10 Eylül 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

RAMAZAN DAVULCULARI - ZEYNEP SEVDE DEMİR

Ayların en mübareği Ramazan ayındayız. Şu son zamanlarda Ramazan’a dair hemen hemen her şey gündeme gelmektedir. Benim de aklıma eski bir gelenek olan, kaynağı Osmanlı’ya dayanan Ramazan davulcuları geldi. Ve merak edip araştırmaya karar verdim: Kimdir bu Ramazan davulcuları? Ne için bu işi yapmaktadırlar? Ve günümüzde Ramazan davulu geleneğine bakış açısı nasıldır?

Öncelikle, edindiğim bilgilere göre, Ramazan davulcuları Osmanlı döneminde sokak sokak gezer, ritimli bir şekilde ve manilerle halkı sahura kaldırmak için davul çalarak dolaşırlarmış. Yani Ramazan davulcuları, bir nev’î çalar saat görevini üstlenirlermiş! Ve Ramazan davulcuları mahalle bekçileri olurmuş ki, bu da genelde Ramazan davulcularının erkek olduğunu bize göstermektedir. Bu gelenek, babadan oğula aktarılırmış. Osmanlı döneminde Ramazan davulcuları, Ramazan ayının on beşinden sonra kahvehanelerde manilerle yarışma düzenlerlermiş. Bu yarışmada eski Ramazan manileri söylenilirmiş. Ayrıca Ramazan davulcuları her gece farklı bir mani okurlarmış. Bu sayede halkı sahura güzel bir şekilde uyandırırlarmış.

Evet, Ramazan davulu geleneği, günümüzde etkisini kaybetse de, bazı yörelerimizde sürdürülmektedir. Fakat gelişen teknoloji ile birlikte çalar saat, telefonlar vs. âletler insanların Ramazan davulu ile uyandırılma ihtiyacını azaltmıştır. Ve bazı bölgelerde davulun sesi rahatsız edici bulunmuş “gürültü kirliliği”ne yol açtığı ileri sürülerek yasaklanmıştır. Bu konuda çevremde küçük çapta bir röportaj yaptım. Sonuç aslında çok şaşırtıcı gelmedi bana, çünkü insanların altını çizdiği nokta Ramazan davulunun rastgele vurulması, yani ritimsiz ve manisiz bir şekilde kulağa hitap etmesiydi. Geleneğin tam anlamıyla icrâ edilememesi, kaldırılması yönünde tepkileri doğurmuştur. Diğer bir yönden ise, artık insanların uyandırılma ihtiyacını teknolojik âletlerin sağladığı, dolayısıyla davullara ihtiyacın kalmadığı şeklindedir. Ben güzel bir gelenek olduğunu düşünmekteyim ama orijinalinin bozulması ve sû-i istimal edilmesi de insanları düşündürmekte…

Şu sözü şimdilerde daha iyi anlar oldum: “Ah nerede o eski Ramazanlar…”

Evet her şeyiyle (Ramazanın simgesi olan davulcularıyla da) özlenen Ramazanlardan ziyade, daha güzel Ramazanların önümüzde kapı açması dileğiyle… Vesselâm...

10.09.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Başlıklar

  BİR ÂYET, BİR YORUM - Yrd. Doç. Dr. Atİlla YARGICI

  Bir sahabenin günlüğü - Salİha Ferşadoğlu

  RAMAZAN DAVULCULARI - ZEYNEP SEVDE DEMİR

  RAMAZANİYE - ABDİL YILDIRIM

  RAMAZAN HÂLLERİ - OSMAN ZENGİN

  İLMİHAL - SÜLEYMAN KÖSMENE

  BEDİÜZZAMAN’IN VASIFLARI VE SOSYAL İLİŞKİLERİ - MUSTAFA ÖZTÜRKÇÜ

  ŞEYTANIN DESİSELERİ - İBRAHİM ERSOYLU

  İNCİR ÇEKİRDEĞİ - SUAT ÜNSAL

  BEHLÜL DÂNÂ VE HARUN REŞİD - hayreddİn ekmen

  PEYGAMBER KISSALARI - AHMET ÖZDEMİR

  MİNİKLERİN DÜNYASINDA RAMAZAN - Röportaj: ZÜBEYİR ERGENEKON

  MİNİ HİKÂYELER - NEVİN ALAN

  DENİZCİNİN RAMAZANI - VEHBİ HORASANLI

  DOSLARA DUALAR - NEJDET PEHLİVAN

  DÜŞÜNCE KIRINTILARI - SELİM GÜNDÜZALP

  Ramazan takvimi- HASAN ŞEN

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.