"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Fransa’nın çöküşü

Şükrü BULUT
22 Eylül 2023, Cuma
Fransa çöküşünün kapısını Sarkozy aralamıştı…

Mazlumların ve hakperestlerin “doğruların ortaya çıkışındaki” sevinçlerine mutlaka şahit olmuşsunuzdur. Hakikatin er-geç ayan olacağı söylenir. Fakat ömrümüz, burada şahit olmaya yetmiyor. Belki de bunun için Kur’an, gerçeklerin ahirette herkesçe bilinecek şekilde gösterilmesine tahşidat yapar. 

Fransa’nın, İkiz Kulelerin yıkılışını taakip eden zamanlarda ortaya çıkan hadiselerdeki rolünü ve Arap Baharında, AB’ye rağmen sebep olduğu icraatları bilmeden de, Afrika’da zillet sürecine mahkum Paris’i anlamamız kolay olmayacaktır. La Farge şirketi perdesi altında İŞİD’in inşaasındaki rolü, semavi dinlere düşman ve bazı çevrelerce filozof olarak lanse edilen şarlatan Henry Levy’nin bu coğrafyadaki misyonu, Paris’in neoconlara Suriye’deki diğer yardımları önemli noktalardı. AB’nin Suriye politikasına bilmecburiye tabi olan Fransa’da patlayan bombalar ve yapılan katliamlar da bu karelere dâhildirler. Yazımızın çerçevesi, bu zaman zarfındaki hadiseleri ana başlıklarıyla da olsa ifadeye müsaade etmiyor. Biz yalnızca çerçeveye işaret edecek birkaç cümle ve birkaç isimle yetineceğiz. 

ABD başkanı Obama zamanında, Yeni Muhafazakârlara yakın Senatörler John McCain (Arizona Cumhuriyetçisi), Joe Lieberman (Connecticut’tan Bağımsız) ve John Kerry (Massachusetts; demokrat) Libya’daki hunharca değişime başkanı ikna edince, Afrika’yı –demokrasi içinde olmasa da- bir arada tutan Kaddafi’yi işkence ile  bitirme hadiseleri yaşanmıştı. Fransa’nın kontrolündeki Sahel ülkeleri (Niger, Mali, Burkina Faso gibi) nisbeten sükunet içinde yaşıyorlardı. NATO‘nun genel sekreteri ve daha sonra Goldman Sachs çalışanı olan Rasmussen ile zamanın Fransa başkanı Nikolai Sarkozy’nin oldu-bittileriyle NATO, yalnızca bir diktatörü öldürmemişti, onlarca yıl sürecek iç savaşların da pimini  çekmişti. Elbette tetiği çekenlerin Yeni Muhafazakârlar ve özellikle Sarkozy ile Rasmussen olduğunu nazardan kaçırırsak, Marksizmin her çeşidiyle mücadele maksadına matuf NATO’yu, suçlamış oluruz.

Meselenin demokrasi veya Kaddafi olmadığını, buradan baktığımızda daha iyi görüyoruz. Mahiyeti halâ yazılmayan Bokoharam’ın Saheldeki katliamları, Fransa’nın Amerika’nın yardımıyla bu coğrafyada başlattıkları operasyonlar ve katledilen binlerce masumun failleri gibi hususları, dünkü emperyalist Fransa’nın karesinde aramadığımızda, bu ülkenin AB’yi arkasına alarak NİGER’i cezalandırma hedefini de anlayamayız. ABD ve AB’nin bu coğrafyayı en az İngilizler kadar sömürdükleri bir vakıa. Gel gör ki, devreye Yeni Muhafazakârlar girince, klassik üslubun yerini hunharca operasyonlar alıyor. Ruanda’daki milyonların ölümünden sorumlu Fransa’nın, AB gözetiminde dünkü emperyalizmini yaşamasına müsaade edilmeyince, 1970 lerde göstermelik olarak kurdukları ECOWAS’ı devreye sokmak istiyor, zavallı Fransa… Yani; Afrika’nın mazlum ve fakir çocuklarının birbirilerinin boyunlarını vurmalarını istiyor, BATI AFRİKA birliğinden… ABD’nin burada, yüz milyon dolarlık yatırım ile kurduğu İHA üssünün sebebi, Fransa’nın AB’yi ayaklandırma çabası ve Libya’daki HAFTER merkezi BİNGAZİ’nin sabotajlarla cezalandırılması, elbette çok önemli şeyler için olacaktı.

Yeni Muhafazakârların kontrollerindeki NİGERYA ile LİBYA arasında bir koridor açmaya çalışanların niyetlerini -şimdilik- tamamen anlamamız kolay olmayacak. Daha önce BOP ile hangi hedeflerin peşinde koşuşturduklarını bitamamiha anlayamadığımız gibi… Atlas’tan Akdeniz’e istedikleri koridorun yalnızca enerji maksatlı olmayacağını biliyoruz. Niger’in yer altı zenginlikleri (dünya uranyumun yüzde yedisi buradan geliyor) ve Batı Afrika’yı Rusya ve Çin’in Pazar alanlarından kaçırmak da Libya’nın düşüşüne sebep gösterile bilinir. Söz buraya gelmişken acı bir gerçeği hatırlatmak istiyoruz. Maddi-manevi imkânlarıyla her zaman Türkiye’nin yanında durmuş Libya’ya AKP hükümetinin ihanetini, uzun süre kara bir leke olarak taşıyacağız gibi… Bavullar dolusu dolarla Libya katillerinin yardımına koştuklarını o dönemde en yüksek seviyede deklare eden AKP hükümeti, tarih boyunca hem Osmanlı’nın ve hem de Türkiye’nin yanında emperyalist BATIYA karşı koymuş mazlum Libya halkından, 12 Eylülün bekçiliğinden başka bir şey yapmamış AKP’nin mutlaka özür dilemeleri gerekiyor.

Okunma Sayısı: 1692
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin T

    22.9.2023 14:38:09

    Sondan başlamak gerekirse, sadece Libya'nın günahlarını saymak yetmez.ayrıca Suriye'deki vebali de konuşmak gerekiyor.maalesef milyonlarca göçmen ve perişan olmuş mazlumların ahı dünyada olmasa da ahirette bunun hesabını nasıl verecekler. Fransa'nın yaptığı dehşet engiz zulümleri saymakla bitmez.dkkat buyurduğunuz gibi Libya'nın stratejik hedeflerine daha ortada NATO ve BM' nin kararları yokken hunharca saldırıları bunun apaçık delilleridir.inşallah mazlumların feryadu figanları onları kahru perişan eder en kısa zamanda...

  • Süleyman

    22.9.2023 09:31:09

    Fransa karar vermeli. Anayasasında demokrasi ve adaletin esas olduğu AB’de haramîlik yapılmayacağını bilmeli ve derhal Birinci Avrupa’ya teslim olmalı.

  • S.topuz

    22.9.2023 09:01:03

    "... İki dehşetli harb-i umumînin neticesinde beşerde hasıl olan bir intibah-ı kavî ve beşerin tam uyanması cihetiyle kat'iyyen dinsiz bir millet yaşamaz. Rus da dinsiz kalamaz, geri dönüp Hristiyan da olamaz. Olsa olsa küfr-ü mutlakı kıran ve hak ve hakikata dayanan ve hüccet ve delile istinad eden ve aklı ve kalbi ikna' eden Kur'an ile bir musalaha veya tâbi' olabilir. O vakit dörtyüz milyon ehl-i Kur'ana kılınç çekemez." Bediüzzaman Said Nursî Risale-i Nur Külliyatı Emirdağ-2 - 72

  • S.topuz

    22.9.2023 08:59:34

    ."(Deccalin)...Dördüncü günü ve devresi âdileşir, bir şey yapmaz, yalnız vaziyeti muhafazaya çalışır." diye, gayet yüksek bir belâgatla ümmetine haber vermiş."... Şualar - 587 Her taşın altından veya arkasından bu kahrolası zihniyetle, o lânet olası milletin maddî ve manevî desteği ve parmağı olduğunun İnsanlık tarafından tesbit edilmesi sebebiyle, şimdilerde herşey BOP adı altında alenen yapılmakta. Alemi İslâm halen meseleyi anlayıp uyanabilmiş değil maalesef! Fakat Deccalizmin tasallutundan kendini kurtarmaya çalışan RUSYA meseleyi daha iyi kavradığı için, devamlı bu zihniyetin önünü kesmeye çalışarak, Alemi İslâma ve insanlığa büyük bir yardım etme gayretinde.

  • Salih baş

    22.9.2023 08:26:34

    Bu gerçekleri anlayacak uyanık gönül yok millet uyuyor mışıl mışıl

  • Davut

    22.9.2023 07:33:31

    Hangi zamandayız. Dünyanın gözünün içine baka baka hırsızlık, eşkıyalık, katillik ve talan olur mu? İyice kepaze olmadan tası tarağı toplamalı Fransa.

  • Hüseyin

    22.9.2023 07:13:13

    “Maddi-manevi imkânlarıyla her zaman Türkiye’nin yanında durmuş Libya’ya AKP hükümetinin ihanetini, uzun süre kara bir leke olarak taşıyacağız gibi…” Bu tesbitinizin yankı bulması için dua edeceğim.

  • Demokrat Avrupa

    22.9.2023 01:24:58

    Hürriyetin imanla bağlantılı olduğunu anla(ya)mayan siyasal islam, 21 yıllık iktidar döneminde yaptığı hangi yanlışların farkında ki, Libya’dan özür dilesin? Tarihi bilgiden yoksun, İslamın yönetim sistemini anlamamış, hürriyet, demokrasi ve adaleti önemsemeyen, iktidar oluşunu 12 Eylül ve onun devamı olan 28 Şubat’a borçlu olan bir proje partisinden beklentiler neler olabilir ki?

  • Mehmet Kaşlıoğlu

    22.9.2023 00:36:17

    Hangi günahlarımızla kaderin Akp'yi başımıza getirmek için fetva vermesine sebep olduk? Ve nasıl bir tövbeyle bu musibeti üstümüzden defetmesi için kadere yardım edebiliriz.Yoksa Birinci Cihan harbinde olduğu gibi bu günahkâr millet kanıyla abdest mi almalı ?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı