yönetim, memleket ifl-
lerinin yürütülmesi.
ihanet:
hainlik, kötülük etme.
ihtilâl:
mevcut idareyi veya
rejimi zor kullanarak de¤ifltir-
me.
insaniyet:
insanl›k, insanl›k
mahiyeti.
itham:
töhmetlendirme, suç-
lu görme.
ittihaz:
edinme, kabul etme.
kat’iyen:
katî olarak, kesin
olarak, kesinlikle.
1...,793,794,795,796,797,798,799,800,801,802 804,805,806,807,808,809,810,811,812,813,...1390
Powered by FlippingBook