"Gerçekten" haber verir 10 Şubat 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Eğitim

Geometri sorularını kolay çözmek için...

GEOMETRİ konularını; doğrular, üçgenler, dörtgenler, çemberler uzay geometri ve analitik olmak üzere altı ana başlık olarak düşünebiliriz. Geometri sorularını açı, uzunluk, alan ve çoğunlukla hacim bulma konuları içerir. Bir üçgen sorusu; üçgenin bütün konularını içerebilir. Üçgen konusuyla ilgili bütün soruları çözebilmek için, konunun tamamı ve formülleri bilinmelidir. Üçgen konusu okullarda bir yıl boyunca okutulmaktadır. Üçgen sorularını çözebilen bir kişi, az bir çalışmayla diğer konuların sorularını da çözebilir.

Geometri sorularını çözmeye yeni başlayacak kişiler. Öncelikle çözümlü soruları inceleyip çözmelidir. Bu şekilde bir konudan yeterince örnek soru çözüldükten sonra, çözümsüz sorularda çözümlenebilir. Geometri soruları çoğunlukla şekilli sorular olduğundan, soruların çözümü de şekil üzerindedir. Şekil üzerinde geometri sorusunu çözebilmek için, soruda verilen bütün bilgiler şekle kayıt edilmelidir. Gerekli bilgiler şekilden alınarak sorular çözülebilinir. Geometri soru çözümlerinde farklı yollardan sorular çözülebilir. Bu yolları kolay görmenin en önemli şartı konuyla ilgili yeterince örnek soru çözmektir.

Geometri sorularını kolay çözmek için kısaca şunlar yapılmalıdır.

1) Soruyu içeren konu ve formüller bilinmelidir. 2) Önceden yeterince örnek soru çözülmelidir. 3) Sorunun çözümü için verilen bütün bilgiler şekle yerleştirilmelidir. 4) Açı sorularında ikizkenar üçgen varsa, tepe açısı tesbit edilip, taban açılarının aynı olduğu şekle yazılmalıdır. 5) Bir şekilde 30, 45, 60, 150, 145, 120 dereceleri varsa uygun bir köşeden dik indirilerek sorular çözülebilir. 6) İkizkenar üçgen, eşkenar üçgen, ikizkenar yamuk sorularında tepe açılarından dik indirilerek sorular kolay çözülebilir. 7) İki kenarı paralel olan bir dörtgen sorusunda bir köşeden paralel olamayan kenara paralel çizilerek soru kolayca çözülebilir. 8) Yeni öğrenilen her konu mutlaka akşam tekrar edilmeli, hafta içi ve hafta sonunda birer tekrar yapılırsa konu uzun zaman hafızamızda saklı alır. 9) Başarmak istediğiniz bir konuda samimî iseniz, onu mutlaka başarırsınız (Matematikcafe).

10.02.2009


Demokrasinin kusurları, yine demokrasiyle kapatılır

DEVLET yönetimine halkın katılımı demokrasinin temelidir (Lyndon B. Johnson). Demokrasi halkın karar alma sürecine katılabilmesine imkân sağlayacak şekilde liderlerin ve organizasyonların alternatif kamu politikaları için yarıştıkları bir rekabetçi politik sistemdir (E. E. Schattschneider). Demokrasinin bütün hastalıkları daha fazla demokrasi ile tedavi edilir (Alfred E. Smith). Görevimiz oybirliğine ya da oybirliğine yakın bir karara ulaşmanın yollarını aramak ve keşfetmektir (James M. Buchanan). Ancak kendi kendini yönetebilen insanlar özgürdür (Horace). Şövalyelik çağı geçti, insanlık çağı geldi (Charles Summer). Gerçek olan bir tek yarış vardır: İnsanlık yarışı (George Moore). Milletlerimizin tek yönetim sistemi olarak demokrasiyi kurmayı ve güçlendirmeyi taahhüt ediyoruz (Paris Şartı). Demokrasi, halkın halk tarafından halk için iradesidir (Lincoln).

10.02.2009


İnsan hakları eğitimi nereye saklandı?

İNSAN hakları, artık devletlerin, kültürlerin, coğrafyaların çizdiği sınırların ötesinde kabul gören vazgeçilmez bir değerler sistemi olarak çağdaş dünya düzeninin temelini oluşturmaktadır. Aslında büyük teknolojik atılımlar, sosyo-kültürel dönüşümler yanında kitle imha silâhları, küresel ısınma gibi kâbusları da beraberinde getiren modern çağın insanlığa sunduğu belki de en paha biçilmez kazanç, insan haklarının evrensel bir değere dönüşmesi olmuştur. Günümüzde insan haklarının, modernleşmenin içinde taşıdığı tehlikelere karşı ahlâkî ve hukukî bir sigorta görevi yaparak toplumsal düzenleri korumakta olduğu söylenebilir. (1) Batı toplumlarının insan hakları konusundaki gelişmişlik düzeyi, zengin bireylere ve çağdaş yasalara sahip olmasından daha çok, yüksek eğitim düzeyine sahip olmasında saklıdır. Türkiye’de, insan hakları konusunda yaşanabilecek sıkıntıların en aza indirilmesinde temel seferberlik, mutlaka eğitim düzeyinin yükseltilmesi, diğer bir deyişle okullaşma oranının arttırılması ile mümkün olacaktır. Ancak bu şekilde, haklarının tanımını yapamadığı için sınırını da diğer insanların kurgusu içinde oluşturmaya çalışan insanların sayısı azalacak ve çağdaş hayat normları hayat bulacaktır. Öyle ki toplumsal hayatta haklarını bilmemekten daha tehlikeli olan şey, haklarının sınırını bilmemektir. Demokrasinin en temel ilkesi olan “Benim haklarım karşımdakinin haklarının başladığı yerde biter” kuralı ancak bu şekilde geçerli kılınacaktır.

Böylece hak, ödev, yetki, sorumluluk gibi birbirine hayat veren kavramların çatışmadığı görülecek aksi durumlar ise bütün toplumun bünyesini kemiren anarşi ortamının doğmasına sebep olacaktır. Hukukun en temel ilkesi olan “Müddei iddiasını ispata mecburdur” ifadesinden hareketle kişi, haklarıyla ilgili yasal ve pratik uygulamaların zeminine kendi demokratik ve hür teşebbüsü ile ulaşacaktır. Bu alandaki geri kalmışlığı anlatırken de çoğu zaman eleştirdiğimiz devlet organlarının bu konudaki hareketsizliğinin aslında pek de geçerli bir tezi ifade etmediği açıktır. Eğitim düzeyi düşük fertler tarafından algılanmamış ve günlük hayata yansıtılamamış yasaların toplum düzenindeki etkisinin geçerliliğini savunmak oldukça yersiz bir o kadarda ütopik yaklaşım olmaktan ileri gitmeyecektir. Okullar toplumsal kalkınmanın her alanında olduğu gibi bu alanında da ilerlemenin lokomotifi olacaktır. Sorunu çözmek için ise işlevsel ve canlı uygulamalara yer vermek daha kalıcı etkilerin oluşmasına sebep olacaktır. Fakat sorun ilköğretim okullarına “Vatandaşlık ve İnsan Hakları Eğitimi” dersi koymakla çözülecek kadar da basit değildir. Esas olan demokrasinin ve insan haklarının faziletine inanmış öğretmen ve idarecileri harekete geçirebilmektir. (2)

Her bireyin insan hakları olduğunu söylediğimiz zaman, aynı zamanda her bireyin diğerlerinin insan haklarına saygı gösterme sorumluluğu olduğunu da belirtiyoruz. İnsan Hakları eğitimi insan hakları hakkındadır, fakat aynı zamanda insan hakları içindir. Meselâ, İnsan hakları eğitimi: İnsanları işkence gibi insan hakları ihlâlleri hakkında veya yasalar hakkında eğitir, bu insan hakları hakkındaki eğitimdir. İnsanlara, haklara nasıl saygı duyulacağını ve nasıl koruyacaklarını öğretir. İnsan Hakları Eğitimi, kişilerin insan haklarını anladıkları ve önemli olduklarını, saygı görmeleri ve korunmaları gerektiğini hissettikleri noktaya kadar gelişmelerine yardım etmektir. (3)

Bir ülkede demokrasi ve insan hakları için yasaları değiştirmek, hak ve özgürlükleri anayasal ve yasal güvencelere kavuşturmak elbette önemlidir ancak, bu tek başına yetmemektedir. Bir taraftan yasal değişiklikler yapılırken diğer yandan, başta yasa uygulayıcıları olmak üzere ülke insanlarının hak ve özgürlükleri kullanabilir, savunabilir düzeye getirilmeleri yani bir zihinsel dönüşüm sağlamak gerekmektedir. Hak ve özgürlükler ancak kullanıldıklarında anlamlıdır. Hak ve özgürlükler onları insan onuruna yakışır biçimde kullanabilecek bireyler elinde gelişirler. Tersi durumda hak ve özgürlükler, onları kullanma yeterliliğine sahip olmayan insanlar tarafından hak ve özgürlükleri yok etmek amacıyla da kullanılabilirler. Ülkemizde bunun çeşitli örneklerini görmek muhtemeldir. Hak ve özgürlükleri kullanabilecek, demokrasiyi geliştirecek bireyleri ancak eğitim yoluyla yetiştirebiliriz. Ancak eğitim yoluyla hak ve özgürlükler anlatılabilir ve bilince çıkarılabilir. Bu konuda en önemli görev ailelere, okullara, kitle iletişim araçlarına ve tabiî ki ülkenin yöneticilerine düşmektedir. Aileler çocuklarına demokratik değerler, insan sevgisi ve insan haklarına bağlılık duygusu kazandırmaya çalışmalıdır. Bunun için de öncelikle anne ve babaların bu değerlerin kendi davranışlarına yansıtmaları, çocuklarına örnek olmaları gerekmektedir. (4)

İnsan hakları ile demokrasi birbiri ile ayrılmaz parçalardır. İnsan hakları eğitimi, okul öncesi eğitimle başlamalı ve her eğitim aşamasında gerektiği kadar verilmelidir. Aile yapılarımızın sebepleri ve sonuçları tartışmaya açık olmaması, okul ve öğretmenlerin bu tartışma ortamını eğitim içerisinde sürekli hale getirememeleri, öğrencilerin özgüvenlerinin oluşmasındaki olumsuzlukları beraberinde getirmektedir. Aile, okul ve sosyal çevrenin fikir üreten öğrenciler yetiştirebilmesi için “insan hakları” ile ilgili bilgi sahibi olmaları ve bunu hayat felsefesi haline getirmiş bulunmaları gerekmektedir. Öncelikle toplum için, “insan hakları eğitimi” ilköğretim sırasında pratik bir biçimde verilmelidir. (5)

Şu ilkelerin öğrencilere benimsetilmesi önemlidir: İnsan hak ve hürriyetlerinin vazgeçilmezliğini ve devredilemezliğini, bireysel, toplumsal, insanî değerlere önem verme, başkalarının hak ve hürriyetlerine saygı duyma, insanlara eşit ve adil davranma, bireysel farklılıkları ve ortak hukuk kurallarının gerekliliğini kabul etme, toplumsal gelişmelere duyarlı olma, barış içerisinde çözümler üretme… Kendi kültürünü bilme, benimseme; farklı kültürleri tanıma ve onlara hoşgörü ile yaklaşma, eşitlik ilkesine önem verme ve uygulama, demokratik ilkeleri benimseme ve içerisinde bulunduğu ortamlarda uygulama, kişisel sorumluluğun önemine inanma, kişinin sürekli gelişimini ana ilke olarak kabul etme, her türlü ön yargı ve ayrımcılıktan uzak bir anlayış geliştirme. (6) Okullarda öğrencilerin özgüvenini geliştirme ve sorumluluk duygusu aşılayabilme oranları İnsan hakları eğitimi konusunda okul yönetimlerine, özellikle öğretmenlere büyük görevler düşmektedir. Öğretmenler sınıf ortamında bu eğitimin önemini sürekli vurgulamalı ve teoriden çok pratiğe geçirmelidir. Okul yönetimi özgür bir bireyin eğitimli bir birey olduğunu öğrencilere gösterebilmelidir. Demokrasinin ve insan haklarının yaşanan bir süreç olduğu öğrencilere anlatılmalıdır. Okullarda öğrenciler sevgi ve saygı ortamı görebilmeli, toplumda da gördüklerini yansıtabilmelidirler. (5)

İnsan haklarına ilişkin belirtilmesi gereken önemli bir husus, bu hakların statik olmayıp dinamik bir karaktere sahip olduğu; siyasal, ekonomik, toplumsal ve özellikle de teknolojik hayattaki gelişmelere paralel olarak bu hakların sayı ve niteliğinde da bazı değişikliklerin söz konusu olabileceği, şu anda öngörülemeyen yeni bazı hakların veya hak kategorilerin insan hakkı olarak tanımlanabileceğidir. İnsan değeri veya insan onuru gibi soyut kavramlar ifade ettiği evrensel unsurlarla birlikte içinde bulunulan şartlarla sürekli bir etkileşim içerisinde tanımlanmalı ve insanca bir hayat için zorunlu olan bütün unsurları içermelidir. Nihayetinde değişen şartlar insanlar için yepyeni zorluk ve tehlikeler içerebilmekte ve insan varlığına ve insanca bir hayata yönelik ciddî tehditler oluşturabilmektedir. İnsanî bir varoluş ve onurlu bir hayat için gerekli bütün şartları ifade eden insan hakları kavramının da, bu yeni durum, yeni tehditler karşısında, insanlara asgarî düzeyde yeni güvenceler içerecek şekilde tanımlanması ve kapsamının genişletilmesi kuşkusuz bir zorunluluk olacaktır. (1)

Mutlu bir hafta geçirmeniz dileğiyle…

Kaynakça: 1. Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı, İnsan Hakları Nedir? www.siviltoplumakademisi.org.tr 2.SARI Derya, Bilim ve Aklın Aydınlığında Eğitim Dergisi, Aralık 2003, Yıl: 4, Sayı: 46 3. Uluslararası Af Örgütü – Türkiye, İnsan Hakları Eğitimine Başlangıç İçin El Kitabı, 1995. 4. DEMİRTAŞ Hasan, İnsan Hakları ve Demokrasi Eğitiminin Önemi, Eğitişim Dergisi, Ekim 2008. Sayı: 20. 5. ÜSTE R. Bahar, İnsan Hakları Eğitimi ve İlköğretimdeki Önemi, Ege Akademik Bakış, 7(1) 2007: 295–310 6. OĞUZ Mustafa, Eğitimde Demokrasi, Yeni Asya, 16.09.2008.

Mustafa Oğuz

10.02.2009


Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Kısa Film Yarışması

ULUSAL çapta on yılı geride bırakan ve bu yıl ilk kez uluslar arası düzeyde gerçekleştirilecek olan Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Kısa Film Yarışması’na başvurular başladı. 11. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Kısa Film Yarışması geçen yıl olduğu gibi bu yıl da, elim bir hastalık sonucu aramızdan ayrılan, Kısa Film Yarışması’nın bugüne gelmesinde büyük emeği geçen Dr. Bilal Çetinkaya’nın anısına düzenlenecek. Kısa Film Yarışması’na katılacak kurmaca dalındaki filmler “En İyi Film”, “En İyi Oyuncu”, “En İyi Senaryo”, “En İyi Görüntü” ve “En İyi Özgün Müzik” olmak üzere beş kategoride değerlendirilecek. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da belgesel dalda “2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul” çerçevesinde “En İyi İstanbul Belgeseli” Ödülü verilecek. Bu yıl ilk kez yarışmaya, öğrencileri ve izleyicileri de katmak amacıyla, ön elemeyi geçen filmler, bir hafta süre ile M.Ü. İletişim Fakültesi’nde gösterilecektir. Bu bağlamda izlenen filmler izleyicilerin oyuna sunulacak ve izleyiciler tarafından en çok oyu alan filme “İzleyici Ödülü” verilecek. Herkese açık olan yarışmaya son başvuru tarihi 27 Mart 2009. Ayrıntılı bilgi için: www.marmara.edu.

15. IEFT Yurtdışı Eğim Fuarları

15. IEFT Yurtdışı Eğim Fuarları’nda; lisans, yüksek lisans, doktora, dil okulları, yaz okulları, sertifika, diploma, staj, lise eğitimi, Work&Travel ve burslu yurtdışı eğitim konularında, üniversite ve kolej temsilcilerinden bilgi alınabilecek, ücretsiz yurtdışı eğitim seminerlerine katılabilinecek. IEFT’ye yaklaşık 140 civarında Yurtdışı Eğitim Kurumu katılıyor.

15.IEFT Yurtdışı Eğitim Fuarları yer ve tarihleri: 25 Mart 2009 K.Kıbrıs, 27 – 28 Mart 2009 İstanbul Hilton Otel, 31 Mart 2009 Ankara Sheraton Otel, 2 Nisan 2009 Adana Hilton Otel, 4 Nisan 2009 İzmir Hilton Otel. Halka açık ve ücretsiz olan fuarlar, 12:00 - 18:00 (Kıbrıs 13:00-17:00) saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Katılımcıları; burs ve çeşitli etkinliklerin beklediği fuarlarla ilgili detaylı bilgi ve online davetiye için www.ieft.com.tr adresinden veya 0(212) 244 42 13 numaralı telefondan bilgi alınabiliyor.

10.02.2009


Öğretmenler mesleklerinden acaba ne kadar memnun?

EĞİTİM-BİR-SEN’İN “Öğretmenlerin Meslek Memnuniyeti Araştırması”na göre, öğretmenlerin % 65’i mesleklerinden memnun olduğunu ifade ederken % 26’sı kısmen memnun olduklarını belirtmişlerdir. Öğretmenlerin meslekî memnuniyet durumları cinsiyete göre incelendiğinde; erkeklerin % 67’sinin memnun, % 9’unun memnun olmadığı görülmektedir. Kadınların % 62’sinin memnun, % 9’unun memnun olmadığı ve % 29’unun da kısmen memnun olduğu görülmektedir. Öğretmenlerin meslekî memnuniyet durumları okuldaki çalışma durumlarına göre incelendiğinde; sözleşmeli öğretmenlerin % 74’ünün öğretmenlik mesleğinden memnun olduklarını fakat sözleşmelilik durumundan memnun olmadıkları ifade edilmektedir. Sözleşmeli öğretmenlerin % 8’inin memnun olmadığı ve % 18’inin de kısmen memnun olduğu görülmektedir. Kadrolu öğretmenlerin % 63’ünün memnun, % 9’unun memnun olmadığı ve % 28’inin de kısmen memnun olduğu görülmektedir. Mesleklerinden memnun olmadıklarını ifade eden öğretmenler arasında memnuniyetsizlik sebepleri araştırıldığında ön plana çıkan en önemli memnuniyetsizlik sebebi “Öğretmenlikten elde ettiğim gelir yeterli olmadığı için” cevabı ön plana çıkmaktadır (% 39). Meslek yıpratıcı olduğu için memnuniyetsizliklerini ifade eden öğretmenlerin oranı ise % 23’tür.

Ankete katılan öğretmenlerin % 58’i hak ettikleri geliri alamadıklarını belirtmektedirler. “Çalıştığımın karşılığında hak ettiğimi geliri aldığımı düşünüyorum” yargısına “Kısmen katılıyorum” diyenlerin oranı ise % 24 olarak ortaya çıkmaktadır. Öğretmenlerin, çalışma saatleri dışında sosyal ve kültürel ihtiyaçları için zaman ayırabildiklerini düşünme durumları incelendiğinde, öğretmenlerin % 65’inin bu görüşe katıldığı, % 35’inin ise katılmadığı görülmektedir. Öğretmenlerin % 49’u sinemaya gitmek için bütçe ayıramadıklarını ifade ederken % 17’si ise bütçe ayırdıklarını belirtmektedir. Kısmen ayırabildiklerini söyleyenlerin oranı ise % 34 olarak görülmektedir. Öğretmenlerin % 51’i medyanın kendilerine değer vermediğini düşünmektedir. Öğretmenlerin % 28’ine göre veliler öğretmenlerin tavsiyelerini dikkate alıyor. % 17 oranında öğretmen velilerin kendi tavsiyelerini önemsemediklerini düşünüyor, % 55’i ise veliler tarafından kısmen önemsendiklerini düşünüyor.

10.02.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır