Haberler |
Vahşetin kaynağı cehalet |
Türkiye Diyanet ve Vakıf Hizmetleri Kolu Diyanet ve Vakıf Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Hüseyin Demirci, Mardin’in Bilge köyünde 44 kişinin öldürülmesini değerlendirirken, “Bu olayların günümüzde halen yaşanıyor olması insanlarımızın cehaletten kurtulamadığının açık göstergesidir” dedi. Siirtli kanaat önderi Nurettin Sancar da, böyle saldırıların İslâmda hiçbir yeri olmadığını belirterek şöyle konuştu: “Hep birlikte İslâm ahlâkını yaymalı ve bütün insanların kardeş olduğu düsturu ile birlik ve beraberliği sağlamalıyız.” TÜRKİYE Diyanet ve Vakıf Hizmetleri Kolu Diyanet ve Vakıf Çalışanları Sendikası (DİVA-SEN) Genel Başkanı Hüseyin Demirci, Mardin’in Mazıdağı ilçesine bağlı Bilge Köyünde 44 kişinin ölmesinin toplumsal hastalıkların en bariz ve en korkunç ifadesi olduğunu belirtti. Hüseyin Demirci, sendika binasında düzenlediği basın toplantısında, Mardin’in Mazıdağı ilçesi Bilge Köyünde herkesin ve her kesimin vicdanını ciddî olarak yaralayan insanlık dışı bir olay yaşandığını söyledi. Yaşanan çağda töre, kan dâvâsı ve husûmet gibi kavramların insan hayatının önüne geçiyor olmasının toplum olarak üzerinde düşünülmesi gereken çok ciddi bir konu olduğunu ifade eden Demirci, ‘’Bu olay, toplumsal hastalıklarımızın en bariz ve en korkunç ifadesidir. Bu ve benzeri olayların günümüzde halen yaşanıyor olması insanlarımızın cehaletten kurtulamadığının açık göstergesidir’’ dedi. Demirci, İslâm dininin sebepsiz yere bir insanın öldürülmesini bütün insanlığın öldürülmesiyle eş değer tuttuğunu belirterek, şunları kaydetti: ‘’Bu nedenle hiç kimsenin böyle bir vahşeti işlemeye hakkı yoktur. Böylesi vahim olayların her yönüyle tüm kurum ve kuruluşlarca, sivil toplum örgütlerince iyi incelenmesi ve bir daha böyle bir hadisenin yaşanmaması için tüm tedbirlerin alınması gerekir. Menfur olayda ulvî bir mesleği sürdürürken hayatını kaybeden çok değerli meslektaşımıza ve diğer vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı dileriz.’’ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE KARŞI YAPILAN SALDIRIYI ŞİDDETLE KINIYORUZ Gergerlİoğlu, MAZLUMDER’in her sene hazırladığı dünya insan hakları raporlarında, Özbekistan’da gittikçe artan hak ihlâllerinin olduğunu gözlemlediğini, ifade özgürlüğü alanında yaşananların kaygıları her geçen gün arttırdığına da dikkat çekti. Gergerlioğlu, şöyle devam etti: “Adil olmayan yargılamalarla verilen haksız ve ağır mahkûmiyet kararları Özbekistan’da belki tüm dünyayı umursamadan verilebilir. Ancak Özbekistan’ın şu anda hukuku hiçe sayan bir dikta olduğunu da tüm dünyaya ispat eder. MAZLUMDER kararı önceden verilmiş bu yargılamayı ve ifade özgürlüğüne karşı yapılan ağır saldırıları şiddetle kınamaktadır. TC Hükümetinden Özbekistan ile ilişkilerini gözden geçirmesini istemektedir. Uluslar arası kuruluşları bu tüm dünyayı hiçe sayan adil olmayan yargılamalar karşısında seslerini daha da yükseltmeye çağırmaktadır.” |
08.05.2009 |