07 Aralık 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

 

Kıbrıs’ta anlaşma için son şans

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı Dr. Derviş Eroğlu, devam eden müzakere süreciyle ilgili olarak, “Keşke bir anlaşma olabilse. Anlaşmayı herkes istiyor. Ama şekli nasıl olacak? Rum da istiyorsa hissettirsin. Çünkü bu son şans ise, anlaşma olursa olur; olmazsa herkes yoluna gider’’ dedi.

Eroğlu: Kıbrıs’ta anlaşma son şans

Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı Dr. Derviş Eroğlu, devam eden müzakere süreciyle ilgili olarak, 1968’den bu yana devam eden görüşmeleri izleyerek, saçlarının beyazladığını, yargının dışında hiç bir konuda anlaşma olmadığını belirterek, ‘’Biz anlaşmaya mahkûm değiliz. Devletimiz var. Ama istiyoruz. Rum da istiyorsa hissettirsin. Çünkü bu son şans ise, anlaşma olursa olur’’ dedi.

Lefkoşa’da Türkiye’den bazı gazetecilerle bir araya gelen Eroğlu, Talat ile Hiristofyas arasında sürdürülen müzakere süreci ile ilgili olarak görüşmelerin sürdüğünü hatırlatarak şöyle konuştu:

‘’Ben bu görüşmeleri seyrede seyrede yaşlandım. Saçlarım beyazladı. Tabii ki devam ediyor. Ama 1968’de başladı. Bir çok anlaşma metni ortaya çıktı. Çözüme yaklaştık deniyor. Ama tüm tutanakları okuyan biri olarak yargının dışında hiç bir konuda anlaşma olmadığını söyleyebilirim. Çözüme yaklaştık deniyor. Ama bunun bir kısmının Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik mesajlar olduğunu düşünüyorum. Anlaşmadan oldukça uzaktayız. Keşke bir anlaşma olabilse. Anlaşmayı herkes istiyor. Ama şekli nasıl olacak? Altı nasıl doldurulacak? Temenniye karşın anlaşma noktasına çok uzak olunduğunu söylemek isterim. Rum oyun oynamaktadır. Anlaşma olur mu olmaz mı tartışmasından ziyade, kendi devletimize sahip çıkmamız ekonomimizi güçlendirmemiz bu çatı altında yaşayan vatandaşlarımızın refahını arttırmamız lâzım. Bugün için en büyük sorunumuz budur. Yunanistan ve Kıbrıs’ın Türkiye’nin AB üyeliğinde veto silâhı var. Bizimle neyi, niye paylaşsın? sorusu sorulduğu zaman Rum’un uzlaşmama tarafında olduğunu anlarsınız. Biz anlaşmaya mahkûm değiliz. Devletimiz var. Ama İstiyoruz. Rum da istiyorsa hissettirsin. Bence müzakereler devam eder. 68’den bu yana devam ediyor. Ama ilanihaye devam etmemesi lazım. Anlaşma olmazsa bunun son olması lazım. Çünkü bu son şans ise, anlaşma olursa olur. Olmazsa herkes yoluna gider’’

07.12.2009


 

ISLAK İMZAYA “KİLİDİ ÇÖZECEK” DEMİŞTİ

Daha önce Albay Çiçek'in ıslak imzası için “kilidi çözecek anahtar” ifadesini kullanan ve Genelkurmay'a “Zanlıları yargıya teslim edin” çağrısı yapan Başbakan Erdoğan'ın, son beyanlarında, sorgulanan veya yargılanan general, albay ve yarbayların haber yapılmasını eleştirerek “Yargıya karışılmasın” demesi dikkat çekti.

ASKERLE AYNI DİLİ KULLANMAYA BAŞLADI

Erdoğan'daki değişimin, 1 Aralık'taki YAŞ toplantısında verillen “TSK'ya yönelik asimetrik psikolojik harekât” brifingi sonrasına rastlaması manidar bulundu. Genelkurmay adına yapılan daha önceki açıklamalarda da, Ergenekon'la ilgili haberler TSK'yı yıpratma amaçlı psikolojik harekât olarak değerlendirilmişti.

Erdoğan’da YAŞ değişimi

Daha önce Albay Çiçek’in ıslak imzasını “kilidi çözecek anahtar” ifadesini kullanan ve Genelkurmay’a “Zanlıları yargıya teslim edin” çağrısı yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, son beyanlarında, sorgulanan veya yargılanan general, albay ve yarbayların haber yapılmasını eleştirerek “Yargıya karışılmasın” demesi dikkat çekti.

Başbakan Erdoğan, ABD’ye yapacağı ziyaret öncesi Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nde yaptığı basın toplantısında gazetecilerin sorularını da cevapladı. Bir gazetecinin, ‘’DTP’nin kapatılması Anayasa Mahkemesi’nde görüşülecek. Bu konuda ‘Sine-i millete döneriz’ açıklması oldu. Ne düşünüyorsunuz?’’ sorusuna Erdoğan, ‘’Doğmamış bir çocuğa don biçilmez. Bu kararı verecek olan merci Anayasa Mahkemesi ve şu anda Anayasa Mahkemesi’nin bu konudaki kararı nedir, ne değildir? Bunu ben bilemem. Fakat, parti kapatmalarla ilgili bizim düşüncemiz bellidir. Daha önce bunları defaten açıkladık. Temenni ederim ki verilecek karar ülkemiz için hayırlı olur. Sine-i millet deyince, sine-i millet hiçbir siyasi partinin tasarrufu altında değildir. Sine-i millet kimleri kabul eder, kimleri kabul etmez? Bunun ölçüsü seçimden seçime sandıklarda görülür. Onun için de tabii sine-i millete dönmek, sine-i milletin göstereceği kabul, o halkımıza ait bir tasarruftur. Ve onun üzerinde de hiçbir siyasi liderin irade beyanı söz konusu olamaz’’ yanıtını verdi.

Erdoğan, ‘’Dün ilk kez kuvvet komutanları Ağır Ceza Mahkemesinde ifade verdiler. Baykal da hükümetin orduya karşı asimetrik psikolojik harekat içinde olduğunu söyledi. Bunun hakkındaki düşünceleriniz nedir?’’ sorusu üzerine de bunun yargıda olan bir süreç olduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu: ‘’Yargı süreci üzerinde Sayın Baykal çok rahat tasarruflarda bulunabiliyor. Maalesef medya da bu tür tasarruflarda çok rahat bulunabiliyor. Defaatle bu konuda açıklamalar yaptık. Lütfen kimse, ne siyasetçiler, ne medya mensupları yargıya intikal etmiş bu konularda bırakalım yargıyı kendi haline, yargı nasıl tasarrufta bulunacaksa hukuk çerçevesi içinde, bu tasarrufu yargı yapsın. Bu konularda hiçbirimiz konuşmayalım. Ve Anayasa’nın bu konuda belirleyici hükümleri var. Belirleyici hükümlere rağmen gördüğümüz gibi kalkıp ana muhalefet lideri her zaman yaptığı gibi bu tür açıklamaları, bu tür müdahaleleri yine aynı şekilde yapıyor. Ben bunları doğru bulmuyorum. Bunları çirkin buluyorum. Özellikle kuvvetler ayrılığı prensibinin egemen olduğu demokratik bir toplumda yargı erkine müdahale olarak görüyorum.’’

ASKERLE AYNI DİLİ KULLANMAYA BAŞLADI

Erdoğan’daki değişimin, 1 Aralık’taki YAŞ toplantısında verildiği belirtilen “TSK’ya yönelik asimetrik psikolojik harekât” brifingi sonrasına rastlaması manidar bulundu. Genelkurmay adına yapılan daha önceki açıklamalarda da, Ergenekon’la ilgili haberler TSK’yı yıpratma amaçlı psikolojik harekât olarak değerlendirilmişti.

07.12.2009


 

Türkiye, AB için saygıdeğer üye olacak

Makedonya Başbakanı Nikola Gruevski, Türkiye’nin AB için etkili, saygıdeğer bir üye olacağını ve AB’nin gelecekteki gelişimine katkıda bulunacağını belirtti.

Beşiktaş Ortaköy’de yer alan Avrupa Birliği (AB) Genel Sekreterliği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesinin ortaklaşa kullanacağı AB Merkezi İstanbul Ofisinin açılış töreninde konuşan Gruevski, AB üyeliği sürecindeki Türkiye’nin hem politik hem de ekonomik anlamda çok büyük ilerlemeler kaydettiğini söyledi. Türkiye’nin yakın zamanda AB’nin tam üyesi olacağına inandığını ifade eden Gruevski, ‘’Türkiye AB için etkili, saygıdeğer bir üye olacaktır ve AB’nin gelecekteki gelişimine katkıda bulunacaktır’’ dedi.

07.12.2009


 

KEY ödemeleri TBMM gündeminde

Meclİs bu hafta, milyonlarca insanın beklediği Konut Edindirme Yardımı (KEY) ödemelerinde kurum ve kuruluşlara bildirim yapabilmeleri için 1 ay daha süre verilmesini öngören kanun tasarısı ile Çek Kanunu tasarısını görüşecek.

TBMM Genel Kurulu, yarın mesaisine saat 15.00’de başlayacak ve 23.00’e kadar çalışacak. Salı günü önce KEY ödemelerinde kurum ve kuruluşlara bildirim yapabilmeleri için 1 ay daha süre verilmesini öngören kanun tasarısı ele alınacak. TBMM Genel Kurulunda, KEY ödemelerine ilişkin kanun tasarısı kabul edilmesi durumunda, Çek Kanunu Tasarısının görüşmelerine geçilecek. Genel Kurul, 9 Aralık Çarşamba ve 10 Aralık Perşembe günleri 13.00-23.00 saatleri arasında bu tasarıyı ele alacak.

07.12.2009


 

Bütçe maratonu 14 Aralıkta başlıyor

TBMM Genel Kurulunda, 2010 yılı bütçe görüşmeler, 14 Aralık Pazartesi günü başlayacak ve 26 Aralık Cumartesi günü sona erecek.

Meclisin bütçe maratonu, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, 26 Ekim 2009’da TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundaki sunumuyla başladı. Komisyonda yaklaşık 1 ay süren bütçe maratonunun ardından, 2010 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısının görüşmeleri bu kez TBMM Genel Kuruluna taşınacak. Genel Kurulda, 2010 yılı bütçesinin tümü üzerindeki görüşmeler, 14 Aralık Pazartesi günü gerçekleştirilecek. Bütçenin tümü üzerindeki sunuşu, Hükümet adına Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yapacak. AKP, CHP, MHP ve DTP grupları adına temsilciler konuşacak. 2010 yılı bütçe görüşmeleri, hafta sonu da dahil olmak üzere 13 gün sürecek. Meclisin bütçe maratonu, 26 Aralık Cumartesi günü yapılacak son konuşmalarla tamamlanacak. Hafta sonları da dahil her gün saat 11.00’de toplanacak olan Genel Kurul, o günkü programın bitimine kadar çalışacak. Görüşmeler, 13 turda gerçekleştirilecek.

07.12.2009


 

Katsayı iptali, geleceğe dinamit

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu, ‘’Danıştay’ın mesleki eğitimde katsayıyı iptal etmesini’’ nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine; Türkiye’nin mesleki eğitimi ikinci sıraya koyarak “kendi geleceğinin dibine dinamit suyu döktüğünü’’ söyledi.

TOBB: Katsayı engeli geleceğimize dinamit

TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Danıştay’ın YÖK’ün üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararının yürütmesini durdurmasını değerlendirirken, “Türkiye meslekî eğitimi ikinci sıraya koyarak kendi geleceğinin dibine dinamit suyu döküyor” dedi.

Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası’nın Genel Kurulu’na katılmak üzere Almanya’nın Münih şehrine gelen Hisarcıklıoğlu, burada gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısında, Almanya ile ticari ilişkiler, Dubai’de ortaya çıkan kriz, Türkiye ekonomisi ve mesleki eğitimde katsayı iptaline ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Önümüzdeki dönemde ABD, Almanya, Çin ve Hindistan’da çalışma stratejilerini değiştiriceklerini, bu ülkelerde eyalet bazında çalışmaya başlayacaklarını ifade eden Hisarcıklıoğlu, bu değişikliğin sebebine ilişkin olarak eyalet hükümetlerinin sağladığı teşvikleri gösterdi.

Rifat Hisarcıklıoğlu, ‘’Danıştay’ın mesleki eğitimde katsayıyı iptal etmesini’’ nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine de iş konusunda insanların ihtisaslaştırılması gerektiğini, ancak Türkiye’nin mesleki eğitimi ikinci sıraya koyarak ‘’kendi geleceğinin dibine dinamit suyu döktüğünü’’ söyledi.

Gençlerin meslekî eğitimi tercih etmeleri için önlerine bir ‘’hayal’’ konulması gerektiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, meslek yüksek okulu mezunu erkeklerin askerliklerini er olarak yapmalarının da bu eğitimin tercih edilmesini engellediğini söyledi. Hisarcıklıoğlu, “Bu çocuklar, askerliklerini yedek subay olarak yapabilmeliler. Bu, kız alırken bile önemli” diye konuştu.

“YENİ BİR ANAYASAYA İHTİYAÇ VAR”

BU konudaki belirsizliği çözecek mercinin TBMM olacağını dile getiren Hisarcıklıoğlu, “bunu bir yasaya bağlarsanız Anayasa Mahkemesinin iptali söz konusu olabilir şeklinde bir endişe var” değerlendirmesine karşılık da “İlk üç madde ve bunları koruyan dördüncü madde hariç olmak üzere yeni bir Anayasaya ihtiyaç var. Türkiye, dünyanın 10 büyük ekonomisi arasına girecekse, Türkiye eğer koşacaksa Anayasa başta olmak üzere gerekli düzenlemelerin yapılması lazım. Bu işin çözümü Meclistedir.” Hisarcıklıoğlu, zengin olmanın, gelişebilmenin yolunun kaliteli demokrasi ve güçlü ekonomiden geçtiğini de sözlerine ekledi.

07.12.2009


 

Elitaş’tan, 2 metrekarede “empati yapın” tavsiyesi

AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, 30 bin kişinin katili, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın 11 metrekarede yattığı hücrede ‘empati’ yapılmasını isteyenlere 2 metrekarelik yerde 2 saat kalmalarını ve empati yapmalarını tavsiye etti.

Elitaş, son günlerde terör örgütü ve onun destekçileriyle, DTP’nin terör örgütü elebaşının İmralı’daki F tipi cezaevine nakliyle ilgili kamuoyunu yanıltıcı ve o bölgedeki insanları anarşiye teşvik edici davranışlar içerisinde olduğunun görüldüğünü söyledi. Bütün siyasî partilerin isteğinin, terör örgütü elebaşının F tipi cezaevine nakledilmesi noktasında olduğunu ifade eden Elitaş, Öcalan’ın İmralı’daki koğuşunun değiştirilmesi üzerine gösterilen tepkileri eleştirdi. Elitaş, ‘’30 bin kişinin katili olarak şu anda mahkum olan kişinin 11 metrekarede yattığı hücrede ‘empati’ yapılmasını söylüyorlar. 30 bin insan, 2 metrekarelik yerde şehit olmuşlar, canlarını vermişler yatıyorlar. Empati yapılmasını söyleyenlere 2 metrekarelik yerde 2 saat kalmalarını ve empati yapmalarını tavsiye ediyorum’’ dedi.

DANIŞTAY YANLIŞTAN DÖNECEK

Daniştay 8. Dairesi’nin YÖK’ün üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararının yürütmesinin durdurulması yönünde karar aldığını, YÖK’ün de bu karar için Danıştay İdarî Dâvâ Daireleri Kurulu’na itiraz ettiğini hatırlatan Elitaş, Danıştay’ın, belirli konulardaki içtihat kararlarını değiştirdiği takdirde, adalete duyulan güven duygusunun sarsılmasıyla karşı karşıya kalınacağını ifade etti. Elitaş, Danıştay İdarî Dâvâ Daireleri Kurulu, daha önceki Danıştay içtihatları doğrultusunda karar verecek ve YÖK’ün meslek liselerinin üniversiteye girişte önünde bulunan engelleri kaldırıcı düzenlemesini yeni şekliyle onayıyla devam ettirecektir’’ dedi.

07.12.2009


 

Terör örgütünde çözülme arttı

GÜVENLİK güçlerinin terör örgütü PKK’ya yönelik gerçekleştirdiği yurt içi ve sınır ötesi operasyonlar sonucu örgütteki çözülmenin arttığı bildirildi.

Kırsal alanda büyük kayıplar veren terör örgütünde liderlik, rant kavgası, yolsuzluk, zimmete para geçirme, cinsel taciz, örgütün paralarıyla kaçma, yoz ilişkiler sebebiyle yaşanan otorite boşluğu örgütten kaçışlar ve teslim olmaları artırıyor. Önceki yıla oranla teslim olan terörist sayısında yüzde 62’lik bir artış meydana geldi.Teslim olan terörist sayısında yüzde 62’lik artış yaşanırken; 2009 yılının 11 aylık döneminde terör örgütünden kaçanların sayısı 131’e ulaştı. Etkin Pişmanlık’tan yararlanıp serbest kalan terörist sayısı ise yaklaşık 400.

07.12.2009


 

Millet, Afganistan’a askere izin vermez

SAADET Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, ‘’Aziz milletimiz, Mehmetçiğin Afganistan’a savaşa gitmesine asla izin vermeyecektir’’ dedi.

Kurtulmuş, Saadet Partisi Antalya İl Başkanlığınca, Saadet Türkiye Buluşmaları kapsamında düzenlenen ‘’Türkiye’nin Ekonomik Sorunları ve Çözümleri’’ konulu konferansa katıldı. “Demokratik açılım’’ süreci sebebiyle Türkiye’de 5 aydır iktidar ve muhalefet partisi temsilcilerinin sürekli kavga ettiklerini, kamplaştıklarını ve birbirlerine çelme taktıklarını ileri süren Kurtulmuş, ekonomi konusunda halen Türkiye’de pembe tablolar oluşturulmaya çalışıldığını savundu. Türkiye’de istatistiki verilere göre, işsizliğin yüzde 13,8 olduğunu, mevsimlik işçilerin de eklenmesiyle gerçekte işsizliğin yüzde 20’ye yaklaştığını iddia eden Kurtulmuş, ‘’İstatistiki yalan uyduruyorlar. Türkiye’de 5 vatandaştan 1’i işsizdir. Üniversiteye giren her 3 gençten 1’i başından işsiz olmayı kabul ediyor. Rakamlar korkutucudur’’ dedi. Kurtulmuş, konuşmasında, Afganistan’a asker gönderme tartışmasına da değinerek ‘’Aziz milletimiz, Türkiye’nin, Irak ya da Afganistan’da muvazzaf askerleriyle savaşın içerisinde olamasına asla izin vermez. Bizim askerimiz Afganistan’da geri hizmette sempati kazandı ama şimdi savaşa girecek ya da yaralı askere pansuman yapacak öyle mi? Yok öyle şey’’ dedi.

07.12.2009


 

Bağış: Sevigen’in iddiası hayal mahsulü

DEVLET Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Fırat-Dicle havzasının yönetiminin Avrupa’ya devredileceği yönündeki iddiaların “hayal mahsülü” olduğunu belirtti.

Bağış, CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen’in TBMM Başkanlığına sunduğu “Fırat-Dicle havzasının yönetiminin Avrupa’ya devredileceği yönünde anlaşma yapıldığı doğru mudur?” şeklinde yazılı soru önergesine verdiği cevapta, konuyla ilgili haberin eksik ve yanlış bilgilerin bir araya getirilmesinden ibaret olduğunu ve içerdiği yanlış ve eksik bilgileri çarpıtarak aksettirdiğini kaydetti. Söz konusu raporun AB Komisyonunun 2004 yılında Türkiye’nin katılım müzakerelerinin başlatılması için hazırladığı tavsiyesinin eki niteliğinde hazırlanan “Etki Analizi Raporu” olduğu ve bu belgede Türkiye ile ilgili her konuya değinildiği vurgulanan açıklamada, Başmüzakereci Bağış şunları söyledi: “Kamuoyuna yanlış bilgilerin yansımasının ardından, Sayın (CHP Genel Başkanı Deniz) Baykal’ın açıklamalarında da bahsi geçen ve tarafınızdan sorulan soruda ‘Çevre-27 faslının açılması için Dicle, Fırat sularını uluslararası yönetime bırakmayı kabul ettiğimiz’ iddiası hayal mahsulüdür. ‘Çevre-27’ faslı hakkında 13 Kasım 2009 tarihinde AB tarafına sunulan ve Türkiye-AB Hükümetlararası Konferansı Belgesi olan Müzakere Pozisyon Belgemizde, böyle bir ifadenin bulunması bir yana, böyle bir konu dahi yoktur. Ayrıca, bu konular, öteden beri Katılım Ortaklığı Belgelerinde dile getirilen hususlar olup, kamuoyuna açıktır ve gizli-saklı değildir. ” Bağış, “gizli müzakere yapıldığı” konusunda ise “Hiçbir gizli müzakeremiz yoktur, olması da söz konusu olamaz” ifadelerini kullandı.

07.12.2009


 

Kılıç: Açılım, daha fazla özgürlük demek

AKP Grup Başkanvekili Suat Kılıç, ‘’Demokratik açılım süreci, daha fazla özgürlüktür, daha fazla demokrasidir, daha fazla hukuktur ve devleti daha fazla hissedebilmektir’’ dedi.

Kılıç, AKP Diyarbakır İl Teşkilatı’nca düzenlenen Siyaset Akademisi’nde ‘’demokratik açılım’’ hakkındaki bilgilendirme toplantısına katıldı. Kılıç, muhalefet kavramının sadece demokrasilerde bulunduğunu, ülkenin yönetim süreçlerinde muhalefet partilerinin de yüklenmesi gereken sorumluluklar olduğunu belirtti. Demokratik açılım sürecini başlatan ve milli birlik, kardeşlik projesi olarak bu süreci yöneten hükümete yönelik olarak her türlü hakaret, suçlama ve iftiranın yapıldığını ifade eden Kılıç, “Demokratik açılım sürecine maalesef muhalefet partileri vermesi gereken desteği vermiyor’’ dedi. Kılıç, bu ülkenin insanıyla paylaşarak, kol kola vererek birlikte adımlar atarak ve konuşarak aşamayacakları problem olmadığını vurgulayarak, şunları kaydetti: ‘’Diyoruz ki demokratik açılım sürecinin amacı şudur; analar ağlamasın, gözyaşı akmasın, Anayasa ve yasalar önünde insanlarımız kendisini eşitsiz konumda görmesin. Devletin adaletini, şefkatini, merhametini ve devletin hizmet eden yönünü bütün insanlarımız hissedebilsin, söylediğimiz bu. Demokratik açılım süreci daha fazla özgürlüktür, daha fazla demokrasidir, daha fazla hukuktur ve devleti daha fazla hissedebilmektir. Aidiyet duygusunu her bölgede, her vilayette aynı ölçüde gelişmesini temin edebilmektir. İnsanı hayatın merkezine koyan bir hükümet anlayışı bu sorunu çözemezse başka hiç kimse çözemez”

07.12.2009


 

Bülent Arınç: Baykal bile kabul etti

DEVLET Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, eski kuvvet komutanlarının “Ergenekon” soruşturması kapsamında ifade vermelerine ilişkin “Sayın Baykal dahi bunun çok doğru, çok olağan bir şey olduğunu ifade etti.

Artık Sayın Baykal’ın bu konuşmasından sonra bizim bir şey söylememize, tekrar ilave bir şey söylememize gerek kalmadı” dedi. Arınç, “AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları Başkanlığı 6. İstişare ve Değerlendirme Toplantısına” gelişinde basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, “Kuvvet komutanlarının ifade vermesi konusunda ne düşünüyorsunuz?” sorusu üzerine Bülent Arınç, şunları söyledi: “Bir hukukçu olarak ayak üstü böyle bir değerlendirme yapmam uygun olmaz. Arkadaşlar bu konuda yeteri kadar ben de konuştum, herkes de konuştu. Yani üç kuvvet komutanımızın dün ifade vermek üzere çağrılmaları ve uzun bir ifade verdiklerini hepimiz biliyoruz. Türkiye’de herkes bu konuda bir şeyler söyledi. Sayın Baykal dahi bunun çok doğru, çok olağan bir şey olduğunu ifade etti. Artık Sayın Baykal’ın bu konuşmasından sonra bizim bir şey söylememize, tekrar ilave bir şey söylememize gerek kalmadı. Demek ki o bile artık sonunda bu kadar sözden, yazıdan sonra sayın komutanların ifade vermesinin çok doğru, çok gerekli bir şey olduğunu kabul etti. Umarım sonuçta Türkiye demokrasisi için çok hayırlı bir sonuç olur.” Ankara / aa

TMK’da değişiklik

Komisyona geliyor

n”TAŞ ATAN çocuklar’’ için düzenlemeler de öngören Terörle Mücadele Kanunu (TMK) ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı, 10 Aralık Perşembe günü, TBMM Adalet Komisyonunda görüşülecek. TBMM Başkanlığına 10 Kasımda sunulan tasarının gerekçesinde, temel ceza mevzuatında yapılan değişikliklerin, 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe girdiği, ancak yaklaşık 4 yıllık bir uygulama sonunda, bazı sorunlarla karşılaşıldığının gözlemlendiği belirtiliyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince (AİHM) de bu sorunlar nedeniyle Türkiye aleyhine bazı ihlal kararları verildiği vurgulanıyor. Uygulamada ortaya çıkan bazı eksikliklerin giderilmesini amaçlayan tasarıya göre, TMK’da yer alan ve çocuklar aleyhinde sonuç doğuran bazı istisnai hükümler kaldırılıyor. Yaş ayırımı yapılmaksızın, terör suçu işleyen bütün çocuklar, çocuklar için kurulan mahkemelerde yargılanacak. Tasarı, çocuklar hakkında verilen hürriyeti bağlayıcı cezaların para cezasına çevrilmesine, bunların meslek ve sanat edindirme kurslarına katılmasına veya kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına imkân tanıyor. Daha önce yeniden yargılanma isteminde bulunan ancak ‘’istemin esassız olması’’ nedeniyle başvurusu reddedilenler, yeniden yargılama hakkından yararlanamayacak.

07.12.2009


 

Tarlada arta kalan fıstığa hücum

ADANA'DA hasadı yapılmış fıstık tarlasından arta kalanlara vatandaş hücum etti.

İncirlik ilçesindeki bir tarlada toplanan kalabalık görenleri şaşırttı. Ellerinde çuvallarla tarlaya akın eden vatandaşlar hasadı yapılmış tarladan çuvallarla fıstık topladı. Çocuklarıyla birlikte toprak altında fıstık arayanlar boş gitmedi. Kimi 5 kilogram fıstık toplarken kimi de 50 kilograma yakın fıstıkla tarladan ayrıldı. Yüzlerce insanın akın ettiği fıstık tarlasında ilginç görüntü oluştu.

07.12.2009


 

Katsayı takip süreci platformu

İmam-Hatip Liseleri Mezunları Mensupları Derneği (ÖNDER) Genel Başkanı Hüseyin Korkut, Danıştay'ın, YÖK’ün üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararının yürütmesini durdurmasının, toplumun birçok kesiminden tepki aldığını belirterek, ‘’Katsayı Takip Süreci Platformu’’ oluşturduklarını bildirdi.

STK’lardan, “Katsayı Takip Süreci Platformu’’

İMAM-HATİP Liseleri Mezunları Mensupları Derneği (ÖNDER) Genel Başkanı Hüseyin Korkut, Danıştayın, YÖK’ün üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararının yürütmesini durdurmasının, toplumun birçok kesiminden tepki aldığını belirterek, ‘’Katsayı Takip Süreci Platformu’’ oluşturduklarını bildirdi.

Konuyla ilgili yapılan yazılı açıklamaya göre, ÖNDER Genel Merkezinde düzenlenen toplantıya, ÖNDER Onursal Başkanı İbrahim Solmaz, Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı Başkanı Necati Ceylan, Ensar Vakfı Başkanı Ahmet Şişman, İstanbul Memur-Sen Başkanı Ahmet Türkmen, Bugün gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren, Yeni Şafak gazetesi yazarı Akif Emre, Millî Gazete Yazarı Ekrem Kızıltaş ve Vakit gazetesi yazarı Hasan Karakaya katıldı. Toplantıda konuşan Korkut, katsayı meselesini en adil ve hızlı bir şekilde çözeceklerini belirterek, ‘’Danıştayın, YÖK’ün katsayı ile ilgili eşitsizliği gideren kararını reddetmesinin ardından toplumun birçok kesiminden, kurum ve kuruluşlardan tepkiler devam ediyor. ÖNDER koordinesinde bir araya gelen sivil toplum kuruluşları ile ‘Katsayı Takip Süreci Platformu’ oluşturduk’’ ifadesini kullandı.

ÖNDER Onursal Başkanı Solmaz da ‘’İmam hatipliler 1976 yılına kadar eşit olarak üniversiteye giremediler. Fakat 1976’dan sonra 1999 yılına kadar başarılı olan her öğrenci üniversiteye rahatlıkla giriyordu. Önceden eşit şartlarda eğitim gören öğrencilerimiz, 28 Şubat süreciyle bambaşka bir sürecin içine girdiler’’ değerlendirmesinde bulundu.

07.12.2009


 

Öğrencilere, 26.5 bin dizüstü bilgisayar dağıtılacak

KOCAELİ Büyükşehir Belediyesi, “Birebir Öğrenme Projesi” kapsamında ilköğretim 6. sınıf öğrencilerine toplam 26 bin 587 dizüstü bilgisayar dağıtacak.

Laptopların bir bölümü, Türkiye’ye geldi. Birkaç gün içinde tamamımın gelmesi beklenen laptoplar Büyükşehir Belediyesi tarafından teslim alınarak Millî Eğitim Müdürlüğü’ne teslim edilecek. Oradan da okullara ulaştırılacak. Türkiye’de benzeri bulunmayan proje, sadece bul yıl ile sınırlı kalmayacak ve sonraki yıllarda da devam edecek. Büyükşehir Belediyesi, laptopları her yıl eğitim öğretim yılının başında ilköğretim 6. sınıf öğrencilerine dağıtacak. Çocuklar çağın vazgeçilmezi teknolojiyi kullanarak bilgiye daha kısa sürede ulaşıp, kendilerini geliştirip, ilköğretim, lise ve üniversite sıralarında girecekleri sınavlarda şehrin eğitim çıtasını yükseltecek. Büyükşehir Belediyesi’nin 26 bin 587 dizüstü bilgisayar ihalesini kazanan Exper firması, bilgisayarları Tayvan’da üretti.

07.12.2009


 

Kimse din görevlilerimize hakaret edemez

TÜRKİYE Diyanet ve Vakıf Görevlileri Sendikası (Diyanet-Sen) Genel Başkanı Ahmet Yıldız, Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Durmuş Hocaoğlu’nu bir televizyon programında müezzinlere yönelik yapmış olduğu sözleri kınadıklarını belirterek, “Hakaret dolu sözlerden dolayı kınıyor, imam ve müezzinlerimizden özür dilemeye dâvet ediyoruz” dedi.

İsviçre’deki minare yasağı konusunda bir televizyon programında değerlendirmelerde bulunan Doç. Dr. Hocaoğlu’nun sözlerini aktaran Yıldız açıklamasında şöyle dedi: “Hocaoğlu’nun sözleri gerek İsviçre’deki minare yasağına tepki gösteren Müslümanları, gerekse din görevlilerimizi rencide etmiştir. Artık geçmişten gelen bir alışkanlıkla din görevlilerimizi aşağılayan, hakaret eden zihniyetten vazgeçilmesi gerekmektedir. Yeşilçam zihniyetiyle din görevlilerimizi ucube kılıklı, kötü karakterli insanlar olarak gösterme zihniyetini hala devam ettiren bir anlayışının devam ettirilmeye çalışıldığına ne yazık ki üzülerek şahit oluyoruz. Hiç kimsenin din görevlilerimize bu tür hakaretler yapmaya hakkı yoktur. Yapanlara karşı da yasal haklarımızı sonuna kadar arayacağımızın bilinmesini istiyoruz.”

07.12.2009


 

Danıştay, YÖK’ün alanına müdahale etti

KÜTAHYA'DA İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) üyelerinden oluşan grup, Danıştay’ın, YÖK’ün üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararının yürütmesini durdurmasını protesto etti.

Cumhuriyet Caddesi’ndeki Küçük Park önünde toplanan grup, Danıştay’ın kararını protesto amaçlı pankart ve döviz taşırken, slogan attı. Dernek Şube Başkanı Lütfiye Özkul, burada yaptığı konuşmada, katsayı farkı sebebiyle her yıl yüzlerce öğrencinin üniversiteye giremediğini ifade etti. Özkul, şöyle konuştu: ‘’Danıştay 8. Dairesi, kanunen YÖK’ün sorumluluğunda bulunan bir alana yetkisi dışında müdahale etmiştir. Danıştay’ın aynı dairesi buna benzer başka bir davada, katsayı belirleme ve sınav sistemini değiştirme kararının YÖK’te olduğuna hükmetmiş, ancak bu kez meslek lisesi öğrencilerinin geleceklerini karatacak bir karara imza atmıştır. Bu karar, meslek liselerinde 11 yıldır uygulanan, on binlerce öğrencinin mağduriyetine, kalifiye ara eleman sıkıntısı sebebiyle ülkenin milyonlarca dolar kaybına, binlerce meslek lisesi mezununun küskünlüğüne ve beyin göçüne neden olmuştur.’’ Grup, açıklamanın ardından olaysız dağıldı.

07.12.2009


 

Meslek lisesi öğrencileri ayakta

ELAZIĞ ve Gaziantep’te bazı sivil toplum örgütleri ve meslek lisesi öğrencileri, Danıştayın, YÖK’ün üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararının yürütmesini durdurmasını protesto etti.

Elazığ’da Öğretmenevi önünde bir araya gelen meslek lisesi öğrencileri, pankartlar açarak çeşitli sloganlar attı. Elazığ İmam Hatip Lisesi Mezunları Derneği Başkanı Hüsamettin Gül, yaptığı konuşmada, Danıştayın kararına bütün meslek lisesi öğrencilerinin büyük tepkisi olduğunu belirterek, ‘’Biz de tüm meslek lisesi öğrencilerimizin yanındayız’’ dedi. Danıştayın siyasî bir karar aldığını ifade eden Gül, ‘’Danıştay bu yanlıştan dönmek zorundadır. YÖK’ün başvurusuna olumlu cevap vermek zorundadır. İmam hatip ve bütün meslek lisesi öğrencileri ayaktadır’’ diye konuştu.

07.12.2009


 

Danıştay, kendi kararıyla çelişti

GAZİANTEP İmam Hatip Liseleri Mezunları Derneği (GAİMDER) üyeleri ve sivil toplum örgütü temsilcilerinden oluşan grup, Kırkayak Parkı önünde toplandı.

GAİMDER Başkanı Yemliha Aksoy, yaptığı basın açıklamasında, ‘’Danıştayın önceki kararlarının tam tersi yönde bir karara imza atması ve kendisiyle çelişmekten de kaçınmaması, ideolojik bağnazlıkla hareket ettiğinin göstergesi olmuştur’’ dedi. Aksoy, genelde yoksul ailelerin çocuklarının devam ettiği meslek liselerinin ‘’üvey evlât’’ muamelesine maruz bırakıldığını, buradan mezun olanların yüksek öğrenim imkânlarının ellerinden alınmaya çalışıldığını kaydetti. Grup, açıklamanın ardından dağıldı.

07.12.2009


 

DSÖ’den Türkiye’ye övgü

TÜRKİYE, Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) ‘’Küresel Tütün Salgını Raporunda’’, 179 ülke içinde kapsamlı ulusal tütün kontrolü uygulayan 7 ülke arasında yer aldı.

DSÖ’nün, küresel tütün salgınının durumu ve bu salgının önlenmesine yönelik önlemlerin yer aldığı ikinci kapsamlı raporu olan 2009 yılı ‘’Küresel Tütün Salgını Raporu’’, 9 Aralık Çarşamba günü İstanbul’da Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın da katılacağı toplantıyla açıklanacak. DSÖ her yıl tütünle mücadele faaliyetlerini değerlendirmek amacıyla üye 179 ülkeden tütün salgını ve kanıta dayalı tütün kontrolü politikaları ile temel bilgileri topluyor. Bu bilgiler, mevcut tütünle mücadele politikalarının ve karşılaşılan güçlüklerin değerlendirilmesi, üye ülkelerdeki sigara kullanım oranlarının saptanması amacıyla analiz edilerek bir rapor halinde yayımlanıyor. Bu raporların tanıtımı, her yıl sigarayla mücadelede önemli gelişme kaydeden ve bu mücadelesiyle örnek olan farklı bir ülke veya şehirde yapılıyor. 2008 toplantısı, yemek ve eğlence yerlerinde başlatılan ve başarıyla uygulanan sigara yasağı nedeniyle ABD’nin New York kentinde yapılmıştı. Bu yılki toplantı için de kapalı ortamlarda sigara yasağının başlatılması dolayısıyla İngiltere’nin Londra, İrlanda’nın Dublin, Meksika’nın Meksiko City, Uruguay’ın Montevideo ve Türkiye’nin İstanbul şehirleri aday gösterilmişti.

Yapılan değerlendirme sonucunda 2009 yılı Küresel Tütün Salgını Raporu’nun tanıtımının, ‘’Yüzde 100 Dumansız Hava Sahası’’ oluşturulması ve kapalı ortamlardaki sigara yasağının başarıyla uygulanması dolayısıyla İstanbul’da yapılması kararlaştırıldı.

Toplantıya, Akdağ’ın yanı sıra, DSÖ’nün bulaşıcı olmayan hastalıklar ve ruh sağlığı konuları ile ilgili Başkan Yardımcısı ve eski Irak Sağlık Bakanı Dr. Ala Alwan, DSÖ Tütünsüzlük Girişimi Direktörü Dr. Douglas Bettcher, Bloomberg Sigara Mücadele Projesi Genel Direktörü Dr. Kelly Henning, DSÖ Avrupa Bölgesi ve Türkiye ofisinden yetkililer katılacak.

DSÖ’nün Küresel Tütün Salgını Raporunda, tütün kullanımının yaygınlığına ve tütün kontrol tedbirlerinin etkisine ilişkin küresel ve ülkelere ilişkin rakamlar yer aldı. Pasif içiciliğe maruziyet üzerinde hassasiyetle durulan raporda, bu durumun dünya genelinde her yıl yaklaşık 600 bin zamansız ölüme, çok sayıda insanın sakatlayıcı ve iz bırakan hastalıklara yakalanmasına ve 10 milyarlarca dolarlık ekonomik kayba yol açtığına dikkat çekiliyor.

Rapora göre, geçen yıl kapsamlı tütün kontrolü yasalarıyla korunan dünya nüfusunda kayda değer bir artış meydana gelmiş olmakla birlikte, insanların yüzde 94’ünden fazlası henüz benzer yasalarla korunamıyor.

Raporda ele alınan ülkelerden biri olan Türkiye, 2008 yılında kapsamlı ulusal tütün kontrolü uygulayan İngiltere, İrlanda, Uruguay, Meksika, Bermuda ve Yeni Zelanda ile birlikte sayıldı. Rapora göre Türkiye’de 13-15 yaş arasındakilerin yüzde 6.9’u sigara, yüzde 8.4’ü ise tütün ürünleri kullanıyor. Bu yaş arasındaki kızların yüzde 3.5’i sigara, 4.4’ü tütün, erkeklerin ise 9.4’ü sigara, 11.1’i tütün içiyor.

Raporda erişkinlerde tütün kullanma oranlarına da yer verildi. Buna göre, 18 yaş üstündekilerde sigara kullanma oranı yüzde 33.4. Bu yaş grubundaki erkeklerin yüzde 50.6’sı, kadınların ise yüzde 16.6’sı sigara kullanıyor. Raporda Türkiye’de bireylerin sigara dumanından pasif etkileniminin önlenmesine ilişkin bilgiler de bulunuyor. Buna göre, sağlık kuruluşları, üniversiteler, eğitim kuruluşları, devlet kurumları, kapalı ortamlar, restoranlar, pub ve kafeler, toplu ulaşım araçları sigarasız ortamlar olarak sayıldı. Ulusal kanunda ceza öngörüldüğü, yasak olmasına rağmen sigara içilen mekânlara ve kişilere ceza uygulandığı, ancak kanunun icrası için bütçe ayrılmadığı ve şikâyetten sonra yerinde inceleme yapılmadığı belirtildi. Raporda, Türkiye’de sigarayı bırakmak isteyenlere yardım konusunda da değerlendirmede bulunuldu. Raporda, Türkiye’deki tütün paketlerinde yer alan sağlık uyarılarına da yer verildi.

Tütün ve tütün ürünlerinin reklam, tanıtım ve sponsorluğunun ulusal ve uluslar arası radyo ve televizyonlarda, yerel dergi ve gazetelerde, reklam panosu ve dış ortamlarda, satış noktalarında ve internette yasaklandığı, uluslar arası dergi ve gazetelerle yasaklanmadığı ifade edilen raporda, yasaklara uyumun 10 puan üzerinden 10 olduğu dile getirildi.

07.12.2009


 

47 bin ton ambalaj atığı geri kazandırıldı

İzmir Büyükşehir Belediyesi, yürütülen “Ambalaj Atıklarının Kaynağında Ayrı Toplanması Projesi” çevreye ve tabiata duyarlı vatandaşlar sayesinde halka halka büyüyor.

Avrupa Birliği’ne uyum sürecinde 20 Temmuz 2004 tarihinde yayımlanan Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’ne göre aynı yıl 9 ilçede başlayan proje, 2008 yılında çevre yerleşimlerin de dahil edilmesiyle genişledi. 136 bin konutta, büyük otel ve hastanelerde, resmî kurum, kuruluşlar, okullar ve alış veriş merkezlerinde sürdürülen proje bugün 21 ilçede 245 bin konuta ulaştı. Ayrıca AOSB, bütün askerî birlikler, ESBAŞ ve Satış Noktaları ile üniversiteler de projeye dahil edildi. Proje, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin koordinatörlüğünde, ilçe belediyeleri ile ÇEVKO Vakfı ve lisanslı 8 firmanın oluşturduğu konsorsiyumun kurduğu İZGEP Atık Toplama Geri Kazanım San. Tic. AŞ ile birlikte yürütülüyor. Proje çerçevesinde 2004 ile 2009 yılları arasında 47 bin ambalaj atığı toplanarak ekonomiye geri kazandırıldı. 2004 - 2005 yıllarında 4 bin 180 ton ambalaj atığı toplanırken 2009 yılında bu oran 5 kat artarak 22 bin tona yükseldi. 2006 yılında 5 bin 761, 2007 yılında 6 bin 736 ve 2008 yılında ise 8 bin 315 ambalaj atığı toplandı. Karışık olarak toplanan ambalaj atıkları, Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan lisans almış ayırma tesislerinde türlerine göre ayrıştırılarak lisanslı geri dönüşüm tesislerine yönlendiriliyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi Ambalaj Atıkları Yönetim Planı’na göre, 2012 yılında projenin kentin tamamına yaygınlaştırılması hedefleniyor.

07.12.2009


 

Kadir Has Parkı açıldı

MERHUM hayırsever işadamı Kadir Has’ın ismi Bahçelievler’de yeni yapılan parka verildi. Bahçelievler Belediyesi tarafından yaptırılan Kadir Has Parkı törenle halkın hizmetine açıldı.

Yenibosna Ziya Taşkent Sokakta, 10 bin 500 metrekare alan üzerine “köy parkı” konseptiyle inşaa edilen Kadir Has Parkı’nın açılışına merhum Kadir Has’ın manevî oğlu Kadir Has Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Nuri Has’ın yanı sıra, AKP İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu, AKP İstanbul Milletvekili Ünal Kacır, Bahçelievler Kaymakamı Şevket Cinbir, Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu ve çok sayıda vatandaş katıldı. Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu açılışta yaptığı konuşmada; “Ülkemizin yetiştirdiği ender şahsiyetlerden, hayırsever-duâyen iş adamımız Kadir Has’ın ismini Bahçelievler’de yaşatmak istedik. Ülkemizden kazandığını, yine ülkemizin geleceği için eğitim ve sağlık alanında sayısız hayır eserini bağışlayarak “vatan borcunu” fazlasıyla ödeyen merhum Kadir Has, geride bıraktığı eserleriyle Türk milletinin kalbinde yaşayacaktır” dedi.

07.12.2009


 

Mistik Bursa anlatılacak

EĞİTİM programlarını Marmara bölgesinin dört bir tarafında sürdüren Marmara Belediyeler Birliği tarafından Bursa’da tasavvuf kültürü konusunun işleneceği “Mistik Bursa” konferansı gerçekleştirilecek. Prof. Dr. Mustafa Kara’nın vereceği konferans, 11 Aralık 2009 Cuma günü 16:00’da yapılacak.

Marmara Belediyeler Birliği tarafından gerçekleştirilen bilimsel konferans programları çerçevesinde, Prof. Dr. Mustafa Kara’nın katılımıyla Bursa/Osmangazi Tayyare Kültür Merkezinde, “Mistik Bursa (Bursa’da Tasavvuf Kültürü)” konulu program düzenlenecektir. 11 Aralık 2009 Cuma günü 16:00 ile 18:00 saatleri arasında basına açık gerçekleştirilecek olan etkinliğe, Marmara Belediyeler Birliği’ne üye belediyelerin Başkan, Başkan Yardımcıları, Genel Müdür ve Yardımcıları, Daire Başkanları, Müdürleri ve bağlı kuruluşların bütün personeli katılabilecek.

07.12.2009


 

Engellilere, serada rehabilitasyon

KOCAELİ Büyükşehir Belediyesi, engellilere yönelik seracılık projesiyle hem engellilerin rehabilitasyonuna, hem de istihdamlarına katkı sağlıyor.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin iştiraklerinden Belde AŞ’ye bağlı Gülen Yüzler Engelliler Mesleki Rehabilitasyon ve İşyeri Merkezi ‘’Bahçe ve Saksı Çiçeği Yetiştiriciliği’’ projesi kapsamında 110 bin lira yatırımla 6 özürlüye istihdam sağladı, merkezde 4,5 ayda 160 bin lira ciro elde edildi. Belde A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Murat Uzar, yaptığı açıklamada, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Amsterdam Belediyesi ve Belde AŞ’nin ortak projesiyle özürlülerin üretime katılmasını hedeflediklerini, bu amaçla Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Fidanlığı’nda bin metrekaresi sera, toplam 3 bin metrelik alan ayrıldığını, serada konteyner tipi ofis ile dinlenme alanları oluşturulduğunu söyledi. Serada 6 engelli ile bir ziraat teknisyeninin görev yaptığı bildiren Uzar, serada dış mekan bitkilerinden, fidan yetiştirmeye, çim ekimi ve köklendirmeden, park bahçe bakımı ve düzenlemesine kadar pek çok işin engellilerce yürütüldüğünü dile getirdi.

07.12.2009


 

Boğazlarda gemiler arızalandı

TÜRK bandıralı ‘’Efe Murat’’ adlı kuru yük gemisi, Çanakkale Boğazı’nda arızalandı. Alınan bilgiye göre, Yunanistan’dan İzmit’e boş olarak giden 96 metre uzunluğunda, 2 bin 920 grostonluk yük gemisinin makineleri, Çanakkale Boğazı’ndan geçerken arıza yaptı.

Kaptanın Gemi Trafik Hizmetleri’ne haber vermesi üzerine bölgeye güvenlik amacıyla Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğüne ait ‘’Söndüren-5’’ römorkörü sevk edildi. Yetkililer, arızalı geminin Kepez Limanı önlerinde, diğer gemilere tehlike meydana getirmeyecek bir bölgede demirletildiğini, arızanın giderilmesinin ardından seyrine devam edeceğini kaydetti. Bu arada İstanbul Boğazı’nda dümeni kilitlenen kuru yük gemisi Yenikapı açıklarına çekildi. Boğaz geçişi sırasında Kabataş önlerinde dümeni kilitlenen Liberya bandıralı Merlin Champion isimli kuru yük gemisi şiddetli akıntının etkisiyle sürüklenmeye başladı. Çapalarını bırakarak Kabataş iskelesine çarpmamaya çalışan geminin yardım çağrılarına Gemi Kurtarma ve Sahil Güvenlik botları cevap vererek olay yerine geldi. Gemi Kurtarma Genel Müdürlüğü römorkörlerine bağlanarak kontrol altına alınan Merlin Champion, tamir edilmesi için Yenikapı açıklarına çekildi. Boş olduğu öğrenilen geminin Karadeniz’e açılacağı bildirildi.

07.12.2009


 

Trabzon’da domuz gribinden ilk ölüm

TRABZON’DA domuz gribine sebep olan Pandemik A (H1N1) virüsü taşıdığı belirlenen lösemi hastası çocuk öldü.

Bu vak'anın, Trabzon’da domuz gribinden ilk ölüm olduğu bildirildi. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Tevfik Özlü, yaptığı açıklamada, Artvin’in Arhavi ilçesinden 10 gün önce gelerek hastanelerine başvuran ve pediatri hematoloji servisinde tedavisi süren lösemi hastası 15 yaşındaki C.H’nin öldüğünü söyledi. Daha önce da takip ve tedavisini gerçekleştirdikleri C.H’nin ‘’nötropenik ateş’’ haliyle hastanelerine getirildiğini ifade eden Özlü, ‘’Bu, lösemi hastalığı ve süren tedavide sıkça karşılaştığımız bir durum. Hastalar enfeksiyona duyarlı hale geliyorlar ve kolayca enfekte olarak ateş tablosuyla birlikte hastaneye başvuruyorlar’’ dedi. C.H’nin de böyle bir durumla kendilerine başvurduğunu anlatan Özlü, ‘’Yoğun bakım servisine aldığımız hastamızı kaybettik’’ diye konuştu.

07.12.2009


 

Acil serviste yemek molasına tepki

AYDIN Devlet Hastanesi Acil Servisi’nde bulunan enjeksiyon bölümünde zaman zaman verilen yemek arası vatandaşları şaşırtıyor.

Enjeksiyon için hastaneye gelen ve acil işleri olan vatandaşlar uygulamayı garip bulduklarını belirterek, Sağlık Müdürlüğü’nün soruna çare bulmasını istediler. Akşam saatlerinde enjeksiyon için hastaneye gelen vatandaşlar, Acil Servis içerisinde bulunan enjeksiyon bölümünün kapısında cama asılı ‘Yemekteyim’ yazısını görünce şaşırdılar. Görevlinin yemekten gelmesini bekleyen vatandaşlar, hastanede ilk defa böyle bir uygulama ile karşılaştıklarını, sağlık konularında mesai mefhumu olmaması gerektiğini belirttiler.

07.12.2009


 

GİZLİ KANSERE DİKKAT

YILDA 135 paket sigara içen bir insanın kansere yakalanma riskinin yüzde 35 arttığını kaydeden Manavoğlu, çevre ve beslenme faktörünün de kansere yakalanmayı tetiklediğini bildirdi.

14. Onkoloji Sempozyumu öncesi açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Osman Manavoğlu, tabiî şartlarda yetişen gıdalardan ninelerimizin hazırladığı yiyeceklerin en sağlıklı besin olduğuna dikkat çekti. Erkeklerin ‘Yeteri kadar yaşasak hepimiz prostat kanseri oluruz’ gibi bir düşüncesi olduğunu belirten Manavoğlu, kanserin yelpazesinin çok geniş olduğunu anlattı. Yıllarca sessiz kalan ve hayat standardını engellemeyen kanser türlerine karşı dikkatli olunmasını isteyen Manavoğlu, “70 yaşından sonra ölen birçok insanın otopsisinde kanser tesbit ediliyor. Ancak onlar kanser olduklarını bilmiyor. Kanserin yelpazesi çok geniş. Çok kısa sürede ölümle sonuçlanabilen, ne yaparsak yapalım etkili olamadığımız kanser türleri de var. Ancak teşhis ve tedavi edilmese de yıllarca sessiz kalan, hastanın hayat standardını etkilemeyen kanser çeşitlerine dikkat etmek gerek. Tıpta her hastaya her zaman yapılabilecek bir şeyler vardır” dedi.

İç Anadolu Bölgesi’nde başta Nevşehir olmak üzere yaygın olan asbestli toprakta yaşayanların kansere yakalanma riskinin yüksek olduğunu dile getiren Manavoğlu, “Hani uzakta bir köy var derdik. İçi dışı tertemiz derdik. Ama asbestli toprağın bulunduğu köy kanser için elverişli yerdir. O köylerde olağanüstü yüksek oranda kanser vakaları görülüyor” diye konuştu. Sigara içenlerin büyük kısmının kansere yakalandığının altını çizen Manavoğlu, “Sigara kansere yakalanma riskini arttırıyor. Yılda 135 paket, yani 3 günde 1 paket sigara içen insanların kansere yakalanma riski yüzde 35 artıyor. Miktar ve süre arttıkça bu oran da artıyor” diye bilgi verdi.

“AKDENİZ TİPİ BESLENME, KANSERİ

AZALTIYOR”

ULUDAĞ Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Lütfi Özkan, 1997 yılında İzmir’de yapılan araştırmada 100 bin insandan 147’sinin kanser hastası olduğunun, 2005’te yapılan araştırmada ise 100 bin kişiden 225’inin kanser olduğunun tesbit edildiğini bildirdi. Genç nüfus sebebiyle kanser oranlarının düşük olduğunu belirten Özkan, “Genç nüfus oranının fazla olması sebebiyle bizde kanser vak'ası düşük. Beslenme alışkanlığımızın Akdeniz tipi olması kansere yakalanma riskini azaltıyor” dedi.

07.12.2009


 

GİZLİ KANSERE DİKKAT

YILDA 135 paket sigara içen bir insanın kansere yakalanma riskinin yüzde 35 arttığını kaydeden Manavoğlu, çevre ve beslenme faktörünün de kansere yakalanmayı tetiklediğini bildirdi.

14. Onkoloji Sempozyumu öncesi açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Osman Manavoğlu, tabiî şartlarda yetişen gıdalardan ninelerimizin hazırladığı yiyeceklerin en sağlıklı besin olduğuna dikkat çekti. Erkeklerin ‘Yeteri kadar yaşasak hepimiz prostat kanseri oluruz’ gibi bir düşüncesi olduğunu belirten Manavoğlu, kanserin yelpazesinin çok geniş olduğunu anlattı. Yıllarca sessiz kalan ve hayat standardını engellemeyen kanser türlerine karşı dikkatli olunmasını isteyen Manavoğlu, “70 yaşından sonra ölen birçok insanın otopsisinde kanser tesbit ediliyor. Ancak onlar kanser olduklarını bilmiyor. Kanserin yelpazesi çok geniş. Çok kısa sürede ölümle sonuçlanabilen, ne yaparsak yapalım etkili olamadığımız kanser türleri de var. Ancak teşhis ve tedavi edilmese de yıllarca sessiz kalan, hastanın hayat standardını etkilemeyen kanser çeşitlerine dikkat etmek gerek. Tıpta her hastaya her zaman yapılabilecek bir şeyler vardır” dedi.

İç Anadolu Bölgesi’nde başta Nevşehir olmak üzere yaygın olan asbestli toprakta yaşayanların kansere yakalanma riskinin yüksek olduğunu dile getiren Manavoğlu, “Hani uzakta bir köy var derdik. İçi dışı tertemiz derdik. Ama asbestli toprağın bulunduğu köy kanser için elverişli yerdir. O köylerde olağanüstü yüksek oranda kanser vakaları görülüyor” diye konuştu. Sigara içenlerin büyük kısmının kansere yakalandığının altını çizen Manavoğlu, “Sigara kansere yakalanma riskini arttırıyor. Yılda 135 paket, yani 3 günde 1 paket sigara içen insanların kansere yakalanma riski yüzde 35 artıyor. Miktar ve süre arttıkça bu oran da artıyor” diye bilgi verdi.

“AKDENİZ TİPİ BESLENME, KANSERİ

AZALTIYOR”

ULUDAĞ Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Lütfi Özkan, 1997 yılında İzmir’de yapılan araştırmada 100 bin insandan 147’sinin kanser hastası olduğunun, 2005’te yapılan araştırmada ise 100 bin kişiden 225’inin kanser olduğunun tesbit edildiğini bildirdi. Genç nüfus sebebiyle kanser oranlarının düşük olduğunu belirten Özkan, “Genç nüfus oranının fazla olması sebebiyle bizde kanser vak'ası düşük. Beslenme alışkanlığımızın Akdeniz tipi olması kansere yakalanma riskini azaltıyor” dedi.

07.12.2009


 

Üç ülke, tünelle bağlanıyor

JAPONYA, Güney Kore ve Çin’i birbirine bağlayacak olan ve 3 ülkenin ortak yürüteceği yüzyılın projesi olacağı düşünülen denizaltı tünelinin ekonomik ve teknik fizibilite çalışmalarına başlandı.

Japonya’nın Kyushu Adası’yla Çin’in Shandong eyaleti ve Güney Kore’nin Pyeongtaek illerini birbirine bağlayacak olan projenin ilk fikri 100 yıl öncesine dayanıyor. Bir ada ülkesi olan Japonya’nın Kyusu Adası’na bağlanması düsünülen projeyle doğrudan Asya’ya ticaret ve turizm yapılmasına kolaylık sağlanacak. Geniş sualtı tünelinin en uzak iki noktasının 370 kilometre olması planlanan projenin 12.5 milyar TL’ye mal olması tasarlanıyor.

07.12.2009


 

Türkiye’de, bu köpekler yasaklı

TÜRKİYE’DE saldırgan tavırlarıyla bilinen pitbull terrier, japanese tosaya dogo argentino, fila brasileiro ile bu ırkların melezlerinin beslenmesi ve ülkeye girişinin yasak olduğu bildirildi.

Çevre ve Orman Bakanlığı Bakanlığı’nın 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu hayvan beslenmesi ve barındırılmasına düzenlemeler 2004-2007 yıllarında getirildi. Türkiye’de insanlara yönelik köpek saldırılarının yaşanmasının ardından, birçok ülkede de yasak olan bazı köpek cinslerinin beslenmesine yasak ve düzenlemeler getirildi. Yasa kapsamında pitbull terrier, japanese tosa’ya, dogo argentino, fila brasileiro ve bu ırkların melezlerini üretmek, sahiplendirilmesi, ülkeye girişi, satışı ve reklâmı, takası, sergilenmesi, hediye edilmesi yasaklandı. Hükme uymayanlar hakkında ise 3 bin TL idarî para cezası ve hayvanlara el konulması kararlaştırıldı. Yasa kapsamı öncesinde yasaklı hayvanları bulunanların ise köpekleri kayıt altına aldırmaları ve kısırlaştırmaları gerekiyor. Köpeğin üzerinde belli bir uzaklıktan görülebilecek şekilde tasarımlanmış ve geceleri yansıtıcı özelliği olan bir tasma takılması, tasmaya bağlı kayış yerine zincir kullanılması, köpeğin gezdirilmesi sırasında dayanıklı malzemelerden yapılmış ağızlık takılması da gerekiyor.

07.12.2009


 

‘Fetva hattı,’ intihardan vazgeçirtiyor

KAYSERİ İl Müftüsü Şaban İşlek, İl Müftülüğü bünyesinde oluşturulan ‘Alo Fetva Hattı’na vatandaşlar tarafından büyük ilgi gösterildiğini söyledi.

Çok ilginç sorularla karşılaşıldığını belirten İşlek, kadın ve erkek görevlilerin hizmet verdiği ‘Alo Fetva Hattı’na en çok ailevî sorunlar ve nikâhla ilgili soruların geldiğini söyledi. İşlek, “İntihar etmeyi düşünen onlarca kişi arıyor. Görevlilerimiz, intiharı düşünenlerle konuşarak onları ikna etmeye çalışıyor ve bunda da başarılı oluyor. Bu hizmetimizle toplum dinî konularda daha fazla aydınlatılmış oluyor” ifadelerini kullandı.

07.12.2009


 

Marmara’da, yarım tonluk ‘Jaws’ yakalandı

MARMARA Denizi’nde avlanan balıkçılar, yarım tonluk cam göz ‘Jaws’ yakaladı.

420 kilo ağırlığında ve 4 metre uzunluğundaki köpek balığı Bursa’da ilgi odağı oldu. Vinçle taşınan ‘Jaws’a çocuklar korktukları için yaklaşamazken, büyükler ise hatıra fotoğrafı çektirdi. Çanakkale Boğazı’nı geçerek Marmara Denizi’ne gelen köpekbalığı, Bandırma açıklarında avlanan balıkçıların ağına takıldı. Şehre getirilen dev balığın iki gün boyunca sergileneceği, ardından da İstanbul’da yabancılara hizmet veren otellere satılacağı bildirildi. Balığı yakalayan Kocamanlar Balıkçılık’ın sahibi Ömer Kocaman, balığın yakalanması sırasında ağlarının parçalandığını, tekneye çekmelerinin ise uzun sürdüğünü belirtti. Kocaman, “Bu balık genellikle Çanakkale Körfezi’nde yaşıyor. Denizden 6-7 mil uzakta bunlara rastlanmakta. Çanakkale’de avlanan dev gemilerin peşine takılarak Marmara’ya girmiş olabilir. Eğer kılıç balığı olsa en az 10 bin TL ederdi, ama bunu ancak 500 TL’ye satarız.” şeklinde konuştu. Köpek balığını vinçle indirdiklerini anlatan Kocaman, “9 kişi kaldıramadık. Vinçle indirip bindirebiliyoruz. İlk kez gören vatandaşlarımız, bu balıkların devasa görüntüsü karşısında önce korkuyor, ardından da şaşkınlığını gizleyemiyor.” dedi.

07.12.2009


 

Görme engelliler, karşıdan karşıya rahat geçecek

ISPARTA Belediyesi, görme engelliler için yaya geçitlerindeki trafik ışıklarına ek olarak sesli uyarı sistemi kurdu. Görme engelliler için hazırlanan sistemde yeşil ışık yanarken, “Yeşil ışık yandı geçebilirsiniz” sesli uyarısı ile görme engelli vatandaşlar uyarılıyor.

Bu sistem sayesinde engelliler yolun karşısına kimsenin yardımı olmadan geçebilecek. Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın, şehirde engellilerin hayatlarını kolaylaştırıcı uygulamaları hayata geçirmeye devam ettiklerini söyledi. Trafik akışında zaman zaman zor anlar yaşayan görme engelli vatandaşlar için sesli uyarı sistemi kurduklarına değinen Başkan Günaydın, bu sistemin karşıdan karşıya geçerken engellilerin bağımsız hareket etmesine yarayacağını ifade etti. Günaydın, “Trafik ışıklarının bulunduğu direğe yerleştirilen hoparlörden yeşil ışık yandığı zaman ‘Yeşil ışık yandı geçebilirsiniz’ uyarısı yapılıyor. Kırmızı ışık yanmadan 5 saniye önce de geri sayım başlayarak uyarı devam ediyor. Sistem trafiğin yoğun olduğu 10 ışıklı bölgeye daha kurulacak.” dedi. Günaydın, diğer bir projenin de işletmelere yönelik olduğunu ifade ederek, bundan sonra lokanta, restoran, kafe ve eğlence merkezi gibi yerlere işyeri ruhsatı verirken engellilerin girişlerini kolaylaştırıcı düzenlemeleri şart koşacaklarını anlattı. Günaydın, aksi halde şartların yerine getirilene kadar ruhsat verilmeyeceğini kaydetti.

07.12.2009


 

TEMA’dan, ‘gönüllü olun” çağrısı

TÜRKİYE’NİN çöl olmaması için herkesi TEMA gönüllüsü olmaya dâvet eden TEMA Nevşehir İl Temsilcisi Orhan Çalık, 17 yılda 370 bin gönüllüye ulaştıklarını söyledi.

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından, ilân edilen 05 Aralık Gönüllüler Günü dolayısıyla bir açıklama yapan TEMA Nevşehir İl Temsilcisi Orhan Çalık, bu günün dünyanın dört bir yanında gönüllü çalışmaların faydalarını dünya çapında duyurmak ve gönüllü programlara katılımı arttırmak amacıyla kutlandığını kaydetti. Gönüllülüğün çok yüce bir kavram olduğununu belirten Çalık, “Bilgi, zaman, beceri ve deneyimlerinizi toplumsal sorumluluk anlayışıyla hiçbir çıkar gözetmeksizin yardım etmek isteğinizi kişi kurum veya bir sivil toplum kuruluşunun amacı doğrultusunda kullanır, insanlığa faydalı olmanın manevî huzurunu yaşarsınız. Bu manevî huzuru yaşamanın herkesin hakkı olduğuna inanan 370 bini aşkın TEMA Gönüllüsü, 05 Aralık “Uluslararası Gönüllüler Günü”nde halkımızı ülkemizin sahip olduğu doğal varlıkların korunması, doğru ve verimli kullanılarak sonraki nesillere aktarılması için gönüllü olmaya çağırıyor.” dedi. Her geçen yıl gönüllü sayısını arttıran TEMA Vakfı’nın gönüllü sayısı 17 yılda 370 bine ulaştığını vurgulayan TEMA Temsilcisi Orhan Çalık, 75 il, 400 ilçe ve belde de TEMA teşkilâtlanmasının tamamlandığını ayrıca, 700 İlköğretim Okulu’nda Yavru TEMA, 56 İl ve KKTC’de 74 üniversitede Genç TEMA ve 34 ilde Mezun TEMA teşkilâtlanmalarının faaliyete geçtiğini açıkladı. Vakfın, ülke genelinde 148 kırsal kalkınma ve ağaçlandırma projesinin halkın ve destekçilerinin katkılarıyla hayata geçirdiğini ifade eden Çalık, sözlerini şöyle sürdürdü, “ Yaklaşık 7 milyon fidanın toprakla buluşmasını sağlayarak Türkiye’nin orman varlığının artmasına katkı sağladı. Mera ve Toprak Yasaları’nın bizzat hazırlanmasında görev aldı, yasalaşmasını sağladı. ”

07.12.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl