14 Haziran 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Röportaj

NAİL ALADAĞ

BULGARİSTAN DOĞUMLU, İZMİRLİ OKUYUCUMUZ MEHMET TABAK:

Gazetem, “Yeni Asya” yazısı okunur şekilde belimde durur

Bize kendinizi tanıtır mısınız?

Adım Mehmet Tabak. 1947 Bulgaristan doğumluyum. Emekliyim. İzmir Şirinyer‘de oturuyorum. 1950 yılında Allah razı olsun rahmetli Adnan Menderes kapıları açtı, zalimlerden kurtulduk, buraya hicret ettik.

Yeni Asya’yı nasıl ve ne zaman tanıdınız?

1970 yılında Mart’ın 28’inde namaza başladım. Bir ve iki ay sonra Risâle-i Nur’u tanıdım. O da şöyle oldu: Ben namaza başlamadan önce bunalım geçiriyordum ve arayış içindeydim. Ağır bir akciğer hastasıydım. Ben bahriyeli olarak askerlik yaparken bu hastalığa yakalandım. Bir deri bir kemik kalmıştım tabiri caizse. Doktora gittim ve doktor bana ‘senin iki aylık ömrün kalmış’ dedi. O an dünyam karardı. Ölümden de korkuyordum. Bir çare arıyordum kendime. Cenâb-ı Allah Risâle-i Nur’u gönderdi. O da şöyle oldu: Camide müezzinlik yapan Kütahyalı Mehmet Köylü ile tanıştım, derdimi anlattım. Bana Ramazan ve Şükür Risâlesini verdi. Onu yutarcasına okudum ve Külliyatı alıp okumaya başladım. Sonra da derslere katıldım. Allah rahmet etsin, halıcı Hüseyin Ağabey’in evine ilk derse gittim ve o gündür bu gündür derslere gidiyoruz. Tabi bizim hastalıktan bir eser kalmadı çok şükür Rabbime.

Yeni Asya’yı farklı kılan özelliği nedir?

Bana göre en önemli özelliği Risâle-i Nur’a ve Üstadımız Bediüzzaman’a sahip çıkmasıdır. Onun verdiği ölçülerde ‘dinî, ilmî, siyasî, içtimaî yayın yapıp edepli olmalıdır’ sözünü 40 yıldır düstur edinmesidir.

Sizi Yeni Asya’ya bağlayan sebepler neler?

Onun olayları doğru yazması, kim olursa olsun her yerde hakikati haykırması, bütün zalimlere meydan okuması ve demokrasiye sahip çıkmasıdır.

Yeni Asya’nın size ve ailenize kazandırdığı

değerler neler?

Yeni Asya’nın bize ve ailemize çok katkıları olmuştur. Birlik ve beraberlik aşılamıştır. Evimizi bir kütüphane yapmıştır. Adeta küçük cennete çevirmiştir. Onu çıkarıp, hazırlayanlardan Allah razı olsun.

Yeni Asya ile ilgili ilginç bir hatıranız var mı?

1980’de 12 Eylül öncesi Türkiye’de çok felâketli bir anarşi ortamı vardı. Günde 25–30 kişi öldürülüyordu. 30 yaşın altındakiler bilmez ama. O dehşetli günleri 40 yaşında ve üstünde olan herkes bilir. Ben de o günlerde bir gün kahvede oturmuş Yeni Asya gazetesini okuyordum. O sırada 2 tane komünist başımda belirdi. Bana ‘Sen bu gazeteyi okumayacaksın’ dediler. Ben de sert bir şekilde ‘Size ne, size mi soracağım?’ dedim.

‘Biz sana gösteririz’ diye çekip giderlerken ‘Seni burada 1 saat içinde görmeyeceğiz’ dediler. ‘Ben buradayım’ dedim ve beklemeye başladım. 1 saat sonra baktım 7–8 kişi elleri sopalı geliyorlar. O anda bana hiç korku gelmedi. Saldırırlarsa ben de bu gazete için canımı verecektim. Ben hiç kıpırdamadım, onlar bana sert sert baktılar, ben de onlara baktım. 1–2 dakika öyle durduk. Sonra çekip gittiler, bir şey yapmadılar. O hadiseyi hâlâ unutamam.

Bir hatıram da şöyledir: 1979 yılında Adalet Partisi İzmir Merkez Yönetim Kurulu üyesiydim. Bir sabah saat: 9.20’de Dev-Solcu komünistler partiyi bastılar. Ben de masada gazete okuyordum. ‘Kimse kıpırdamasın’ dediler. O sese döndüm, birisi karnıma silâh dayadı, bizi çay ocağına soktular. Toplam 5 kişiydik. Ben de oradaki arkadaşlara ‘konuşmayın’ dedim. Benim de belimde her zaman Yeni Asya yazısı okunur şekilde belimde dururdu, gazetem. Komünistin birisi gazetemi gördü ve bana ‘Seni öldüreceğim, faşist’ dedi. O anda onun arkadaşı geldi kulağına bir şeyler söyledi. Beni vurmaktan vazgeçti. Bize ‘kimse arkasına bakmasın’ dediler. Biz de bakmadan öyle durduk, yaklaşık 5 dakika bekledik. Ben ‘Siz durun, ben bakayım’ dedim, kimse kalmamış. Salona gittim kimse yok. O anda salonun ortasında kese kâğıdı içinde fitili yanan bombayı gördüm. Kendimi birden yere attım, bomba büyük bir gürültü ile patladı. Her taraf toz duman olmuştu. Ayağa kalktım. Allah’a binlerce şükür olsun ki burnumuz bile kanamadı. Allah’a her gün duâ ediyorum beni bu Yeni Asya dâvâsından ayırmadan ruhumu meleklerine kabzettirsin. Âmin.

NAİL ALADAĞ

14.06.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Röportaj

  (13.06.2009) - YENİ ASYA OKUDUĞU İÇİN BİR MÜDDET EVİNDEN AYRILMAK ZORUNDA KALAN OKUYUCUMUZ ADNAN ACIR:

  (12.06.2009) - BEYŞEHİR’DE İKAMET EDEN 40 YILLIK OKUYUCUMUZ AHMET GÜLTEKİN:

  (10.06.2009) - Yeni Asya, gerçekleri cesurca yazıp söylüyor

  (08.06.2009) - İSRAİL’E GÜVENİLMEZ

  (06.06.2009) - RİSÂLE-İ NUR’U SOMALİ’DE TANIDI

  (04.06.2009) - Yeni Asya, bizim pusulamızdır

  (02.06.2009) - Gazeteme, kendi malım gibi sahip çıkıyorum

  (01.06.2009) - ‘İnançlıyım’ diyen insana ‘kâfirsin’ diyemezsiniz ‘İnançlıyım’ diyen insana ‘kâfirsin’ diyemezsiniz

  (28.05.2009) - Çocuklarımız da Yeni Asya ile büyüdüler

  (25.05.2009) - Vesayet bitmeden demokrasi olmaz

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.