"Gerçekten" haber verir 22 Mart 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Haberler

 

“KOBİ’ler harekete geçirilmeli”

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, küresel krizin aşılmasında yapılması gerekenin, reel ekonomiyi ve küçük ölçekli şirketleri harekete geçirmek olduğunu belirtti. Hisarcıklıoğlu, IMF’nin yeni rolünü geçici bir çözüm olarak gördüklerini, ancak, “IMF’nin bu görevi tam anlamıyla yürütebileceği hususunda bazı şüpheleri” olduğunu söyledi.

KOBİ’ler harekete geçmeli

Türkİye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, küresel krizin aşılmasında yapılması gerekenin, reel ekonomiye ve mutlaka da küçük ölçekli şirketlere rol vermek ve harekete geçirmek olması gerektiğini belirtti. Hisarcıklıoğlu, KOBİ’lerin yaşanmakta olan küresel krizin ortaya çıkmasından sorumlu olmadığını, ancak çözümün bir parçası olabileceklerini ifade etti.

TOBB’dan yapılan yazılı açıklamada, Avrupa Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği (EUROCHAMBRES) Başkanlık Divanı üyeleri ile Avrupa Merkez Bankası Başkanı Jean-Claude Trichet’ın önceki gün Frankfurt’ta bir araya geldiği bildirildi. Trichet ve kurmaylarının, görüşmede, küresel krizin etkileri, krizin yönetimi ve krizin aşılması yönünde yapılması gerekenler konusunda görüşlerini aktardıkları belirtilen açıklamada, EUROCHAMBRES Başkanlık Divanı üyesi ve TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’nun da bu çerçevede görüşlerini aktardığı ifade edildi.

Açıklamaya göre Hisarcıklıoğlu, görüşmede şu görüşleri ifade etti: ‘’Uluslar arası fon akışında IMF’nin yeni rolünü geçici bir çözüm olarak görüyoruz. Ancak, IMF’nin bu görevi tam anlamıyla yürütebileceği hususunda bazı şüphelerim var. IMF’nin şirketlerle çalışma kültürünün olmamasından dolayı, bu yeni göreve uyum sağlayabileceğinden emin değilim. Odaların oluşturduğu geniş tabana dayalı destek olmadan ve doğru düzenleme mekanizmaları oluşturulmadan, korumacı yaklaşımlara karşı gelmenin mümkün olmayacağına inanıyorum. G-20 Zirvesi çerçevesinde gerçekleştirilen etkinliklere baktığım zaman, sadece bankacılık ve büyük şirket ağlarının etkin olduğunu görüyorum. Yapmamız gereken reel ekonomiye ve mutlaka da küçük ölçekli şirketlere rol vermek ve harekete geçirmek olmalıdır. KOBİ’ler yaşanmakta olan küresel krizin ortaya çıkmasından sorumlu değildir. Ancak, çözümün bir parçası olabilirler.’’

22.03.2009


 

İSTİHDAMIN ARTTIRILMASI İÇİN KULLANILMADI

Türkiye Kamu-Sen, tarafından yapılan bir araştırmada, “2002-2008 yıllarında ekonomi politikalarında yapılan yanlışların, bugün yaşanan işsizliğin başlıca sebepleri arasında olduğunu ortaya koyduğu” kaydedildi. “İstihdamın arttırılması için kamu yatırımlarına ağırlık verilmesi gerekirken, Türkiye’nin bu dönemde tarihinin en ağır borç yüküne girmesine karşın, borçların yatırım yerine faiz ödemelerine harcandığı” bildirildi.

DÜNYANIN EN YÜKSEK REEL FAİZİNİ ÖDEDİK

Açıklamada, “Likidite bolluğunun yaşandığı, borçlanma güçlüğü çekilmediği bu süreçte faizler indirilmedi ve Türkiye, dünyanın en yüksek reel faizini veren ülke durumuna geldi. 2002-2008 yılları arasında alınan 348 milyar TL tutarındaki borca karşılık, son 6 yılda borç faizi için 306 milyar TL ödendi. Dolayısıyla Türkiye, son 6 yılda borçlarını ikiye katlarken, alınan borçların yüzde 88’i faiz çevrelerine aktarıldı” denildi.

