Yurt Haber

Mehteri Avrupa dinleyecek

Balıca, geçmişte ‘’düşmanı ürkütücü, yeniçerileri coşturucu ve savaşma azmini arttırıcı’’ müzik anlayışı ile etkili olan Mehter Takımı’nı bu kez kültürel seferlere hazırladıklarını söyledi.

Söz konusu proje kapsamında derneğin tüzüğünde değişiklik yaptıklarını ve AB fonlarından yararlanmak için girişimlerde bulunduklarını anlatan Balıca, ‘’As Mehter Derneği olarak Türkiye’nin birçok yerini dolaştık. Şimdi sıra dünyaya açılmaya geldi. Değişik ülkelerde tanıtım yapabilmek ve oralarda yaşayan Türk vatandaşlarımıza bu heyecanı yaşatabilmek için Kültür ve Turizm Bakanlığımıza gerekli müracaatı yaptık. AB fonlarından faydalanarak öncelikle Avrupa’ya açılmayı planlıyoruz’’ şeklinde konuştu.

EN ESKİ ORDU BANDOSU

Mehter Takımı’nın ‘’Dünyanın en eski ve ilk alaturka ordu bandosu’’ kabul edildiğini kaydeden Balıca, ‘’dünyanın birçok yerinde kitleleri etkileyen Türk kültürünün bir parçası Mehter Takımı ile Türk kültürünü tanıtacağız’’ dedi.

24.08.2010

Ülker’den yeni lezzetler

ÜLKER, İçim markasıyla ürettiği yöresel lezzetler serisine Anadolu’dan iki farklı lezzeti daha kattı.

Lavaş peyniri ve Çeçil peyniri de artık İçim’in yöresel lezzet serisinde yer alıyor. Tel tel ayrılan bir yapıya sahip Çeçil peyniri tam yağlı inek sütünden üretiliyor. Lavaş peyniri ise tam yağlı inek sütünden üretilen orta sertlikte bir peynir. Kahvaltıların yanı sıra makarna ve salatalara ayrı bir tat veriyor. İçim’in yöresel lezzetler serisinde örgü, hellim, Ezine peyniri ile tulum ve eski kaşar bulunuyor.

24.08.2010

Çavuş üzümünün koruyucu meleği

Karabük’ün sofralık üzümleri ile meşhur Safranbolu ilçesine bağlı Yazıköy’ünde oturan 88 yaşındaki Cafer Oel yöreye has olan çavuş üzümünü yaşatmak için 60 senedir çalışıyor. Oel, üzüm kalemlerini her yıl üreterek çevredeki köylere dağıtıyor.

İlçe Tarım Müdürlüğü de üreticileri teşvik etmek için çeşitli faaliyetler düzenliyor. Safranbolu ilçesinde bağcılık Roma dönemine kadar dayanıyor. İlçe ve çevresinde yapılan kazılarda 2- 3 tonluk küpler bulunurken, yine ilçede bir inşaat çalışmasında bulunan taş lahitte üzüm figürleri bulunması bu yörenin Roma döneminde önemli bağcılık merkezlerinden olduğunu gösteriyor. İri taneli, ince kabuk ve sulu olması ve ağızda bıraktığı hoş tadı ile Türkiye’nin her yerinde sofralarda büyük rağbet gören çavuş üzümü neslinin yok olmaması için 88 yaşındaki Cafer Oel büyük çaba gösteriyor. Sadece Safranbolu ve birkaç köyünde yetişen yöreye has çavuş üzümünün varlığını sürdürmesi için ürettiği üzüm kalemlerini çevre köylere veren Oel’in asıl mesleği ise marangozluk. Buna rağmen üzüm yetiştirme konusunda da hayli tecrübeli o lan Cafer Oel, yörede ‘Üzümcü Dede’ olarak anılıyor.

24.08.2010

Çumra kavunu sofralarda

Konya’nIn Çumra ilçesinde; ismi ile özdeşleşen ‘Çumra Kavunu’ eşsiz tadı ve görünümüyle Ramazan ayında sofralarda ve semt pazarlarında yerini aldı.

Çumra ilçesinin köyleri arasında ilk yetişen yer olan Üçhüyük Köyünden çiftçi Üzeyir Güngör, “Çumra Kavunu tadı ile özdeşleştiği için; halk tarafından tercih ediliyor ve lezzeti ve kendine özgü aromasıyla Polatlı ve Manisa kavunundan daha fazla talep görüyor. Her yıl, dönümden 8-10 ton arası kavun hasadı yaparken bu yıl hastalık dolayısıyla 5-6 tona kadar düştü. Toptan 50 kuruş perakende ise 75 kuruşa satıyoruz. Şükürler olsun kazanıyoruz” dedi. Güngör ayrıca “Çumra kavununa adını ve kokusunu veren en önemli unsur bereketli toprak ve özenli bakımdır. Sarı ve siyah renkte olan ‘’Altınbaş’’ın yanı sıra yörede ‘’Çini kızı’’ cinsi kavunu da yetiştiriyoruz” dedi.

24.08.2010

Bangladeş’te şarbon salgını

Bangladeş’te, bir yıldan az bir süre içinde 162 kişiye bulaşan şarbon hastalığına karşı mücadele edildiği bildirildi.

Bangladeş Sağlık Bakanlığından Mahmudur Rahman AFP’ye yaptığı açıklamada, ülkenin kuzeyindeki Şajadpur bölgesinde geçen hafta 52 kişinin bu hastalığa yakalandığını belirtti. Bugüne kadar hastalıktan ölen olmadığını söyleyen Rahman, son salgınla birlikte ülkede, bir yıldan az bir süre içinde toplam 9 şarbon salgını dalgası görüldüğünü kaydetti. Rahman, hastalığa yakalananların çoğunun ülkenin kuzeyinde, taşrada yaşayan ve hayvan yetiştiriciliğiyle uğraşan kişiler olduğunu ifade etti. Şarbon (antraks), bir hayvan hastalığı olmakla birlikte insanlara da bulaşabiliyor. Genellikle hasta keçi, koyun, sığır gibi hayvanlarla temas yoluyla bu hastalığa yakalanılıyor. Hastalığın insanlara geçmesinde, ellerde çizik ve yara bereyle bakterinin deriden girmesi, hasta hayvanların etinin yenmesi ve solunum gibi unsurlar da rol oynuyor.

24.08.2010

'Atıktan Sanata'

Türkİye’de de faaliyet gösteren Almanya merkezli geri kazanım firmasınca yürütülen ‘’Atıktan Sanata’’ projesi kapsamında, elektronik atıklar tablo, takı ve dekoratif objelere dönüştürülüyor.

Türk Standartları Enstitüsünden ‘’zararsızdır’’ onayı alınan atıklardan hazırlanan eserlerin satışından elde edilen gelir, engellilerin barındığı rehabilitasyon merkezlerine bağışlanıyor. Atık elektrikli ve elektronik ekipmanların geri dönüşümü konusunda hizmet veren geri kazanım şirketi Exitcom Recycling’in Genel Koordinatörü Emel Safa, son yıllarda yaşanan hızlı teknolojik gelişmenin elektronik atığın artmasına yol açtığını söyledi. Safa, ‘’Hammadde ve enerji kullanımında, teknoloji seçiminde, doğal kaynak kullanımında israfın ve kirliliğin önlenmesi, çevrenin korunması önemli. Bu doğrultuda tüm faaliyetlerimizde, atıkların azaltılmasını ve geri kazanım yoluyla ülke ekonomisine yeniden kazandırılmasını hedefliyoruz’’ diye konuştu.

24.08.2010

Çin’de ekonomik suçlara ölüm cezası değişikliği

Dünyada en çok ölüm cezasının verildiği Çin’de, ekonomik suçlardan ölüm cezasının kaldırılmasını öngören yasa tasarısı hazırlandı.

Çin resmî devlet ajansı Xinhua, ülke ceza kanununda ölüm cezası verilebilecek 68 suçtan 13’ünün kaldırılması ile ilgili yasa değişikliği tasarısının hazırlandığını duyurdu. Değişiklik kabul edilirse, Çin’de ‘ekonomik ile ilgili ve şiddet içermeyen’ suçlara verilen ölüm cezaları kaldırılacak. Yasa tasarısının ne zaman kabul edileceği konusunda ise henüz net bir açıklama yapılmadı. Xinhua, tasarının Çin Halk Kongresi’ne birinci okuma için sunulduğunu açıkladı. Çin’de yasa tasarılarının kongrede oylanması için 2-3 okumadan geçmesi gerekiyor.

24.08.2010

Bahçıvan olmak isteyenlere kurs açıldı

İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü ile İstanbul Ağaç ve Peyzaj Anonim Şirketi, bahçıvan olmak isteyenler için ücretsiz kurs düzenleyecek.

İstanbul Ağaç ve Peyzaj A.Ş’den verilen bilgiye göre, sosyal sorumluluk projesi kapsamında 2004 yılından itibaren ücretsiz gerçekleştirilen ve bugüne kadar 775 kursiyerin katıldığı bahçıvanlık kursu, 20 Eylülde başlayacak. Dersler, pazartesi, çarşamba ve cuma günleri 08.30-16.10 saatleri arasında Avrupa yakasında oturanlar için İstanbul Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü Haliç Şefliği’nde, Anadolu yakasında oturanlar için Maltepe İdealtepe Korusu’nda yapılacak. Yaklaşık 2.5 ay devam edecek olan kurslara meslek sahibi olmak ve bahçıvanlığı daha profesyonelce sertifikalı olarak yapmak isteyenlerin yanında hobi olarak düşünen herkes katılabilecek.

24.08.2010

YURTKUR’dan Mersin’e yurt

MERSİN’DE Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (YURTKUR) Genel Müdürlüğünce, 1000 öğrenci kapasiteli yurt yaptırılacağı bildirildi.

Mersin Üniversitesi’nin (MEÜ) internet sitesinde yer alan habere göre, öğrencilerin barınma ihtiyacını karşılamak amacıyla, uzun süredir eksikliği hissedilen öğrenci yurdu, Yenişehir ilçesindeki Çiftlikköy Yerleşkesi’nde inşa edilecek. Arazi tahsisi yapılan ve önümüzdeki günlerde temeli atılması planlanan inşaat, 6 blok halinde yapılacak ve blokların 4’ü yurt, 2’si de sosyal tesis amaçlı kullanılacak. Yaklaşık 40 bin metre kare alanda yürütülecek inşaatın 18 ayda tamamlanması öngörülüyor. YURTKUR Genel Müdürlüğü’ne ait yurt tamamlandığında 1000 öğrenci, modern ve ferah bir ortamda konaklama olanağına kavuşacak.

24.08.2010

55 kilo esrar ele geçirildi

DİYARBAKIR’DA bir otomobilde 55 kilogram esrar ele geçirildi.

Edinilen bilgiye göre, Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince ‘’uyuşturucu madde ticareti’’ yapan bir şebekeye yönelik operasyonda, Diyarbakır’dan İstanbul’a gitmek üzere yola çıkan şüpheli bir otomobil merkeze bağlı Pirinçlik Köyünde durduruldu. Otomobilin bagaj kısmında poşetlere sarılı 55 kilogram esrar ele geçirildi, M.Y, E.M. ve M.K. gözaltına alındı.

24.08.2010

Üzerinden zodyak bot geçen kişi yaralandı

MUĞLA’NIN Bodrum ilçesinde, üzerinden zodyak bot geçen kişi yaralandı.

Alınan bilgiye göre Belçika’da yaşayan ve tatil için Bodrum’a gelen Tahir Mutlu, arkadaşı Muzaffer Aktaç’la, zıpkınla balık avlamak için Gümbet Sahili’ne gitti. Mutlu, sahilden yaklaşık 30 metre uzaklıkta zıpkınla balık avlamaya çalışırken üzerinden geçen bir zodyak botun ayak ve bacağına çarpması sonucu yaralandı. Zodyak bottakiler tarafından bota alınarak karaya taşınan ve ambulansla Gümbet’teki bir polikliniğe kaldırılan Mutlu’nun sağ ayak ve bacağında kesikler ve zedelenmeler oluştuğu belirlendi. Ayağına ve bacağına dikiş atılan Mutlu’nun durumunun iyi olduğu bildirildi. Mutlu,’’Zodyak botta bulunan ve Fransız olduklarını öğrendiğim turistlere beni hastaneye götürmelerini söyledim. Önce götürmek istemediler. Bende onlara elimdeki zıpkını göstererek, ‘Zıpkınla botunuzu delerim parçalarım’ dedim. Bunun üzerine beni bulunduğum kayalıktan alarak polikliniğe götürd

24.08.2010

60’ından sonra torunuyla Kur’ân-ı Kerim öğrendi

ANKARA’DA yaşayan 60 yaşındaki Zeliha Tekin, Kur’ân-ı Kerim okumayı öğrenmenin mutluluğunu yaşıyor.

Ramazan ayının gelmesiyle birlikte her evden Kur’ân nuru ve bereketi yükselmeye başladı. Kur’ân okumayı bilenler mukabelelere katılırken, bilmeyenler ise Kur’ân ayı Ramazan’da Kur’ân öğrenmeye çalışıyor. Bunlardan biri de 60 yaşındaki ev hanımı Zeliha Tekin. Okuma yazma bilmeyen, ev hanımı Zeliha Tekin azmederek, komşuları ve torununun yardımlarıyla Kur’ân-ı Kerim’i yüzünden okumayı öğrendi. Tekin’in Kur’ân hocalarından biri ise daha 11 yaşındaki torunu Sena Kara oldu. Ankara’da ilköğretim 6. sınıf öğrencisi olan Sena Kara, şimdi anne annesiyle birlikte Kur’ân-ı Kerim’i okumanın hazzını yaşıyor. Kendisi de daha 7 yaşındayken Kur’ân-ı Kerim’i öğrenen Sena Kara, yaz tatilinde hem derslerine çalışıyor hem de boş zamanlarında anne annesiyle birlikte Kur’ân-ı Kerim pratiği yapıyor. Okuma yazma bilmediği halde çok kolay bir şekilde Kur’ân-ı Kerim’i öğrenebildiğini belirten Zeliha Tekin, “Bu yaşımda bu kadar kolay bir şekilde Kur’ân-ı Kerim’i öğrenebileceğimi söyleseler, asla inanmazdım. Ama bu yüce kitabın bir mu'cizesi olsa gerek, komşularım ve torunumun yardımlarıyla kolay bir şekilde Kur’ân-ı Kerim’i yüzünden okumayı öğrendim. Şimdi Ramazan ayında kendisiyle birlikte hatim yapmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

24.08.2010

Kaskodan para almak için ihbarda bulundu

ZONGULDAK’IN Ereğli ilçesinde, otomobilinin çalındığını ihbar eden kişinin, borcundan dolayı kaskodan para alabilmek için asılsız ihbarda bulunduğu tesbit edildi.

Olayla ilgili 5 kişi gözaltına alındı. İlçe Emniyet Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamaya göre, Okan Y’nin, 67 LC 128 plakalı otomobilinin çalındığı ihbarında bulunması üzerine polisler ilçede çalışma başlattı. Ekipler, yaptıkları araştırmalar sonucunda şahsa ait otomobilin, Zonguldak’taki merkez sanayi sitesinde olduğunu belirledi. Polisin yürüttüğü soruşturmada aracın çalınmadığı, Okan Y’nin kaskodan para alabilmek amacıyla asılsız ihbarda bulunduğu anlaşıldı. Okan Y’nin yanı sıra olaya karıştıkları belirlenen Orhan Y, Köksal A, Muhammet A. ve İsa Y. gözaltına alındı.

24.08.2010

Telefonda “polisim” diyene inanmayın

ÇANAKKALE’DE 3 kişi, cep telefonundan arayan ve kendilerini arayıp ‘’polis’’ olarak tanıtan kişilere, toplam 8 bin 575 lira gönderdi.

Bir süre sonra dolandırıldıklarını anlayan kişiler, zanlılar hakkında şikâyetçi oldu. Alınan bilgiye göre, Sami Gül, Mustafa Pilav ve Salih Demir’i telefonla arayan zanlılar, kendilerini bir soruşturmayı yürüten ‘’polis’’ olarak tanıttı. Soruşturmanın sürdürülmesi için verdikleri telefon numaralarına, konuşma bedeli olarak para yüklenmesi talebi üzerine Sami Gül 2 bin 340, Mustafa Pilav 3 bin 695, Salih Demir ise 2 bin 540 lira gönderdi. Bir süre sonra dolandırıldıklarını anlayan 3 kişi durumu polise bildirip, şikayetçi oldu. Ç

24.08.2010

Evi yıkılan aile, camiye sığındı

KASTAMONU’NUN İnebolu ilçesinde, evleri yıkılan 7 kişilik aile, cami avlusunda yaşamaya başladı.

Göçkün köyünde oturan işçi Selahattin Demirci’nin (55) 2001 yılında mide rahatsızlığından dolayı ameliyat olmasıyla çalışamaz hale gelmesi sonucu geçim sıkıntısı çekmeye başlayan ailenin oturduğu ev, eski olması sebebiyle 20 gün önce yıkıldı. Evlerinin yıkılmasının ardından sokakta kalan Selahattin Demirci, babası Niyazi Demirci (78), eşi Nebahat Demirci (34), çocukları Kader (10), Pınar (9), Deniz (8) ve Çiğdem (5) Demirci, köydeki kullanılmayan camiye yerleştirildiler. Köy muhtarı Aziz Küm, evleri yıkıldıktan sonra geçim sıkıntısı çeken ailenin geçici olarak kullanılmayan camiye yerleştirildiğini ifade ederek, caminin duvarlarında çatlakların oluştuğunu ve çatısının güvenli olmadığını söyledi. Muhtar Küm, köylülerin de yardımıyla Demirci ailesine yıkılan evlerinin yerine yeni bir ev yapmaya başladıklarını bildirerek, Kaymakamlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’ndan da malzeme yardımı aldıklarını kaydetti. Selahattin Demirci de, ‘’Muhtarın ve köy halkının desteğiyle eski camiye sığınmak zorunda kaldık. Burada ne kadar kalacağız bilmiyorum ama bu kış çok zor geçecek. Büyük bir sefalet içindeyiz’’ dedi.

24.08.2010