20 Ağustos 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Görüş

Ramazan-ı Şerif ayı

Ramazan ayına ‘Ramazan’ isminin verilmesi; Allah’ın, tutulan oruçlarla kullarının günahlarını yakıp yok etmesinden dolayıdır. Arapça’da “Ramazan” kelimesi; ‘güneşin sıcaklığı, şiddetle ve yakarak gelmek, şiddetli olmak, yakmak, kesinleştirmek, günahları yakmak ve eritmek’ anlamlarına gelir. Bu hususta Peygamberimiz (asm): “Ramazan ayına bu ismin verilmesinin sebebi, günahların yakıp erittiği içindir” 1 buyurur.

Ramazan ayı, mü’minlerin kendilerini bağışlatmak için fırsat telâkki edecekleri bir ay olmalıdır. Böyle bir aya kavuştukları zaman günahlarını affettirmek için tevbe etmeli ve Peygamberimizin (asm) şu hadisteki mesajını iyi almalıdırlar:

“Yanında benim adım anıldığı halde bana salâvat getirmeyen kişinin burnu yere sürtülsün. Üzerinden Ramazan gelip geçtiği halde günahları bağışlanmayan kişinin burnu sürtülsün. Anne ve babası yanında ihtiyarladığı halde onları râzı ederek Cennete giremeyen kimsenin burnu sürtülsün.” 2

İslâmın diğer meselelerinde olduğu gibi bu hususta da en güzel örnekleri kendi mübarek hayatlarında yaşayan Hz. Peygamber (asm), Ramazan ayında her türlü ibadet ve duâlarını fazlalaştırırdı. Ayrıca etrafındaki mü’minlere de ikram ve hasenâtta bulunmak sûretiyle onların da bol bol duâ ve hayır yapmalarını isterdi.

Baştan sona, İlâhî rahmet tecellilerine sahne olan Ramazan’da iftar vakitlerinin ayrı bir feyzi ve kıymeti vardır. Bu müstesna vaktin duâlar açısından taşıdığı ehemmiyeti Peygamberimiz (asm) şu hadisi ile şöyle belirtmiştir:

“Üç kişi vardır ki, duâlarını geri çevirmemek Allah üzerine bir haktır. Orucunu açıncaya kadar oruçlu, hakkını alıncaya kadar mazlûm, evine dönünceye kadar misafir.” 3

Ramazan ayında yapılacak en önemli ibadetlerin başında, Kur’ân hatmi yapmak ve mukabele takip etmek gelir. Oruç ile birlikte, okunan Kur’ân’lar ve yapılan mukabeleler kıyamet gününde şefaatçi olacaklardır.

“Kıyamet günü oruç ve Kur’ân, kula şefaat edeceklerdir. Oruç şöyle diyecek: ‘Ey Rabbim! Ben onu gündüzleyin yemesinden ve nefsânî isteklerinden alıkoydum. Hakkında şefaatimi kabul eyle!’ Kur’ân da şöyle diyecek: ‘Ey Rabbim! Ben onu geceleyin uykusundan alıkoydum. Hakkında şefaatimi kabul eyle!’ İkisinin de şefaati kabul edilir.” 4

Ramazan-ı şerif ayı; rahmet, mağfiret ve günahlardan temizlenme ayıdır. Cehennem ateşinden kurtulma ayıdır. Çünkü Hz. Peygamber (asm) “Ramazan ayının ilk onu rahmet, ortası mağfiret ve sonu da Cehennem azabından kurtulmaktır” 5 buyurmuştur.

Ramazan ayı iyiliklerin ve faziletlerin toplandığı aydır. Çünkü, İ. Abbas’dan (ra) rivayet edilen hadis-i şerifte Hz. Peygamber (asm) “Eğer ümmetim, Ramazan ayında olanları bilmiş olsalardı, senenin tamamının Ramazan ayı olmasını tercih ederlerdi. Çünkü, güzellikler, onda toplanmıştır. İbadetler onda daha makbuldür. Duâlar onda kabul olunur. Günahlar onda bağışlanır” 6 buyurmuştur.

Ramazan, öyle mübarek bir aydır ki, insana insanlığını öğreten, beşeriyeti dalâlet bataklıklarından kurtarıp hidayet nuruna kavuşturan Kur’ân bu ayda nazil olmuştur.

“Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’ân’ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden Ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun.” 7

Mü’minler Ramazan ayına kavuşmayı ve onda ibadet etmeyi şiddetli arzu ederler. Çünkü, Ramazan ayına kavuşmanın sevinci, onun ateşten kurtulması anlamına gelir. Peygamberimiz (asm): “Bir kimse Ramazan ayına kavuşmasından dolayı sevinirse, Allah onun vücudunu cehenneme haram kılar” 8 buyurmuştur.

Bir mü’minin Ramazan ayına tam inanarak ve sevabını Cenâb-ı Hak’tan bekleyerek oruç tutması günahlarının affedilmesi demektir. Çünkü bu konuda Hz. Peygamber (asm): “Bir kimse tam inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek Ramazan ayında oruç tutarsa Allah onun geçmiş günahlarını affeder” 9 buyurmuştur.

Ramazan, bir ay boyunca öyle makbul vakitlerle doludur ki, Ramazanda ruh ve kalplerini temizleyip, nefislerini dizginleyen mü’minlerin duâları elbette kabul olacaktır. Çünkü; Ramazanda hem İlâhî rahmet coşmakta, hem de mü’min Allah’ın yanında makbul bir kul hâline gelmektedir. Peygamberimiz (asm): “Ramazan mübarek bir aydır. Onda Cennet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır. Şeytanlara zincirler vurulur. Her gece bir nida edici şöyle seslenir: ‘Ey hayrı arayan, hayra yönel. Ey şerri arzulayan, vaz geç.’” 10

Dipnotlar:

1- Mutlu, Döğen, Hatip; a.g.e. c. 2, s. 69.

2- Tirmizi, Çağrı Yayınları, İstanbul-1982. C. 5, s. 550.

3- Mutlu, Döğen, Hatip, a.g.e. c. 2, s. 258.

4- Mutlu, Döğen, Hatip, a.g.e. c. 2, s. 536.

5- Mutlu, Döğen, Hatip, a.g.e. c. 2, s. 117.

6- Gazali, a.g.e. s, 285.

7- Bakara Sûresi, 2/185.

8- Gazali, a.g.e. s, 285.

9- Mutlu, Döğen, Hatip, a.g.e. c. 3, s. 378.

10- Müslim, Çağrı Yayınları, İstanbul-1982, c. 1, s. 758.

HALİL ELİTOK Emekli müftü / h

20.08.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.