Duygun Yarsuvat yönetimi, özellikle Abdurrahim Albayrak, hocanın kalmasında israr ederlerse, çok sevdiği G.Saray daha beter durumlarla karşılaşabilir. Bu uyarıyı evvelce de yapmıştık. Gelinen nokta Prandelli’yi istemeyenleri haklı kılıyor. Teknik direktörün takım üzerinde ne kadar etkili olduğunu Ersun Yanal Trabzonspor’la gösterdi. Trabzonspor önde oynayarak, cesur futbolunu G.Saray’a kabul ettirdi. Üç farklı net galibiyet Trabzonspor’un Ersun Yanal ın felsefesine uygun yapıda olduğunu çok net gösterdi.

Galatasaray’ın el freni Prandelli’dir. Her hafta değişik takım tertipleriyle ve saha taktikleriyle G.Saray’ı deneme tahtası yaptı. Oyuncuların sahadaki gayret ve kazanma arzuları, antrenörleriyle kopukluk ve iletişimsizliklerini açıkça ifade ediyor. Futbolcular maçı kazanma adına kendilerini hiç üzmüyor. Bir kaç oyuncu biraz bir şeyler yapmanın gayretinde. Diğerleri hangi formayı taşıdıklarının farkında bile değil. Bu teknik adamla G.Saray devam etmemeli. Yerli bir antrenör Prandelli’den çok daha başarılı olur. Mustafa Denizli olabilir. Veya G.Saray’la iş birliği içindeki Hikmet Karaman bu takım için en pratik çözümdür. Geçen sezon Erciyesspor’u kümede bırakan Karaman UEFA sitesinde yılın teknik direktörü seçilmişti. Parasal olarak sıkıntılı olan G.Saray’ın mali durumunuda göze alacak olursak Hikmet Karaman tercihi en isabetli karar olur. 

Tarık, Bruma, Hamit, Telles, Semih, Umut, Sneijder, Pandev  G.Saray’ın kadrosunda olan ama sahada olmayan oyuncuları. Ancak Prandelli gibi beceriksiz bir teknık adam bu oyunculardan faydalanamaz. Sahada olanlar ise birbirlerine saygıyı unutmuşlar. Chedjou, Hakan Balta’yla küfürleşecek kadar tartışıyor. Melo Olcan’ı alabildiğine fırçalıyor. Takımdaşlıktan eser yok. Böyle bir takımın üç, dört yemesi tesadüf değil. Abdurrahim Albayrak Florya da işler iyi gidiyor diyor ama sahada gördüklerimiz hiçte öyle değil.