21 Aralık 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

 

“SİZE 33 PEYNİR BİDONU YOLLUYORUZ” MESAJI

16 yıl önceki Bingöl katliamında şehit edilen 33 erden biri olan Samsunlu Şenol'un annesi: “Olayda askerlerimizi götüren subay, teröristlerle haberleşip ‘Size 33 peynir bidonu yolluyoruz’ demiş. Şoför yolda dört kez durup telefon açarak PKK'ya bilgi vermiş.”

OLAY AYDINLATILIP SORUMLULAR YARGILANSIN

Şehidin babası: “Yolda beyaz bir kamyonet barikat kurmuş. Ne koruma ne muhafız... Çocukları şehit etmişler. Bu askerin hiç mi kıymeti yok? Biz onları büyütene kadar neler çektik. Olayın açıklığa kavuşturulmasını, sorumluların yargılanmasını istiyoruz.”

BİNGÖL'DE 24 Mayıs 1993 tarihinde 33 Mehmetçiğin pusuya düşürülerek şehit edilmesi olayı ile ilgi iddialar dinmek bilmiyor. Şehit edilen askerlerden Samsunlu Şenol Cansız’ın ailesi, olay öncesi, bir subayın teröristlerle haberleşip ‘’Size peynir bidonları gönderiyoruz’’ dediğini ve askerleri taşıyan şoförün yolda 4 kez teröristlerle konuştuğunu öğrendiklerini ileri sürdü. Acılı aile, 33 vatan evladının bile bile PKK’ya kurban verildiğini ifade etti.

Elazığ-Bingöl karayolunda PKK’lı teröristler tarafından pusuya düşürülerek haince şehit edilen 33 askerden Samsunlu Şenol Cansız’ın ailesi, Ergenekon soruşturmasında gündeme gelen olayla ilgili 16 yıl sonra ilginç açıklamalarda bulundu. Samsun’un Vezirköprü ilçesi Aşağınarlı köyünde yaşayan Kazım-Hanım Cansız çifti, oğlu ile birlikte 33 vatan evladının bile bile PKK’ya kurban verildiğini ifade etti. Oğullarının şehit düştüğünü en son kendilerinin öğrendiğini anlatan anne Hanım Cansız, ‘’Kurban Bayramı’na bir iki hafta kala Vezirköprü’ye dağıtım iznine geldi. Biz İstanbul Çapa’da oturuyorduk. Burada arkadaşlarıyla gezmiş eğlenmiş. Telefon açıp ‘Gitme, bayram sonrası biz seni götürürüz’ dedik. Vedalaşıp yola çıktı. Bingöl’e varmadan bir dağ lokantasından telefon açtı. Malatya’dan uçakla götüreceklerini ama uçağa bindirmediklerini söyledi. ‘Arabam kalkıyor gidiyorum anne’ dedi. Bir daha da sesini duyamadım. Hiçbir şeyden haberimiz yok. Bir gün sonra köyümüze geldik. Haber bizden önce köye gelmiş. Cenazesi geldiğinde ise sadece elbiselerini gördüm. Boğazında ve kafasında kurşun varmış. Çocuğumu nasıl gönderdiysem öyle hatırlayayım diye yüzüne bile bakamadım’’ dedi.

“EVLÂTLARIMIZ PEYNİR YERİNE KONULMUŞ’’

Mehmetçİklerİn komploya kurban gittiğini, göz yaşlarına boğularak anlatan Cansız, olayda askerlere refakat eden subay ve şoförden şikayetçi olduğunu söyledi. Hanım Cansız, şunları söyledi: ‘’Çocuğum elleri nasır bağlayana kadar eğitim aldı. Üstüne basa basa söylüyorum. Bizim çocuklarımız PKK’ya kurban edildi. ‘Alın size kurban, ne yaparsanız yapın’ denildi. Çocuklarımız neden zırhlı askeri araçla götürülmedi? Uçakla gönderileceği söylendiği halde neden sivil otobüse bindirildi? Olay anında askerlerimizi götüren subay, teröristlerle haberleşip ‘Size 33 peynir bidonu yolluyoruz’ demiş. Şoför yolda 4 kez durup telefon açıp PKK’ya bilgi vermiş. PKK benim çocuğumu öldürürken başındaki subay ile şoför nasıl oluyor da sağlam kurtuluyor. Vuracaksa da hepsini tarayıp çıkması lazımdı. Olaydan sonra subayı tutuklayıp hemen serbest bıraktılar. Denizlili sağ kurtulan bir asker var. O asker, eğer subay tutuklansaydı hepsini anlatırdı’’ diye konuştu. Samsun / cihan

SUBAY CEZA ALINCA RAHAT EDECEĞİM

MANİSA Kırkağaç 6. Jandarma Komando Eğitim Alay Komutanlığı’nda görevli bir albayın, 33 askeri tedbirli olmaları yönünde uyardığını hatırlatan şehit annesi, ‘’Albay tedbirli gidin diyor, öteki ‘al sana peynir bidonu veriyorum’ diyor. Bunlara koruma verilmediği için gitti çocuklar. Vatan için çarpışıp da ölseydi içim yanmazdı. Ben şikayetçiyim. Çocuğumun ölümüne neden olan subayı istiyorum. Emanete niye hıyanet etmiş. O subayın tutuklanıp ceza aldığını görürsem rahat edeceğim. Kimi kime dava edeceğiz. Televizyona çıktık anlattık. İki çift laf ettik diye 33 askerin anısına İstanbul’da yapılan anıttan çocuğumun ismini kazıdılar’’ diye konuştu.

“ANALAR VE BABALARIN YÜREĞİ

NEDEN YANIYOR?”

BABA Kazım Cansız ise olayın araştırılıp açığa kavuşturulmasını istediklerini bildirdi. Askerin, istediği takdirde PKK’yı bir ay içinde ortadan kaldırabileceğini kaydeden Cansız sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Bu olayla ilgili canlı şahit var. O her şeyi biliyor. İfadesi alınabilir. Çocuğumu doya doya öpemedim bile. Bingöl’e 15 kilometre kala dağ lokantasında telefon açtı. Akşama da ölüm haberi gelmiş. Demek ki olay önlerinde olmuş. Şoför, yolu değiştirmiş. Yolda beyaz bir kamyonet barikat kurmuş. Ne koruma ne muhafız, çocukları şehit etmişler. Bu askerin hiç mi kıymeti yok. Biz onları büyütene kadar neler çektik. Analar babaların yüreği neden yanıyor? Bu, askeriyenin suçu. Keseyi doldurma pahasına analar babalar ağlıyor.’’

21.12.2009


 

Devletin hataları PKK’ya yaradı

Sosyal Girişim Derneği Başkanı Fidel Balta, devletin yaptığı hataların PKK’nın amaçlarına hizmet ettiğini söylerken, kapatılan DTP ile birlikte yeni oluşumun daha radikalleşebileceği iddiasında bulundu.

H. Hüseyin Kemal’in röportajının devamını okumak için tıklayın.

21.12.2009


 

Fırtına, sel, kar...

Yurdun dört bir yanında fırtına, sel ve kar hayatı adeta felç etti. Dün, İstanbul’da şiddetli lodos sebebiyle İDO’nun bazı feribot seferleri iptal edildi. Muğla’nın Fethiye ilçesinde meydana gelen su baskını sebebiyle 10 ev, ekili alanlar ve köprüler zarar gördü. Hatay’daki selin bilançosu 1 ölü, 2 yaralı oldu. Hakkari-Şırnak karayolu ise, kar yağışı ve tipi sebebiyle ulaşıma kapandı.

MARMARA'DA etkili olan Lodos ve yurt genelinde etkili olan kar ve yağmur yağışı hayatı olumsuz etkiliyor. Marmara Denizi’nde fırtına deniz ulaşımını olumsuz etkiledi. İstanbul’da saatteki hızı 80 kilometreye ulaşan Lodos sebebiyle İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş’nin (İDO) bazı iç hat deniz otobüsü ve şehir hatları seferleri ile bazı dış hat feribot seferleri iptal edildi. Bostancı-Kadıköy-Yenikapı-Bakırköy ile Kartal-Yalova seferleri yapılamadı. Çanakkale’de, de kuvvetli lodos sebebiyl , Bozcaada-Geyikli ve Gökçeada-Kabatepe arasındaki araba vapuru seferleri durduruldu. Kuvvetli rüzgar sebebiyle önceki gece iptal edilen Gelibolu-Lapseki seferlerine dün sabah da başlanamadı. Çanakkale Boğazı’ndaki deniz ulaşımı, Çanakkale-Eceabat arasındaki araba vapuru seferleriyle sağlandı.

BURSA’DA 87 KİŞİ

KARBONMONOKSİT’TEN ZEHİRLENDİ

Bursa’da dün sabaha kadar etkili olan lodos nedeniyle bazı ev ve binaların çatıları uçtu, elektrik direkleri ve ağaçlar devrildi, otobüs durakları zarar gördü. Maddi hasara yol açan lodos nedeniyle 87 kişinin karbonmonoksit gazından zehirlenerek hastanelere başvurduğu bildirildi. Bursa Sağlık Müdürlüğü yetkilileri, hastanelere kaldırılanlardan 4’ünün kontrol altında tutulduğunu, diğerlerinin taburcu edildiğini belirterek, halen zehirlenmeye bağlı olarak hastanelere gelenler olduğunu kaydetti. İstanbul/Çankakale/Bursa/aa/cihan

21.12.2009


 

Yeniden yakalama kararı alındı, ölü bulundu

"Amirallere suikast soruşturması"nda gözaltına alınıp bırakılan Deniz Yarbay Ali Tatar, Beykozda'ki Deniz Kuvvetlerine ait lojmanlardaki evinde ölü bulundu.

Habberin deteylarına SentezHaber'den okumak için tıklayın.

21.12.2009


 

Atatürk neden ve nasıl tabulaştırıldı?

Taraf yazarı Ayşe Hür, Atatürk’ün tabulaştırılmasını eleştirdi. Hür, şu ifadeleri kullandı: “Atatürk’ün totemleştirilmesi ve tabulaştırılmasına en büyük katkıyı 1960’dan sonra sık sık sahne alan darbeciler yaptı. Bütün darbeler ‘ulu önder Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyetini korumak ve kollamak,’ ‘onun hedef gösterdiği çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmak’ ve ‘Atatürk’ün tarif ettiği türden bir demokrasiyi yeniden tesis etmek amacıyla’ gerçekleştirildi.”

Yazının devaını Medya-Politik'te okumak için tıklayın.

21.12.2009


 

VİTAMİN HAPLARI SONUNUZ OLMASIN

Hacettepe Üniversitesi (HÜ) İç Hastalıkları ve Medikal Onkoloji Uzmanı, Kanser Epidemiyolojisi Bilim Uzmanı Prof. Dr. İsmail Çelik, her gün yüksek dozda folik asit (folat) içeren vitamin tableti alan kişilerde, kanser ve kalp damar hastalığına yakalanma riskinin yüksek olduğunu bildirdi.

Prof. Dr. İsmail Çelik, yaptığı açıklamada, çok sayıda kişinin doktor tavsiyesi olmaksızın kanserden korunmak veya vücut direncini arttırmak amacıyla ‘’bilinçsizce vitamin tabletleri’’ kullandıklarını söyledi. Gıdaların bilinçsiz tüketilmesinin yarardan çok zarar verebileceğine, çeşitli organlarda hasara yol açabileceğine ya da kanser başta olmak üzere birçok hastalığın oluşmasına zemin hazırlayabileceğine dikkati çeken Çelik, vitamin takviyelerinin mutlaka hekim bilgisinde kullanılması gerektiğini belirtti. Çelik, tabiî yollarla mevsiminde yenilen sebze ve meyvelerin, gün içerisinde fazla tüketilmesinin de yararlı olmadığına dikkati çekerek, bu gıdaların aşırı tüketilmesi durumunda, vücudun sadece gerekli olan miktarı depoladığını, fazlasını ise attığını, bu sebeple tabiî yollarla alınan vitamin fazlalığının önemli bir risk taşımadığını vurguladı. Prof. Dr. Çelik, ancak vitamin tabletlerinin ciddî sorunlara yol açabileceğini ifade ederek, şu bilgileri verdi: ‘’Bir vitamin tabletinin içinde, normal bir gıdada olması gerekenden çok miktarda vitamin bulunmaktadır. Bir kişi, bir mandalinadan vücudu için o gün gereken miktarda vitamini alabilirken, bir vitamin tableti aldığında kilolarca mandalina yemiş gibi olur. Doğal yolla aldığında vücut bu miktarı atabilirken, tablet olarak alındığında vitaminler aynı ilâç gibi vücuda dağılıyor. Küçük küçük moleküller olduğundan onu algılayamıyor ve yüksek miktar içerdiği için de ilâç tedavisi olarak kabul ediyor, vücuttan atmıyor ve sürekli yüklüyor. Bu seferde vücutta fazla miktarda biriken vitaminler, yarar değil zarar vermeye başlıyor.’’ Ankara / aa

ZARARI YENİ ANLAŞILDI

Prof. Dr. İsmail Çelik, bazı çalışmalarda folik asitin felç ve kalp hastalığı riskini azalttığı ve kalın bağırsak kanserini engelleyici bulguları sebebiyle ABD, Kanada ve Şili’de un, ekmek ve bunun gibi bazı gıdaların içerisine folik asit eklendiğini söyledi. Folik asit takviyesinin, ABD’de ilk olarak 1996’da ekmeklere eklendiğini ve uygulamanın 1998’den sonra zorunlu hale geldiğini anlatan Çelik, şunları kaydetti: ‘’Yapılan incelemeler sonucunda 2 yıllık bir kullanım sürecinin geçmesinin ardından 1998’de ülkede kolon kanserine yakalan kişi sayısında artış tesbit edildi. Kanada’da ve Şili’de 2000 yılında kolon kanseri vak'alarında artış belirlendi. Şili’de de beyaz unun içine zenginleştirilmiş folik asidin eklenmesi uygulaması zorunlu kılındıktan sonra, kolon kanserine yakalanma oranı özellikle 45-64 yaşlarındakilerde 1.5, 64 yaş üstündekilerde 2 kat olarak belirlendi. 2009 yılında gıda takviyesi yapılan bu ülkelerde kalın bağırsak ve prostat kanserlerinde yüzde 200’e varan artışlar tesbit edildi.

21.12.2009


 

Hal kâğıtlarına iptal dâvâsı açılabilecek

DANIŞTAY İdari Dava Daireleri Kurulu, Adalet müfettişlerince hazırlanan ve ilgili hakim ve Cumhuriyet savcısının meslek hayatını etkileyecek hukuki sonuçlar doğurabilen bir işlem niteliğinde olan müfettiş hal kâğıtlarına karşı dava açılabileceğine karar verdi. Davacı, hakim olduğu dönemde Adalet Başmüfettişince hakkında ‘’orta’’ olarak düzenlenen 2007 yılı hal kağıdının yeniden düzenlenmesi için Adalet Bakanlığına itirazda bulundu. Bakanlık, ‘’hal kâğıdına itiraz müessesesinin mevzuatta yer almadığı ve bilgi notu niteliğinde olduğunu’’ belirterek talebi reddetti. Bunun üzerine davacı hakim, hakkında düzenlenen hal kağıdı ve bu işlemin dayanağı Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Yönetmeliğinin bazı hükümlerinin iptali dalebiyle Danıştay’da dava açtı. Danıştay 2. Dairesi, ‘’davacının 60 günlük yasal süre içinde dava açması gerekirken, idari başvuru yoluna giderek bu sürenin geçirilmesinden çok sonraki bir tarihte dava açtığı’’ gerekçesiyle davanın süre aşımı yönünden reddine karar verdi. Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, temyiz istemini kabul ederek, Danıştay 2. Dairesi’nin kararını bozdu. Kuruluun gerekçesinde, ‘’Gizli sicil dosyasında saklanan müfettiş hal kâğıtlarının Kurulca tesis edilen nihai işleme bağlı olmaksızın ilgilisi hakkında mesleki hayatını etkileyecek hukuksal durumlar yarattığı ve bu haliyle icrai nitelik taşıdığı açıktır’’ denildi. Ankara / aa

21.12.2009


 

AVM Yasası yolda

SANAYİ ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, küçük esnafın en çok büyük mağazalardan şikâyet ettiğini belirterek, “Büyük mağazalarla ilgili yasa tasarımızı hazırlıyoruz. Bütçe görüşmelerinden sonra Bakanlar Kurulu’na sevk ediyoruz. Ocak veya şubat aylarında da Meclise gelir” dedi. Bakan Ergün, Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ’ı kapsayan, sanayici, sivil toplum kuruluş temsilcileri, iş adamları, eğitimciler ve uzmanların geniş katılımıyla yapılan “Trakya Sanayi ve Ticaret Zirvesi”nin değerlendirmesinde zirvenin olumlu geçtiğini söyledi. Zirvede küçük esnafın en çok şikayetçi olduğu alış veriş merkezleriyle ilgili yasa tasarısı hazırlığı içinde olduklarını ifade eden Bakan Ergün, şöyle devam etti: “Küçük esnafın en çok şikayet ettiği büyük mağazalar. Büyük mağazalarla ilgili yasa tasarımızı hazırlıyoruz. Bütçe görüşmelerinden sonra bakanlar kuruluna sevk ediyoruz. Ocak veya şubat aylarında meclise gelir. Önemli bazı değişiklikler var. Bu işler taşrada bozuluyor, merkezin düzeltmesi isteniyor. Büyük mağazalara ruhsatı kim verdi, plan değişikliklerini kim yaptı? Belediye meclisleri yaptı. Alış veriş merkezlerinin kuruluşları bundan sonra yerel komisyonlar marifetleriyle izne bağlanacak. Kurallar getiriyoruz. Bunların ayrıntıları kamuoyuyla ileriki günlerde paylaşılacaktır. Hem tüketici hem üreticinin hakkının korunduğu bir yaklaşımla ele alacağız.” Edirne / aa

21.12.2009


 

Filistin Konvoyu Suriye’ye geçti

FİLİSTİN halkına destek amacıyla İngiltere’den yola çıkan, Fransa, İtalya ve Yunanistan’ı geçerek Türkiye’ye ulaşan ‘’Filistin’e Yol Açık’’ uluslararası konvoyu Öncüpınar Sınır Kapısı’ndan Suriye’ye geçiş yaptı. Gaziantep’ten hareket eden ve ‘’Gazze’ye Özgürlük Konvoyu’’ olarak da adlandırılan konvoydaki gönüllüler, Kilis il sınırında karşılandı. Londra’dan 80, ABD’den 47, Türkiye’den 80 araç olmak üzere toplam 207 araçlık konvoyu, Kilis il sınırında İnsani Hak ve Hürriyetler (İHH) İnsani Yardım Vakfı Kilis Şubesi yetkilileri ile vatandaşlar karşıladı. Ambulans ve tıbbi malzeme taşıyan TIR’ların da aralarında bulunduğu 207 araçlık konvoy, Kilis’in yanı sıra Gaziantep’ten gelen yaklaşık bin kişilik grup tarafından Öncüpınar Sınır Kapısı’na kadar götürüldü. Filistinlileri uğurlamak için sınır kapısına gelen vatandaşlar, uğurlama sırasında ‘’Filistin’e özgürlük’’ diye slogan attı. Grup, İsrail aleyhine de sloganlar attı.Konvoyu yolcu etmek için gelen bazı vatandaşların duygulandığı gözlendi. Filistin konvoyunda bulunanlar, Öncüpınar Sınır Kapısı’ndaki işlemlerini tamamladıktan sonra Suriye’ye geçiş yaptı. Kilis / MUSTAFA GÖKMEN

21.12.2009


 

Meclis’te bütçe maratonu bitiyor

MECLİS, 2010 yılı bütçe maratonunun son haftasında yoğun gündemle çalışacak. Meclisin Ekim ayı sonunda başladığı bütçe maratonu, bu hafta sona erecek. Genel Kurulda; bugün önce Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Rekabet Kurumu, Milli Prodüktivite Merkezi, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı, Türk Akreditasyon Kurumu, Türk Patent Enstitüsü, Türk Standartları Enstitüsü, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü bütçesi ele alınacak. Ulaştırma Bakanlığı, Karayolları Genel Müdürlüğü, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Denizcilik Müsteşarlığı, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Maliye Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Kamu İhale Kurumu, Gelir Bütçesi’nin görüşmelerinin tamamlanmasının ardından 2010 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı’nın maddelerine geçilecek. Bugünkü görüşmelerde tasarının 3. maddesine kadar oylanması da gerçekleştirilecek. 2010 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı’nın 11. maddesine kadarı, yarın, 19. maddesine kadar,ı 23 Aralık Çarşamba, 26. maddesine kadar olan bölümü de 24 Aralık Perşembe günü ele alınacak. Genel Kurulda, 25 Aralık Cuma günü 2010 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2008 Yılı Merkezi Yönetim Kesinhesap Kanunu Tasarısı’nın oylanmamış maddeleri oylanacak. Daha önce Genel Kurulda kabul edilen takvime göre, ‘’bütçe maratonu’’, 26 Aralık Cumartesi günü, bütçenin tümü üzerine son konuşmalarla tamamlanacak. Bütçe üzerindeki son konuşmalarda gruplar ve hükümete birer saat, kişisel konuşmacılara ise 10’ar dakika süre verilecek. Konuşmaların ardından 2010 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2008 Yılı Merkezi Yönetim Kesinhesap Kanunu Tasarısı açık oya sunulacak. Bütçe üzerinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması bekleniyor. Ankara / aa

21.12.2009


 

Şahin: Eski DTP’liler geçmişten ders almalı

TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, kapatılan DTP’nin milletvekillerinin geçmişten ders almaları gerektiğini, aksi halde sürekli bu tür kazalara uğramalarının muhtemel olduğunu söyledi. TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Gölbaşı’nda oluşturulan ‘’TBMM 90. Yıl Ormanı’’na fidan dikme törenine katıldı.Törene gelişinde basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Şahin, bir gazetecinin, ‘’Kapatılan DTP’li milletvekilleri Mahmur Kampı’na gideceklerini söylediler. Neler söyleyeceksiniz?’’ sorusu üzerine, ‘’Dün akşam yaptığım değerlendirme bu sorunuzu kapsayan, ona da cevap olan bir açıklama niteliğindeydi’’ dedi. Şahin, ‘’Yani çeki düzen versinler mi diyorsunuz?’’ sorusuna, şu cevabı verdi: ‘’Geçmişten ders almaları gerekir, aksi halde sürekli bu tür kazalara uğramaları muhtemeldir. Eğer gerçekten bu arkadaşlarımız, Türkiye’de siyaset yapmak istiyorlarsa, Türkiye’ye, Türk halkına hizmet etmek istiyorlarsa, mutlaka geçmişte yaşananları tekrar yaşamamak için bir nefis muhasebesi yapmalarında yarar olduğunu düşünüyorum. Daha başlangıçta bunlar yapılırsa kamuoyunun bu partiye olumlu nazarlarla bakması güç ve zor olur.’’ Ankara / aa

21.12.2009


 

Çevre faslı bugün açılıyor

TBMM Çevre Komisyonu Başkanvekili Prof. Dr. Mustafa Öztürk, AB üyelik müzakerelerinde bugün açılması beklenen çevre faslının en zor fasıl olduğunu belirterek, Türkiye’nin çevresel şartlar bakımından AB normlarını yakalaması için 68 milyar Euro’luk yatırıma ihtiyaç olduğunu söyledi. Prof. Dr. Öztürk, Türkiye’nin AB ile üyelik müzakerelerinde çevre faslının bugün açılacağını hatırlattı. Bu faslın adaptasyonunun maliyetli olduğuna dikkat çeken Öztürk, “Ciddi uygulama yatırımlarının yapılması gerekmektedir. Çevre ve Orman Bakanlığı ile ilgili kurumların kurumsal kapasitesinin güçlendirilmesi gerekecektir” dedi. Çevre faslının en zor fasıl olduğunu vurgulayan Öztürk, iyi bir planlama çalışması yapılması gerektiğinin altını çizdi. Türkiye’nin çevresel şartlar bakımından AB normlarını yakalaması için 68 milyar Euro’luk yatırıma ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Öztürk, “Bu yatırımların nasıl ve hangi kaynaklardan karşılanacağı konusunda önümüzdeki süreçte somut adımların ve planlamaların yapılması gerekecektir. Yapacağım demek yeterli olmayacaktır. Hangi mali kaynaklar ile nasıl ve ne zaman yapılacağının net olarak ortaya konması gerekecektir” diye konuştu. Ankara / cihan

21.12.2009


 

Hisarcıkloğlu’ndan gençlere: Vicdanlı olun

Türkİye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı ve Genç Girişimciler Kurulu Onursal Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, genç girişimcilere seslenerek, ‘’Güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir Türkiye ve dünya için çaba gösterin. Hangi dünya görüşünde olursanız olun ister solcu, ister sağcı hiç fark etmez ama vicdanlı olun. Demokrasiye sahip çıkacağız, hukukun üstünlüğünü her daim savunacağız’’ tavsiyesinde bulundu. Hisarcıklıoğlu, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesinde düzenlenen ‘’1. TOBB Genç Girişimciler Kurulu Kongresi’’nin açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 81 ilinden gelen gençleri salonda görmekten dolayı büyük mutluluk ve heyecan duyduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu, önemli olan bir diğer noktanın da demokrasinin yerleşmesi olduğunu, demokrasinin kalitesini arttırmadan, güçlü bir ekonomiye sahip olmanın mümkün olmadığını ifade ederek, ‘’Altını çizerek söylüyorum ekmek, emniyet ve hürriyet birbirinden ayrılmaz bir bütündür’’ şeklinde konuştu.Hisarcıklıoğlu, gençlere şu tavsiyelerde bulundu: “Kimseyi öteki gibi görmeyin. Birbirinizi sevin, aynı fikirde olmasanız da, anlayış gösterin, empati kurun. Dünya ve Türkiye’deki adaletsizliklere katkıda bulunmayın. Güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir Türkiye ve dünya için çaba gösterin. Hangi dünya görüşünde olursanız olun ister solcu, ister sağcı hiç fark etmez ama vicdanlı olun. Demokrasiye sahip çıkacağız, hukukun üstünlüğünü her daim savunacağız.’’ Ankara / aa

21.12.2009


 

“Şüpheli” Yarbay ölü bulundu

Poyrazköy’de ele geçirilen belgeler doğrultusunda Amirallere suikast soruşturmasında gözaltına alınıp salıverilen Deniz Yarbay Ali Tatar evinde ölü bulundu. TRT Haber’in haberine göre, “Amirallere suikast soruşturması”nda gözaltına alınıp salıverilen Deniz Yarbay Ali Tatar, Beykozda’ki Deniz Kuvvetleri’ne ait lojmanda yer alan evinde ölü bulundu. Yarbay Tatar’ın polislerin kendisini yeniden gözaltına almaya gelmesiyle intihar ettiği iddia ediliyor. İki hafta önce tutuklanan ve avukatlarının yaptığı itiraz üzerine İstanbul nöbetçi 11. Ağır Ceza Hakimliğince geçen çarşamba günü serbest bırakılan Deniz Yarbay Ali Tatar hakkında yeniden yakalama kararı çıkarılmıştı. İstanbul

21.12.2009


 

Çıkış kapısı yeni anayasa

Devlet Bakanı Faruk Çelik, anayasa değişmeden, Türkiye’nin istenilen normlara ulaşmasında sorun yaşanmaya devam edeceğini belirterek, “Anayasanın değişmesi, Türkiye’nin en büyük çıkış kapısı olacaktır” dedi.

Faruk Çelik, merkezi Almanya’nın Köln şehrinde bulunan Avrupa Türk Demokratlar Birliği’nin (UETD) dördüncü olağan genel kurulunda yaptığı konuşmada, daha önceki sorunların çözüldüğünü ve diğer ülkelerin güçlü Türkiye’ye inandığını belirterek, ‘’Tüm bu gelişmelere rağmen siz hala terörle yaşayacağım diyeceksiniz. Bu olmaz. Bu çalışmayı bu nedenden başlattık. Ancak burada iki şey ile karşılaştık. Gelenleri istismar edenler ve olanları istismar edenler” diye konuştu.

Çelik, Türkiye’nin milli birlik ve beraberlik projesiyle 30 yıldır uğraştığı terör belasından kurtulmak için düğmeye bastığını aslında bunun çok daha önceden yapılması gerektiğini söyledi. Bakan Çelik, Türkiye’de muhalefetin sosyal projelere itiraz edemediğini ancak çözüm yerine sorun ürettiğini, Türkiye’nin bu yönden bir talihsizliği olduğunu savundu. Türkiye’de anayasa değişikliğinin çok önemli olduğunu dile getiren Bakan Çelik, Anayasa’nın 12 Eylül’de olağanüstü şartlarda yapıldığını hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü:

‘’Aslında Anayasa’nın değişip kanunların ona göre uyarlanması gerekiyor. Biz kanun değiştiriyoruz ama Anayasa aynı Anayasa bu karmaşa meydana getiriyor. 367’yi bulmayınca maceraya girmeye gerek yok. 367 sorunu yaşanıyor şu anda. Hatta öyle istismarlar oluyor ki, örneğin Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerini değiştirmeye yönelik hazır metinler olduğu iddia ediliyor. Anayasa değişmeden, Türkiye’nin istenilen normlara ulaşmasında sorun yaşanmaya devam edecek. Bir gün muhalefet de bu konuda çare yok değişmesi gerekir diyecek. Vatandaş bilince erer anayasa niye değişmiyor diye sorarsa bu değişim olabilir. Anayasanın değişmesi, Türkiye’nin en büyük çıkış kapısı olacaktır. En büyük yük şu anki Anayasa ile devam etmemizdir.’’ Köln / aa

21.12.2009


 

Bankalar, insanları perişan etti

Başbakan Yardımcısı Arınç, bankaların 10 ipotek, 20 teminat olmadan kimseye kredi vermediğini belirterek, “Canı isterse geriye dönüş yapıyor. Bu dönemde de çok şey yaptılar, insanları perişan ettiler, mikro kredide böyle bir şey yok” dedi.

Manisa Valiliği ile Türkiye İsrafı Önleme Vakfı tarafından ortaklaşa imzalanan protokolle Manisa Öğretmenevi’nde hayata geçirilen Türkiye Grameen Mikro Kredi Programı Manisa Mikro Kredi Şubesi’nin açılışında konuşan Bülent Arınç, iki gündür Manisa’daki çalışmaları incelediğini, kendisini en çok mutlu eden çalışmanın mikro kredi uygulaması olduğunu söyledi. Türkiye’de mikro kredi uygulamasının başarıyla devam ettiğini, Manisa’da İl Özel İdare’nin sisteme katkısının sadece 200 bin lira olduğunu kaydeden Arınç, çok küçük paralarla büyük işlerin başarıldığını ifade etti. Ev kadınlarının yemek üretimi, el işi yapımı için kredi aldığını anlatan Arınç, şöyle konuştu:

‘’Basit görünüyor ama bir iş yapılıyor. Günlük helal kazançtan bir ev geçindirilebilir noktaya gelmiş. Bankalar 10 ipotek, 20 teminat olmadan kimseye bir şey koklatmıyor. Canı istiyorsa geriye dönüş yapıyor. Bu dönemde de çok yaptılar, insanları perişan ettiler. Diyelim 1 milyar kredi almışsınız, henüz vadesi gelmemiş ama beyefendinin canı istedi, ‘Hadi bakalım krediyi geri öde’. Bu yüzden batan iş yerleri var ama bizim mikro kredide böyle bir şey yok. Arkadaşlarımız helal kazançlarıyla bu işi döndürmeye çalışıyorlar. Bu işi devam ettiren bizim mayamızın temiz olması. İnsanımız kimseye el avuç açmak istemiyor. ‘Biraz destek ol, evimi geçindirmeye devam ederim’ diyor. İnşallah bu işi daha da büyüteceğiz.’’ Manisa / aa

LÜKS OTELLERDEKİ İSRAF NEDİR?

Türkiye’nin tam bir israf batağı olduğunu kaydeden Arınç, yaptığı uygulamalar nedeniyle TBMM Başkanı olduğu dönemde adının ‘’israf düşmanına’’ çıktığını belirtti. Arınç, ‘’Orası tam bir para yiyen mekanizma. Elektrikler boşa yanıyor, bütün su şebekelerini yeniledim. Elektrik, ısıtma gibi sistemlerde değişiklik yaptım. Hepsinde milletin hakkı var, hepsi milletin emaneti. İsrafla mücadele edeceğiz dedik. O lüks otellerdeki israf nedir? Bir köyün bir yıllık masrafını bir gecede harcayan masalar var. Türkiye bunlara dikkati çekiyor, Türkiye paylaşma, himaye, destekleme kültürünü ortaya koyuyor. Bu da mikro kredi uygulamasıdır’’ diye konuştu.

21.12.2009


 

Silopi'de 4 terörist teslim oldu

ŞIrnak’In Silopi ilçesinde terör örgütü PKK’dan kaçan 4 terörist güvenlik güçlerine teslim oldu. Edinilen bilgiye göre, terör örgütü PKK’nın Irak’ın kuzeyindeki kamplarından 1’i kadın 4 terörist kaçtı. Teröristler, Habur Sınır Kapısı’na gelerek güvenlik güçlerine teslim oldu. Silopi Cumhuriyet Savcılığı’nda ifadeleri alınan teröristlerin Diyarbakır’a sevk edildiği bildirildi. Silopi / aa

21.12.2009


 

Kurban bağışları ile ilgili 4 gözaltı

Denİz Feneri Derneği Yönetim Kurulunca, derneğin bu yıl kurban kesimi yaptırdığı dört kesim merkezinden biri olan MAYET firmasının hesaplarının savcılık tarafından incelemeye alındığı belirtilerek, Dernek Başkanı Mehmet Cengiz’in bilgisine başvurulmak üzere emniyette bulunduğu bildirildi. Dernekten yapılan yazılı açıklamada, derneğin kurban organizasyonuyla ilgili incelemeye tabi tutulduğu kaydedilerek, şöyle denildi: ‘’Deniz Feneri Derneğinin 2009 yılında kurban kesimi yaptırdığı dört kesim merkezinden biri olan MAYET firmasının hesapları savcılık tarafından incelemeye alınmıştır. Genel Başkanımız Mehmet Cengiz, Mehmetçik Vakfı ve LÖSEV gibi kurumların yetkilileriyle birlikte bilgisine başvurulmak üzere emniyette bulunmaktadır. Dolayısıyla mevcut durumun bazı basın yayın organlarında yer aldığı gibi Almanya’daki Deniz Feneri e.V. soruşturmasıyla hiçbir alakası bulunmamaktadır.’’ İstanbul / Yeni Asya

21.12.2009


 

Belediye başkanına darp

Hatay’In Dörtyol ilçe Belediye Başkanı Fadıl Keskin’in, İskenderun ilçesinde katıldığı bir düğünden ayrılırken darp edildi. Alınan bilgiye göre, MHP’li Belediye Başkanı Keskin, İskenderun’daki özel bir salonda düzenlenen bir yakınının düğününe katıldı. Keskin’in, düğünden ayrılması sırasında kimliği henüz belirlenemeyen bir kişi tarafından yüzüne yumruk atıldı. Hafif şekilde yaralanan Keskin, özel bir hastanede tedavi edildi. İskenderun / aa

21.12.2009


 

“Kalori yolsuzluğu”na 7 tutuklama

İstanbul ve bazı illerdeki okul ve devlet hastanelerinin yemek ihalelerine fesat karıştırıldığı iddiasıyla adliyeye sevk edilen 42 kişiden 7’si tutuklandı. Alınan bilgiye göre, İstanbul, Ankara ve İzmir’in de aralarında bulunduğu 12 ilde, ‘’Okul ve devlet hastanelerinin yemek ihalelerine fesat karıştırdıkları’’ gerekçesiyle, İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alınan 42 kişi, Sarıyer Adliyesine sevk edildi. Burada, nöbetçi cumhuriyet savcısı tarafından sorgulanan şüphelilerden 34’ü serbest bırakılırken, 8’i tutuklanması talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Nöbetçi mahkemede tekrar hakim karşısına çıkan bu kişilerden biri serbest bırakılırken diğer 7 kişi, tutuklanarak cezaevine gönderildi. İstanbul / aa

21.12.2009


 

Hatay’daki selin bilançosu: 1 ölü, 2 yaralı

Hatay’da sel sebebiyle bir kişinin hayatını kaybettiği, 2 kişinin yaralandığı öğrenilirken, il merkeziyle birlikte 4 belde 17 köyde su taşkınları olduğu, 140 evle birlikte binlerce dönüm ekili alının su altında kaldığı açıklandı. Hatay Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, Antakya merkezde 1 kişinin hayatını kaybettiği, 2 kişinin yaraladığı ve bir köprünün yıkıldığı bildirildi. Açıklamada, 4 belde ve 17 köyde yağan yağışlar neticesinde Asi Nehri’nin yer yer taşması sonucunda, evlerin bir kısmının su baskınına maruz kaldığı ve tarım alanlarının bir bölümünün sular altında kaldığı belirtildi. Su baskınlarının sayısal verileri hakkında da açıklama yapan kriz masası, Antakya merkezinde 140 ev için su baskını ihbarı yapıldığını, 30 evdeki suyun boşaltıldığı ve 110 evdeki su tahliye çalışmalarının devam ettiği, 3 evin yıkılma tehlikesinde olduğu ve bir evin de tamamen yıkıldığını açıkladı. Muğla’nın Fethiye ilçesinde de meydana gelen su baskını nedeniyle 10 ev, yaklaşık 100 dönüm ekili alan, seralar ve köprüler zarar gördü. Hakkari-Şırnak kara yolu da, kar yağışı ve tipi nedeniyle ulaşıma kapandı. Karayolları ekipleri kapanan yolu açmaya çalışıyor. Muğla/Hakkari/aa/cihan

21.12.2009


 

Dershane ücretlerine yeni yılda zam geliyor

ÖZEL Dershaneler Birliği Derneği (ÖZDEBİR) Başkanı Faruk Köprülü, 2010-2011 eğitim-öğretim yılı kayıtları için dershane ücretlerine yüzde 10 ile yüzde 25 arası zam yapmayı planladıklarını söyledi. Köprülü, dershanelerin 2009-2010 eğitim-öğretim yılında bir önceki yılın ücretlerinde değişiklik yapmayarak, ‘’zamsız’’ öğrenci aldıklarını hatırlatarak, bu karar sebebiyle zor bir dönem geçirdiklerini söyledi. Gelecek eğitim-öğretim yılı kayıtlarına ise önümüzdeki günlerden itibaren başlanacağını ifade eden Köprülü, şöyle devam etti: ‘’Zamsız geçen bir dönemi sektör olarak çok zor atlattık. Ama bu sene zam yapmak zorundayız. Şu an illere göre 5 ile 10 TL arasında değişen birim ders fiyatlarına yüzde 10 ile yüzde 25 arasında zam yapmayı planlıyoruz. Bir dershanenin ortalama ders süresi yıllık 500 ile 700 saat arasında değişiyor. Bu birim saatlerine gelecek zam oranına göre yıllık ücret belirlenecek. Zam oranı ilköğretim ve liseler için de aynı olacak. Geçen yıl zamsız öğrenci alarak ekonomik krizi velilere yansıtmamaya çalıştık. Bu zammı anlayışla karşılamalarını bekliyoruz.’’ Adana / aa

21.12.2009


 

Erzincan’a İlahiyat Fakültesi kurulacak

ERZİNCAN Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap, üniversitede İlahiyat Fakültesi kurulması için Yükseköğretim Kurulu’na (YÖK) başvurduklarını söyledi. Prof. Dr. Büyükkasap, Erzincan Üniversitesi Senatosu’nun son toplantısında, üniversite bünyesinde İlahiyat Fakültesi kurma kararı aldıklarını söyledi. Fakültenin kurulması için Diyanet İşleri Başkanlığı ile de görüşmeler yaptığını ifade eden Büyükkasap, şunları kaydetti: ‘’Görüşmelerim sonucunda, Kafkas ve Slav dillerinin tarih ve kültürel açıdan da önem arz ettiğini gördüm. Buradan hareketle üniversitemiz bünyesinde Arapça’nın yanında Kafkas ve Slav dilleri hazırlık sınıfı da bulunan İlahiyat Fakültesi kurma kararı aldık. Bu kararımızı YÖK’e önerdik.’’ Rektör Büyükkasap, kurulacak fakültenin eğitim sürecinde, Diyanet İşleri Başkanlığı ile Kafkas ve Slav dilleri bölümleri bulunan üniversitelerle iş birliği içinde olacaklarını bildirdi. Erzincan / aa

21.12.2009


 

Kahvaltı yapan öğrenci daha başarılı

Atatürk Üniversitesi (AÜ) Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Küçükali, düzenli beslenmeyen ve kahvaltı alışkanlığı olmayan öğrencilerin diğerlerine göre agresif ve daha başarısız olduğunu söyledi.

Yrd. Doç. Dr. Küçükali, ‘’Kahvaltının Eğitim Üzerindeki Etkisi’’ konulu çalışma yaptığını belirterek, kahvaltı alışkanlığının çocukların eğitimdeki başarısını önemli ölçüde etkilediğini belirtti. Beslenme alışkanlığının çocuğun bedensel, duygusal ve sosyal gelişimi doğrudan etkilediğini kaydeden Küçükali, ‘’Araştırmada, özellikle kahvaltı alışkanlığı olmayan öğrencilerin agresif, daha başarısız ve dikkat eksikliği olduğunu gördük’’ dedi. İlköğretim öğrencilerinin çoğunda kahvaltı etme alışkanlığı olmadığını ifade eden Küçükali, şöyle konuştu: ‘’Öğrenciler yeterince kahvaltı yapamıyor, özellikle çalışan ailelerin çocukları daha fazla sıkıntı çekiyor. Çünkü bu aileler çalıştıkları için sabahları kahvaltı hazırlamak yerine çocuklarına harçlık veriyor. Çocuklar da okulda besin değeri düşük fast-food türü besinler tüketiyor. Bu da çağın hastalığı olan obezitenin altyapısını oluşturuyor.’’

ABD’de ilköğretim okullarının kantinlerinde fast-food ürünlerin satılmasının yasaklandığını belirten Küçükali, ‘’Bizde bunun tam tersi. Kahvaltı sorunu olan çocukların besin değeri çok düşük olan tost, simit, hamburger ile beslendiğini gördük’’ diye konuştu. Üst sınıflara çıkıldıkça kahvaltı sorununun arttığını ifade eden Küçükali, şunları kaydetti: ‘’1. kademe eğitimde, 1’den 5’inci sınıfa kadar olan grup üzerinde araştırma yaptık. Alt sınıflarda kahvaltının daha sıklıkla, üst sınıflarda ise daha az yapıldığını gördük. İlköğretim 1. sınıfta okuyan öğrencilerin yüzde 93.75’i kahvaltı yapıyor, 5. sınıfta okuyanların ise yüzde 67.58’i kahvaltı yapıyor. Ortaöğretim, lise ve üniversite düzeyine çıktıkça bu oran korkunç derecede düşüyor. Düzenli beslenmeyen, kahvaltı alışkanlığı olmayan çocukların diğer çocuklara göre daha agresif, dikkat eksikliği yaşayan ve eğitimde başarısız olduğunu tesbit ettik.’’

“MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI TEDBİR ALMALI’’

OKUL kantinlerinde satılan fast-food türü yiyeceklerin beslenme literatürüne girmesiyle beslenme bozuklarının görülmeye başlandığını kaydeden Küçükali, şu tavsiyelerde bulundu: ‘’Fast-food ürünlerin kalorisi diğer ürünlere göre 3-5 kat daha fazla. Bu da obeziteye neden oluyor. Millî Eğitim Bakanlığı bunu ayrıntılı olarak ele almalıdır. Özellikle sosyo-ekonomik nedenlerden dolayı sofrasını yeterince donatamayan ailelere destek çıkmalıdır. Ayrıca okullarda çocukların sağlıklı beslenmesi için kahvaltı verilmelidir.’’ Erzurum / aa

21.12.2009


 

SERMAYELERİ ‘güven’

Trabzon’da yaklaşık 4 bin usta kadın, kuyumcuların kendilerine teslim ettiği altın ya da gümüş tellerle, evlerinde hasır bilezik, gerdanlık ve kemer örüyor. Anadolu’nun birçok yerinde erkek işi olarak bilinen kuyumculuk, Trabzon yöresine özgü hasır örücülüğü ve bu işlemin en iyi kadınlar tarafından yapılması dolayısıyla kadınların hakimiyetinde bulunuyor. Şehirde kadınların ördükleri bilezik, gerdanlık ve kemerlerin örgü aşaması tamamlanana kadar, hasıra erkek eli değmiyor. Erkekler, hasırın örülme işlemi tamamlandıktan sonra, takının sadece kilit ve kaynak işlerini yapıyorlar. Bu sebeple Trabzon’un dünyaca ünlü hasır bilezikleri ‘anadan kıza’ ifadeleriyle de anlatılıyor. Kuyumculuk mesleğinde makineye girmemiş tek ürün olma özelliği taşıyan hasır, uzun yıllardır ülkenin bir çok yöresinde tanınmasının yanı sıra yurt dışına da ihraç ediliyor. Trabzon Kuyumcu ve Saatçiler Odasınca, yaklaşık 110 yılı aşkın geçmişi bulunan Trabzon hasır ve telkarisinin, 2005 yılında Türk Patent Enstitüsüne müracaat edilmesi üzerine yöreye ait olduğu tescillendi. Tescil işleminin ardından üretilen Trabzon hasırları, oda tarafından üreticilere noter sözleşmesiyle verilen ‘TTH’ mahreci vurularak satışa sunuluyor. Trabzon / aa

ŞEHİRDE

YAKLAŞIK

4 BİN KADIN

HASIR ÖRÜYOR

Tamamen el maharetinin öne çıktığı hasır örücülüğünde, işletmeciyle dokumacı arasında güvene dayalı bir alış veriş yaşanıyor. Hasırı oluşturan 30-35 mikron inceliğindeki 22 ayar altın teller, ‘çifte’ adı verilen bir cımbızla örülmesi için kuyumcular tarafından, şehirde bu işi yapan yaklaşık 4 bin civarındaki hasır örme ustası kadına teslim ediliyor. Yıllardır süren ve artık bir gelenek haline gelen bu sistemde, hem işletme sahibi hem de kadın örücüler arasında teminatı sağlamak için hiçbir evrak imzalanmıyor. Şehirde baba mesleği olan kuyumculuğu sürdüren Cevat Kara, bugüne kadar örülmesi için ustalara verilen altın tellerin hiçbirinin çalındığına ya da kaybolduğuna şahit olmadığını söyledi. Kara, hasır örücülükteki güven esasının her geçen gün daha da sağlamlaştığını vurgulayarak, ‘’Bizler imalat ve toptancı olarak ayda, binlerce lira değerindeki tel altını örücü kadınlara veriyoruz. Altınları verirken de onlardan teminat adına bir şey istemiyoruz. Örücülerle aramızdaki ilişki tamamen güven esasına dayalı. Bu durum sadece Trabzon yöresine özgü’’ dedi. Trabzon’da 12 yıldır hasır örme işiyle uğraşan Melek Topkara, örmek için aldığı altın tellerin maddî değerinin yanı sıra manevî değeri de bulunduğunu anlatarak, ‘’Ben ve bu işi yapan diğer örücüler de bu sisteme zarar vermemek için elimizden gelen hassasiyeti gösteriyoruz’’ diye konuştu. Topkara, hasır örme işinden ayda ortalama 400 ile 500 lira arasında gelir elde ettiğini söyledi.

Hasır bilezikleri yurt dışına da ihraç ediliyor

Trabzon’un dünyaca ünlü hasır bilezikleri ‘anadan kıza’ ifadeleriyle de anlatılıyor. Kuyumculuk mesleğinde makineye girmemiş tek ürün olma özelliği taşıyan hasır, uzun yıllardır ülkenin bir çok yöresinde tanınmasının yanı sıra yurt dışına da ihraç ediliyor.

21.12.2009


 

Alkollü sürücü, trafik polisine çarparak öldürdü

BakIrköy Ataköy sahil yolunda uygulama yapan trafik polisi, uygulama alanını fark edemeyen alkollü sürücünün kullandığı otomobilin çarpması sonucu vefat etti. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde görevli trafik polisleri, Ataköy sahil yolu üzerinde rutin uygulamalarını yerine getirmek üzere hazırlık yaptı. Hazırlıklar kapsamında yolun bir kısmı dubalar ve trafik levhaları ile kapatıldı. Polis memuru Kemal Demir’de arkadaşları ile birlikte şüpheli buldukları araçları durdurarak alkol kontrolü yapmaya başladı. Bu sırada İbrahim Ilıca’nın kullandığı 34 BK 7054 plâkalı otomobil hızla gelerek uygulama alanına girdi. Polisin ihtarlarına rağmen durmayan otomobil görevi başındaki Kemal Demir’e çarptı. Yaklaşık 10 metre sürüklenen polis memuru Demir ağır yaralandı. Olay yerine çağırılan sağlık ekipleri ilk müdahaleyi yaptıktan sonra, Demir’i İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırdı. Polis memuru burada yapılan bütün müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olay yerinde yapılan incemelerin ardından kazaya karışan araç kaldırıldı. Araç sürücüsü İbrahim Ilıcalı da gözaltına alındı. Ilıcalı’nın yapılan kontrollerde 208 promil alkollü olduğu tesbit edildi. İstanbul / cihan

21.12.2009


 

PTT’den yılbaşı indirimi

PTT Genel Müdürlüğü, gönderi trafiğindeki artışı dikkate alarak, yılbaşından önceki 5 gün içinde postaya verilen kargo, kayıtlı ve kayıtsız küçük paket ile acele posta gönderisi (APG) ve kapıdan kapıya teslim gönderisinde (KKTG) yüzde 10 indirim yapacak. PTT Genel Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, yılbaşı sebebiyle artan posta trafiği göz önünde bulundurularak, hizmetlerin kesintisiz sürdürülmesi amacıyla her türlü tedbirin alındığı belirtildi. Yılbaşından önceki beş gün içinde postaya verilen kargo, kayıtlı ve kayıtsız küçük paket ile APG ve KKTG’lere tebligat hariç yüzde 10 indirim yapılacağı kaydedilen açıklamada, gönderici ve alıcı adreslerinin tam, doğru ve okunaklı yazılması, posta kodunun unutulmaması, tebrik kartlarının zarflarının kapatılmaması istendi. Ankara / aa

21.12.2009


 

Evlere teslim kömür

Adana’nIn Çukurova ilçesinde, Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Vakfı, ihtiyaç sahibi vatandaşların kömürlerini kapılarının önüne kadar getiriyor. Adana’da da kömür dağıtım çalışmaları sürerken, merkez ilçe Çukurova Kaymakamlığı farklı bir uygulamayla, ihtiyaç sahibi vatandaşların kömürlerini evlerinin önüne kadar götürüyor. Kaymakamlığın anlaştığı özel bir dağıtım şirketi, kamyonetlere yüklenen kömür çuvallarını ihtiyaç sahiplerinin oturduğu yere kadar götürüyor. Söz konusu uygulamayla vatandaşlar nakliye ücretinden kurtuluyor ve kömürlerin kötü niyetli kişilerce satılmasının da önüne geçilmiş oluyor. Adana / aa

21.12.2009


 

Palmiyelere çuvaldan kaban

Hava sıcaklığının iyice düştüğü Sakarya’da, şehrin caddelerini süsleyen palmiye ağaçları çuval sarılarak koruma altına alındı. Yetkililer soğuğa karşı dayanıksız olan ağaçların bahar aylarına kadar koruma altında kalacağını bildirdi. Sakarya Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekipleri, palmiye ağaçlarına kalın çuval sardı. Ekipler şehirde bulunan yaklaşık 300 palmiye ağacını topraktan yapraklarına kadar olan gövdesini, soğuk geçirmeyen çuvalla titizlikle sardı. Belediye yetkilileri genelde sıcak iklimi seven palmiye ağaçlarının şehrin caddelerine ayrı bir güzellik katması için dikildiğini belirterek, “Bu ağaçları en az 10 yaşına kadar soğuktan korumak gerekiyor. Bir kaç yıl önce dikilen palmiyeler daha fidan durumunda. Eğer soğuktan korumazsak kuruyabilir” açıklamasını yaptı. Sakarya / cihan

21.12.2009


 

Afrika kuraklığın pençesinde

Uluslar arasI yardım kuruluşu Oxfam, özellikle Somali’de kuraklığın son 20 yılın en şiddetli boyutlarına ulaştığını, Kenya ve Etiyopya’da da durumun çok farklı olmadığını açıkladı. Meteoroloji yetkilileri de kuraklıkla başı dertte olan bölgenin, normal şartlarda Nisan ayına kadar yağmur almadığını söyledi. Birleşmiş Milletler (BM) ise önümüzdeki 6 ayda yaklaşık 20 milyon bölge insanına temel gıda maddeleri yardımı için büyük çaba sarf ettiğini duyurdu. Oxfam, “Artan gıda fiyatlarının ve kuraklığın Doğu Afrika’da daha büyük felâketlere yol açacağından endişe ediyoruz.” açıklamasını yaptı. Yardım kuruluşu, internet sitesinde, Kenya’nın kuzeyindeki Turkana bölgesinin son üç ayda sadece 12 mm yağış aldığı, kuraklığın her üç insandan birini aç bıraktığı bilgisine yer verdi. Johannesburg / cihan

21.12.2009


 

Çocuklara özel kuaför açıldı

Afyonkarahİsar’da ilk kez bir çocuk kuaför salonu açıldı. Kuaförde sadece 0-10 yaş arası çocuklar tıraş edilecek. Erkek kuaförü Ufuk ve Uğur Erbay kardeşler ile Osman Türk ve İhsan Temel’in birleşerek açtığı kuaför salonu Ege Bölgesi ve Afyonkarahisar’da ilk olma özelliğini taşıyor. Salonun açılışını Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, Berberler Odası Başkanı Ahmet Tan ile Esnaf ve Sanatkârları Odalar Birliği üyeleri birlikte yaptı. Afyon’da böyle bir iş yerinin açılmasından son derece memnun kaldığını dile getiren Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, 4 arkadaşı tebrik etti. Berberler Odası Başkanı Ahmet Tan ise hizmete açılan çocuk kuaför salonunun Afyonkarahisar ve Ege’de tek olduğunu söyleyerek anne ve babaların çocuklarının saç kesimleri esnasında izleyebileceklerini ifade etti. Çocuklara toplum olarak çok büyük değer verildiğini hatırlatan berber İhsan Temel “Bu yüzden çocuklara özel çocuk koltuğu, özel televizyon, anne ve babanın çocuklarını saç kesimi esnasında rahatça izleyebileceği bekleme salonu oluşturduk. Aynı zamanda çocukların saç kesim esnasında oyuncaklar ile oynayacağı bir salon yaptık. Amaç berbere gelen çocukların ağlamaması.” şeklinde konuştu. Afyonkarahisar / cihan

21.12.2009


 

Karanlık maddenin izi bulundu

ABD'lİ bilim adamları, kâinatın kütlesinin yüzde 90’ını oluşturan ve bilim dünyası için hâlâ bir bilmece olan karanlık maddenin varlığını ortaya koyabilecek işaretleri ilk kez tesbit ettiklerini bildirdi. Amerikalı fizikçiler, Minnesota’da yerin 800 metre altındaki bir demir madeninde yapılan deneyde, ilk kez karanlık madde parçacıklarının varlığını gösterdiği düşünülen sinyalleri tesbit etmeyi başardıklarını açıkladı. Deneyde, karanlık maddeyi yaptığı düşünülen “zayıf etkileşimli büyük parçacıklar”a odaklanan bilim adamları, araştırmalarında Dünya’yı her gün bombardıman eden kozmik ışınlardan çok uzakta, mutlak sıfıra yakın bir sıcaklıkta soğutulmuş germanium ve silikon kristaller kullandı. Deney sırasında, kristallerin bu zayıf etkileşimli büyük parçacıkların çarpmasıyla titremesi ve detektörün sıcaklığını çok zayıfça arttırması bekleniyordu. Projenin başında yer alan Dan Bauer, karanlık madde özelliklerinden beklenenlerin tamamına uygun iki parçacık tesbit ettiklerini belirtti. Teorisyen Craig Hogan da deneyin sonuçlarının heyecan verici olduğunu söyleyerek, birkaç yıl sürecek bu deneyler sırasında 3 veya 4 kez daha benzer etkileşim kaydedilirse, bunun karanlık maddenin varlığını ispat edebileceğini belirtti. Washington / aa

21.12.2009


 

Bulduğu cüzdanı sahibine ulaştırdı

İzmİr’de askerliğini yapan genç, yolda bulduğu ve içerisinde kredi kartları ile yaklaşık 4 bin TL’lik nakit ve çekin bulunduğu cüzdanı, polise teslim etti. Alınan bilgiye göre, İzmir Urla'da askerlik yapan Cengiz Keleş, izin dönüşü geldiği İzmir Konak’ta, yerde bir cüzdan olduğunu fark etti. Cüzdanda, 2 bin 800 TL nakit para, 1100 TL değerinde çek ve 2 kredi kartı olduğunu gören Keleş, kimlik bilgilerinden cüzdan sahibi İbrahim Hasgülşenler’e telefonla ulaştı. Keleş, daha sonra Kantar Karakoluna giderek, cüzdanı teslim etti. Karakola gelen Hasgülşenler, cüzdanını eksiksiz teslim aldığını söyleyerek, ‘’Bu devirde bu tür bir olay yaşamak beni çok sevindirdi. Allah da bulan asker arkadaşımıza, bunun kat kat fazlasını versin’’ dedi. sİzmir / aa

21.12.2009


 

Güneş Titan’ı parlattı

ABD'Lİ bilim adamları, ilk kez bir başka gökcisminin yüzeyindeki bir sıvının güneş ışınlarını yansıtmasını görüntüledi. NASA’dan yapılan açıklamada, Cassini uzay aracının görüntülediği fotoğrafın, Satürn’ün uydusu Titan’ın çok sayıda büyük göl biçimli havzalarla sıvının varlığını doğruladığını belirtildi. Cassini projesinden çalışan bilim adamları, uzay aracının Satürn’ün yörüngesine girdiği 2004’ten bu yana Titan’ın yüzeyinden bir ayna etkisine yol açan bir yansımanın görüntüsünü elde etmeyi umuyordu. Pasadena / aa

21.12.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl