29 Ağustos 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Haberler

 

TCDD: Görülmemİş bİr kaza

TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, Bilecik’in Bozüyük ilçesinde önceki gün meydana gelen tren kazasıyla ilgili olarak, ‘’Bu kaza demir yollarında hiç rastlanmış bir şey değil’’ dedi. Kazada, 5 kişi ölmüş, 21 kişi de yaralanmıştı. Kazaya sebep olan ve ağır yaralanan kepçe operatörü M. Sait Yılmaz’ın arkadaşı Kadir Dendiz, “Yılmaz’ın çok tecrübeli bir operatör olduğunu, 10 gün önce tatile çıkan arkadaşının yerine çalışmaya başladığını söyledi.

Görülmemiş kaza

TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, önceki akşam saatlerinde, Eskişehir-İstanbul seferini yapan Cumhuriyet Ekspresi’nin Bilecik’in Bozüyük ilçesinde yol yapımında çalışan kepçeye çarpması sonucunda meydana gelen tren kazasıyla ilgili, ‘’Bu kaza demir yollarında hiç rastlanmış bir şey değil’’ dedi. Karaman, Bozüyük Devlet Hastanesinde tedavi altına alınan yaralıları ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada, iş makinesinin geçmesi mümkün olmayan bir yerde trenin yavaş geçmesine rağmen aniden önüne çıkması sonucu kazanın meydana geldiğini belirterek, kazada 5 kişinin öldüğünü kaydetti. Yaralıların durumunun kepçe operatörü Mehmet Sait Yılmaz hariç iyi olduğunu ifade eden Karaman, ‘’Bu kaza demir yollarında hiç rastlanmış bir şey değil. Kaza ile ilgili araştırmalar devam ediyor’’ dedi. Karaman, bir gazetecinin, kazanın, kepçenin demir yoluna düşmesi sonucu meydana gelmiş olup olamayacağını sorması üzerine, ‘’Araştırmalar devam ediyor. Teyakkuz halindeyiz, ama kepçenin düşmesi orada mümkün olmayan bir konu’’ dedi. Bilecik-Bozüyük arasındaki tren kazasının ardından demir yolu, yaklaşık 15 saatlik çalışmanın ardından ulaşıma açıldı.

29.08.2009


 

YAŞ SINIRI MECLİS GÜNDEMİNDE

Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Kanununda değişiklik yapılarak Kur'ân öğrenimi için 28 Şubat döneminde konulan yaş sınırlamasının kaldırılması istendi. İmza kampanyası başlatan MAZLUMDER, konuyu Meclis gündemine taşımaya hazırlanıyor.

PEDAGOJİK KURALLARA UYMUYOR

Yapılan açıklamada Kur'ân kurslarına başlama yaşı olarak belirlenen 12 yaş sınırının pedagojik kurallara da aykırı olduğu belirtildi. 28 Şubat sürecinde emir-komuta zinciri içerisinde alınan kararın din eğitimini engellemek amaçlı olduğu da kaydedildi.

İNSAN HAKLARINA DA AYKIRI

Sınırlamanın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile BM Çocuk Hakları Sözleşmelerine de aykırı olduğu belirtilen açıklamada, kanunda değişiklik yapılarak söz konusu sözleşmelere uygun hale getirilmesi de istendi.

‘Kur’ân kurslarında yaş sınırı kaldırılsın’

Mazlumder Ankara Şubesi, “Kur’ân kurslarında yaş sınırı kaldırılsın” kampanyası başlattı. Konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada, “28 Şubat darbe sürecinde Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Kanununda değişiklik yapılarak Kur’ân kurslarına katılabilme yaşı 12’ye çıkarılmıştır. Bu düzenleme yapılırken pedagojik bilgiye dayanılmamış sadece emir komuta zinciri içerisinde toplumun inançlarıyla savaşılmıştır” denildi.

“Bu sorumsuz uygulamaya karşı vefatından hemen önce Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu kanun değişikliği teklifi vermişti. Söz konusu değişiklik teklifi yeni yasama yılı açılışıyla birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülecektir” ifadelerine yer verilen kampanya metninde, Kur’ân kurslarına ancak ilköğretimi bitiren çocukların gidebilmesini öngören 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Kanununda değişiklik yapılması için TBMM Başkanlığına sunulan değişiklik teklifi metninde, “Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Kanununun Ek 3’üncü maddesinin 1’inci fıkrasının ‘İlk ve ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu din kültürü ve ahlâk bilgisi dersleri dışında Kur’ân-ı Kerim ve mealini öğrenmek, hafızlık yapmak ve dinî bilgiler almak isteyenler için, Diyanet İşleri Başkanlığınca Kur’ân kursları açılır. Bu kurslardaki din eğitim ve öğretimi kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanunî temsilcilerinin talebine bağlıdır. Ayrıca küçük yaştaki çocuklar için tatillerde ve Millî Eğitim Bakanlığının denetim ve gözetiminde yaz Kur’ân kursları açılır’ ifadeleri yer almaktadır..

Mazlumder kampanyasında, bu metne ek olarak Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Kanununun Ek 3’üncü maddesinin 1’inci fıkrası başta olmak üzere din eğitimi ile ilgili kısıtlama getiren her türlü yasal düzenlemenin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 9. maddesi ve EK 1. Protokol 2. maddesi ile BM Çocuk Hakları Sözleşmesi ve diğer uluslar arası sözleşmelere uyumu sağlanarak din eğitimi hak ve özgürlüğünün sağlanacak şekilde yeniden düzenlenmesi talep ediliyor.

Bu amaçla Mazlumder Ankara şubesi kanun değişikliğinin TBMM’de görüşülerek yasalaşması için imza kampanyası başlattı. Elektronik imza atmak isteyenler de “http://yassinirikaldirilsin.blogspot.com/” adresinden, ıslak imza atmak isteyenler ise Ramazan ayı boyunca Altınpark ANFA-A salonunda Mazlumder Ankara standında imzalarıyla kampanyaya destek verebiliyorlar. Kampanya sonrası toplanan imzalar, yeni yasama yılı açılışıyla birlikte TBMM başkanlığına sunulacak.

29.08.2009


 

Okul telâşı başladı

OKULLARIN açılmasına kısa bir süre kala öğrencilerin heyecanı artarken, velilerin de okul alış verişi telâşı, Ramazan Bayramı alış verişi telâşına karıştı.En ucuz ürünler seçilerek yapılan kıyafet-kırtasiye alış verişinde masraflar 100 YTL’den başlıyor.

Bu rakamlara, okul kitaplarıyla ulaşım ve yemek giderleri gibi zorunlu ihtiyaçlar da eklendiğinde, okul masrafları bütçeyi zorluyor. Okullar açılmadan önce Ramazan Bayramı’nın kutlanacak olması, velilerin alış veriş yükünü daha da yukarılara çekerken, özellikle iftardan sonra kampanyalı satış yapan yerlerde yoğunluk yaşandığı gözleniyor. Okul hazırlıklarını bir an önce tamamlamak isteyen veliler, ihtiyaçları son dakikaya bırakmamak amacıyla alış veriş yapmaya başlarken, mağaza sahipleri bu yıl fiyatların geçen yıla göre çok artış göstermediğini, okul ürünlerini hemen hemen geçen seneyle aynı fiyatlardan sattıklarını ifade etti.

29.08.2009


 

Diyanet tv geliyor

DİYANET İşleri Başkanlığının Teşkilât Yasa Tasarısı’nın, yeni yasama döneminde TBMM gündemine gelmesi planlanıyor.

Diyanetin 1975’ten beri idarî yasası bulunmuyor. Devlet Bakanı Faruk Çelik, yasal boşluk dolayısıyla yaşanan sıkıntıların giderilmesi amacıyla hazırlanan ‘’Diyanet İşleri Başkanlığı Teşkilât ve Görevleri Hakkında Yasa Tasarısı Taslağı’’na ilişkin çalışmaları sürdürüyor. Diyanet İşleri başkanının 5 yıl süreyle ve en fazla 2 kez atanabilmesini içeren taslağa göre, başkan yardımcıları kadroları da başkan vekili olarak değiştiriliyor. Şu anda 5 olan başkan yardımcısı sayısı 2’ye indiriliyor ve görev süreleri, başkanın görev süresiyle sınırlı tutuluyor. Diyanete görev alanıyla ilgili radyo ve TV yayını yapma imkânı verilen taslakta, ulusal bazda frekansların ve kanalların ücretsiz tahsisi sağlanıyor.

29.08.2009


 

Anız yakana teşvik olmasın

BOZOK Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Gülümser, tarlada kalan anızların yakılmasının, toprak verimine olumsuz etki yaptığını hatırlatarak, ‘’Devletin verdiği teşvik, anız yakanlar için tekrar elden geçirilip, düşünülmesi lâzım’’ dedi.

Gülümser, ülke genelinde anız yakmanın ‘’moda’’ haline geldiğini vurgulayarak, ‘’Maalesef bu Yozgat ve civarında da aynı şekilde devam etmektedir. Köylülerimiz kendi tarlalarındaki otları yakmak şöyle dursun, hayvanlarını otlatacakları meraları bile yakıyorlar’’ diye konuştu.

29.08.2009


 

Fakirin 5 liralık iftarı

KONYA'DA Ramazan ayında lokantalarda her çeşit ve her bütçeye uygun iftar mönüsü bulunuyor.

550 lokantanın hizmet verdiği Konya’da, Ramazan ayının gelmesiyle birlikte lokantalar, uygun fiyat ve bol çeşitli iftar mönüleriyle vatandaşların ilgisini çekmeye çalışıyor. Geliri yüksek kişiler pahalı çeşitlerin olduğu iftar sofrasını seçerken Konya’da dışarda iftarını açmak isteyen dar gelirli vatandaşlar için de uygun iftar mönüleri bulunabiliyor. Bir lokantada 4 çeşidin bulunduğu tabldot mönüye 5 lira ödeyerek iftar yapılabiliyor.

29.08.2009


 

Harç zammı dâvâlık

ÖĞRENCİ Gençlik Sendikası (Genç-Sen), üniversite harçlarına zam kararının yürürlüğünün durdurulması ve iptali talebiyle Danıştayda dâvâ açtı.

Dilekçede, yükseköğrenim hizmetinin kamu tarafından ücreti karşılığında yerine getirilen bir hizmet olduğu varsayılsa bile, hizmet bedelindeki artış oranının enflasyon oranından fazla olmayacağı, aksi durumda fazla miktarın nereden kaynaklandığının hizmeti sunan tarafından ispatlanması gerektiği hususunda idarî yargı kararları bulunduğuna yer verildi. karar 1,5 milyon üniversite öğrenciyi ilgilendiriyor.

29.08.2009


 

İslâma saygılıyım

NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, Türkiye ziyareti çerçevesinde iftar yemeğine katılmasının “dünyanın büyük dinlerinden biri olan İslâmiyete duyduğu saygının açık bir göstergesi olduğunu” söyledi.

Rasmussen: İslâmiyete saygılıyım

NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, ziyareti çerçevesinde iftar yemeğine katılmasının “dünyanın büyük dinlerinden biri olan İslâmiyete duyduğu saygının açık bir göstergesi olduğunu” söyledi. Rasmussen, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte katıldığı AKP Ankara İl Başkanlığı’nın iftar yemeğinde bir konuşma yaptı. Konuşmasının başında iftar daveti için teşekkür eden Rasmussen, bu davete katılmanın kendisi için bir ayrıcalık olduğunu ve Türkiye’nin öneminin bir işareti olduğunu kaydetti. Rasmussen, “Benim burada bulunmamı lütfen, dünyanın büyük dinlerinden biri olan İslamiyete duyduğum saygının açık bir göstergesi olarak da kabul edin” diye konuştu. Rasmussen, kişilerin inançlarına da büyük saygı duyduğunu belirterek, birçok insanın inançlarında güç ve huzur bulduğunu söyleyerek, “Oruç tutmak da insanlara sabrı, mütevaziliği, kendini eğitmeyi ve ayrıca daha az şanslı olanları anlayabilmeyi öğretir” dedi. Rasmussen, bunların dinleri aşan, küresel ve temel insanlık değerleri olduğunu da kaydetti.

29.08.2009


 

Sağlığın faturası eğitime çıktı

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı raporuna göre, sağlık harcamalarındaki “sağlıksızlığın” faturası eğitim harcamalarına kesildi. Sosyal harcamalar içinde sağlık harcamalarının payı artarken eğitim harcamalarının payında belirgin bir düşme olduğuna dikkat çekildi.

