15 Ekim 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Kültür-Sanat

Bugün, Türkçe özleşti mi?

GAZETECİ- yazar Ahmet Turan Alkan, Osmanlı Devleti’nin savaşlardaki galibiyetlerinden daha önemli olan konunun, Türkçe’yi bilim dili yapması 6 asır bu dille yönetilmesi olduğunu, bugün Osmanlıca’nın öğretilmesinde devlete büyük görev düştüğünü söyledi.

Denizli Belediyesi, Halk Eğitim Merkezi ve Elmas Kalem Derneği tarafından Kent Konseyi binasında düzenlenen Osmanlıca kursuna katılan 223 kişiye, EGS Kongre ve Kültür Merkezi’nde törenle sertifika verildi. Açılış konuşmasını yapan Elmas Kalem Derneği Başkan Yardımcısı Özkan Can, vatandaşlardan gelen talep üzerine böyle bir kurs açmayı, Millî Eğitim ve belediyeye teklif ettiklerini söyledi. İslâm Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği Başkan Yardımcısı Kurt da Osmanlıca’nın İslâm kültürüne ışık tutan bir bakış açısı, paha biçilmez bir zenginlik olduğunu ifade ederek, “Günümüz Türkiye’sinde sokaklara baktığımız zaman, öz kimliğimize yabancı Avrupaî isimlerin dayatıldığını görüyoruz. Kişi, sevdiği şeye benzemek ister. Kültür emperyalizmiyle kültürel kodlarımız itibariyle yabancı kaldığımız, uyuşmadığımız bir meydan okumayla istemediğimiz halde karşı karşıya bırakılmaktayız” şeklinde konuştu.

Ahmet Turan Alkan da Türkiye’deki insanların kendi dilini müdafaa etmek hususunda, kendi vatanında pısırıklaştırılarak sindirildiğini anlattı. Gerçekten “Osmanlıca” diye bir dil olmadığını, bu ifadenin Türkiye’deki bazı bilim adamları tarafından uydurulduğunu söyleyen Alkan, bunun aslında Türkçe olduğunu vurguladı. Osmanlıca’yı sadece sivil toplum kuruluşlarının öğretmesinin yeterli olmadığını belirten Alkan, “Bu hizmeti, bir noktadan sonra devletin üstlenmesi lâzım. Bu bizim doğrudan kimliğimizle, varlığımızla ilgili.” dedi. Türkçe’nin 1920’li yıllarda en görkemli çağını yaşadığını, daha sonra üstünden tren geçtiğini ifade eden Alkan, şunları söyledi: “Türkçe, yarısı çiğnenmiş tavuk gibi kanat çırpmaktadır. Bu inkılâbı yapanlar demiş ki, ‘Türkçe’nin içine Arapça, Farsça girmiş, çeşitli dillerden kelimeler kurallar girmiş. Anlaşılmaz, halkın anlamadığı bir lisan olmuş. Biz Türkçe’yi özleştiriyoruz.’ Bugün Türkçe özleşti mi? Hayır. Türkçe, asıl referans kaynaklarını kaybettiği için İngilizceleşiyor. Küçümsemek için söylemiyorum, fakat bu dil fukaradır. Osmanlılar, 6 asır Türkçe’yi resmî lisan, devlet lisanı yaptılar. Bütün kayıtlarını Türkçe’yle tuttular. Diplomatik münasebetleri Türkçe’yle yönettiler. Ordu dili olarak Türkçe’yi kullandılar. Arşiv dili, edebiyat dili, bilim dili, medresenin dili oldu. Osmanlı’nın en çok öğündüğü zaferi, Türkçe’nin terkibine Arapça ve Farsça’yı katmış olmalarıdır.” Denizli / cihan

15.10.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Başlıklar

  Sonsuzluğa Doğmak – Haşir

  Bugün, Türkçe özleşti mi?

  Van’da ‘Bediüzzaman Sergisi’ açıldı

  İSKM’DE sanat kursları

  İskender Pala Pendik’teydi

  Nevbahar sergisi Beyoğlu’nda

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.