"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yemen’in hıçkırıkları duyulmuyor mu?

Şükrü BULUT
24 Ekim 2016, Pazartesi
Şam-ı Şerif’in kapısı Halep’teki facialardan olsa gerek ki Taiz ve San’a’daki dramlar bir türlü gündeme gelemiyor.

Mazlûmların uğradığı felâketlere zalimlerden dolayı dönüp bakmamak da bir başka zulüm olmaz mı?

İran ile Suudi’nin üzerinde boğuştuğu Yemen’de, Suudi’ye 10 milyarlık silâh satan Amerika’nın ve BOP hayallerinden vazgeçmeyen Amerika’nın hangi dolapları çevirdikleri dikkatlice medyadan kaçırılıyor. Almanyaya bayan Von den Leyen’den silâh almaya gelen Suudi savunma bakanı müsteşarı Almanlara İran’ı kötülüyor. İranlıların bulunduğu yerlerde mutlaka problemlerin olacağını söyleyen general, Amerika’nın himayesinde eli kolu bağlı şehirleri sivilleriyle beraber neden bombaladığını açıklamıyor. İran’ın açıktan desteklediği Huti’lere karşı başlayan harekâtın başından günümüze tam on bin insan ölmüş. Bunlardan üç bin küsûrunu siviller oluşturuyor. Okulların, hastanelerin ve sivil kuruluşların bombalandığı Yemen’de bilhassa Batı basınının ilgisizliği bu savaşın devamını isteyen odak noktalarının işini elbette kolaylaştırıyor.

MEZHEP SAVAŞLARINI KÖRÜKLEYENLER

Farklılıkları nifak ile çatışmaya çevirenleri az çok biliyoruz. Yalnızca Yemen’de değil. Türkiye’de, Irak’ta, Suriye ve Mısır’da da bu oyunlar tezgâhlandı. Globalleşmenin beraberinde getirdiği kısmî hürriyetler, haberleşme imkânları ve demokrasi hareketleri orta doğu halklarının cehalete taamen kurban gitmesini çok şükür ki engelliyor. BOP’un ajandasındaki çatışma projelerinin çoğu tutmadı. Bunun Yemen’de de tutmayacağını ümid ediyoruz. İran’ın, Irak ve körfezdeki Şia’yı uzaktan kumandaya gücü yetmeyeceği gibi, Suudi Arabistan da demokrasinin yarım adaya gelmesini engellemeyecektir inşallah.

Amerika’nın desteğini Yemen’i bombalama ve şehirlerini denizden kuşatmaya değil, bilâkis doğru demokrasi ve hürriyetlerin inşasında kullanabilseydi Suudi hanedanı sair İslâm coğrafyasındaki mağlûp hanedanların kaderinden kurtulurdu elbette... Başta Amerika olmak üzere yüzmilyarlarca doları zalim Avrupalılara rüşvet olarak veren hanedanın bu metodla uzun süre iktidarını devam ettirebileceğini kimse söyleyemez.

Ne Suudi hanedanı ve ne de Türkiye şu halleriyle kendilerini Sünnî İslâm dünyasının temsilcileri olarak lanse edemezler. Şu son 15 sene zarfında onlarca zalim ikinci Avrupa’nın oyununa gelerek İslâm âleminde iç savaşlara sebep olmuş bu iki devletin, İran’ın karşısına mezhep dörtlüsüyle dikilmeleri İslâm dünyasını artık heyecanlandırmıyor.

NEOCONLAR VE SUUDİ HANEDANI

Amerika ve Suudi arasındaki geleneksel ittifakı bilenler, şu başlığa itiraz edebilirler. Birçok Arap ülkesinin İngiltere, Fransa, İspanya ve İtalya’nın şerlerinden kurtularak bağımsızlığa kavuşmaları geleneksel demokrasi tarafı Amerika’yı Ortadoğu’da munis gösterse de 11 Eylül’den sonraki Amerika’nın işlediği cinayetler elbette geleneği bozdu. Kendi elleriyle kurdukları el-Kaide’de istihdam ettikleri teröristlerden dolayı bugün Suudi Arabistan aleyhine dâvâ açan Amerika’ya elbette Araplar müsbet bakmayacaktır. Belki de Obama’ya rağmen neocon ve neoliberal ittifağın idareyi ele geçirmekte olduklarını düşünüyorlardır. Suudi’yi birkaç körfez ülkesiyle karadan ve havadan Yemen üzerine gönderen Amerika’nın mahiyeti de yavaş yavaş ortaya çıkacaktır. Yalnızca Suudi’nin değil bütün bölge ülkelerinin bu menfi Amerika (neoconların Amerika’sı) için yeniden tahlillere ve analizlere gitmelerinin zamanı geçiyor.