6 yılda 2 kat borçlandık

Türkİye Kamu-Sen’den yapılan açıklamada, 2002 ile 2008 yılları arasında Türkiye’nin 348 milyar TL yeni borç aldığı belitrilerek, ‘’Türkiye’nin son 6 yılda borçlarını ikiye katladığı, alınan borçların yüzde 88’inin faiz ödemelerine harcandığı’’ dile getirildi. Konfederasyondan yapılan açıklamada, Türkiye Kamu-Sen Araştırma Geliştirme Merkezi’nce, Maliye Bakanlığı, Merkez Bankası, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile Bütçe ve Malî Kontrol Genel Müdürlüğünün, 2002-2008 yıllarına ait verilerine göre bir araştırma yapıldığı belirtildi. Araştırmanın, ‘’2002-2008 yıllarında ekonomi politikalarında yapılan yanlışların, bugün yaşanan işsizliğin başlıca sebepleri arasında olduğunu ortaya koyduğu’’ ifade edilen açıklamada, ‘’istihdamın arttırılması için kamu yatırımlarına ağırlık verilmesi gerekirken, Türkiye’nin bu dönemde tarihinin en ağır borç yüküne girmesine karşın, borçların yatırım yerine faiz ödemelerine harcandığı’’ dile getirildi.

Borç faize gittiği için işsizlik tarihi rekor kırdı

AçIklamada, bu süreçte Türkiye’nin toplam borç yükünün 308,31 milyar TL’den 656,07 milyar TL’ye yükseldiği belirtirilerek, şunlar kaydedildi: ‘’Likidite bolluğunun yaşandığı, borçlanma güçlüğü çekilmediği bu süreçte faizler indirilmedi ve Türkiye, dünyanın en yüksek reel faizini veren ülke durumuna geldi. *2002-2008 yılları arasında alınan 348 milyar TL tutarındaki borca karşılık, son 6 yılda borç faizi için 306 milyar TL ödendi. *Aynı dönemde kamudan yatırımlara ayrılan toplam kaynak ise 67,3 milyar TL’de kaldı. Dolayısıyla Türkiye, son 6 yılda borçlarını ikiye katlarken, alınan borçların yüzde 88’i faiz çevrelerine aktarıldı. *Yatırımlara yeterli kaynak aktarılmadığı gibi, daha önce büyük yatırımlar sonucunda kurulan ve yüz binlerce işçi çalıştıran KİT’lerin satılmasıyla da istihdama darbe vuruldu. *Bu dönemde özelleştirmelerden elde edilen 39,4 milyar TL’lik kaynak da yatırımlara yönlendirilmedi. *Tarihin en ağır borç yükü altında ezilen ülkemizde, alınan bunca borç ve özelleştirmeden elde edilen kaynak, yatırıma dönüşmeden faize aktarıldığı için de işsizlik rakamları tarihin en yüksek değerine çıktı.’’

22.03.2009


 

Hak-İş’ten Başbakan’a sendika deklarasyonu

Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, Hak-İş’in de kurucu üyeleri arasında olduğu Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) tarafından hazırlanan “Küresel Sendika Deklarasyonu”nu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a bir mektupla ileteceklerini söyledi.

Uslu, yaptığı açıklamada, ITUC’un ikinci deklarasyonunu 2 Nisan’da Londra’da yapılacak olan G20 toplantısı öncesinde “Londra Deklarasyonu” adıyla yayınlama kararı aldığını belirterek, şunları kaydetti: “ITUC tarafından üye örgütlere gönderilen söz konusu deklarasyonun 23 Mart 2009 Pazartesi itibariyle hükümetlere sunulması öngörülmüştür. Hak-İş Konfederasyonu da ITUC tarafından hazırlanan söz konusu deklarasyonu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a bir mektupla iletecektir. Deklarasyonda istihdama yönelik kamu yatırımlarına, aktif istihdam politikalarına, sosyal yardımlar yoluyla toplumun zayıf kesimlerinin korunmasına dayanan koordineli uluslar arası bir kalkınma ve sürdürülebilir bir büyüme planının uygulanması teklifinde bulunulmaktadır. Bunun yanı sıra, batık bankaların acilen kamulaştırılması, ücretlerin düşme riskinin ortadan kaldırılması ve gelir adaletsizliğinin artması riskinin yok edilmesi istenmektedir.”

22.03.2009


 

İkinci elde yaprak kımıldamıyor

Ekonomİde 4. tedbir paketi kapsamında getirilen ÖTV indirimi, ikinci el piyasasını olumsuz etkiledi. Galericiler, araba bakmaya gelen olmadığı gibi telefonların bile çalmadığından yakınıyor.

Galericilerin yaklaşık yüzde 80’ninin, ÖTV indiriminin ağırlıklı uygulandığı motor silindir hacmi 1600 cm3’ün altındaki araçlara yoğunlaşmış olması, piyasadaki etkiyi ağırlaştırıyor. 1600 cm3 hacmin üstündeki araçlarda ise ÖTV indirimi sınırlı kaldığı için ikinci elinde sıkıntı yaşanmıyor. Ankara Otomotiv İthalatçıları ve Otomotivciler Derneği Başkanı Ahmet Tekin, uygulamanın ikinci elde durgunluk oluşturacağının ortada olduğunu, ancak piyasanın 3-4 ay sonra açılacağına inandığını söyledi. Oto Center Satış Müdürü Serdar Gök, “Satış hiç yok ama böyle gitmeyecek. Bayilerin stokları bitmek üzere,yeni arabalar da kur farkı dolayısıyla pahalı olacak’’ derken galerici Hakan Sevim ise ‘’10-15 gün beklemek zorundayız. Şu an alış yok, satış yok, kimse fiyat veremiyor’’ diye konuştu.

22.03.2009


 

“Su Bakanlığı” kurulsun talebi

Karadenİz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hızır Önsoy, Türkiye’de su konusunda en büyük sorunun su yönetimi olduğunu, bu sebeple hızla harekete geçilerek ‘’su bakanlığı’’ kurulması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Önsoy, yaptığı açıklamada, Türkiye’nin mevcut su potansiyelinin dünya ortalaması civarında, Afrika ülkelerinin ise yukarısında olduğunu belirtti.

Türkiye’nin yıllık 186 milyar metreküp brüt yüzeysel su potansiyeli olduğunu ifade eden Önsoy, verilere göre su zengini sayılmayan Türkiye’de mevcut su potansiyelinin akılcı politikalarla yönetilmesi gerektiğini kaydetti. Önsoy, şunları söyledi: ‘’Suyumuzu çok az kirleterek kayıpları en aza indirmek zorundayız. Ülkemizde hiçbir zaman orta ve uzun vadeli planlarımız, bilimsel su yönetimimiz olmadı. Türkiye’de su yönetimi yapılamıyor. Biz suyu değil su bizi yönetiyor. En kısa zamanda kalıcı su politikası yasası düzenlenmeli ve bir an evvel uygulamaya konulmalıdır. Ülkemizde su konusundaki en büyük sorun su yönetimi olmayışıdır. Bu nedenle Türkiye’de hızla harekete geçilerek su bakanlığı kurulmalıdır.’’

22.03.2009


 

Maliye Bakanlığı’ndan nüfus cüzdanı talimatı

Malİye Bakanlığı, 29 Mart yerel seçimlerinde TC kimlik numarası bulunan belge ibraz ederek oy kullanılabileceğine ilişkin YSK kararının ardından Valiliklere bir yazı gönderdi.

Yazıda, YSK’nın bu konudaki açıklamasından sonra vatandaşların artan nüfus cüzdanı değiştirme taleplerinin karşılanmasına yönelik olarak nüfus müdürlüklerinin 29 Mart akşamına kadar hizmet vermesinin öngörüldüğüne dikkat çekildi ve bu çerçevede muhasebe birimlerinin de personel bulundurması gerektiği vurgulandı. Yazıda, herhangi bir aksamaya meydan verilmemesi bakımından, nüfus müdürlüklerinin nüfus cüzdanı taleplerini karşılamak için ilgili birimlerde yeterli personelin bulundurulması için gerekli tedbirlerin alınması istendi.

22.03.2009


 

Bodrum’da otobüs devrildi: 1 ölü, 12 yaralı

Muğla’nIn Bodrum ilçesindeki trafik kazasında ilk belirlemelere göre 1 kişi öldü, 12 kişi yaralandı.

Edinilen bilgiye göre, Ebubekir Durmuş'un (39) kullandığı 34 JMK 02 plâkalı yolcu otobüsü Bodrum-Milas kara yolunun Güvercinlik mevkiinde devrildi. Kazada, yolcular Sıdkiye Ataş (61), Mehmet Hanefi Yeter (62), Musa Kisak (37), Kenan Kisak (13), Metin Öztürk (29), Hakan Kara (24), Metin Kaya (35), Emre Işıtman (16), İhsan Erhan (26), Reis Yaşar (35), Osman İlkan (43), sürücü Abubekir Durmuş ve yedek sürücü Musa Işıtman'ın (43) yaralandığı, Sıdkiye Ataş'ın Bodrum Devlet Hastanesinde vefat ettiği bildirildi.

22.03.2009


 

Silopi'de gözaltına alınan 6 kişi adliyede

"Ergenekon" soruşturması kapsamında, Şırnak Emniyet Müdürlüğü ekiplerince Silopi'de gözaltına alınan 6 kişi, adliyeye sevk edildi.

19 Mart Perşembe günü uçakla İstanbul'a getirilen ve emniyete götürülen 6 kişinin, buradaki işlemleri tamamlandı. Adlî Tıp Kurumu'nda sağlık kontrolünden geçirilen 6 kişi, daha sonra Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne getirildi. Adliyeye hakim ve savcıların kullandığı kapıdan alınan 6 kişinin, "Ergenekon" soruşturmasını yürüten savcılar tarafından ifadesinin alınacağı öğrenildi.

22.03.2009


 

Bir terörist teslim oldu

Bölücü terör örgütünden kaçan 1 teröristin, Şırnak’ın Silopi ilçesinde önceki gün güvenlik güçlerine teslim olduğu bildirildi.

Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan bölücü terör örgütüyle mücadeleye ilişkin duyuruda, bir vatandaşın 17 Martta, Hakkâri’nin Şemdinli ilçesi dağlık arazi kesiminde, bölücü terör örgütü mensupları tarafından kaçırıldığı da belirtildi.

22.03.2009


 

Sarıyer’de yangın: 1 ölü

SarIyer’de kullanılmayan 2 katlı binada çıkan yangında, 1 kişi öldü.

Reşitpaşa Mahallesi Sezai Bey Sokak’taki Sarıyer Belediyesine ait arazide bulunan 2 katlı boş binanın giriş katında, gece saatlerinde, henüz belirlenemeyen sebeple yangın çıktı. Yangın, olay yerine gelen itfaiye ekiplerince kısa sürede söndürüldü. Soğutma çalışması yapan itfaiye ekipleri, yangının çıktığı bölümde bir erkek cesedi buldu.

22.03.2009


 

“Paranın Yahudisi olur mu?”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ATV’nin canlı yayınında, gündemdeki konulara ilişkin soruları cevaplandırırken, Galataport ihalesiyle ilgili olarak, “Neymiş İsrailliymiş, neymiş Yahudiymiş... Yani paranın, yatırımın, İsrailli, Yahudisi olur mu? Bu benim ülkeme geliyor. bunu buradan alıp götürecek hali yok” dedi.

Erdoğan: Paranın Yahudisi olur mu?

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘’Neymiş İsrailliymiş, neymiş Yahudiymiş... Yani paranın, yatırımın, İsrailli, Yahudisi olur mu? Bu benim ülkeme geliyor. Bunu buradan alıp götürecek hali yok’’ dedi.

ATV’nin canlı yayınında, gündemdeki konulara ilişkin soruları cevaplayan Erdoğan, Galataport projesinin önünün kesildiğini ifade ederek, şunları söyledi: ‘’Tek başımıza iktidar olduğumuz halde başka bazı sıkıntılar sebebiyle Galataport’u yaşadık, şu anda Galataport projesinin önü kesilmemiş olsaydı... Orada da farklı bir durum var. Yerel, merkez sıkıntısından kaynaklanmıyor. Başka sıkıntılar var. Nedir o ideolojik yaklaşımlar... Mimar Mühendis Odaları bunlar Danıştay’a müracaat... Danıştay’dan bakıyorsunuz buraya farklı bir yaklaşım. Ondan sonra Galataport böyle ortada kaldı. Birer İstanbullu olarak Galataport’un olduğu bölgeyi biliyorsunuz. Eğer orada bu proje uygulanmış olsaydı İstanbul’un Tophane bambaşka olacaktı. Neymiş İsrailliymiş, neymiş Yahudiymiş... Yani paranın, yatırımın, İsrailli, Yahudisi olur mu? Bu benim ülkeme geliyor. Bunu buradan alıp götürecek hali yok. Kaldı ki bu firma buraya geldiği zaman koskoca gemiler buraya gelecek. Bunlar şimdi paralı insanlar. Oradaki otelde kalacaklar. Orada alışveriş yapacaklar. Benim ülkeme imkân, istihdam sağlanacak. Ne yazık ki bütün bunlar hep engellendi. Burada ben böyle bir şeye asla fırsat vermem. Bundan sonrada böyle bir şeye (belediyelerle ilgili) hemen ilk müdahale eden ben olurum.’’

TSK İLE ARAMIZ İYİ

BAŞBAKAN Erdoğan, bir soru üzerine Türk Silâhlı Kuvvetleri ile aralarında herhangi bir sorun bulunmadığını da belirterek, ‘’Her geçen gün birbirimizi çok daha iyi anlamanın bir yerde de huzuru içerisindeyiz. Bizim de belki zaman içerisinde aramızda bazı güven sıkıntıları olmuş olabilir. Ama zaman geçtikçe birbirimizi daha iyi tanıdığımız için bu güven bunalımları da ortadan kalkmış oldu’’ dedi. Erdoğan Ergenekon Dâvâsı’na ilişkin olarak da ‘Tabiî Anayasamız, yasama, yürütme ve yargı organının yerini, konumunu belirtmiş. Biz yürütme organı olarak bu görevimizi yaparız. Bu görev alanımıza doğrusu birilerinin girmesini de istemeyiz. Yasama organı olarak da üzerimize düşen ne ise bir milletvekili olarak onu yaparız. Şu anda olay bir yargı sürecinin içindedir. Yargı süreci devam ediyor. Dolayısıyla bu yargı sürecinin içerisinde, bizim süreci yorumlamaya yönelik herhangi bir hakkımız yok. Bunu yapamayız.

22.03.2009


 

Nevruz insanlık ve sevgi bayramı

DP Genel Başkanı Süleyman Soylu, Nevruz’un bir insanlık ve sevgi bayramı olduğunu belirterek, ‘’Nevruz’u bir dinin, bir mezhebin veya bir etnik menşe adına bağlı gösterilmesi, istismar edilmesi, bir ayrılık unsuru olarak takdim edilmeye çalışılması, bir tarih ve kültür suçudur’’ dedi.

Türkiye’yi sıkıntıdan DP çıkarır

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu, ‘’Türkiye’yi bu cendereden, bu sıkıntıdan lideri, kadroları ve teşkilatıyla DP çıkarır’’ dedi.

İzmir’in Bayraklı ilçesindeki Sevgi Yolu’nda esnafı ziyaret eden Soylu, gazetecilerin sorularını cevapladı. 29 Mart yerel seçimi öncesinde liderlerin birbirlerine yönelik sözlerini değerlendiren Soylu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘’Ben valimi yedirtmem’’, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın ‘’Ben vali yemem höşmerim yerim’’ gibi şeyler söylemesinin, Ziya Paşa’nın şiirini okuyarak hayvan isimleri kullanmasının Türkiye’ye yakışan bir üslûp olmadığını söyledi. Soylu, şöyle devam etti: ‘’Türkiye’de insanlar kredi kartı borçları nedeniyle, fabrikaların kapanması nedeniyle intihar ediyor. Bütün bunlara yönelik çözüm ortaya koyulması gerekirken kavga ediliyor. Niçin? Türkiye’ye ait çözümleri olmadığı için. Türkiye’ye ait çözümleri biz söylüyoruz. Milletin dilinden biz anlarız. İktidar ve ana muhalefetin seviyeli, halkın sorunlarını çözecek, Türkiye’yi dünyaya taşıyacak siyaset yapması gerekir. Türkiye’yi bu cendereden, bu sıkıntıdan lideri, kadroları ve teşkilâtıyla DP çıkarır.’’

Nevruzun hem Türkiye için hem Türkiye’nin etrafındaki coğrafya için fırsat olduğunu ifade eden Soylu, ‘’Orta Asya, Orta Doğu, Balkanlar bize bakmaktadır. Barış, kardeşlik, birlik, hoşgörü ve yeni bir hayat, Türkiye’deki insanların yarına umutla bakmasının gün doğumudur. Nevruz 71 milyon insanın bayramıdır. Ama Türkiye’de nevruz da istismar ediliyor. Onu bile bölen bir anlayış getiriliyor’’ diye konuştu.

22.03.2009


 

Sandık görevlisi memur değildir

Yüksek Seçim Kurulunun sandık görevlilerinin başörtülü olamayacağı yönündeki kararına tepki gösteren Ak-Der Genel Başkan Yardımcısı Av. Fatma Benli, kamusal hizmet verenler için çizilmiş böyle bir sınır olmadığını hatırlatarak, “Sandık görevlisi olmak kişiyi memur yapmaz ki, 1982 tarihli Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevli Personel Ve Memurların Kılık Kıyafetine İlişkin Yönetmeliğin uygulanması gerektiği söylensin” dedi.

AKDER’den yasağa tepki

AYRIMCILIĞA Karşı Kadın Hakları Derneği (AKDER) Başkan Yardımcısı Avukat Fatma Benli, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) sandık müşahitlerine başörtüsü yasağı getirmesine tepki göstererek, sandık görevlisinin memur olmadığını söyledi. Avukat Benli, yaptığı açıklamada, seçime 15 gün kala milyonlarca insanın seçme hakkını kullanamaması ile sonuçlanacak kimlik kartlarında TC Kimlik Numarası olma zorunluluğu getiren YSK’nın şimdi de “başörtülü sandık gözlemcisi olmamasını” ile sonuçlanacak genelgeyi yayınladığını belirtti. Benli, şunları kaydetti: “YSK’nın ‘sandık görevlilerinin kamusal hizmet verenler için sınırı yasalarla çizilmiş kılık-kıyafet ölçülerine uyması gerektiğine’ ilişkin genelgesi, başın acık olması gerektiği anlamına gelmiyor. Çünkü kamusal hizmet verenler için çizilmiş böyle bir sınır yok, en azından hukuken. Sonuçta nasıl başın örtülü olacağına ilişkin yasa olamazsa, açık olacağına da ilişkin yasa yok. Yargıçlar devleti olduğumuz tescillenmediği müddetçe, yargı kararı da gerekçe gösterilemez. Ayrıca sandık görevlisi olmak kişiyi memur da yapmaz.”

22.03.2009


 

Başörtüsünü rahat bırakın

YÜKSEK Seçim Kurulu (YSK) önünde toplanan MAZLUMDER üyesi bir grup, YSK'nın yayınladığı bir genelge ile 29 Mart seçimlerinde "siyasî partiler tarafından sandık kurullarına üye olarak bildirilen görevlilerin kılık kıyafet zorunluluğu" şartına tepki gösterdi.

Konu ili ilgili olarak grup adına bir açıklama yapan MAZLUMDER Ankara Şube Başkanı Üstün Bol, YSK'nın T.C kimlik numarası skandalından sonra ikinci bir skandala imza attığını belirterek, sandık kurulların kamusal alan olduğu ve sandık kurulunda görev alanların, "Hizmet veren konumunda bulundukları ve dolayısıyla sınırlı yasalarla ve yargı kararlarıyla çizilmiş bulunan kılık ve kıyafet ölçülerine hizmet verme süresince uymaları zorunluluktur" şeklinde hükmedildiğine dikkat çekti. YSK'nın hem verdiği kararda, hem de yayınladığı genelgede hukukî değil, tamamen keyfi davrandığını ifade eden Üstün Bol, seçimlere ilişkin en temel yasa olan 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun'da veya seçimlere ilişkin diğer hiçbir kanunda başörtüsünün yasak edilmediğini kaydetti. Üstün Bol, YSK tarafından militarist bir girişim içinde bulunarak yapılan ve hiçbir hukukî altyapısı bulunmadan yayınlanan genelgenin yürütülmesinin durdurulması ve iptali için Danıştay'a müracaat edeceklerini ifade etti.

22.03.2009


 

‘Dink cinayeti Ergenekon bağlantılı’

DİNK Ailesi tarafından ‘’Hrant Dink Davası Şemasıyla ilgili olarak ‘’İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ‘2007/428’ sayılı dosyası ile süren yargılamada ulaşılan bilgilerle, söz konusu dâvânın sanıkları açısından şemanın doğrulandığı görülmüştür’’ denildi.

Dink Ailesi adına yapılan yazılı açıklamada, Hrant Dink’in öldürülmesinin ardından, cinayet ile ilgili olduğu iddiasıyla pek çok ihbar, bilgi, belge ve mektup gibi söz konusu şemanın da kendilerine ulaştırıldığı belirtilerek, şöyle denildi: ‘’Şemada yer alan kişi ve kurumların bir kısmı, 2004 yılından, öldürüldüğü güne kadar Hrant Dink hakkında, onun deyimiyle ‘haddini bildirme kampanyası’nı yürüten, tek tip dilekçelerle savcılıklara hakkında suç duyurularında bulunan, yargılandığı duruşmalar sırasında hakaret ve tehditleriyle duruşmaları provoke eden, Agos Gazetesi önünde ‘hedefimizsin’ şeklinde tehditler savuran kişi ve kurumlardır. Şemanın, bu kişi ve kurumlar ile 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmakta olan sanıklar arasında birtakım ilişkilere işaret ediyor olması nedeniyle oldukça önemli olduğu değerlendirilmiştir. İlerleyen süreçte, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ‘2007/428’ sayılı dosyası ile süren yargılamada ulaşılan bilgilerle, söz konusu dâvânın sanıkları açısından şemanın doğrulandığı görülmüştür. Şemada adı geçen diğer bazı isimlerin ‘Ergenekon’ soruşturması sırasında şüpheli olarak soruşturulmaları ve ilerleyen süreçte şemadaki isimlerin de bu soruşturmaya dahil edilmesi ve soruşturma kapsamında şüpheli sayısının giderek artması nedeniyle ‘Ergenekon’ şüphelileri ve sanıklarının Hrant Dink’in öldürülmesi ile ilgisinin araştırılması için, bu şema da diğer ihbar, bilgi, belge ve mektuplar gibi savcılığa sunulmak üzere avukatlara iletilmiştir.’’

22.03.2009


 

Nevruz coşkuyla kutlandı

Baharın habercisi Nevruz Bayramı yurdun çeşitli yerlerinde düzenlenen etkinliklerle kutlandı.

Atatürk Kültür Merkezi (AKM) alanında düzenlenen törene Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ve eşi Gülten Günay, ABD’nin Ankara Büyükelçisi James Jeffry, TÜRKSOY Genel Müdürü Düsen Kaseinov, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı İsmet Yılmaz da katıldı. Tören başlamadan önce toprağın yeşermesinin sembolü kabul edilen ve içinde boyanmış yumurtalar ve kuru yemişlerin bulunduğu tepsi olan semeni sunuldu. Bu sırada, konuklar aralarında Nevruz geleneği olarak yumurta tokuştururken, James Jeffry de TÜRKSOY Genel Müdürü Kaseinov ile bu geleneği gerçekleştirdi. İstiklal Marşı’nın okunması ve saygı duruşunun ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürü Mahmut Evkuran, Nevruz’a ilişkin bilgi verdi. Demir dövülmesinin ardından Bakan Günay ve ABD Büyükelçisi Jeffry’nin de aralarında bulunduğu konuklar Nevruz ateşinden atladı. Kültür ve Turizm Bakanlığınca düzenlenen, ‘’Türk Kültüründe Nevruz’’ konulu yarışmalarda dereceye girenlere ödüllerinin de sunulduğu program, dans ve müzik topluluklarının gösterileriyle sona erdi. Nevruz pilavının ikram edildiği kutlamalarda, konuklara armağanlar dağıtıldı. İstanbul Valiliğince Sultanahmet Meydanı’nda da tören düzenlendi. İstanbul Valisi Muammer güler, şölende, Nevruz ateşinden atladı, demir dövdü ve yumurta tokuşturdu. Hicri Şemsi takvimine göre yeni yılın ve baharın gelişi anlamına gelen Nevruz Bayramı yurdun diğer yerlerinde olduğu gibi dünyada coşkuyla kutlandı.

22.03.2009


 

Kürtçe mealde sakınca yok

DEVLET Bakanı Mustafa Said Yazıcıoğlu, “Diyanet İşleri Başkanlığının Kürtçe Kur’ân-ı Kerim meal hazırlamasında hiçbir sakınca yok, faydası çok’’ dedi.

Yazıcıoğlu, yaptığı açıklamada, Alevi vatandaşların sorunlarına ilişkin başlattıkları çalışmalarda henüz netlik kazanan bir konu olmadığını söyledi. ‘’Ülkemizde yaşayan herkesin, rahat, huzurlu yaşaması asıldır. Sayı önemli değil. Ne kadar olursa olsun’’ diyen Yazıcıoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığında Alevilerin temsili konusundaki tartışmalara ilişkin de ‘’Diyanet’te temsil diye bir şey açtınız mı, bunun önü alınmaz’’ dedi. Bakan Yazıcıoğlu, Kur’ân-ı Kerim’in Kürtçe mealinin hazırlanmasına ilişkin olarak da ‘’Bu konuda bir talebin olduğunu biliyoruz. Kur’ân-ı Kerim’in zaten pek çok lehçede basılmış mealleri var. Bizim Türk Cumhuriyetlerine, Balkan ülkelerine gönderdiğimiz pek çok lehçede Kur’ân-ı Kerim meali var. Eğer Kürtçe Kur’ân-ı Kerim meali talebi varsa ki var olduğu anlaşılıyor. Diyanet İşleri Başkanlığının bu konuda meal hazırlamasında hiçbir sakınca yok, faydası çok.’’

22.03.2009


 

ABD ile altın dönem yaşıyoruz

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Dış Politika Başdanışmanı Ahmet Davutoğlu, ABD’de Başkan Barack Obama yönetiminin başa gelmesiyle birlikte ikili ilişkilerde yeni bir döneme gelindiğini belirterek, “(ABD ile) Orta Doğu, Kafkas, Balkan, enerji güvenliği gibi konulara yaklaşımımız ve ilkelerimiz neredeyse aynı, çok benzer. O yüzden önümüzde işbirliğinde altın bir dönem olduğunu umuyoruz” dedi.

22.03.2009


 

KÜRESEL KRİZİN REÇETESİ LÜTFİ KIRDAR’DA AÇIKLANIYOR

Bu yıl 4.sü düzenlenen Ulusal Risale-i Nur Kongresi çalışmalarını sürdürüyor. Risale-i Nur Enstitüsünün ev sahipliğinde tertiplenen kongrenin, sonuç metni bugün düzenlenecek panelle kamuoyuna açıklanacak. İstanbul-Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayında yapılacak olan panel saat 14:30’da başlayacak.

KÜRESEL KRİZE BEDİÜZZAMAN'DAN ÇÖZÜMLER

Dünyayı sarsan küresel ekonomik krize Bediüzzaman Said Nursî’nin eserleri ışığında çare ve çözümlerin arandığı kongrenin bugünkü paneline Prof. Dr. Ahmet Battal, Prof. Dr. Yusuf Kaplan, Prof. Dr. Bünyamin Duran, Ali Bulaç konuşmacı olarak katılacaklar. Paneli Av. Kadir Akbaş yönetecek.

22.03.2009


 

Türkiye, yağışlı havanın etkisine giriyor

TÜRKİYE'NİN batı kesimlerinin yeni bir yağışlı havanın etkisine gireceği tahmin ediliyor.

Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünden yapılan ''meteorolojik uyarı''ya göre, kıyı Ege (İzmir, Aydın ve Muğla) ile Çanakkale ve Balıkesir çevrelerinde etkili olan sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışların, bugün Marmara, Ege, Akdeniz, İç Anadolu ile Batı ve Orta Karadeniz'de aralıklarla devam etmesi bekleniyor. Yağışlar, genel olarak yağmur ve sağanak şeklinde olacağı öngörülüyor. Rüzgârın; bugün güney ve iç kesimlerde güneybatı (Lodos) yönlerden kuvvetli olarak eseceği tahmin ediliyor. Bugün güneybatı yönlerden esecek kuvvetli rüzgârla yurdun iç ve batı bölgelerinde toz taşınımı bekleniyor. Oluşabilecek soba ve doğal gaz kaynaklı baca zehirlenmeleri, su baskını, ani sel ve yıldırım düşmesi gibi olumsuz şartlara karşı vatandaşların ve ilgililerin tedbirli olmaları istendi.

22.03.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır

Kurumsal Linkler:
Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl

Reklam Linkleri:
Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis