30 Ağustos 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Dünya

 

Demokrasi yoksa zenginlik de yok

BM’in raporunda, insanların büyük çoğunluğunun temiz suya ulaşım, açlık sıkıntısı çekme, demokrasi ve kanunla yönetim gibi temel unsurlarından yoksun olduğu bildirilen Arap dünyasında, beş kişiden birinin uluslararası fakirlik sınırı olan günlük 2 doların altında kazandığı belirtildi.

Demokrasi yoksa zenginlik de yok

ARAP dünyasında yaşayan insanların büyük çoğunluğunun temiz suya ulaşım, açlık sıkıntısı çekmeme, demokrasi ve kanunla yönetim gibi insan güvenliğinin temel unsurlarından yoksun olduğu bildirildi. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından yayınlanan Arap İnsan Gelişim Raporu’na göre bölgede yaşayan her beş Arap vatandaşından birisi uluslar arası fakirlik sınırı olan günlük 2 doların altında kazanıyor. Rapora konu olan Arap ülkelerinin büyük kısmında insanlar millî fakirlik standartlarının da altında yaşıyor ve en temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor. Araştırmada 1990-1992 yılları arasında bölgede yetersiz beslenen insan sayısı 20 milyon iken 2002-2004 yılları arasında bu rakamın 25,5 milyona çıktığı kaydedildi. 100’den fazla Arap akademisyenin katkıda bulunduğa raporda insan gelişimin, adaletsiz siyasî, sosyal ve ekonomik sistemler ile güç kazanma yarışı ve bazen de dış askerî müdahaleler tarafından engellendiği vurgulandı. Arap dünyasında yaşayan 330 milyondan fazla insanın kalkınıp istikrarlı bir hayat sürmesinin ancak güvensizlik, çevre tahribatı, ayrımcılık, fakirlik ve açlık gibi problemlere müdahale edilmesine bağlı olduğu ifade edildi. Arap ülke topraklarının beşte birine karşılık gelen 2,9 milyon kilometre karelik alanın çölleşme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu ve kadın başına düşen doğum oranının dünyadaki 2,6’lık ortalamaya karşı 3,6 olduğu kaydedildi. Bu hızla devam ederse Arap dünyası nüfusunun 2015 yılı itibariyle 385 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor.

30.08.2009


 

BAE, İran’a silâh götüren gemiye el koydu

BİRLEŞİK Arap Emirlikleri’nin Kuzey Kore’den İran’a Birleşmiş Milletler’in yaptırımlarına rağmen içinde roketatar mühimmatın da bulunduğu silâh kargosu taşıyan bir gemiye el koyduğu bildirildi.

BAE hükümet yetkililerinin Bahama bandıralı ANL-Australia adlı kargo gemisine 14 Ağustos’ta el koyduğu ve konuyu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Yaptırımlar Komitesi’ne ilettiği ifade edildi. Komite’nin de İran’a gönderilen ve ‘makine parçası’ olarak deklare edilen silâhları yakalayan BAE yetkililerine teşekkür mektubu gönderdiği öğrenildi. Başkanlığını hâlen Türkiye’nin yaptığı Komite’nin İran’a da bir mektup yazarak konuyla ilgili açıklama istediği kaydedildi.

30.08.2009


 

Türkiye devrede

Irak ve Suriye arasındaki gerginlikte Türkiye devreye giriyor. Bağdat’taki kanlı saldırılar sebebiyle Irak ile Suriye arasında gerilen havayı yumuşatmak için, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu yarın Bağdat ve Şam’a gidecek.

Bağdat-Şam gerginliğinde Türkiye devrede

BAĞDAT'TAKİ kanlı saldırılar sebebiyle Irak yönetiminin Suriye’yi suçlamasıyla gerilen havayı yumuşatmak için, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu iki ülkeyi ziyaret edecek. Irak ve Suriye arasındaki gerginlikte Türkiye devreye giriyor. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu yarın Bağdat ve Şam’a gidecek. Irak yönetimi, Bağdat’taki kanlı saldırıların arkasında Suriye’nin olduğunu ileri sürmüş, yasaklı Baas Partisi’nin iki üyesinin iadesini istemişti. Suriye ise hem bu talebi hem de Bağdat yönetiminin suçlamalarını reddetmişti. İki ülkenin büyükelçilerini karşılıklı geri çekmesine dek uzanan bu gerginliği gidermek için, Türkiye devreye giriyor. Programını değiştiren Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, yarın Bağdat ve Şam’ı kapsayan tura çıkacak. Davutoğlu, Suriye’de Cumhurbaşkanı Beşar Esad, Irak’ta Başbakan Nuri El Maliki ile biraraya gelerek gerilimi azaltmaya çalışacak. Başbakan Erdoğan da önceki gün Suriye Cumhurbaşkanı Esad ve Irak Başbakanı Nuri El Maliki ile telefonda görüşerek konuyla ilgili bilgi almıştı.

30.08.2009


 

Libya lideri Kaddafi bu kez çadır kurmayacak

ABD’yı gelecek ay sonlarında ziyaret etmeyi planlayan Libya lideri Muammer Kaddafi’nin, New Jersey’de Bedevi çadırı kurmamayı kabul ettiği bildirildi.

Steve Rothman adlı bir Amerikalı parlamenter, “Muammer Kaddafi’nin New Jersey’deki Engelwood’a gelmekten vazgeçmesinden çok mutlu olduğunu” belirterek, Kaddafi’nin orada bulunmasının Engelwood halkı ve Libyalı diplomatlar açısından güvenlik sorunlarına sebep olacağını söyledi. Rothman, halkın endişelerini gözönünde bulundurma çabalarından dolayı Amerikan yönetimine ve “bu meseleyi olumlu bir biçimde çözdükleri için” Libyalı yetkililere teşekkür etti. ABD Dışişleri Bakanlığı, “tüm hassasiyetlere saygı duyan bir tür anlaşmaya varabilmeyi” düşündüğünü açıklamıştı. Amerikalı yetkililer, Kaddafi’nin New York yakınlarında Bedevi çadırı kurmak isteyeceğinden endişeleniyordu. Libya lideri Kaddafi, gelecek ay sonlarında New York’ta yapılacak BM Genel Kurulu toplantılarına katılmayı planlıyor. Kaddafi’nin toplantılar süresince New York yakınlarındaki Englewood’da bulunan ve Libya devletine ait olan bir alanda yurt dışı ziyaretlerinde yaptığı gibi çadır kurabileceği belirtiliyordu. Englewood’da Lockerbie faciasında ölen birçok kurbanın yakınları yaşıyor. 1988’de Londra-New York seferini yapan yolcu uçağı, düzenlenen bombalı saldırıda, 10 bin metre irtifadayken İskoçya’nın Lockerbie kasabası üzerinde infilak etmiş, faciada 270 kişi ölmüştü. Saldırının sorumlusu olduğu gerekçesiyle İskoçya’da ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Libyalı Abdülbaset Ali Muhammed El Megrahi, geçen hafta İskoç makamları tarafından sağlık sebepleriyle cezaevinden salıverilmiş ve ülkesine dönmüştü. Libya’da sevinç gösterileriyle karşılanan El Megrahi, Kaddafi tarafından da kabul edilmişti. ABD, BM toplantılarına katılacak yabancı heyetlerin ziyaretlerinde kolaylık sağlamak zorunda. BM Genel Kurulu’nun 64. dönem toplantılarına Libya başkanlık edecek.

30.08.2009


 

İsrail’de, siyonist dalga güçleniyor

İSRAİL Eğitim Bakanlığı, yeni öğretim yılında okullarda her sabah ulusal marş okutulması zorunluluğu koymayı planlıyor.

İsrail Eğitim Bakanı Gideon Sa’ar, eğitim sisteminde bir dizi reform yapmayı amaçlarken, Amerika’da olduğu gibi her sabah okullarda ulusal marşın okutulmasının zorunlu kılmayı düşündüklerini söyledi. Yeni öğretim yılında okullarda, öğretmenler sınıfa girdiğinde öğrencilerin ayağa kalkması ve okullarda üniforma zorunluluğu da öneriliyor. Planlanan değişikliklerle, Siyonist mirasın kuvvetlendirilmesi ve askere gitmenin teşvik edilmesi amacıyla, Siyonizm ve Yahudilik için özelliği bulunan ya da önemli savaşların yapıldığı alanlara sınıf gezileri düzenlenmesi öngörülüyor. Arap kesimi, Sa’ar’ın girişimlerini, ülkede milliyetçi dalganın yükselişinin bir göstergesi olarak değerlendiriyor. Arap Yüksek İzleme Komisyonu, Sa’ar’ın planlarının eğitimi düzenlemekten çok siyasî amaçlı olduğu görüşünde. Eğitim Bakalığı, geçen ay okullara “ulusal marş kitleri” gönderilmeye başladığını da açıklamıştı. Arap nüfusunun 1,3 milyondan fazla olduğu ülkede Arap okullarına gönderilmediği belirtilen bu kitlerin, İsrail ulusal marşının geçirdiği tarihî değişikliklere ilişkin bir kitap ve 2 CD’den oluştuğu kaydedilmişti. Orta Avrupalı bir Yahudi Naftali Hers İmber tarafından yazılan 130 yıllık bir şiirin eski bir halk şarkısının ezgisiyle oluşturulan İsrail ulusal marşı (HaTikva), önce 1897’de Siyonizmin marşı, İsrail’in kurulduğu 1948’de de gayriresmî olarak ulusal marş olarak kabullenilmişti. HaTikva’nın resmen ulusal marş olarak kabulü 2004 yılında yasayla olmuştu.

30.08.2009


 

“ABD, füze üssünü Türkiye’ye kurabilir”

NEW YORK TIMES Gazetesinde yer alan haberde Başkan Barack Obama yönetiminin, füze kalkanı için Polonya ve Çek Cumhuriyeti’ne alternatifler aradığı belirtildi.

Bu değişiklik arayışının Almanya ve Rusya’yı memnun ettiği belirtilen haberde, Doğu Avrupa’daki Amerikan müttefiklerinin ise aksine memnun olmadığı aktarıldı. Gazete, yönetimden yetkililerin, uzun süredir planlanan füze kalkanı projesinin en geç önümüzdeki ay tamamlamayı umduklarını belirtti. Gazete, planın Barack Obama’nın önümüzdeki ay gerçekleştirilecek Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantısında Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev ile yapacağı görüşmeye yetiştirilmeye çalışıldığını kaydetti. Ancak henüz hiçbir karar alınmadığını ve bütün seçeneklerin hâlâ görüşüldüğünü vurgulayan gazete, önceki ABD Başkanı George Bush döneminde seçilen Polonya ve Çek Cumhuriyeti’nden vazgeçilmesinin de gündemde olduğunu ifade etti. NY Times ayrıca seçenekleri değerlendiren bir Obama takımının önümüzdeki haftalarda ulusal güvenlik yetkililerinden oluşan bir komiteye bir değil birden fazla seçenek içeren bir plan sunmayı amaçladıklarını aktardı. Planlar, ancak bu komitenin onayından sonra Kongre ve Başkan’a gidecek. New York Times’ın aktardığına göre Çek Cumhuriyeti ve Polonya’dan vazgeçmeyi düşünen Obama takımının ele aldığı alternatifler arasında Türkiye ve Balkanlara füze rampası ve radar üsleri kurulması da var. Yetkililere göre bu değişiklikler, Rusya’yı yatıştırma değil, giderek arttığını düşündükleri İran’dan gelecek kısa menzilli füze tehditlerine karşı düzenleme yapma amacı taşıyor.

Ancak bu değişikliğin Doğu Avrupa’daki yetkililer tarafından ABD’nin Polonya ve Çek Cumhuriyeti’nin terk etmeye hazırlandığı şeklinde görüldüğünü belirten New York Times, Polonya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Piotr Paszkowski’nin “Doğu Avrupa’nın, Amerikan yönetiminin merkez üssü olmaktan çıktığı çok açık. Füze savunma sistemi gözden geçiriliyor ve Polonya’da kurulma şansı yüzde 50.” şeklindeki sözlerine yer verdi.

Bush’tan Obama’ya miras kalan füze savunma sistemi projesi, İran’ın veya diğer “düşman” ülkelerin füze tehditlerine karşı Polonya’ya 10 füzesavar, Çek Cumhuriyeti’ne ise ileri bir radar üssü kurulmasını öngörüyor. Ancak Rusya, “arka bahçesi” olarak gördüğü bu iki ülkeye böyle bir savunma sistemi yerleştirilmesine uzun süre karşı çıktı. Obama’dan da iki ülke arasındaki ilişkilere tehdit olarak gördüğü bu projeden vazgeçmesini istedi. Öte yandan füze savunma sistemini bir zamanlar Moskova’nın hükmettiği bölgelerden taşımanın, Rusya’yı teskin edebileceğini belirten gazete; ama aynı zamanda Ruslara boyun eğdiği için Obama’nın kendi ülkesinden hem Doğu Avrupa’dan eleştiri alabileceğine dikkat çekti. Polonya’da yayımlanan Wyborcza gazetesi de Amerikan yönetiminin Polonya ve Çek Cumhuriyeti’nde füze kalkanı sistemi kurmaktan vazgeçtiğini, bunun yerine Türkiye veya İsrail’i düşündüğünü iddia etmişti. Gazete, hafta içinde öne sürdüğü iddiasında Obama yönetiminin füze kalkanını savaş gemilerine yerleştirmeyi veya Türkiye ve İsrail’deki üslere ya da Balkanlar’da bir yere kurmayı düşündüğünü aktarmıştı.

30.08.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Bütün haberler

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.