Karşılığı tam belli olmayan şişirilmiş dolarlara rağmen genel ekonomi sıkıntısında, gayr-ı meşrû yollarla bölgeden çaldıklarının millî servete bir cent yansımadığı ve adaletin her gün biraz daha zayıfladığı bu Amerika’nın desteğinin de ne kadar faydalı olacağını tahmin etmek gerekiyor. Paralarının çoğunu bankalara ve fonlara yatırmış söz konusu ikinci Amerikalıların yarın Avrupa’ya dönüp Euro’ya sahip çıkmayacaklarını kim garanti edebilir ki?

NETİCE: 200 yıldan bu yana çile çeken Yemen’e Müslüman eliyle yapılan bu zulme yüksek sesle karşı çıkmayan dindar basınımızın da günahı büyük. Her gün Halep ile yatıp kalkan bir kısım medyanın Taiz ve San’a’yı görememeleri, gafletten öte insanlığa ihanet sayılır, artık. Taraf gütmeden siyasî boğuşmaları nazara almadan ve mezhep farklılıklarını da tamamen göz ardı ederek masumların sesi olmak vazifemiz değil mi? Gazze’ye giderken İsrail’e teslim olan yardım gemilerini Yemen’e de yönlendirmenin zamanı geçiyor. Açlık, ilâçsızlık ve yoksullukla perişan olan, her gün üzerlerine bombaların yağdığı şu musîbetzede halkın hıçkırıklarına kulak kesilmenin zamanı geçiyor.

Okunma Sayısı: 3244
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Av. Ahmet Danışmaz, LL.M.

    24.10.2016 12:29:10

    Selamün Aleyküm, Merhaba, Ortadoğu'daki gelişmelerle ilgili bir yorum da ben yapmak istiyorum. Şöyle ki; Büyük orta doğu projesi herkesin malümu, ancak bu projenin içeriğini tam olarak kimse bilmiyor. Hatta bu projenin eş başkanı bile tam olarak bilmiyor. O kendisine ne kadarı anlatılıyorsa o kadarını biliyor. Yine bilindiği üzere kuzey İrak Kürt bölgesinin sınırları musul'un kuzeyinden başlıyor. Musul bu bölgeye dahil değil. Ama Kuzey Irak Kürtlerinin Musul ve çevresinde gözleri olduğu açık. Anarşist bir takım batılılar burayı onlara söz vermiş, bu da açık. İşid sayesinde tüm bölgeyi etnik olarak temizlediler. Musul'u işid'e verdiler ve oradan Irak merkezi hükümetini temizlediler. Şimdi ise o bölgeye Peşmergeler ve diğer kürt guruplar yerleştiriliyor. Buna pkk da dahil. Hatta planda kuzey suriye'nin de kuzey ırak kürt yönetimine verilmesi var. İşid ise orta suriye'ye gönderiliyor. Tam olarak öldürülmeyecek. Çünkü lazım.

  • Dogu Bati

    24.10.2016 12:18:53

    Suudi Arabistan sunni bile olmadigi halde, Türkiye ile beraber sunnilerin lideri gibi gösterme cabasi insanligi saskinliga ugratiyor. Mezhep kavgasina karsi oldugunu her alanda söylemek, ama her hareketi ile mezhep kavgasini körüklemek Islam icinde ki fitneye alet olmaktan baska birsey degil maalesef. Islam alemi kan agliyor, her taraf tutusmus yaniyor, bir de kan akitanlar ve yanginin cikmasina sebep olanlar kurtarici olarak gösterilmeler....

  • Demokrat Avrupa

    24.10.2016 10:49:23

    Halklarinin destegi ile degil de, neoconlarin ve neoliberallerin destegiyle iktidari elde tutanlar ne yapabilir ki? Neoconlarin ve neolibarallerin esiri olan bir yönetimden ne beklenebilinir ki? Kendi cüzi menfaatini ülkenin ve bulundugu cografyanin önünde tutan insanlardan vatanseverlik ve islamiyeti savunmak beklenebilir mi ki?

  • Abdurrahman KOÇAK

    24.10.2016 00:49:09

    Ortadoğudaki bu oyunlar devam ediyor maalesef .Sizinde basettiğiniz gibi iletişim çağında işler düzelecekken halklar bilinçlenip kendi kendilerini idare edecek sisteme geçecekken labaratuvarlarda üretilip piyasaya sürülen örgütler ve BOP projeleri ile bölge insanları uğraşmaya yöneltildi.Gitigidede içinden çıklımaz labirentler haline getiriliyor.BOp başkanları ve yandaş medyaları verilen formatın dışına çıkamazlar.Ana akım medyanın zaten böyle bir sorunu yok.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı