Tarihçe-i Hayat - page 809

HEY’ET-‹ VEK‹LEYE VE M‹LLETVEK‹LLER‹
R‹YASET‹NE CÜZ’Î FAKAT EHEMM‹YETL‹ B‹R
MARUZATIMDIR
Otuz seneden beri hayat-› siyasiyeden çekildi¤im hâl-
de, bu s›rada bir defaya mahsus olarak, vatanî ve millî ve
asayiflî bir meseleyi beyan ediyorum. fiöyle ki:
Çok emarelerle kat’î kanaatimiz geldi ki, anarflîlik he-
sab›na bana ve bu Emirda¤ kasabas›na ve dolay›s›yla bu
vatana bir suikast var ki, bir habbeyi kubbeler ve bir si-
nek kanad› kadar ehemmiyeti olmayan bir hâdiseyi da¤
gibi gösterip, sükûnete muhtaç olan bu vatanda beni ba-
hane edip, anarflilik hesab›na ve bir ecnebî plân›yla bize,
yani bîçare vatandafllar›m›z› idam-› ebedîden ve flübe-
hat-› uhreviyeden kurtarmaya çal›flan Nur fiakirtlerine
bütün bütün kanunsuz ve keyfî hücum edildi. Pek zahir
bir garazla, evham yüzünden, baruta atefl atmak gibi, bu
vatana ve asayifle beni bahane edip suikast edildi. fiöyle
ki:
Üç mahkeme, yirmi senelik mektuplar›m› ve kitaplar›-
m› ve hâllerimi inceden inceye tetkikten sonra, bize ve
kitaplar›ma beraat verdi¤i hâlde; ve üç seneden beri teli-
fat› terk etti¤im ve haftada ancak bir mektup yazabildi-
¤im ve mecbur olmadan herbiri bir gün nöbetle zarurî
hizmetimi yapan üç dört terzi ç›ra¤›ndan baflka kimseyi
kabul etmedi¤im hâlde; ve serbestiyet verildi¤i ve mem-
leketime gitmedi¤im hâlde, hiç ömrümde görmedi¤im
TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 809
E
M‹RDA/
H
AYATI
hey’eti, bakanlar kurulu, kabine.
hücum:
sald›rma.
idam-› ebedî:
dirilmemek üzere
yok olufl, ahiret inanc› olmad›¤›
için ölümü ebedî yoklu¤a gitmek
olarak görme.
kanaat:
inanma, görüfl, fikir.
kat’î:
kesin, flüpheye ve tereddü-
de mahal b›rakmayan.
keyfî:
kanuna uymayarak, keyfe,
arzuya ba¤l›.
kubbe:
gökyüzü, sema.
maruzat:
arz edilenler, takdim
edilenler.
mesele:
konu.
millî:
millete ait, ulusal.
riyaset:
reislik, baflkanl›k.
serbestiyet:
serbestlik, rahat ve
serbest olma hâli.
sû-i kast:
kötü kas›t, kötü niyet;
kötü kas›tla ifl yapma, tuzak kur-
ma.
sükûnet:
durgunluk; huzur, sa-
kinlik.
flakirt:
talebe, ö¤renci.
flübehat-› uhreviye:
ahirete ait,
ahiretle ilgili flüpheler.
telifat:
telifler, kaleme al›nan
eserler, yaz›lanlar.
tetkik:
dikkatle araflt›rma, incele-
me.
vatanî:
vatanla alâkal›, vatanla il-
gili, vatana ait.
zahir:
aç›k, aflikâr.
zarurî:
zorunlu
anarfli:
hükümetsiz veya si-
yasî otoritesini kaybetmifl dü-
zensiz topluluk hâli.
asayifl:
emniyet, kanun ve ni-
zam hâkimiyetin sa¤lanmas›.
asayifli:
asayifl ve güvenlikle
ilgili.
bahane:
yalandan özür, as›l
sebebi gizlemek için ileri sü-
rülen uydurma sebep.
beraat:
temize ç›kma, suçsuz
oldu¤u anlafl›lma.
beyan:
aç›klama, bildirme,
izah.
bîçare:
çaresiz, zavall›.
cüz’i:
az bir parça.
ecnebi:
yabanc›.
ehemmiyet:
önem, de¤er,
k›ymet.
ehemmiyetli:
önemli.
emare:
alâmet, belirti, niflan.
evham:
vehimler, zanlar, ku-
runtular.
garaz:
kötü kas›t, düflmanca
niyet, kin.
habbe:
tane.
hâdise:
olay.
hayat-› siyasiye:
siyasî ha-
yat, politik hayat.
heyet-i vekile:
vekiller
1...,799,800,801,802,803,804,805,806,807,808 810,811,812,813,814,815,816,817,818,819,...1390
Powered by FlippingBook