Sağlık reformunun faturası eğitime çıktı

Türkİye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), sağlık reformunun maliyetinin eğitime yüklendiğini öne sürdü. TEPAV İstikrar Enstitüsü tarafından hazırlanan Mali İzleme Raporu -2009 Yılı Mayıs Haziran Ayları Bütçe Sonuçları açıklandı. Raporda, kompozisyonu bozuk ve maliyetli sağlık harcamalarının, aktarılan büyük kaynağa rağmen SGK’nın bütçesini altüst ettiği kaydedildi. Sağlık harcamalarındaki bu ‘’sağlıksızlığın’’ faturasının ise eğitim harcamalarına kesildiği belirtilen raporda, sosyal harcamalar içinde sağlık harcamalarının payı artarken eğitim harcamalarının payında belirgin bir düşme olduğuna dikkat çekildi. TEPAV Raporunda, şu ifadelere yer verildi: ‘’Eğitim harcamaları azalırken sağlık ve sosyal güvenlik ile koruma harcamaları bu dönemde artmıştır. Sağlık harcamalarında yüzde 50’yi aşan artış, bu dönemde öne çıkan bir gelişme olmuştur. Eğitim harcamalarının aldığı pay düşerken (yüzde 30’dan yüzde 22’ye), sağlık harcamaları ile sosyal güvenlik ile sosyal koruma harcamalarının payının ise arttığı görülmektedir. İstikrar programının uygulandığı bu dönemde sosyal harcamalar içinde eğitim harcamaları, programın maliyetini yüklenmiş görünmektedir.’’

29.08.2009


 

Fikirleri para getirdi

Fikirlerini projelere dönüştüren İzmirli öğrenciler, 2004 yılından bu yana ürettikleri projeler için AB fonlarından 7 milyon avrodan fazla hibe aldı.

Fikirleriyle İzmir'e, 7 milyon avro getirdiler

Fİkİrlerİnİ projelere dönüştüren İzmirli öğrenciler, 2004 yılından bu yana ürettikleri projeler için AB fonlarından 7 milyon avrodan fazla hibe aldı. İzmir İl Millî Eğitim Müdürlüğü, öğrencilerin fikirlerini hayata geçirmesiyle araştırma ve uygulama yönlerinin geliştirilmesine yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Avrupa Birliği (AB) Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı (Ulusal Ajans) 2004 yılında 10 okuldan 29 projeyi onaylarken, bu yılın 7 ayında 42 okulun 42 projesini onayladı. Ulusal Ajans’ın onayladığı proje sayısı ve verdiği hibe miktarı bakımından ‘’verimli’’ bir yıl olan 2008 yılında da onaylanan 69 proje için 2 milyon 82 bin 378 avro hibe verilmişti. AB fonlarından bu yılın temmuz ayına kadarki döneminde onaylanan 42 proje için 865 bin 945 avro hibe alındı. Böylece Ulusal Ajans’ın 2004 yılından bu yana İzmirli öğrencilerin onayladığı proje sayısı 316’ya, bu projeler için verilen hibe de 7 milyon 17 bin 323 avro’ya çıktı.

29.08.2009


 

Ergenekon’da 3 tahliye

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen birinci Ergenekon dâvâsının duruşmasıda, ‘’mevcut delil durumu, sanıkların tutuklulukta geçirdikleri süre ve suç vasfının değişme ihtimalini’’ dikkate alınarak, sanıklar Aydın Yüksek, Hayati Özcan ve Süleyman Esen’in tahliyelerine karar verildi.

Başka suçtan tutuklu ya da hükümlü bulunmadıkları takdirde sanıkların derhal tahliyeleri hususunda yazı yazılmasının kararlaştırıldığını ifade eden Şengün, sanıklara yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adlî kontrol tedbirinin uygulanmasına hükmetti. Birinci ‘’Ergenekon’’ davasının, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen, Vatanseverler Birliği Derneği Genel Başkanı Taner Ünal ile derneğin eski Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Cinali’nin, ‘’Ergenekon örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüt üyelerine bilerek ve isteyerek yardım ettiği’’ iddiasıyla yargılandığı davayla fiili ve hukuki irtibat bulunduğu gerekçesiyle birleştirilmesine karar verildi. İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ‘’Anafor’’ davasının birinci ‘’Ergenekon’’ dâvâsıyla birleştirilmesi talebi ise reddedildi. Tutuklu sanık emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün 4 Ağustos tarihli celsedeki beyanlarının savunma sınırlarını aştığı gerekçesiyle Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulması kararlaştırıldı. Tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamını kararlaştıran mahkeme heyeti, duruşmayı 31 Ağustos Pazartesi günü saat 09.30’a erteledi.

