15 Ekim 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

 

Hizmet TIR'ı final etabında

Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet TIR'ı Beşinci Bölge turuna koordinatör İbrahim Özdabak yönetiminde başladı.

Beşinci Bölge’nin ilk durağı Manisa’nın Turgutlu ilçesiydi. Turgutlu’da kısa bir şehir turunun ardından Belediye Binası’nın hemen önünde, saat kulesinin yanıbaşında konaklayan TIR'ımız tanıtım programı hazırlıklarına başladı. Sabah saatlerinde Turgutlu’ya varan TIR'mız, konaklayacağı alana giderken, kendisi için Turgutlulular için önceden hazırlanmış olan bez afişlerin altından geçti. Motorsikletli güvenlik görevlilerinin eşliğinde meydana ulaşan TIR'ımız, alana park ederken, belediye anonslarından da Bediüzzaman’ın geldiği duyuruluyordu.

TURGUTLU’DA ÇELENK JESTİ

Belediye Binası’nın önünde tertip edilen tanıtım programını Melih Atom sundu. Programın açılış konuşmasını yapan İbrahim Özdabak, Turgutlululara Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet TIR'ına evsahipliği yaptıkları için teşekkür etti. Yeni Asya Medya Grup olarak, Bediüzzaman’ın vefatının 50. yılı olması münasebetiyle, Bediüzzaman’ı tanıtmak amacıyla bu projeyi geliştirdiklerini açıklayan Özdabak, 17 Eylül’de başlayan yolculuklarının son etabına vardıklarını ifade etti.

Özdabak’ın ardından bir konuşma yapan Yeni Asya Gazetesi Turgutlu Temsilcisi Ömer Faruk Arı ise Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet TIR'ı projesini tertip eden Yeni Asya Medya Grup’a ve programa iştirak edenlere teşekkürlerini sundu. Öte yandan Arı, Turgutlu Belediye Başkanı ve Belediye Başkan Yardımcısı’na da programın tertibi için göstermiş oldukları kolaylıktan ve göndermiş oldukları çelenkten ötürü müteşekkir olduklarını ifade etti. Bu arada TIR'ımızın ziyareti dolayısıyla Turgutluluların çeşitli çelenkler göndermiş oldukları dikkatleri çekti.

Konuşmaların ardından Işık Doğudan Yükselir adlı sinevizyon filminin gösterimine geçildi. Bu gösterimin ardından ise arzu edenlerle TIR'ın önünde bir hatıra fotoğrafı çekildi. Bu arada TIR'ımızın koordinatörü İbrahim Özdabak’a Turgutlulular tarafından hazırlanmış bir buket çiçek de takdim edildi.

Turgutlu’da yüzlerce kitap, broşür ve gazetemizin dağıtımı gerçekleştirilirken, programa iştirak edenlere tatlı ikramları da yapıldı. Bu noktada bilhassa gençlerin yoğun çaba ve gayretler ile hizmet etmeye çalışmaları dikkatlerden kaçmadı.

UMUT YAVUZ / [email protected]

UŞAK

15.10.2010


 

SANKİ ÜSTAD’I YENİDEN GÖRDÜM

Kurulan Yeni Asya Neşriyat standı da programa gösterilen yoğun ilgiden nasibini alırken, karikatürist İbrahim Özdabak Yeni Asya standında sevenleriyle buluşarak, karikatürlerini imzaladı.

Karikatürler hızlı bir şekilde tükenirken, bir minik Turgutlulunun imza sırasında söyledikleri Özdabak’ı duygulandırdı. Merve adındaki küçük kız için karikatürünü imzalayan Özdabak, minik Merve’nin “Bu gece yatmadan önce senin için duâ edeceğim” deyivermesiyle gözlerinin yaşarmasına engel olamadı. Öte yandan Turgutlu’da 87 yaşındaki nur talebesi Cafer Sadıkçim ile de görüştük. 1950’li yıllarda Zübeyr Gündüzalp ile birlikte 2 yıl geçirdiklerini anlatan Sadıkçim, 1957 yılında Isparta’daki evinde Bediüzzaman’ı gördüğünü söyledi. Isparta’da Bediüzzaman’ı ziyaret eden Sadıkçim, Üstad’ın kendilerine “nurları okumasını” tavsiye ettiğini belirtti. Sadıkçim, Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet TIR'ını görünce çok heyecanlandığını belirtirken, böyle bir olayın olabileceğini aklından hiç geçiremediğini anlattı. 1957 yılında sadece bir kere Üstad’ı görebilen Sadıkçim, “Bu TIR'ı görünce sanki ikinci kez Üstad’ı görmüş gibi hissettim” sözleriyle heyecanını ifade etti.

15.10.2010


 

BEDİÜZZAMAN TIRI NE GÜN, NEREDE?

BEŞİNCİ BÖLGE:

15 EKİM 2010 CUMA,

Saat: 11:00, Sakarya.

Kent Meydanı

17 EKİM 2010 PAZAR,

Saat: 14:00, İstanbul.

Bayezıt Meydanı

15.10.2010


 

UŞAK'TA ÇEKİLİŞE RİSALE-İ NUR DAĞITILDI

Uşak’ta yüzlerce broşür, kitap ve Yeni Asya Gazetesi dağıtılırken, Uşaklılar tarafından da Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet Tırı programlarında yine bir ilk gerçekleştirildi.

Dağıtılan broşürler ile birlikte 1000 adet numaralı çekiliş kartı dağıtılırken, program sonunda yapılan çekilişte talihli katılımcılara Risale-i Nur Külliyatı’ndan birer hediye takdim edildi. Önce 50 adet olarak belirlenen çekiliş sayısı, talep ve katılımın oldukça yoğun olması sebebiyle daha sonra 100’e kadar çıkarıldı. Kendilerine Risale-i Nur çıkar insanların oldukça sevinerek ve heyecanla hediyelerini almaları dikkatlerden kaçmadı. Işık Doğudan Yükselir adlı sinevizyon gösteriminin de gerçekleştirildiği programda dileyenler tırımızın önünde hatıra fotoğrafı da çektirdiler. Yerel medyanın programa oldukça ilgili olduğu gözlenirken, koordinatörümüz İbrahim Özdabak ile proje hakkında çeşitli röportajlar yapıldı.

15.10.2010


 

Uşak’ın kalbine girdik

UŞAK’TA GÜZEL ORGANİZASYON Turgutlu’daki programını tamamlayan TIR'ımız hiç vakit kaybetmeden ikinci durağı olan Uşak’a doğru yola çıktı.

Uşak’ta şehir girişinde karşılanan TIR'ımız, atılan şehir turunun ardından Uşak Belediye Binası’nın önündeki geniş meydanda konakladı. Burada Uşaklıların tam teşekküllü bir organizasyona hazırlanmış oldukları gözlendi. TIR'ımız gelmeden önce meydana ses sistemi kurarak, çeşitli konuşmalar yapıldığı gözlenirken, TIR'ımızın gelmesiyle birlikte bütün dikkatler buraya toplandı. Gün içinde yüzlerce kişinin akın akın geçtiği bu nokta, Uşak’ın tam mânâsıyla kalbine tekabül ediyordu. Meydanda toplanan yüzlerce kişinin içinde tanıtım programına başlayan TIR'ımızın koordinatörü İbrahim Özdabak kısa bir açılış konuşması yaptı. Açılış konuşmasında Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet TIR'ının yola çıkış gayesini anlatan Özdabak, son etabına girilen Türkiye yolculuğunun safahatıyla ilgili kısa bir bilgi verdi. Daha sonra proje finalinin İstanbul Beyazıt Meydanı’nda yapılacağı müjdesini veren Özdabak, bütün Uşaklılara programa iştiraklerinden dolayı da teşekkür etti.

BEDİÜZZAMAN BİLİM VE

TEKNOLOJİYE ÖNEM VERİRDİ

Daha sonra ise program sunumunu da üstlenen Mesut Karabacak Uşaklıların hazırlamış oldukları özel kürsüde bir konuşma yaptı. Karabacak yaptığı veciz konuşmada, “Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, saltanatı, meşrûtiyeti, cumhuriyeti ve çok partili dönemleri idrak etmiş, çağının tanıklığını yapmış, çağlar üstü mesajı modern zamanlarda yeniden hatırlatmış, çilekeş bir bilge, kutlu bir insandır” ifadelerini kullanırken sözlerini şöyle sürdürdü: “İmkânsızlıklar içinde başladığı dünya hayatı ömrünün sonuna kadar yine büyük zorluk ve meşakkat içinde devam etti. Ancak o, imkânsızlıkların hakim olduğu bir hayattan dünyanın düşünce hayatına yön veren bir medeniyet inşa etmeyi başardı. Said Nursî Hazretleri, “ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşayamam” diyen bir özgürlük savaşçısıdır. Modern bilime karşı durmamış, bizzat bilim ve fen yolu ile insanlığa hizmet edileceğine işaret etmiştir. “Bizler bürhana tabi oluyoruz. Akıl ve fikir ve kalbimizle hakaik-i imana giriyoruz” diyerek; bilim, düşünce ve teknolojinin önemine vurgu yapmıştır. O cumhuriyet düşüncesinin en tutkulu savunucularından biridir.”

Said Nursî’yi anlamlı kılan özelliklerden birisi de modernliğin zihinlere attığı bütün kuşkuları yok etme çabasıdır. Bu anlamlı çabanın önemli bir boyutunu, din ile ilim arasında tekrar kurulmaya çalıştığı köprü oluşturmaktadır” diyen Karabacak, “Kısaca Bediüzzaman, Kur’ân’ı kâinat hesabına, kâinatı da Allah hesabına okumuş ve okumayı talim etmiştir” sözleriyle konuşmasına son verdi.

15.10.2010


 

Afyon'da Nurlu simalar

Uşak programını da tamamlayan TIR'ımız, günün üçüncü ve son programını yapmak üzere Afyon’a doğru yola çıktı.

Afyon ve özellikle Emirdağ Bediüzzaman için sıkı gözaltında geçen, meşakkatli yıllara işaret ediyordu. Bediüzzaman burada Denizli hapsinde çektiği bir aylık sıkıntıyı bazen bir günde çektiğini ifade etmekteydi. Öte yandan Bediüzzaman’ın Afyon ile ilgili müjdeleri de bir hayli fazlaydı. Bediüzzaman bir seferinde, “Afyon’da dahi Hasan Feyzi’ler çıkacaklar. Afyon Denizli’den geri kalmayacak, zahmetimizi rahmete çevirecek” demişti... Bir de, “Afyon, bütün Risâle-i Nur Külliyatı’nı iade etmekle, âlem-i İslâm ve hatta âlem-i insaniyette çok büyük bir hayra vesile oldu” diyordu Bediüzzaman... Şimdi ise onun dediklerinin ne denli doğru olduğu anlaşılıyordu. Nitekim Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet TIR'ı daha Afyon’a girerken, onun geleceği meydana doğru usul usul yürüyen hanım talebeler TIR'ımızı görünce ne yapacaklarını şaşıracak, sevinç nidaları ve heyecanlı gözlerle koşar adım bir şekilde TIR'ımızın peşinden koşuşturacaklardı... Sanki Bediüzzaman gelmişti Afyon’a ve onu Hasan Feyziler gibi erkek ve hanım Nur Talebeleri karşılıyordu... Ta konaklayacağı yere kadar peşinden koşuştular... Ve nihayet TIR'ımız geldi, tam da Afyon hapishanesinin karşısına kuruluverdi. Bediüzzaman’ı bir zamanlar yargılayıp, mahkûm diye tutanların tam karşısında devasa cüssesiyle yerleşen TIR'ımızı bir dolu Afyonlu alkışlarla ve tezahürat ile karşıladı. Anıt Park önünde duran TIR'ımız için Afyonlular büyük bir hazırlık yapmışlardı. Hanımlar kermes düzenlerken, katılımcılara tatlı dağıtımı yapıldı. Yeni Asya Neşriyat standı ile birlikte Yeni Asya Gazetesi standı da kurulmuştu. Programa iştirak edenlere kitap, broşür ve Yeni Asya Gazetesi dağıtıldı. Yüzlerce Afyonlu’nun sürekli olarak geçiş yaptığı bu caddede, Melih Atom’un sunumuyla program başladı. Programda açılış konuşmasını Afyon İlim ve Hizmet Vakfı Başkanı İlahiyatçı İbrahim Sarıçiçek yaptı. Bediüzzaman Said Nursî’yi 80 yılı aşan bir süre içerisinde hiçbir zorluk ve meşakkatin hizmetinden geri bırakmadığını belirten Sarıçiçek, Bediüzzaman’ı anlamak için onun eserlerini okumanın şart olduğunu hatırlattı. Sarıçiçek’ten sonra ise koordinatörümüz İbrahim Özdabak Afyonlulara seslenerek, iştiraklerinden ve ilgilerinden dolayı teşekkürlerini iletti.

BEDİÜZZAMAN

ÇOCUKLARI ÇOK SEVERDİ

Program sırasında görüşme imkânı bulduğumuz Üstad’ın Emirdağ hayatına şahitlik etmiş olan 1945 doğumlu Nevzat Müftüoğlu ilginç hatıralarını bizlerle paylaştı. Babası Emirdağ’da adliyede görevli olan, dedesi de o zamanın Emirdağ müftüsü olan Müftüoğlu, Üstad Bediüzzaman’ın hep faytonla evlerinin önünden geçtiğini anlattı. Bediüzzaman’ın çocukları çok sevdiğini, başlarını okşadığını ve onlara gümüş ve sarı paralar hediye ettiğini anlatan Müftüoğlu, Üstad’a çocukken “Hoca dede” diye hitap ettiklerini ifade etti. Kendi öz dedesinden görmediği sevgi ve ilgiyi Bediüzzaman’dan gördüğünü anlatan Müftüoğlu, Bediüzzaman’ı göremedikleri günlerde çocukların oldukça üzüldüklerini, ancak o zamanlar Bediüzzaman’ın şefkatine muhatap olan o çocukların hepsinin iyi birer Nur Talebesi haline geldiklerini söyledi. Bediüzzaman’ın muazzam bir manevî cazibesi olduğunu da ifade eden Müftüoğlu, Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet TIR'ının muazzam bir hizmete vesile olduğunu sözlerine ekledi.

AFYON BEDİÜZZAMAN'I

HAKLI ÇIKARDI

Konuşmaların ardından Işık Doğudan Yükselir adlı sinevizyon gösterimi gerçekleştirilirken, Afyonluların konuşmalar ve sinevizyon gösterimi sırasında duygulanarak zaman zaman gözyaşlarını tutamadıkları gözlendi. Afyonlular Bediüzzaman’ı haklı çıkarmıştı.. Zira onun zahmetlerinin rahmete dönüştüğü bu programdaki nurlu simalardan aşikâr bir şekilde okunabiliyordu... Nitekim programın hemen sonunda bu rahmeti temsilen yağmurun da büyük bir iştiyak ile yağması oldukça manidardı. TIR'ımızın önünde çekilen hatıra fotoğraflarının ardından akşam karanlığı çökerken Afyonlular TIR'ımızın gitmesini istemiyorlardı. Bazı talebeler “Biz de TIR'a binelim, onunla gidelim” diyerek bu arzu ve iştiyaklerini dile getiriyor, TIR'ın gelişiyle yaşadıkları sevinç, programın bitişi ve TIR'ın gidecek olmasıyla hafif buruklaşıyordu... Böylece bir günde üç program yapan TIR'ımız, yoğun bir faaliyetin ardından ertesi gün Eskişehir’e doğru yol almak üzere istirahate çekildi...

15.10.2010


 

Bursa’da “yüzyılın yağışı”

Önceki gün akşam saatlerinde başlayan ve meteorolojinin “Yüzyıldır böylesi görülmedi” dediği sağanak yağış sebebiyle Bursa adeta felç olurken, bir kişi vefat etti. Yağıştan dolayı ilk ve orta dereceli okullar dün ve bugün tatil edildi. Birçok ev ve işyerini su bastı.

İstanbul Ataşehir’de de evine su damlamaması için çatıda çalışan bir kişi, ayağı kaydığı için düşerek öldü. İstanbul genelinde çok sayıda trafik kazası yaşanırken, milyonlarca liralık hasar meydana geldi. Sağanak yağış felç etti BURSA'DA önceki akşam saatlerinde başlayan ve aralıklarla etkisini sürdüren kuvvetli sağanak dolayısıyla Bursa’da birçok ev ve işyerini su bastı. Ulaşımda zaman zaman aksamaların olduğu şehirde, ilk ve orta dereceli okullarda eğitime iki gün süreyle ara verildi. Su baskınlarıyla ilgili polisi ve itfaiyeyi arayan vatandaşlar hatların yoğun olması sebebiyle yetkililere güçlükle ulaştı. Bursa’da şiddetli yağış sebebiyle iki kişi vefat ederken, hayat felç oldu. Yüzlerce fabrika, alış veriş merkezi, işyeri ve ev sular altında kaldı. Derelerin taşması, cadde ve sokaklardaki rögarların tıkanması sonucu bir çok kişi işine gidemedi. Özellikle Osmangazi İlçesi’ne bağlı Alacahırka Mahallesi’nde Gelinboz Deresinin taşması sonrasında yatalak İsmail Güven, vefat ederken bir çok evi su bastı, çok sayıda araç ise sulara gömüldü. Okulların tatil edildiği kente birçok semt de geceyi karanlıkta geçirdi. Bursa’da son 24 saat içerisinde metrekareye 115,6 kilogram yağış düştüğü, bu oranın son 60 yılın rekoru olduğu belirtildi.

Otogar'ı su bastı

YAĞMURUN etkili olduğu Bursa’da Şehirlerarası Otobüs Terminali’ni de su bastı. Hem otobüs işletmecileri hem de yolcular sıkıntılı anlar yaşadı. Terminale giremeyen vatandaşlar suyu geçmek için ayakkabılarını çıkarmak zorunda kaldı. Terminal saatlerce hizmet veremedi. Öte yandan yağışın getirdiği sel ve su baskınları yüzünden Yenişehir ilçesine bağlı Selimiye Köyünde bulunan bir çiftlikteki yaklaşık 30 bin tavuğun telef olduğu bildirildi.

15.10.2010


 

Kızılay, Pakistan’da sevgi mahallesi kuracak

TÜRK Kızılayı Samsun Şube Başkanı Mustafa Keskin, Pakistan’daki sel felâketinin yaralarının sarılması için kampanya başlatacaklarını açıkladı.

Milletin merhametine güvendiklerini ifade eden Keskin, kampanyaya destek verecek hayırseverlerin bağışlarıyla Pakistan’ın felâket bölgelerinde Kızılay Mevlânâ evleriyle Samsun Sevgi Mahallesi kuracaklarını kaydetti.

Keskin, Samsunluların kampanyaya sahip çıkmasını beklediklerini söyledi. Türkiye’nin Kızılay’ın dünyada afetlerde yaptığı yardımlarla yıldızlaştığını vurgulayan Keskin, “Türk Kızılayı Türk milletinin dünyada merhamet eli, açılan yüzüdür. Biz de Samsun’da ve bölgemizde yıldız olabilmek için azamî bir gayret içinde var gücümüzle çalışıyoruz. Mevlânâ evleri, ihtiyaç sahibi genç kızlara gelinlik ve mutfak seti gibi projelerimizin amacı, Pakistan’daki felâkete yöneliktir. Orada yaşananları izah etmeye gerek yok. Hepimiz orada yaşanan dramı tüylerimiz ürpererek izliyoruz. Biz de Samsun olarak çalışma başlatıyoruz. Yapılacak bağışlarla Pakistan’ın felâket bölgelerinde Kızılay Mevlânâ evleriyle Samsun Sevgi Mahallesi kurmayı amaçlıyoruz” dedi.

15.10.2010


 

Sandıklarınızı iyilik için açın

DENİZ Feneri Derneği, yüzyılın afeti olarak nitelendirilen selde derin yaralar alan Pakistan halkı ve Türkiye’deki ihtiyaç sahipleri için bir kermes düzenliyor.

13 -21 Ekim 2010 tarihleri arasında Eyüp - Feshane’de gerçekleştirilecek kermeste, Şanlıurfa isotu, Gaziantep kuruları, Sakarya ıhlamuru, Gümüşhane yayla kekiği gibi yöresel ürünler de dahil olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanından gelmiş yüzlerce çeşit malzeme ihtiyaç sahipleri yararına satışa sunulacak. Satışa sunulan çeyiz, mefruşat, giysi, züccaciye, mutfak eşyası, ev eşyası,elektronik, süs eşyaları, hediyelikler; yiyecek, kuru gıda, hamur işleri, yöresel lezzetler, içecek, bijuteri ürünleri, kırtasiye malzemeleri, oyuncak, gümüş takılar ve mobilya ürünlerinin tamamı, Türkiye’nin dört bir yanındaki hayırseverler tarafından bu kermes için Deniz Feneri’ne bağışlandı. “Sandıklarınızı iyilik için açın” sloganıyla yola çıkan Deniz Feneri, kısa sürede topladığı bütün malzemelerin gelirini Pakistan’daki afetzedeler ve Türkiye’deki ihtiyaç sahipleri için kullanacak.

15.10.2010


 

ALES’e başvurular 18 Ekim’de başlıyor

AKADEMİK Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (2010-ALES Sonbahar Dönemi) için başvurular 18 Ekim’de başlayacak. 2010 Sonbahar Dönemi ALES, ÖSYM tarafından 19 Aralık’ta 81 il merkezi, Lefkoşa ve Bişkek’te yapılacak.

Sınav başvuruları,18-28 Ekim tarihleri arasında alınacak. Sınava başvurmak isteyen adaylar, 2010-ALES Sonbahar Dönemi Kılavuzu ile Aday Bilgi Formuna 18 Ekim’den itibaren ÖSYM’nin http://www.osym.gov.tr internet adresinden ulaşabilecek. Kılavuz dağıtımı yapılmayacak. Başvuru merkezleri ÖSYM’nin internet adresinden duyurulacak.

15.10.2010


 

Diyanet, bin 713 din görevlisi atadı

DİYANET İşleri Başkanlığı, bilgisayar ortamında 67 Kur’an Kursu öğreticisi, bin 319 imam hatip ve 327 müezzin-kayyım kadrosuna atama gerçekleştirdi.

Başkanlığın ilân ettiği 2 bin 100 adet kadrolu din görevlisi alımına, 18 bin 577 kişi başvuruda bulundu. Diyanet İşleri Başkanlığı, 150 Kur’ân kursu öğreticisi, bin 550 imam- hatip ve 400 müezzin kayyım olmak üzere toplam 2 bin 100 kadroya KPSS (B) puan sırasına göre ilk defa açıktan atama yapılacağını duyurmuştu.

15.10.2010


 

AÖF kayıtları için son gün

ESKİŞEHİR Anadolu Üniversitesi’nin Açıköğretim, İktisat, İşletme fakültelerine kayıt işlemleri bugün sona eriyor.

Anadolu Üniversitesi’nden yapılan açıklamaya göre, üniversitesinin Açıköğretim sistemine göre öğretim yapan Açıköğretim, iktisat, işletme fakültelerine Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi ile yerleştirilen adayların (Dönemlik- Kredili programlar hariç) kayıt işlemleri bugün sona eriyor. Üniversite yönetimince kayıt işlemlerinde kolaylık sağlanması amacıyla, adayların ÖSYM’ye verdikleri adreslerine bilgilendirme mektubu gönderildiği belirtildi. Buna göre öğrenciler, “İnternet Başvuru ve Kayıt Kılavuzu” ile “Öğrenci Kılavuzu”na http://www.anadolu.edu.tr adresindeki “Açıköğretim” “Kılavuzlar” linkinden ya da http://aofkayit.anadolu.edu.tr internet başvuru sitesinden ulaşabilecek.

15.10.2010


 

“Telefonlar kilitlendi”

SON 60 yılın en fazla yağmurunun düştüğü Bursa’da bir çok ev, işyeri, fabrika ve alış veriş merkezi sular altında kaldı.

Özellikle merkez Yıldırım ve Osmangazi ilçelerinde Alacahırka, Panayır, Yavuzselim ve Ovacık Mevkii’nde yaşanan su baskınları nedeniyle itfaiye, polis, sivil savunma ve BUSKİ’ye ait telefonlar kilitlendi. Cadde ve batçıklardaki akarların tıkanması sonucu trafik kilitlenirken, uzun araç kuyrukları oluştu. Bursa Meteroloji yetkilileri, sağnak yağışın bugün ve yarın da devam edeceğini duyurdu.

15.10.2010


 

İstanbul’da da etkili yağmur

İSTANBUL'DA önceki gece başlayan, dün sabah saatlerinde de devam eden yağmur, İstanbul’da çeşitli bölgelerin etkili oldu.

İstanbul’da son birkaç gündür aralıklarla devam eden ve zaman zaman etkili olan yağmur, sabah saatlerinde şiddetini arttırdı. Şiddetli yağmur, sabah saatlerinde işine gitmek isteyen İstanbulluları hazırlıksız yakaladı. Bazı cadde ve sokaklarda göllenmeler oldu. Vatandaşlar caddeden karşıdan karşıya geçmek isterken, biriken su sebebiyle zor anlar yaşadı. Yağmurun etkisini artırdığı anlarda vatandaşlar, saçak altlarına girerek korunmaya çalıştı. Bazı vatandaşlar kafasına bulduğu poşet ya da gazete ile kapatmaya çalışırken bazıları ise yanlarında getirdikleri şemsiye ile yoğun yağıştan korunmaya çalıştı.

15.10.2010


 

Yeşil kartlar için yeni düzenleme

DEVLET Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, yeşil kartla ilgili askıya alma sistemi getireceklerini belirterek, ‘’Kişi, sosyal güvenlik kurumundan istifade etmeye başlayınca sadece yeşil kartı askıya alınacak.

Yeşil kartlar askıya Ama tekrar iş kaybı olduğunda yeşil kart otomatik devreye girecek’’ dedi.

TGRT Haber’de Ankara’nın Gündemi programında soruları cevaplayan Babacan, vergi ve prim borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin olarak, son kriz sırasında, istihdamdaki daralmayla birlikte bazı vatandaşların devlete olan yükümlülüklerini yerine getirmekte güçlük çektiğini belirterek, bu durumdaki vatandaşlar için kamu ile vatandaş arasındaki borç-alacak ilişkisini düzenleyecek bir çalışma yapıldığına işaret etti. Gelir idaresi, Gümrük, SGK, belediyeler ya da TEDAŞ borçlarını ödemeyen vatandaşlar için yeni bir kapı açtıklarını, ancak bunun bir af olmadığını, hiçbir alacağın af edilmediğini ifade eden Babacan, düzenlemeyle, borcun ana parasının bugüne belli bir güncelleme katsayısıyla getirileceğini ve yüksek faizlerin de daha makul faizlere getirileceğini, farklı ödeme opsiyonlarına göre taksitlendirme söz konusu olacağını kaydetti.

Orta Vadeli Program’da gelir dağılımındaki düzelmenin devam edip etmeyeceği sorusu üzerine Babacan, Türkiye’de gelir dağılımında yaşanan düzelmenin arkasında yatan temel faktörün serbest ve rekabete dayalı bir piyasa ekonomisinden yana olunuşu olduğunu söyledi.

SOSYAL YARDIMLARA ÇEKİDÜZEN GELİYOR

Babacan, yeni bir düzenlemeyle, sosyal yardım alan vatandaşların eğer sağlığı da yerindeyse, aynı zamanda İş-Kur’a kayıt olmalarını isteyeceklerini, bu vatandaşların aynı zamanda İş-Kur’da da listelenmiş olacağını ve uygun bir iş olduğunda haber verileceğini ifade etti. Yeşil kart sistemiyle ilgili bir sorun olduğunu belirten Babacan, ‘’Bir vatandaşımız asgari ücretle iş bulduğunda ya da 10 kişilik bir ailede bir kişi bile asgari ücretle iş bulsa, yeşil kartı iptal ediliyor. Biz bunu değiştiriyoruz, askıya alma sistemi getireceğiz. Kişi, Sosyal Güvenlik Kurumundan istifade etmeye başlayınca sadece yeşil kartı askıya alınacak ama tekrar iş kaybı olduğunda yeşil kart otomatik devreye girecek’’ diye konuştu. Bu yılın ilk yarısındaki büyümenin kaynağının özel sektör yatırımları olduğunu vurgulayan Babacan, özel sektörün toplam 80 milyarlık yatırım yaptığını ifade etti. Bu yıl açıklanan Orta Vadeli Program’ın geçen yılın devamı niteliğinde olduğuna işaret eden Babacan, ‘’Dolayısıyla üç yılda mali disipline devam edeceğiz, kamu borç stoğumuz da düşmeye devam edecek. 2009 sonundan 2010 onuna kadar kamu borç stokunun milli gelire oranı yüzde 42’ye düşmüş olacak’’ dedi.

15.10.2010


 

Mavi Marmara dâvâsı Lahey’de

İHH İnsanî Yardım Vakfı, Mavi Marmara dâvâsını Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesine taşıdı.

Verilen dâvâ dilekçesinin mahkeme tarafından kabul edilmesinin ardından bir açıklama yapan Avukat Ramazan Arıtürk, “”Uluslararası hukuk ve insanların vicdanları bu saldırının karşılıksız kalmasını bekleyemezdi” dedi. İHH İnsani Yardım Vakfı, Mavi Marmara davasını Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne taşıdı. Avukat ve mağdurlardan oluşan ekibin verdiği dâvâ dilekçesi mahkeme tarafından kabul edildi. Dava dilekçesi ile ellerindeki bilgi ve belgeleri verdikten sonra mahkeme binası önünde davanın avukatları ve mağdur aktivistler basın toplantısı düzenledi. Yaptıkları başvurunun mahkeme tarafından kabul edildiğini belirten Avukat Ramazan Arıtürk, “Ümit ediyoruz ki bunun sonucunu da göreceğiz.” dedi. İsrail’in 9 yardım gönüllüsünü katlettiği Mavi Marmara baskınını ‘insanlık adına yüz karası bir olay’ şeklinde nitelendiren Arıtürk, “Uluslararası hukuk ve insanların vicdanları bu saldırının karşılıksız kalmasını bekleyemezdi” dedi. Mahkemeden bu elim olayı soruşturarak failler hakkında gereken cezayı vermesin beklediklerini ifade eden Arıtürk, bu durumun 9 insanı geri getirmese de dünyada adaletin de bir şekilde gerçekleşeceğinin tescili olacağını ifade etti. Arıtürk, yaptıkları başvurunun İsrail halkına karşı değil, baskında görev alan askerler ve komutanları ile olayda sorumluluğu bulunan diğer yetkililere karşı olduğunu vurguladı. Arıtürk, aynı zamanda Amerikan vatandaşı olan Furkan Doğan’ın katledilmesine ABD yönetiminin tepkisiz kalmasını da eleştirerek, “Ne yazık ki kendi vatandaşına sahip çıkamayacak kadar zayıf olduklarını gösterdiler.” dedi. Furkan Doğan’ın babası Ahmet Doğan ise “Bu işin içinde İsrail’in olmasının uluslar arası hukuk kurallarının çalışmasına engel olmaması lazım” ifadelerini kullandı. Mazlumder Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, siyasi çıkarların değil, adalet ve insanlığın kazanacağına dair ümitlerini dile getirdi. Mavi Marmara’dan yaralı olarak kurtulan yardım gönüllüsü Adem Bakıcı ise “Biz orada vurulduk. Bunun yerde kalmamasını ümit ediyoruz” dedi.

15.10.2010


 

Şehitler duâlarla

Önceki gün Tunceli’nin Ovacık ilçesine bağlı Garipuşağı Köyü kırsal alanında arazi arama tarama faaliyetleri yürütürken bir grup PKK'lı teröristle karşılaşan güvenlik güçlerine PKK’lılarca açılan ilk ateşte şehit olan Uzman Çavuş Yasin Mergen ve er İbrahim İşcan, memleketlerinde dualarla toprağa verildi. Çatışmada yaralanan er Fatih Erlan'ın ise tedavisi sürüyor.

TUNCELİ'NİN Ovacık ilçesinde güvenlik güçleriyle teröristler arasında çıkan çatışmada şehit olan askerler için Elazığ Asker Hastanesinde tören düzenlendi. Ovacık ilçesi kırsal alanda teröristler çıkan çatışmada şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Yasin Mergen ile Jandarma Komando Er İbrahim İşcan için düzenlenen törene, iki şehidin yakınları ile Elazığ Valisi Muammer Erol, Tunceli Valisi Mustafa Taşkesen, 8. Kolordu Komutanı Korgeneral Mustafa Korkut Özarslan, Tunceli Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral Harun Ocaklı, askerî ve sivil yetkililer katıldı. Basın mensuplarının alınmadığı törenin ardından Mergen’in cenazesi Afyonkarahisar’a, İşcan’ın cenazesi de İstanbul’a askeri uçakla gönderildi.

15.10.2010


 

DES: Öğretmen açığı 250 binlere dayandı

Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkan Yardımcısı Mine Kıvrak, “AB standardı olan 20 kişilik sınıflar düşünüldüğünde Türkiye’deki öğretmen açığının 250 binlerle ifade edilir hale geleceğini” söyledi.

DES Genel Başkan Yardımcısı Mine Kıvrak, öğretmen açığını vekil öğretmen, ücretli öğretmen, ek ders karşılığı çalışan emekli öğretmen, 4-B ve 4-C sözleşmeli öğretmen gibi statülerle gidermenin eğitim sistemine zarar verdiğini kaydetti. Mine Kıvrak,”Öğretmen ve okul açığı yıllardır devam eden ülkemizde sürekli artan nüfusumuzu da dikkate alırsak yeni atanan öğretmen sayısı emekli olan, vefat eden, Kıvrak, “Yüz binlerce çocuğumuz Anayasamızda güvence altına alınan eğitim hakkından eşit, parasız ve adil bir şekilde yararlanamamak da, ya da tamamen mahrum kalmakta, ya da birleştirilmiş sınıflarda son derece ilkel koşullarda alt alta, üst üste, kucak kucağa eğitimlerine devam etmektedir” diye konuştu. Mine Kıvrak, öğretmenlerin ücretli, vekil, sözleşmeli gibi iş güvencesinden yoksun ve düşük ücretle çalıştırılmasının ülkemizin geleceğine ve eğitim sistemimizin dokusuna büyük zararlar verdiğini bildirdi. Kıvrak,a tanmayı bekleyen 350 bin öğretmen adayının bulunduğunu sözlerine ekledi.

15.10.2010


 

Vergi affı kesinleşmiş alacakları kapsayacak

MALİYE Bakanı Mehmet Şimşek, kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin teknik çalışmaya göre, düzenlemenin kesinleşmiş vergi ve prim alacaklarını kapsayacağını, ihtilâflı alacaklar, cezalar, TEDAŞ ve belediye alacakları gibi hususlarda ise henüz karar verilmediğini bildirdi.

Soruları cevaplayan Şimşek, yeniden yapılanmada vergi, prim ve gümrük alacaklarıyla ilgili teknik çalışmanın tamamlandığını söyledi. Bu çalışmada kesinleşmiş vergi ve prim alacaklarının yeniden yapılandırma kapsamına sokulduğunu belirten Şimşek, şöyle devam etti: ‘’Konuyu şu an itibariyle bu çevrede değerlendiriyoruz. Kesinleşmiş alacaklara ilişkin bir doküman ürettik. Başka alacakların da kapsama dahil edilip edilmeyeceği şu aşamada belirlenmedi. İhtilaflı alacaklar, trafik cezaları ve diğer cezalar, belediyelerin tahsil ettiği vergiler ve su gibi alacaklar ile TEDAŞ’ın alacakları gibi hususlarda henüz karar verilmedi. Bunlar son aşamada değerlendirilecek hususlar. Yapılandırmada kapsamın genişleyip genişlemeyeceği çalışmalar sonucunda netleşecek. Bu konudaki nihai kararı, Bakanlar Kurulu ve Sayın Başbakanımız verecek.’’ Bakan Şimşek, yeniden yapılandırmayı Kasım ayına yetiştirmek istediklerini, ancak düzenlemenin Bakanlar Kurulunda da ele alınması gerektiğini kaydetti.

15.10.2010


 

Ekmek zammı yürürlükte

Türkiye Fırıncılar Federasyonu Genel Başkanı Halil İbrahim Balcı, ekmek zammının uygulamaya girdiğini bildirdi ve “Yeni yıla kadar ekmeğe zam yok” sözünün yanıltıcı bir ifade olduğunu söyledi.

TÜRKİYE Fırıncılar Federasyonu Genel Başkanı Halil İbrahim Balcı, ekmek zammının uygulamaya girdiğini bildirdi ve ‘’yeni yıla kadar ekmeğe zam yok’’ sözünün yanıltıcı bir ifade olduğunu söyledi. Balcı, yaptığı açıklamada, ekmek zammı konusundaki basın toplantılarının medyada zam ve yetki tartışması şeklinde yer alması nedeniyle yeni bir açıklama gereğini duyduklarını ifade etti. Federasyonun ekmek fiyatlarının 30 ay gibi uzun bir süre artırılmadığını dikkate alarak, illerden gelen talepleri İstişare Kurulu’nda değerlendirdiğini ve belirlenen fiyatların bir genelgeyle duyurulması kararı aldığını kaydeden Balcı, bu kararın alınmasında da, fırın çalışanlarının ücret artışı, akaryakıttaki fiyat artışları, maya, un ve diğer girdilerdeki artışların had safhaya ulaşmasının etkili olduğunu belirtti. Balcı, çıkarılan genelgede, 2008 yılından beri ekmek kilogram fiyatının 2,50 lira olduğunun göz önünde bulundurulduğunu, girdi maliyetlerindeki artış ve toplu sözleşmeler sebebiyle yeni dönem ekmek fiyat artışının yüzde 15’i geçmemesi konusunda bilgilendirme yapıldığını ve ekmeğin kilogram fiyatının 2,85 liranın (300 gram 85 kuruş) üzerinde olmaması konusunda hassasiyet gösterilmesinin istendiğini vurguladı.

15.10.2010


 

Dolar iki yıl sonra 1.4 sınırının altında

ABD Doları, tam iki yıl aradan sonra tekrar 1,4 liranın altındaki seviyelere geriledi.

Dolar, açılışın hemen ardından bankalararası piyasa ve İstanbul serbest piyasada alışta ve satışta 1,4’ün altına indi. En son 14-15 Ekim 2008 günlerinde 1,4000 liranın altında işlem gören dolar, İMKB’nin yanı sıra altın, gümüş gibi yatırım araçlarındaki tarihi rekorları, iki yıl önceki seviyelere dönerek karşıladı. Önceki gün 1,4170 liradan kapanan dolar dün sabah açılışta 1,4000 lira satış fiyatıyla güne başladı. Bankalararası piyasada da buna yakın seviyeler gözlendi. Dolar, krizden önce 2008 yılı ağustos ayında 1,1400 lira seviyelerine kadar inmişti.

15.10.2010


 

FÜZE TUZAĞI

ABD'nin İran'a karşı konuşlandırmak istediği füze kalkanı sistemine Türkiye'nin ev sahipliği yapması gerektiğini söyleyen Pentagon yetkilisi Townsend'den sonra, NATO Genel Sekreteri Rasmussen de “Tehdit açıktır, NATO olarak buna karşı füze kalkanı sistemini kurmalıyız” diyerek destek talebinde bulundu.

TÜRKİYE SICAK BAKMIYORDU, AMA...

Komşularına kuşatılmışlık hissi vererek onları rahatsız edecek bir füze kalkanına sıcak bakmayan ve kalkanın ABD yerine NATO tarafından yönetilmesi gerektiği görüşünde olan Türkiye'nin, konuyla ilgili talebin NATO'dan da gelmesi karşısında nasıl bir tavır ortaya koyacağı merak ediliyor.

Türkiye’ye füze tuzağ

ABD; İran ve K. Kore’nin uzun menzilli füzelerine karşı Türkiye’ye füze kalkanı kurmak istediklerini resmen açıkladı. Pentagon, “Türkiye kararını vermeli” açıklamasını yaptı.

ABD’nin uzun zamandır Türkiye’yi iknaya çalıştığı, İran ile yakın ilişkileri olan Ankara’nın ise kararsız olduğu anlaşıldı. Proje Rusya’yı da kızdıracak. Vatan Gazetesinin haberine göre İran’a yaptırımlar için Türkiye’nin BM’deki hayır oyu sonrasında Washington ile Ankara arasında gerilen ilişkiler ikinci bir krize gebe. Çıkış noktası ise ABD eski başkanı George Bush tarafından ortaya atılan füze kalkanı projesi olacak. Bush, bu projenin İran ve Kuzey Kore’nin uzun menzilli füzelerine karşı geliştirildiğini açıklamış, Çek Cumhuriyeti ve Polonya ile sisteme ev sahipliği yapmaları için anlaşmalar imzalanmıştı. Ancak Rusya’nın “Bu proje aslında beni hedef alıyor. O zaman ben de aynı karşılığı verir Avrupa’nın göbeğindeki askerî üssüme füze yerleştiririm” şeklindeki çok sert tepkisi sebebiyle Başkan Obama tarafından rafa kaldırılmıştı. ABD Savunma Bakanlığı’nın Avrupa ve NATO politikasından sorumlu müsteşarı Jim Townsend, füze kalkanı planının bir NATO projesi olarak yeniden masaya geleceğini, bu projeye Türkiye’nin ev sahipliği yapması için Ankara ile yoğun temaslar yürütüldüğü açıkladı. Townsend, gelecek ay Lizbon’da yapılacak olan NATO zirvesinde bu konunun NATO ülkeleri arasında oylanacağını duyurdu ve son dönemde İran ile yakın ilişkiler içinde olan Türkiye’yi diplomatik olmayan bir dil kullanarak uyardı.

Türkiye 2 hususu düşünsün

Müsteşar Jim Townsend, şunları söyledi: ”Projeye ev sahipliği yapması için görüştüğümüz ilk ülkelerden biri, bildiğiniz gibi Polonya idi, kapasitenin bazı unsurlarına ev sahipliği yapıp yapamayacaklarını öğrenmek istiyorduk. Çeklerle, Romanya ile, Türkiye ile konuştuk. Türkiye, NATO içinde en başından beri çok güçlü ve çok aktif bir müttefik oldu ve dolayısıyla Türkiye ile çalışmak bizim için çok doğal birşey. Türkiye, coğrafi konumundan dolayı bu programda önemli bir rol oynuyor. Balistik füze tehditlerinin nereden gelebileceğine baktığımızda, bize göre Türkiye çok fazla ön cephede yer alıyor. Dolayısıyla coğrafi açıdan, Türkiye, sistemin bazı bölümlerine ev sahipliği yapmada iyi bir yer olabilir.” Townsend, şöyle devam etti:”Şimdi Ankara bir karar verecek, hem Türkiye’nin rolü konusunda, hem de özellikle, İttifak içinde, füze savunma sistemini bir NATO kapasitesi olarak üstlenmeye dair siyasi kararla ilgili oylama olduğunda Türkiye’nin nerede duracağı noktasında. Türkiye’nin ve tüm müttefiklerin öne çıkarak, füze savunmasının NATO kapasitesi olarak kabul edilmesinde anlaşma içinde olacağından umutluyuz. Lizbon’daki NATO zirvesinde Türkiye en az iki hususun üzerinde düşünmeli. Birincisi, NATO’nun füze savunma sistemini kabul edip etmeyeceğine yönelik verecekleri oy. İkincisi de, Türkiye’nin bu projenin bazı bölümlerine ev sahipliği yapmak isteyip istemeyeceği...”

Füzeler nasıl çalışıyor?

Sistemde kullanılacak füzelerin, normal füzelerden büyük farkı yok. Patlayıcı madde taşımayan bu füzeler hedefini yaklaşık 25 bin kilometre hızla çarparak yok ediyor. Uzmanlar sistemi “bir mermiyi başka bir mermiyle vurmak” diye özetliyor.

Yerleştirilmesi planlanan 10 füze sisteminin menzili 3 bin kilometre olacak. Füzeler yer altında, bir futbol sahası büyüklüğündeki silolarda tutulacak.

Rasmussen destek istedi

NATO dışişleri ve savunma bakanları, 19-20 Kasım’daki Lizbon zirvesinde, NATO devlet ve hükümet başkanlarının onayına sunulacak yeni stratejik konsepti tartışmak için toplandı. NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, toplantının başlangıcında yaptığı konuşmada, NATO’nun temel görevinin 28 üye ülkedeki 900 milyon vatandaşı muhtemel saldırılardan korumak olduğunu vurgulayarak, bu sorumluluğun değişmeyeceğini fakat modern, değişen tehdit yapısına karşı modern savunmaya ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Rasmussen, “NATO’nun tüm Avrupa’yı füze saldırısı tehdidine karşı korumasını isteyip istemediğimize karar vermeliyiz. Tehdit açıktır, bu kapasite (füze kalkanı) mevcuttur ve maliyeti üstlenilebilir. Bütün Avrupa’yı kapsayacak füze savunmasını bir NATO kapasitesi yapmamız gerektiğine inanıyorum” dedi. Türkiye’yi Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Millî Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün temsil ettiği toplantılarda, eski ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright’ın başkanlığında, aralarında emekli Büyükelçi Ümit Pamir’in de bulunduğu 12 uzmandan oluşan NATO akil adamlar (nitelikli uzmanlar) grubu tarafından hazırlanarak üye ülkelere sunulan yeni stratejik konsept taslak belgesi üzerinde uzlaşma aranıyor. Terör ve siber saldırılar, enerji güvenliği ve deniz korsanlığı gibi yaygınlaşan tehditleri dikkate alarak NATO’nun görev ve sorumluluklarını yeniden belirleyecek belge kapsamında, ABD’nin Avrupa’ya yerleştirmek istediği füze savunma sistemi de tartışılıyor. Rasmussen, dünyada nükleer silâhlar var oldukça NATO’nun da nükleer silâh bulundurarak caydırıcılığını koruyacağını ve füze kalkanı projesinin, nükleer caydırıcılığın alternatifi değil tamamlayıcısı olarak görülmesi gerektiğini dile getirdi. NATO’nun yeni stratejik konsept taslağında, siber saldırılara karşı saldırıyı da içeren aktif savunma önerisine yer verilmesi, bazı üyeleri rahatsız ediyor. Estonya’da Nisan 2007’de Rus kaynaklı olduğuna inanılan ve birçok banka ve kamu kuruluşlarının internet sitelerinin günlerce devre dışı kalmasına sebep olan siber saldırılar ve son olarak İran’ın sanayi ve nükleer tesislerinde üretim aksamalarına sebep olan, ABD ve İsrail kaynaklı olduğu sanılan Stuxnet adlı virüs saldırısı, sanal sistemlerin güvenliğini ön plana çıkardı. ABD, 2 yıl önce gizli askerî bilgilerin tutulduğu bilgisayarlara karşı yapılan siber saldırı girişimi üzerine, savunma bakanlığı bünyesinde askerî bilgisayar ağlarının güvenliğinden sorumlu bir birim oluşturarak aktif siber savunma politikasını hayata geçirmişti. ABD, NATO içinde de benzer bir yapılanmanın bayraktarlığını yapıyor. NATO tarihinde ilk kez ortak toplanan dışişleri ve savunma bakanlarının diğer gündem maddeleri arasında, NATO reformu, üçüncü ülkelerle ve diğer uluslar arası örgütlerle ortaklıklar ve Afganistan bulunuyor.

15.10.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.