Alparslan Arslan BakIrköy’e sevk edİldİ

Birinci ‘’Ergenekon’’ dâvâsıyla birleştirilen, Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılara ilişkin dâvânın tutuklu sanıklarından Alparslan Arslan, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine sevk edildi. Tutuklu bulunduğu Silivri Ceza İnfaz Kurumları’ndaki koğuşundan alınan Arslan, sabah saatlerinde Prof. Dr. Necmi Ayanoğlu Silivri Devlet Hastanesine getirildi. Burada bir psikiyatristin de bulunduğu doktor heyetince akıl ve ruh sağlığı kontrol edilen Arslan’ın, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine sevkine karar verildi. Bu arada, doktorların kontrolleri sırasında Arslan’ın sinirli ve dengesiz davranışlarda bulunduğu öğrenildi. Arslan’ın, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde psikiyatristlerden oluşan bir kurul tarafından kontrol edileceği belirtildi.

29.08.2009


 

Akademisyenler de geçinemiyor

Türk Eğitim-Sen’in bazı üniversitelerde yaptığı araştırmada akademik ve idari personelin büyük çoğunluğunun yoksulluk sınırının altında yaşadığı tesbit edildi.

Türk Eğitim-Sen, üniversitelerde çalışan toplam bin 98 akademik ve idari personeli kapsayan ‘’Üniversite Çalışanlarının Sosyo-Ekonomik Durumları Üzerine Bir Araştırma’’ konulu bir çalışma yaptı. Araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 61.2’si, kendilerine ait bir evleri, yüzde 54.3’ü de bir arabaları olmadığını bildirdi. Araştırma sonucu değerlendirilirken, Türkiye Kamu-Sen’in 9 Ağustosta yayımlanan 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı (bin 69 TL) ve yoksulluk sınırı (2 bin 803 TL) rakamları baz alınarak yapılan karşılaştırmada, akademik ve idari personelin büyük bölümünün gelirinin ‘’yoksulluk sınırının’’ altında kaldığı kaydedildi. ‘’Her yıl düzenli tatil yapabilmekte misiniz? sorusu yöneltilen akademik ve idari personelden sadece yüzde 28.8’i ‘’evet’’ cevabı verirken, yüzde 71.2’si ‘’hayır’’ cevabı verdi.

29.08.2009


 

Başbuğ: Üniter devletin koruyucusuyuz

Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ, Kürt açılımı konusunda “Üniter devlet, ulus devlet” vurgusunu bir kez daha yaptı.

Başbuğ, “TSK, üniter ve laik devlet yapısının savunucusu ve koruyucusu olmuştur, olmaya devam edecektir” dedi. Genelkurmay Başkanlığı Karargahı’nda ‘’Türk Silahlı Kuvvetleri Şeref ve TSK Üstün Hizmet Madalyası Tevdi Töreni’’ düzenlendi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, törende yaptığı konuşmada “Türk Silahlı Kuvvetleri bize emanet edilen Cumhuriyet ve devletimizin ulus devlet, üniter devlet ve laik devlet yapısının her zaman savunucusu ve koruyucusu olmuştur. Bundan sonra da olmaya devam edecektir’’ diye konuştu. Org. Başbuğ, konuşmasını tamamlarken ise ‘’Unutulmamalıdır ki, Atatürk’ün dediği gibi ‘Bir ordunun değeri subay ve komutanlarının değeri ile ölçülür.’ Şüphesiz ki güçlü ordu demek güçlü Türkiye demektir’’ ifadelerini kullandı.

29.08.2009


 

Kürt açılımı kavgası mahkemelik

Kürt açılımı tartışmaları siyasi parti liderleri arasında dava konusu da oldu. Başbakan Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye dava açıyor.

Demokratik açılım tartışmaları nedeniyle AKP ile MHP arasında yaşanan gerilim mahkemeye taşınıyor. AKP hukukçularının MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Kürt açılımına yönelik AKP tüzel kişiliği ve Başbakan Erdoğan’a yönelik eleştirileri nedeniyle iki ayrı dava açmaya hazırlandığı öğrenildi. Edinilen bilgilere göre; hukukçular incelemeleri tamamladıktan sonra en kısa süre dava açacak. MHP lideri Bahçeli, hükümetin Kürt açılımını amerikan projesi olarak nitelemiş; Erdoğan’ın “Bunu kanıtlayamayan şerefsizdir” sözlerine de “Namus ve şeref gibi ulvi kavramlar yakışmayan ağızlarda değerini kaybeder” değerlendirmesini yapmıştı. Bahçeli, ayrıca Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarını “seviyesiz beyan ve ahlakdışı saldırı” olarak nitelemişti.

29.08.2009


 

Türk: Operasyonlar dursun

DTP lideri Ahmet Türk, Kürt açılımının gündemde olduğu bir dönemde operasyonların durdurulması gerektiğini belirterek “Kürt halkının hassasiyeti göz önünde alınmalıdır” dedi.

DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, 1 Eylül’deki miting öncesinde açıklamalarda bulundu. Türk, şöyle konuştu: “Barışı her zaman özledik. Çabalarımızı bugüne kadar yürüttük. Bugün de inancımız ancak sorunların diyalogla çözüleceğidir. Barış tek taraflı olmaz. Birlikte sorunların çözümüne katkı sunacak bir duruşu göstermektir. Biz fırsatların değerlendirilmesi konusunda çabalarımızı ortaya koyduk. Her kesimin düşüncesi alınarak barışçıl sürece yönelik bir formülü ortaya koymalıyız. Hükümetten barışı esas alan kararlı bir duruş bekliyoruz. Eğer barış gerçekten önemliyse operasyonlar durmalı ve Kürt halkının hassasiyeti göz önünde bulundurulmalı. 1 Eylül’deki miting halkımınız sesi olacaktır. Kürtler bir halktır. Halk bizim kırmızı çizgimizdir. Bir halkın sahip olması gerekenler, bizim talebimiz. Barış umudumuz olmasaydı bugün buralarda olmazdık.”

29.08.2009


 

İlk camiye yeşil ışık

Kopenhag belediyesi, Danimarka’nın ilk camisinin yapımına yeşil ışık yaktı. Bir belediye yetkilisi, şehirde havra ve Rus kilisesi bulunduğunu hatırlatarak, “Cami de olması doğal...” dedi.

Danimarka’nın ilk camisine yeşil ışık

Kopenhag belediyesi, Danimarka’nın ilk camisinin yapımına yeşil ışık yaktı. Cami, Danimarka’nın başşehrinde eski bir fabrika arazisinde yaklaşık 2 dönümlük alana inşa edilecek. Cami yapımına izin, merkez-solun çoğunluğa sahip olduğu belediye meclisinden bu akşam çıktı. 24 m yüksekliğindeki mavi kubbeli caminin 32 metrelik 2 de minaresi olacak. Ancak minarelerden şimdilik ezan sesi duyulamayacak. Bir belediye yetkilisi, “Bu cami, Kopenhag’ın çok kültürlü şehir olduğunu gösterecek” dedi. Şehirde havra ve Rus kilisesi bulunduğunu hatırlatan yetkili, “Cami de olması doğal...” dedi.

29.08.2009


 

TÜRKSAT 4A gelİyor

TÜRKSAT Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme AŞ Genel Müdürü Özkan Dalbay, 2011’de uzaya fırlatılması planlanan TÜRKSAT 4A uydusu için ihale sürecini başlattıklarını belirterek, ‘’Bu yıl sonunda uydunun üretime başlanmasını planlıyoruz’’ dedi.

Dalbay, yaptığı açıklamada, TÜRKSAT 4A uydusunun yapım ihalesi sürecinde bu ay sonuna kadar potansiyel üretici firmalara nasıl bir uydu istediklerine ilişkin ön şartname göndereceklerini söyledi. Uydu üreticisi firmaların 1,5 ay içinde çalışmalarını tamamlayarak görüş bildireceğini anlatan Dalbay, şöyle konuştu: ‘’Biz de onların dosyalarını inceleyeceğiz ve üretici firmaları teklif vermeye çağıracağız. TÜRKSAT 4A’nın yapımı için 2,5 ay sonunda sözleşmeyi imzalamış olmayı ve bu yıl sonunda uydunun üretime başlanmasını planlıyoruz. TÜRKSAT 4A uydusunun kapasitesinin, TÜRKSAT 3A uydusundan yüzde 10 daha fazla olmasını amaçladıklarını belirten Dalbay, şunları kaydetti: ‘’Ayrıca TÜRKSAT 4A’da, TÜRKSAT 3A’dan farklı olarak hava hareketlerinin ve bulut yoğunluğunun fazla olduğu ekvator bölgesindeki ülkelerde yayın yapılamasına imkân verecek ‘’C bant’’ dediğimiz bir özellik olacak. ‘’C bant’’ ile TÜRKSAT 4A uydusunun kapsama alanına girecek olan Afrika’nın ekvator bölgesindeki ülkelerine de yüksek kalitede televizyon yayını yapılabilecek. Böylece, TÜRKSAT 4A’nın uzaya fırlatılmasıyla uydularımız Türkiye, Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Orta Asya ve Çin’den sonra Afrika kıt'asının da tamamını kapsamış olacak.’’

TÜRKSAT 1C UZAY ÇÖPLÜĞÜNE GİDECEK

Türksat 3A’nın tasarım, entegrasyon ve test aşamalarına paralel şekilde yürütülen teknoloji transferi ve eğitim projesinde 22 Türk mühendisin de görev aldığını hatırlatan Dalbay, Türksat 4A’nın bütün üretim süreçlerinde yaklaşık 50 Türk mühendis de görev alacağını söyledi. Dalbay, bu mühendislerin, 2014 sonu ya da 2015 başında uzaya fırlatılması hedeflenen ve tasarımı ile üretimi tamamen Türk mühendisler tarafından yapılacak ilk millî haberleşme uydusunun üretiminde yer alacağını kaydetti. TÜRKSAT 1C’nin, 31 derece yörüngesinde salınım halinde bulunduğunu ve bazı televizyon kanallarınca yayın geçişlerinde ve data transferinde kullanıldığını hatırlatan Dalbay, TÜRKSAT 4A uydusunun uzaya fırlatılması planlanan 2011 yılında ömrünü tamamlayacak TÜRKSAT 1C’nin uzay çöplüğüne gönderileceğini söyledi.

29.08.2009


 

Yunanlılardan ormancılığımıza övgü

Atİna’da yayınlanan Elefterotipiya gazetesi, Türkiye’de ormanların korunması politikasını övdü.

Gazetede yer alan yorumda, çevredeki ormanların son derece bakımlı ve temiz olduğu ve geniş yangın önleme şeritlerinin açılmış olduğunun görüldüğü belirtildi. Yorumda, “Orada yangının hemen ardından ordunun öncülüğünde ağaçlandırma çalışmaları başlıyor. Yunan geleneği gereği yanan bölgede fidanlar yerine betonların filizlenmesi, orada akla bile gelmiyor. Kundakçılara verilen cezalar da uzun yıllar hapis ve çok yüksek para cezaları şeklinde.” ifadesi kullanıldı.

29.08.2009


 

Sigarayı bırakana 4 bin lira ödül

Bİrleşİk Arap Emirlikleri’ndeki Şarja emirliği, Ramazan boyunca sigarayı bırakanları para ve çeşitli ödüllerle mükâfatlandırıyor.

Diyanetin sigara karşıtı kampanya ile sigarayı bırakmak isteyenlere yardımcı olmak istediği ve şu ana kadar 100’ün üzerinde tiryakinin kampanyaya kayıt yaptırdığı öğrenildi. Yerel medyaya konuşan departman başkanı Talib İbrahim El Merri, tiryakiler için sigaranın Ramazan’da son bulmasını istediklerini ve bir kişi oruçlu iken gün boyunca sigara içmeden durabiliyorsa hayatı boyunca da durabileceğine inandıklarını ifade etti. Sigara tiryakilerinin kampanyaya katılmak için önce 800’lü departman numarasını aramaları ve ardından sağlık testinden geçmeleri gerekiyor. Kampanya dahilinde departman yetkilileri sigarayı bırakan şahısları sıkı takip altına alacak ve ay sonunda tiryakilerin bir ay boyunca sigara içmediğini ispat etmeleri için yeni bir teste tabi tutacak. Bu testi geçenler de çekilişe katılmaya hak kazanacak. Çekiliş birincisine 4 bin TL, ikinci ve üçüncülere de 2’şer bin Türk lirası karşılığı para ödülü verilecek. Diğerlerine de çeşitli ödüller verilecek

29.08.2009


 

Ramazan topunun yerini ses bombası aldı

OsmanlI’dan kalan geleneklerden biri olan Ramazan topunun yerini aynı ses bombası aldı. Klâsik olarak topa barut konarak yapılan patlatma yerine, daha güvenli, daha ucuz ve kullanımı kolay ses bombaları tercih edilmeye başlandı.

Havai Fişek Üreticileri Satıcıları ve Atıcıları Derneği Başkanı Arif Coşkun, Türkiye’de Ramazan ayında ortalama 100 bin ses bombasının patlatıldığını söyledi. Ses bombasının Ramazan topuna göre oldukça güvenli olduğunu ifade eden Coşkun, geleneksel toplarda barutun patlaması sonucu namlunun parçalanmasıyla birçok görevlinin yaralandığına şahit olduklarını kaydetti. Türkiye’de 18 yıldan bu yana ses bombası üretildiğini, ancak son on yıldan beri daha yaygın olarak kullanıldığını anlatan Coşkun, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçen Ramazan ayında 100 bin ses bombası patlatıldı. Bu Ramazan’da da sayının 100 bini geçmesini bekliyoruz. Ramazan topu vazifesi gören ses bombaları sadece belediyeler tarafından kullanılıyor. Bazı belediyeler sadece iftarda bazı belediyeler ise hem iftar hem de sahurda patlatıyor. Genellikle Anadolu’daki belediyelerimiz geleneklerine daha bağlı oldukları için onlar daha çok kullanıyor.

29.08.2009


 

İftarı, iki öğünde yeme teklifi

İftarda, az miktarda yağ ve karbonhidrat, yüksek miktarda su içermesi sebebiyle sebze yemekleri ve meyve tavsiye edilirken, yemeğin iki öğünde tüketilmesi öneriliyor.

Anadolu Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Yüksekokulu bünyesindeki Türk Mutfağı Araştırma ve Uygulama Birimi Müdürü Doç. Dr. Dündar Denizer, yaptığı açıklamada, bu yıl Ramazan ayının, yaz aylarının en sıcak ve en uzun günlerine geldiği için oruç tutanların beslenmelerine daha fazla özen göstermesi gerektiğini söyledi. Doç. Dr. Denizer, özellikle midede yanma, ekşime, reflü, gastrit gibi çeşitli rahatsızlıkları olan kişilerde, ağır, yağlı ve çok çeşitli yiyeceklerden oluşan bir iftar yemeğinin çok daha rahatsız edici olabileceğine dikkati çekti. İftar yemeğini iki öğün şeklinde yemenin, daha akılcı bir davranış olduğuna işaret eden Denizer, ‘’İftar, önce bir zeytin ya da hurma ile açılmalı ve ardından bir bardak ılık ballı limonlu su içilmelidir. Sonra bir kâse hafif bir çorba içilmelidir. Daha sonra yemeğe iki saat ara verilmelidir. Bu arada dinlenebilir ya da ibadetinizi yapabilirsiniz’’ dedi.

29.08.2009


 

Hayvanları, araç içinde bırakmayalım

Hayvan hakları konusunda halkı bilinçlendirmek amacıyla daha önce başlattığı ‘’bir kap su’’ ve ‘’beni terk etme’’ kampanyaları dikkati çeken Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP), kedi ve köpeklerin araç içinde bırakılmasını önleyecek yeni bir projeye daha imza attı.

HAYTAP Başkanı Ahmet Kemal Şenpolat, yaptığı açıklamada, toplumda hayvan haklarının savunulması konusunda bazı sivil toplum örgütlerinin katılımıyla geçen yıl başlattıkları çalışmaları kararlılıkla sürdürdüklerini söyledi. Şenpolat, önceki kampanyalarının Yunanistan’da da benimsendiğine işaret ederek, gelecek yıl ise yüzlerce hayvanın öldüğü orman yangınlarına karşı kampanya başlatacaklarını kaydetti.

29.08.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Bütün haberler

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.